80'li yıllardaki arabesk filmlerinden çok etkilenmiştim...babama hep:baba sen ne zaman hapse girecen?abimle ne zaman ekmek çalmaya gitces? diye sorardım.babam bu saçma fikirlerin nerden çıktığını sorardı,ben de her babanın bir gün hapse girmesi gerektiğini,bu durumda her annenin temizlik için evlere gitmesi gerektiğini,boşta kalan çocukların da ekmek çalması gerektiğini söylemiştim.
ama abim de salak değildi sonuçta...o da kendini geliştiriyordu.ben bu olayı 2 kere daha tekrarlayınca 3.sünde çok enteresan bişey oldu....abim anneme döndü ve:'anne,izin verirsen bugün flocke'yi dışarı çıkarmak istiyorum.gelsin bizimle maç izlesin...'annem abimin bu davranışını överek izin verdi ama her nedense benim midem kasılmaya başladı.gittik...maç sahasına gelince dedi ki:'flocke'cim,sen şöööle bi köşede dur top sana gelmesin.ama bak tam şurda dur ve kıpırdama...' güvensizce baktım ona ve 'peeeki.'dedim.dediği noktada durdum ama gözümü ondan ayırmıyorum,sonuçta bana neden sevecen ve iyi davransın ki dimi?biz kardeşiz,olmaması gereken bi davranış biçimi bu!maç yapıyorum ayağı altında bu bi şut çekti,ve tam istediği yeri tutturdu,SURATIMIN TAM ORTASI!!!sonra da endişeleniyormuş gibi yanıma geldi:ya ben sana kıpırdama demedim mi,şimdi bak eve gitmek zorunda kalacaksın...!bir daha da benimle gelmek istemeyeceksin ...nası üzüldüm şimdi bak!hayır yani böyle kazalar oluyo işte,bir dahakine gelirsen daha da kötüsü olabilir yani...canım benim!'danalar gibi böğürerek eve gitmiştim o gün...:84:
pek bi bayılırdık birbirimize,evet.....ne kaa muhabbetli bi kardeşliğiniz varmış
çocukluğum yurt dışında geçti.anasınıfında haftada bir zorunlu yüzme dersi veriliyordu.en samimi arkadaşım bir zenciydi.kızın ten rengi hakkında hiç bir zaman bir fikir yürütmemiştim,birşeyler sormak aklımın ucundan bile geçmemişti.onu olduğu gibi kabulleniyor,benden bir gram farklı görmüyordum.neyse,soyunup mayolarımızı giyces,orda da ayrı ayrı kabinler yok,herkes komple aynı yerde soyunup giyiniyor(kız-erkek ayrı tabi).arkadaşım ve ben bir yandan soyunuyos,diğer yandan ordan burdan konuşuyos.derken kız hepten soyununca kızın kıçına bakakaldım ve çok yadırgadım:'senin kıçın neden siyah?' kız da döndü baktı ve ilk defa görmüş gibi şaşırdı:'bilmem ki.'dedi.ben artık nasıl endişelendiysem:'eve gidince annene söyle,bence sende bi hastalık var...'dedim.kız korktu:2ne olabilir ki?dön bakeem seninki de siyah mı?!'döndüm baktım benimki beyaz.'yok be beyaz bu,sende bir tuhaflık var...'dedim.o gün kız evine gidince annesine anlatmış bunu,annesi de onu sakinleştirip daha sonra beni bilgilendirmişti:2biz zenci insanların popoları da zenci olur flocke,bu bir hastalık değil!'
Bir halı hikayeside bende var bunu okuyunca aklıma geldi.
Ben lise çağına kadar hiç soba görmedim, merak işte 8-9 yaşlarındaydım televizyonda görüdğüm alev alev yanan sobaya çok özendim ve annemin çeyizinden kalma bakır taslardan birini aldım çok fazla kullanmadığımız yemek odasında masanın altında olan canım ısparta halısının orta yerine koydum. Neyse aldım elime kağıdı kibriti tasın içinde yakıyorum kendime bir soba ambiyansı yaratmışım ki sormayın gitsin, keyiften dört köşeyim neredeyse kestane patlatıcam sobamda, nekadar keyifli bir şeymiş bu soba denilen şey o zaman anladım. Kağıtlar söndükçe ben yenisini yakıyorum öyle zevk almışım ki anlatamam. Neyse artık vakit geç oldu sobamı kurduğum gibi kaldırayım dedi ama oda ne sobamı koyduğum yerin rengi değişmiş, yakmışım halıyı. Ne yapsam ne yapsam derken kafamda bir ampul yandı evet orayı boyamalıydım ve kimse renk farkını anlamamalıydı. Aldım elime sulu boyamı halının o kısmı turuncu gibi bir renkteydi o rengi tutturmak için kırmızı, turuncu, sarı ve beyaz boyaları karıştırdım ve başardım rengi tutturdum. Lakin zaferim pek uzun sürmedi. Yakın bir zamanda halının yıkanması neticesinde akan bir boya, kabak gibi açılan bir halı, kızaran bir ben, ve bu ne dercesine bakan bir anne...
bi de benim çocukluğuma laf bulamıyon.valla ben bu kadar değildim...!ama benim kızım da 'tek rakibim thy' diyenlerden .uçuyo ortalıkta resmen!!!geçen parkta bir kıza sinirlendi,elini beline koymuş:'senin kaşlarını yırtarım!'diye bağırdı.benim bakış aynen şu: ....5 yaşında ama ne yalan söyliiim bazen beni bile tırsıtıyo...
Ben uslu falan değildim ya erken konuşmuşum çok net hatırlıyorum annem biberonuma süt koyuyor o az oldu biraz daha koyuyor çok oldu! biraz döküyor az oldu! çok oldu! az oldu! çok oldu! neyse sonra sütü benim istediğim miktarda ayarladık ama bu sefer soğuk, ısıttı çok sıcak oldu! biraz soğuk suda bekletti soğuk oldu! sıcak oldu! soğuk oldu! sıcak! soğuk! sıcak! soğuk!
Sonrasında biberonumun pencereden aşağı fırladığını ve benim ağlayarak onu almaya gittiğimi hatırlıyorum...
O kadar çok var ki beynimin içinde dönüyor resmen annemi çıldırttığım anlar hepsini tek tek anlatıcam:86:
Küçüğüm yine canım simit istemiş kahvaltıya simit alınmış gelinmiş. Annem sağolsun hangi akla hizmet o simidi bölüp parçalara ayırdıysa ben başlamışım ağlamaya ben parçalanmış simit yemeeeem:84: ben bütün istiyoduuum:84:
'Kızım bunun tadı da aynı nolmuş bölündüyse?' 'Banane ben bütün isterim' ' Tamam gidip yenisini alalım' 'Yeni simit istemem ben bunu istiyodum ama bölünmüş simit yemeeeem:84:' diyalogları ve sonra...
Baya bir uğraş verdikten sonra beni susturamamışlar annem almış eline iğne iplik.. Simidi dikmiş...
Ben de içim rahat bir şekilde simidimi afiyetle yemişim
çocukken çirkindim ben kepçe kulaklı kumral zapzayıf bi kızdım
kız çocuğu demeye de bin şahit gerek saçlarım gür olsun diye berberde kafamı kazıtıp dururlardı
komşumuzun da kızı vardı sarı lüle lüle saçları elma yanakları boncuk gözleri vardı çok sevimliydi ve herkes bayılırdı e tabi bende çok kıskanırdım
annesiyle bize geldikleri bi gün odama geçtik hadi oyun oynayalım dedim tamam dedi
cici kız ya hiç itiraz etmez
ne oyunu dedi
kızıldericilik oynayalım dedim
tamam nasıl olacak dedi
şimdi sen oturacaksın bende seni bağlayıp etrafında bağırıp dans edeceğim dedim
tamam dedi
oturdu bağladım bir güzel sıkı sıkı sonra mı?
sonra tabi ki döne döne dans etmedim
içerden getirdiğim makasla kızın saçlarını bir güzel kırptım onun bağırtısına annesiyle annem geldi elimden aldılar kızı almasalar gözlerine de sıra gelirdi belki kim bilir
ayy nerden de aklına gelmiş ki bu ambiyans
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?