Çocukken annenizi nasıl bitkisel hayata sokardınız?!

Bak benim de aklıma geldi bi tane.Babamın dayısına misafirliğe gidiyoruz, adam da eşi de 55-60 yaşındalar.Kadının da o gün takma dişleri yaptırılma sürecinde olduğundan ağzı bomboş, sadece köpek dişleri kalmış.O da nasıl bi takma dişse öyle, herhalde diğer takılacak dişleri köpek dişlerine sabitleyecekler...Neyse...Henüz yarım saat oturduk, ben sıkıldım.Tabii ikisi 55-60, diğer ikisi de 30-35 yaşında 4 yetişkinin yanında tek çocuk olarak. Eve gideliiiiiimmmm eve gideliiimm...Sıkıldıııımmmmm, sıkıldım.....Herkes bi taraftan beni teskin etmeye çalışıyor.Birazdan kalkıcaz, çayımızı içelim gidicez.Dur kızım, otur kızım....En son bu teyze sana olanca saflığı, anaçlığı ve iyi niyetliliğiyle "sana torunumun oyuncaklarından getiriyim mi, oynar mısın" diye sordu.Ben sabrının sınırları çoktan aşılmış lanet çocuk, sen onca insanın arasından kadıncağızı seç, "SEN SUS VAMPİRELLAAAAAA" diye bağırdım.Bizim dörtlü bi an dondu kaldı. Ben içimden halen şeyi düşünüyorum: Acaba vampirella değil miydi kız olan, neden bakıyolar ki şaşkın şaşkın, yanlış mı söyledim acaba? Neyse, benim nida işe yaradı, apar topar kalkt bizimkiler kont drakula dayıların evinden.
 
Kızlarda hep dansöz olmak istemiş ben niye istemedim ki ya

Bir de şey vardı ya annem sigara içiyordu beni de iyice tembihledi bak sakın dedenin yanında konuşma sigara içtiğimi döverim yoksa seni dedi..
Bir kaç gün sonra da dedemlere gittik kapıdan girer girmez koşup dedemin kucağına atlayıp 'dede annem sigara içtiğini sana söylersem beni dövcekmiş' demiştim
 

annen sabırlı kadınmıs dogrusu benım cocugum olsa napardım bılmıyorum aman buyuk konusmayayım basıma gelır bıde
 
Bilmiyorum yaşı küçükmüş anneminde gençlik sabrı herhalde.. Dayak yediğim zaman anneannemleri arayıp(3 4 yaşındayken kendim arabiliyordum anneannemleri) annem beni dövüyo öldürcek gelin beni kurtarın diye ağlardım.. Teyzemler daha evli değillerdi hemen gelip alırlardı beni dayanamazlardı

Gerçi annem dövmese de arayıp annem beni dövüyo kurtarın diye ağlardım ya

Bu arada kont dracula dayı ne ya çok güldüm
 
Son düzenleme:
toprağına laf gitmesin.benim dede üç kere evlenmiştir...orjinal ananeyi hiç tanımadım,annem daha çocukken vefat etmiş.dede de bunun üzerine anane bildiğim teyseyi almıştır.annemi de bi nevi büyüten o olmuştur ama annemle onun arasında daima bi gerilim hakimdi.annem nedenini hiç söylemedi ama ondan pek haz etmediği her halinden belliydi.2. ananenin,ananelik ünvanı ben 5-6 yaşına basana kadar sürdü.dedem hiddetli bi kavga sonunda ona şutunu ve golünü çekti...derken 3. anane geldi...bu diğerine göre pek bi şuhtu.en bayıldığım nokta,o buruşuk dudaklarına rujunu sürmeye çalışmasıydı.hayır gözü de pek görmezdi,çoğu vakit taşırırdı da...2 numaralı ananem bu 3 numarayı duyunca nerdeyse felç geçirecekti kıskançlıktanyaş 70in üstünde olunca,bunların kavgaları daha bi eğlenceli oluyordu!dedenin dişi gitmiş kulağa duymuyo saç dökülmüş bi ayak çukurda ama kavgaları bi duysanız,bu paylaşılamayan adamın don juan olduğunu düşünürsünüz....bazen dedem bize tek başına gelirdi:'Kafa kaldırmıyo kızım,bırak da şunların dırdırından biraz rahat nefes alayım.'derdi.çok ii hatırlarım,düz bermuda şortun altına adidas ayakkabı giyerdi rahmetli,onlarla dolaşırdı hep.annem ta zamanın behrinde almış,üzerine hangi ayakkabıyı alırsa alsın onları giyerdi genede...neyse,bu geldi bi gün gene kafa olmuş kazan gibi.oturdu koltuğa öyle dalıp gidiyo adamcağız...ona baktııım baktııım derken aklıma aciip bi hinlik geldi!gittim 2numaralı ananeyi aradım:'Koş anane,hasanın burda!'dedim.2numaralı anane tüm romatizma ağırılarını unutum bi an evvel 'aşkına' kavuşmak için yola çıktı.o yoldayken,diğerine haber verdim:'anane koş,hasanın elden gidiyo!'çok az bi süreyle ikisi eve vardılar!evde bi kıyamet koptu,iki nene birbirine girdi,dedem şok...annem ne olduğunu,bunların nerden çıktığını hiç anlamadı!anlaması çok uzun sürmedi gerçi.önce bu iki dövüş horozunu evden kovdu,sonna da olayı aydınlattı...yiyeceğim dayağı bile bile bunu yapmıştım,bu anını ne olursa olsun yaşamak istiyordum....
 




afiyet olsuun şeker ipli simit ii gitmiştir koptummm


babanın o halini düşünemiyorum bile ama işte çocukluk padişahı bile dize getirirmiş....:119::119:
 

benimde bir benzeri gelmişti arkadaşım okulda kürtçe bir şarkı söylüyordu daha doğrusu oda bilmeden küfür ediyormuşş benimde ağzımdan düşmedi akşama kadar evdee söyledim durdummm babamm nerden öğrendin sen onu dediii arkadaşımdan dedimm töbe töbee dedi anneme baktı annemm yanına çekti kıızım bunun anlamı bu dedi (kötü bişey hemde çok kötü<) rezil rüsva oldum babama karşı çok utandım....Amaa annemi çok çileden çıkartırmışım balkonlarda beklerdi benim eve dönmemi çok üzülüyorum şimdi çoookk.İnsan evlenince daha iyi anlıyor anne kıymetinii helede gurbetteyse
 
kfamm kücüktür yani minyonum da ama ben kücükken ortadan kaybolumusum sürekli.. annem diyor kii'' heryeri arıyorum yok.. bagırıyorum ses cıkmıo. heryer kapalı nereye gitcek el kadar bebekk.. 3 defa falan koltukla duvar arasında kafamdan asılı kalmısımm. vücudum bi sekilde inio kafa orda sıkısık kalıo.. bide aglamıodun dioo.. öyle asılı bekliyo musum.. biri beni bulana kadarr.. bi kerede uzun arayıslar aglamalar sonucu dolabın içinde bulmuslar beni.. kapagı da kapatıp uyumusumm..el kadardın o kapaı nasıl actın girdin hadi gidin nasıl kapatıp uyudunn cocuk korkmaz mı diodu.. delircektim sen büyüyene kadar derdi annem.. üstünü giydiriodumm bi emeklemeye baslıodun kıcından donun cıkıodu dedi. o kadar hızlıymısım yaniii.. bi de mesela mutfakta unu bosaltmısım heryere.. elimde un paketi hiç ses cıkarmadan oturup beklemişim yinee. mutfaga bi geldim sende dahil her yer bembeyaz bi tek kara kara gözlerin görünüodu dedi.. annem psikopat bi bebektin dio.. insan kafan asılı bekler mi hiççç..
 
Tahminen 5 -6 yaşlarındaydım. Annemle mahallemizin bakkalına gittik. Annem alışveriş yaparken bende raflara bakıyorum. Baktım küçük küçük duru sabunlar var. Tipleri çok hoşuma gitti. Yandan asmalı bir küçük çantam vardı içine sığacak kadar sabun aldım, çantama koydum. Dışarıdan bakan hırsız şebekesi sanabilir bizi yani annem oyalıyo ben alıyorum
Ben bakkaldan aldığımız şeylere para verdiğimizi bilmiyordum o zaman napiyim Eve gelipte anneme aldıklarımı gösterince şok olmuş, benim çok kötü bir şey yaptığımı polislerin beni götürebileceğini :18: söylemiş, elimden tutup bakkala götürüp özür dilettirmişti anneciğim
 
Komşumuzun bakımlı ve süslü bir genç kızı vardı . Benide çok severdi. Onun yanına gider onu izlerdim süslenirken saçlarını yaparken makyaj yaparken falan. O zaman kahkül modaydı heralde. Fırçalı tarağı kahküllerine dolayıp içe doğru kıvrırı şekil verirdi bunu yaparken 3-4 kere gördüm ama inanılmaz hoşuma gitti

Bir gün annem koşuya gitti bende evdeyim. Fırçalı tarağı ıslattım, saçımın ön kısmını ucundan başlayarak saçıma dolamaya başladım. Ama atladığım bir şey vardı benim kahküllerim yoktu:26: Upuzun saçımı fırçaya doladım sonra onun yaptığı gibi fön tuttum :44:

Açmaya çalışıyorum açamıyorum bir de korktum annem kızıcak bana diye :18: Başka bir cin fikirle öndeki o saçlarımı dipten kestim makasla Böylece fırçadan kurtulmuş oldum ama öndeki saçlarım gitti beslemelere döndüm

Annemin o saçlarımı gördüğü anı hiiiiç unutamam kadıncağız şokkk olmuştu sen naptınn diye
^3-4 ay okula saç bandıyla gitmiştim
 
hepiniz süpersiniz.. ay bi uykum kaçtıki sormayın. boş durmayayım buraya geleyim dedim okudum heppisini gül gül bi hal oldum..

bende ufakken pek yaramaz değilmişim galiba yani sanırsam . :) ilk fırsatta anneme sorcam.. ama hatırladıklarımdan anlatayım.. bu arada benm annemin beni dövme maceralarından çok benm okulda camide sokakta çoğunlukta erkeklere olan dövüşmelerim var dayağa çok dayanıklı biriymişim. :)

ilk annemle olan maceralarımı anlatayım..

anlatmadan önce flocke teşekkür ediyorum bu sitres attırıcı konuları için valla ne b..kmz varsa saçtık ortaya sitres attık.. terapistimiz. hergün en az 4 - 5 doz alınmalı :)

--- taşındığımz yeni mahallemizde çok iyi arkdaşlarım vardı 10 11 yaşlarındaydım. hep apartmanın merdivenlerinde oturur akşam saat 9 - 10 a kadar şarkı sölerdik sıra sıra.. bazen ip atlardık. eve gitmezdik .annem balkondan çağırırdı 5dk anne 10 dk anne. hep aşağı iner beni öle alırdı eve .kocaman kızlarız. hepimiz. bizim apartmandada 2 arkadaş gitmezdik taki annemiz gelene kadar.

annem hep kızar saçımı çekerdi bidaha çağırdığımda gelme çıkamazssın der basardı küfürü bende gülerdim. tabi ben gülünce sinir krizi geçirir peşime verirdi evde bende tak hemen anahtarlı olan odaya vallla tehtit eder eder giderdi kapıdan.. bi gün yine

--- arkadşlarım çağryo anne gidim mi dışarı diyorm zorla bela ikna ettim ama tabi oda evi makina yapıp toz olcam o şartla.izin verdi.. hemen şipşak makina toz al. çıktım yine 9 ol gitmedim . bi bu sefer arka mahalleye gitmişiz ki annem çağrmasın ip atlıyoruz. sonra bi çocuk geldi annen seni çağıyor. diye.. arkadaşım anneside geldi nerdesiniz diye. o çok sessizdi kızmadı kızına pek. fatma teyze annen deli olmuş kız evde kaçtır haber gönderiyo gel diye. nese eve gittim üç buçuk üç buçuk

annem sessiz ama yanaklar sinirden al al gözlerinden ateşi görebiliyrm.. kendimi nasıl sıyırıp odaya kaçsam diyorum. bide ne görim annem arkasında kocaman uzun bi sopa çıkardı hiç unutmam evin salonunda bi vurdu bana bidaha vurdu. alsana anlamıyorsun he sen dayaktan anlıyorsun değilmi sen al sana yede akıllan bi tükürük bi sopa bi tükürük bi sopa bi tükürük bi sopa

ama gerçekten anne dayağıda hiç acıtmıyor derler hani vurur ama yarımsaat 1 gün sonra unutursun.. hemen anacım benm..
 
Birgün annem koltukta uyuyor. Misafir odamızda ki vitrinin uzantısı L şeklindeydi L nin köşe yerinde kalan dolapların kapağını karşılıklı açınca içine benim sığabileceğim genişlikte kare bir boşluk oluşuyordu hep orda oynuyordum birgün orda makas buldum ilk başlarda sadece oynadım sonra o makası aldım bir yandan da annem görmesin diye iyice sindim dolabın içine ve kaşlarımı tutup tutup kesmeye başladım..
Annem uyandığında Kaşlarım eciş bücüş yarısı uzun yarısı kısa... Ne yapcaz bunu diye düşünürken tabi akşam babam eve geldi ve beni öyle görünce kaşlarımın hepsini kesip aynı boya getirmeye karar verdiler ama ben istemiyorum böyle iyi diye çırpınıyorum babam üzerime oturdu ve kaşlarımın hepsini kısacık kesti

O kaşlar uzayana kadar kelaynak gibi gezdim sanırım
 



 
her sabah babam eve para bırakıp giderdi
annemden önce uyanırdım
üstümdeki her şeyi çıkarırdım
mutfağa gidip tencere tabak ne varsa hepsini salona taşırdım onlarla oynardım
sonra yemek yapmam gerektiğini hatırlayıp bilinçli bi ev hanımı olarak paraları bi güzel doğrayıp çorba yapardım
annem uyandığında da çıplak popomla elimde para çorbasıyla bak sana kahvaltı hazırladım derdim
 
erzurumda oturuyorduk o zaman
büyük babam pekmez yollamış barro ya kan yapsın diye 5 litrelik kocaman bi şişede
annem uyurken sabah kalkıp yine soyunup pekmezle salona gittim sürüye sürüye tabi
mutfaktan tahta kaşık aldım
salon halısına oturup biiiiiiiir güzel pekmezi sıvadım her yerine
asfalt çalışması yapıyordum önceki gün televizyonda görmüştüm
 
benim odam çocuk odası için epey büyüktü o yüzden annem kuru erzakları benim odamda istiflerdi
televizyonda tarlaya ekim yapılan bi belgesel izlemiştik annemle
ertesi gün annem yemek yaparken boşluktan faydalanıp odamdaki kuru erzakları üst üste dökerek kat kat rengarenk bi tarla yapmıştım kendime
gururla şişerek mutfağa gidip anne gel sana bi şey göstercem deyip odaya getirmiştim zavallı kadını
 
yaz aylarındayız odamın camı kırık zemin katta oturuyoruz annem dışarı çıkmama izin vermiyo rahat durmuyorum dışardayken diye
kırık camdan atlayıp dışarı çıkmaya karar veriyorum tam tırmanmak üzereyim camı tutuyorum iki elimle annemin kapıda belirip barro!! diye bağırmasıyla irkilip geri çekilirken iki elimi birden kesiyorum daha doğrusu avuç derimi yüzüyorum
annem korkudan deliye dönüyo tabi...
 
hiperaktifliğin sınırlarını zorladığım için yaşıtlarım bile hızıma yetişmekte zorlanıp bi süre sonra benimle koşturmayı bırakırlardı ama benim enerjim bitmezdi sıkılırdım da tek başıma bi de biriyle uğraşmadan eğlenemezdim pek
annem dışarı çıktığımda para verirdi hep yanında olsun canın bi şey çekerse al diye
mahallemizde de küçük bi büfe vardı başında duranda saftan bi çocuktu
artık kimse benimle oynamaz olduğunda büfeye yanaşıp büfeden bi şey kapıp koşmaya başlardım büfedeki çocuk da peşimden
parasını vermedin geri ver diye bağıra bağıra ben yorulana kadar ben önde o arkada koşardık en son yorulup sıkıldığımda dönüp parayı atardım o da bıkmadan her sefer anneme şikayet ederdi beni
 
bebe dükkanımız vardı
dükkana da şu at kafalı bisikletlerden gelmiş
dizmişler renk renk hepsi de gıcır gıcır
ama gözleri de öyle korkunç ki bi de karşılarında duruyorum dik dik bana bakıyo terbiyesizler
tek tek bütün atların gözlerini sökmüştüm yapıştırmaydı
babamla annem atların yoluk halini, benim karşılarında üstümde başımda yapışkanlar ve yüzümdeki muzaffer gülümsemeyi görünce şok geçirmişlerdi kızım ne yaptın böyle neden yaptın dediklerinde de ne yapayım hepsi bana bakıyordu deyip dükkanın karıştırılacak başka yerlerine yollanmıştım
 
annem beyaz tenlidir kar gibi bembeyazdır vücudu babam da esmer
bende babama çekmiştim sanırım annemin yanında esmer kalırdım
durup durup eteklerine yapışıp anne nolur beni beyaz sabunla beyaz lifle yıka senin gibi beyaz olayım kara kara olmak istemiyorum diye ağlardım
amacıma ulaştım gerçi
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…