Çocukken annenizi nasıl bitkisel hayata sokardınız?!

Nasıl bir beklenti içindeymişsinki o kadar şaşırmışsın. Tuhaf olan elini, yüzünü, bedenini yadırgamayıp poposuna takılmış olman.
 
8-9 yaşlarında birşeydim,okuldan eve geldim baktım annem bitkincene oturmuş sigarasını içiyor.klasik bir temizlik savaşı verdiği herhalinden belli.80'li yılların modası o zaman,evin her yeri halıflex ile kaplı.girer girmez bana:'salondaki halıyı sildim,canım çıktı,tam kurumadan girme.' 'iyi.'dedim.bu sigarasını içti alışverişe gitti,o sırada ben de mutfakta kendime bir bardak kola koydum.derken telefon çaldı ben de elimdeki bardakla salona girdim.bardağı sehpanın kenarına koyiim derken,rönk dedi bardak düştü!!!!beni bir panik aldı gitti.telefona baktıktan sonra,elime bir bez alıp sabunlu suyla temizliğim dedim,temiz olmasına emin gibi olduktan sonra içimden bi ses:'ama ya kurudyunca kahverengi bi halka bırakırsa?' diye içime bir kurt düştü...gittim çamaşır suyunu aldım ve açık kahve olan halıya direk olarak döktüm...bu sefer de gereğinden fazla temiz oldu...rengi açıldı.çaresizlik ve panikle başladım ağlamaya...annem eve dönünce garibim önce boş boş halıya baktı,sonra boğazından yukarıya doğru git gide kızardı...bu hiç de iyi bir alamet değildi,ceketimi kaptığım gibi kaçtım evden...gideceğim yerler kısıtlı olduğu için,annemin talimatı ile abim okul dönüşünden sonra beni eliyle koymuş gibi arkadaşımda buldu,gülerek:'tırsma hadi gel,kriz anını atlattın...'demişti.evden içeriye girene kadar kalbim boğazımda atıyordu resmen,allahtan abimin dediği gibi cidden yatışmıştı,sadece bi katil bakışı atmakla sınırlı kalmıştı....
 
Bir halı hikayeside bende var bunu okuyunca aklıma geldi.
Ben lise çağına kadar hiç soba görmedim, merak işte 8-9 yaşlarındaydım televizyonda görüdğüm alev alev yanan sobaya çok özendim ve annemin çeyizinden kalma bakır taslardan birini aldım çok fazla kullanmadığımız yemek odasında masanın altında olan canım ısparta halısının orta yerine koydum. Neyse aldım elime kağıdı kibriti tasın içinde yakıyorum kendime bir soba ambiyansı yaratmışım ki sormayın gitsin, keyiften dört köşeyim neredeyse kestane patlatıcam sobamda, nekadar keyifli bir şeymiş bu soba denilen şey o zaman anladım. Kağıtlar söndükçe ben yenisini yakıyorum öyle zevk almışım ki anlatamam. Neyse artık vakit geç oldu sobamı kurduğum gibi kaldırayım dedi ama oda ne sobamı koyduğum yerin rengi değişmiş, yakmışım halıyı. Ne yapsam ne yapsam derken kafamda bir ampul yandı evet orayı boyamalıydım ve kimse renk farkını anlamamalıydı. Aldım elime sulu boyamı halının o kısmı turuncu gibi bir renkteydi o rengi tutturmak için kırmızı, turuncu, sarı ve beyaz boyaları karıştırdım ve başardım rengi tutturdum. Lakin zaferim pek uzun sürmedi. Yakın bir zamanda halının yıkanması neticesinde akan bir boya, kabak gibi açılan bir halı, kızaran bir ben, ve bu ne dercesine bakan bir anne...
 
ben ondan sonrasını düşünemiyorum bile....:18:
 
Sokakta gördüğüm her hayvanı getirerek.
Gecelerce sabahlara kadar piyano çalarak
Gitarla rock parçalara heves salıp çalarak
Şarkılar söyleyerek
Tırmanma huyumla
Her bana laf söyleyenin saçlarını yolmam
Sinirlendiğim insanı bi güzel ısırmam :26:
Duygu sömürüsü ile her şeyi yaptırtmam
Sürekli düşmem :96:
Vitrinde ki içkilere karşı olan büyük zaafım sonuç mahalledeki kızları toplayayıp 10 yaşımdayım daha kadehlere koyup şerefe falan yapmışım annemin gözleri fal taşı gibi bana bakıyordu
 
az değilmişsiniz sizde....
 
standart 'bad-dua'yı alanlardan mısınız siz de'alla sana senin gibi bir kız verir inşallah'...?!

Hayır öyle bir şey hiç demedi bana ama kendim gibi kızım olsa valla onunla her şeyi yapardım dama çıkarız gerekirse
 
Hayır öyle bir şey hiç demedi bana ama kendim gibi kızım olsa valla onunla her şeyi yapardım dama çıkarız gerekirse
valla bende var bi tane...evlere şenlik...benim çocukluğumu ikiye katlıyor valla!!!
 
valla bende var bi tane...evlere şenlik...benim çocukluğumu ikiye katlıyor valla!!!

Allah bağışlasın amann en güzel yılları yaşasın gönlünce bir gün mutlaka dizginlenecek o duygular.
Ama fırsatını bulduğum an hala yaramazlık yaparım moralim yerindeyse birde hiç durmam
Ama çocuklukta ki gibi hür olamıyor işte insan amaişte bunları yaparken olan anneceğizlerimize oluyor
 
dışarıdan sümüklü böcek toplayıp-tabi daha böcekleri içinde saklanırken sadece kabuk olarak-eve getirip su dolu bir kavanoza onları atıp ağzını da iyice kapatıp yatağıma alıp öğlen uykusuna yatardım.zavallı annecim okuldan gelirdi gecenin kör karanlığında beni akşam yemeği için uyandırcak,battaniyemi bir kaldırırdım ta taaaa:119: koynumda içi böcek dolu bir kavanoz.suyu gören böcekler şaha kalkmış yüzüp duruyorlar,tabi annemden o yorgunluğunun üzerine okkalı bir çığlık:95:
bir de okuldan idareciler müdür vs. anneme geçmiş olsun ziyaretine geldiklerinde bir salon dolusu insanın üzerine torbaya parktan taze taze doldurduğum uçuş böceklerini salıp çıldırtmışlığım vardır
ay ne mikropmuşum be:120:
 
güzel temennileriniz için teşekkür ederim,ve haklısınız,30'umu aştım hala tezcanlılığımı ve neşemi korurum...böyle olunca çocuklar da bazen affalıyorlar...oğlum yeni konuşmaya başladığı vakitte onunla amerikan repliklerinle konuşuyordum eğlencesine (tanrı seni kahretsin dostum,nalet olası seni çok seviyorum...gibi)bir zaman sonra bir baktım çocuk öyle konuşuyor!!!çevirip düzgün türkçe öğretene kadar çatladım resmen,kızımda daha az espirili davranmıştım.ama diyeceğim şu ki,çocuklarım beni ne kadar şaşırtıyorsa,ben de onları bi o kadar şaşırtıyorum...hayatımızda mizahın daima bir yeri olması gerektiğini düşünüyorum...
 

 
aman allahım ...benden önce yazdığınız için daha yeni fark ettim...hiç iğrenmiyor muydunuz onları yorgan altına sokup yatarak...hani çocuklukta mantık aramıyorum,yok çünkü ,ama bunu yaptığınızda ne düşündüğünüzü hatırlayabiliyor musunuz???
 
flocke senin çocukluğuna dair anılarına laf bulamıyorum.hem çok güldüm hemde senin gibi bir çocuktan korktum.gerçi benim kızımda az değil ama sana yetişemez gibi:))bende sakin çocuklardandım.bizdede abim yaramazdı.
(bu arada bende almanyada doğdum.4 yaşına kadar ordaydık.)almanyadayız.annem,babam,abim ve ben gezmeye gidecez.benimde küçük bir çantam var onuda almışım.neyse biz dışarıya çıkmışız .annemlerle ben önden gidiyoruz.abim arkadan geliyor.abim birden bağırmaya başladı.anne altın kolye buldum diye.annemde bi baktıki kendisinin kolyesi.meğer ben çantama koymuşum.çantanın altı delikmiş.oradan düşmüş:)Allah tan abim arkadan geliyomuş.:)tabiii annemle o anki durumumuzu tahmin ediyosunuzdur:))
birgün yine almanyadayız.ben kendi bebek arabamı alıp içine oyuncak bebeğimi koyup gezmeye çıkmışım.tabii kaybolduğumu beni annemlerin bulmasından sonra annemle yakın iletişimziden anlamıştım
 
yine almanyada birgün kolumdaki altın bilezikleri komşumun kızına vermeye çalışırken başka bir komşu teyzemizin bu olayı görmesi üzerine komşu teyzenin bunu engellemesi ve anneme söylemesiyle annemle yakın iletişimde bulunmuştuk:))
yine kreşteyken(gerçi bu olayda benim suçum yok)ranzaların üst katına çıkıp aşağıdaki yastıkların üstüne atlatma oyunu oynatıyolardı.bir an bir alman çocuğun beni itmesi ve aşağıdaki yastığın çekilmesi üzerine kafamın patlamasıylada annemi bitkisel hayata sokmuştum:))
haa buarada abimin vukuatıda çok.bir tanesi beni çok ilgilendiriyor.oturudğumuz yer bahçeliydi.abimle arkadaşları arıları yakalayıp kavanozlara tıkıyolardı.bigün sebebini bilmiyorum sevgili abicim o kavanozu tişörtümü açıp sırtıma boşaltmıştı.sonrasını hatırlamıyorum:))
 
bu arada 2,5 yaşındaki kızımda beni komaya sokuyor.ben dediğim gibi çok yaramaz bir çocuk değildim.sanırsam kızım babasına çekmiş:))kızımın vukuatları emeklemesinden itibaren başladı.yürümeye başladıktan sonra son hızdevam etti.halılara zeytinyağı,narekşisi dökmesi.yine fırsatladığı birgün dolaptan bulguru alıp dökmesi.bunun haricinde viksi alıp yemesi.yüz kreminin kavanozunun tümünü hereyere bocalaması.ya aslında kızımı ev içinde hiç yalnız bırakmıyorum.bu yaptıkları fırsatladıkları.çünkü kızım başka bi odaya gitmiş ve evde sessizlik varsa bu hayra alamet değildir.evimizde tüm dolaplar kilit altında.artık ulaşamadığı yerlere sandalye çekip ulaşıyor.gerçi zamane çocukları hep böyle.en son büyük vukuatınıda anlatayım.geçen bir arkadşıma gitmiştik.onun oğluda kızımla yaşıt.ama sakin bir çocuktur.oyuncaklarını dökmüş oynuyolardı.bizde yan odadayız.ben kızımı biliyorumya sık sık kontrol ediyorum.arkdaşımda diyor rahat ol oynuyorlar.neyse bi kontrolümde bi baktım bizim kızın elindeküçük bir poşet ağzındada küçük tanecikler.kıtır kıtır yiyorlar arkadşıylameğerse şu ayakkabı ,çantalara konulan nemlendirci poşetlervarya onlardan varmış.bizim kız poşeti açmış ve yemişler.arkadaşıma dedim böyle birşeyi nasıl oyuncakların içine sokarsın.o da dedi benim oğlanın aklına o poşeti açmak hiç gelmezdi.:))Allah tan bi zararı olmadı.ama ben ogece ölüp ölüp dirildim.bi etkisi olacak diyeşükürki olmadı.bizim kızında vukuatları bunlar:))
 
hatırlama zaten...çok acıverici olduğunu tahmin edebiliyorum....!!!
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…