Çocukluk fotoğrafına yeniden bakınca görülenler


Kızınla bol bol fotoğrafın olsun :)
En büyük mirasın bu olacak :)
 
Bilmece gibi yazıyorsunuz. Her yoruma birer şifre, birer ipucu yerlestirmissiniz adeta. Konuyu anlamak adına sorulan sorulara ısrarla sadece sizin anlayabileceginiz cevaplar vermissiniz. Birisi tüm ip uçlarını toplayıp perdeyi aralasin ve sizin açıkça söylemediğiniz yaralara dokunsun istiyorsunuz sanırım. Bu yaraların derinliği anlaşılıyor ama hayatta herkesin "kendine derin" yaraları olduğu için kimse bir başkasının anlatmaktan kaçtığı yaraları keşfedip sarmak için beklediğiniz çabayı göstermez. Kendinizi sagaltmak istiyorsaniz açıkça anlatın. Metaforlar, imalar, tamamlanmamış cümleler, belirli yerlerdeki gülücükler sadece sizin için anlaşılır ve hikayeyi tamamlıyor. Dışardan bakıldığında kopuk kopuk bir bilmece görünüyor sadece.

İkinci satırdan sonra okuyabildiniz mi bilemiyorum ama ben yine de yazayım. Hayat kabuk kabuk soyulup keşfedilmeyi bekleyecek kadar uzun değil. Bunun için yeterince uzun bir hayata sahip olsaydınız bile yeterince sabırlı, özverili ve sevgi dolu insanlar bulamazdınız.

Siz sanırım yaşadığınız travmanın etkisiyle -tanimadiklariniz dahil- insanları beni seven ve beni sevmeyenler başlıkları altında kategorize ediyorsunuz. İnsanların ve ilişkilerin bu iki başlıktan çok daha fazla kategoriye sahip olduğunu göremediğiniz için destek ve onay hissetmediginiz her yorum sahibini sizi sevmeyen kategorisine atayarak ya tiye almissiniz ya karşılıklı görmezden gelme teklif etmissiniz. Sizi konuda desteklemeyen insanlar adınızı bir kenara not alıp size kin güdecek, konu konu sizi kovalayıp açık arayacak değil ki?

Her cümle altında ben şunu okudum sizde: "Beni sevmediğini anlıyorum, sana ihtiyacım yok ve seni bana maruz bırakacak değilim." Ben çok iyi görüyorum bu cümlelerin sahibi kocaman bir kadının terkedilen minicik bir bebeğin travmasını hala yaşadığını. Fakat durum ne kadar can acitirsa acitsin bir başka insan için travmanizla baş etmek yorucu ve yıpratıcı. İnsanlardan kendilerini kanitlamasini beklemeden ve onlara bir etiket vurmak için acele etmeden akışına bırakın ilişkilerinizi. Anlatmak istiyorsanız açık ve net anlatın. Bilmeceler, ip uçları, metaforlar kullanmamaya çalışın. İnsanlar çekirdeğinizi kesfetsin diye beklemek yerine o çekirdeğin kesfedilmesini sağlayın, kabukları kendiniz kaldırın. Ben bu yazıyı size gıcık olduğum için, sizden nefret ettiğim için yazmıyorum. Sizi bu yazıyı yazacak kadar çok umursuyor fakat iki gün sonra adınızı unutacak kadar umursamiyorum. Sizi kimsenin yazmadığı uzunlukta yazacak kadar seviyorum, çekirdeğinizi keşfetmek adına diğer konularinizi araştırmak istemeyecek kadar sevmiyorum. Ben hiç kimseyim. Siz de öyle. Hayatimizdaki bir iki insan dışında kimse için ne aşırı sevilecek kadar önemliyiz, ne nefret edilecek kadar. Şu an bu yazıyı yazarak sizi seven ve umursayan biri olarak açık ve net bir iç döküş konusu açmanızı tavsiye ediyorum. Uzun uzun yazın. Çok acı çektiğiniz için gülücük kullanmadan, imalar, sorular, metaforlar, varsayımlar kullanmadan, basitçe anlatın. Rahatlayacaksiniz.
 
Dert olarak beğenmemişsin de
Şaşırdım, gelip derdini anlatmana.

Bu konu herkesin, benim değil

Alınan derslerle, edinilen tecrübelerle
Her bakışta, başka görülüyor

Benim hikayemin başladığı yerde başladı fotoğraflarım
Çok mutluyuz, ben mutlu aileyi hak eden bir vekettim zaten :)
Fazlasını buldum :)
 
Fotoğrafa bakınca mı hayal edersin?
Yoksa gördüğün an canlanır mı aniden
O günü Yaşar mısın?
Hatırlayamadığım zamanlar için hayal ederim..

Ama 7 yaşımdan sonraki fotoğraflarımda o günü tekrar yaşarım, anımsayabildiğim en ince detayına kadar yaşarım ama ikisinin ucu da hüzüne çıkıyor bende. Çok da mutlu bir çocuk değildim çünkü. :)
 
Hiç anlamadın peki
Ama beni yazdıklarımdan ve yazacaklarımdan analiz edin, tümevarımla benim ruh halimi çözün
Şeklinde talebim var mı?
Anlamadığın için, yazmak zorunda hissetmenin verdiği dayanılmaz sancıyla,
Belki ilk ben olurum “işte beklenen çıkarım” yazısını yazan ve en çok takdir toplayan üye,
Hayalini bir araya getiriyorum, ve
Neden diye sormadan duruyorum.

Bu uzun yazıyı kopyala, başka konuda işine yarayabilir.
 
Ben de mutlu olmaya ıkınan çocuktum :))
Bundan sonrası, çiçekler kadar güzel olsun umarım :)
 
Çok geçmiş olsun . İnsallah amcamız iyileşir sağlığına kavuşur
Akrabalar , çoğumuz için yok hükmündeler bence
14 yaşımda babamı kaybettim ; o zamandan yetişkinliğe uzanan yolculukta , bir günden bir güne aramayan, bir ihtiyacın var mı diye sormayan teyzeler , halalar... şimdi benim onları arayıp sormamı bekliyorlar.. daha çok beklerler..
Ben neye kanaat getirdim biliyor musun , bu dünyaya yapayalnız geliyoruz ya. Annemiz Doğum acısıyla ya da narkozun etkisiyle baygın oluyor. benim babam da kalkmış Cuma namazına gitmiş ben ameliyatla doğarken . Yani beni birisi alıp götürse , bebeğiniz öldü deseler, kimse bilemeyecekmiş gerçeği.
Yalnız geldik , yalnız gideceğiz . Anne baba, kardeş , akraba .. hepsi bir yere kadar yanımızdalar
Sen biyolojik aile ortaya çıktı deyince aklıma geldi. Birinci sınıfta Benim de bir arkadaşım vardı , annesi, o 4-5 yaşlarındayken terk edip gitmiş kızı. Sonra kız ergenlik çağında merak etti annesini bulmak istedi. Ama annesi olacak kişi , o zamana kadar merak etmediği güzelim kızını, yine umursamadı tabii ki. Kız ikinci kez yıkıma uğradı
Ben yaşamadan büyük konuşuyorumdur belki ama, bence bugüne kadar benim yanımda olmayan ana babayı , bu saatten sonra ne yapayım derdim. Keser atardım.
Sen de kalbinin sesini dinle...

Fotoğraf da demişken, bu arkadaşımın bir fotoğrafı vardı . Yeni annesi , babası ve gelinlikli küçük kız, kendisi. Bana o fotoğrafı bir heyecanla göstermişti . Bak benim annemle böyle düğününde fotoğrafım var , senin de var mı demişti :) ben de 7 yaşın bilinciyle ne diyeceğimi bilememiştim . Ama annemle babamın evliliğinden sonra doğduğumu biliyordum sanırım , arkadaşıma çaktırmamıştım :) o da hep şüphe duymuştu bence ama kesin bilemiyordu. ta ki sağdan soldan insanlar, senin annen bu değil diyerek kızın aklını karıştırana kadar . İnsanlar çok kötü ..
 
Talep üzerine hiç yazmadım. Yazma motivasyonum dünden bugüne hiç değişmedi: faydalı olmak. Suçlamak, yargılamak, saplantılı şekilde gururlu davranmak. Çok zorsunuz.
 
Yalnızlığı o kadar iyi biliyorum ki
Hep yalnızdık.
Olsun, arabesk yapmayalım:)
Ben mutluyum, en az benim kadar mutlu olmanı istiyorum:)
Çok teşekkür ederim paylaştığın için :)
Çok memnun oldum :)
 
Talep üzerine hiç yazmadım. Yazma motivasyonum dünden bugüne hiç değişmedi: faydalı olmak. Suçlamak, yargılamak, saplantılı şekilde gururlu davranmak. Çok zorsunuz.
Size beni iyileştirme görevi verilmedi değil mi?
Alakanız için teşekkür ederim.
İyi pazarlar
 
Yalnızlığı o kadar iyi biliyorum ki
Hep yalnızdık.
Olsun, arabesk yapmayalım:)
Ben mutluyum, en az benim kadar mutlu olmanı istiyorum:)
Çok teşekkür ederim paylaştığın için :)
Çok memnun oldum :)
Evet . Yalnızdık ve başardık . Yine başarırız.
Babacığın ellerinden görünce benim için de öper misin ? Bence bir çocuğa gönlünü evini açmak dünyanın en yüce davranışı. Ne mutlu onlara seni yetiştirmişler
Ben de teşekkür ederim . Sayende biz de dertlerimizi döktük :)
 
sevindim senin adına :)
ben saf kötülükle doğduysam demek. :))
Hayır
Aşk olsun, ne demek istediğimi anladığına eminim.
Sen kendini yazdın
Ben de beni
Hepsi bu.
Kıyaslama, nisbet asla yok, öyle düşünmene sebep olduysam affedersin.
Yine de niyetimin iyi olduğunu bildiğine eminim:₺
 
Elbet öperim, boynumun borcu olsun, aklımda :)
Bi huzursuzluğu yazarak paylaştık, bana çok iyi geldi.
Dokunan herkese iyi gelir umarım yazmak, amaç buydu zaten.

Mutlu Pazar Günü dilerim:)
 
Ben de mutlu olmaya ıkınan çocuktum :))
Bundan sonrası, çiçekler kadar güzel olsun umarım :)

Bak çiçek diyince ne hatırladım. :)

Bir fotoğrafım var dondurma yiyoruz en yakın arkadaşınla, sanırım 8 yaşındayım burnumdaki yara taze düşüp taşa çarpmışım şükür ki kırılmamış burnumu çok severim. O dönem hiçbir şeye hayır diyemiyordum ve rahatsızdım bu durumdan.
Dondurmamızı yedikten sonra saklambaç oynuyoruz komşu Sevim teyze beni bakkala göndermek istiyor; “hayır” diyorum. Arkamdan bir ses: “cadı kız”

Esmer bir çocuktum ben, mahalledeki diğer çocuklar da sarı ya da beyazdı. Sevilmezdim nedense pek. Sevimsiz bulunurdum, annem yokken insanların kötü bakışına maruz kalırdım. Oysa sevimliymişim bence, kara gözler,fındık burun,elmacık kemikli çenesi itina ile çizilmiş bir çocuktum.

Daha küçükken de annemin bir arkadaşının oğlu ile oyun oynarken dişleri kırılmıştı ama kasıtlı yapmadım diye hatırlıyorum, annem karanlık kömürlükte cezalandırmıştı..

İçimi yaktın Güney. :)
Bir süredir kendimle savaşıyordum,sebebini şimdi anladım sanırım. Dışlanmak, bunca sene sonra patlak verir mi acaba? Baban için şifa diliyorum,annene rahmet.
Geçen gün Müge Anlı’yı izliyordum da, bir kadın 8-9 bebeğini kaybettikten sonra bir erkek evlat doğurmuş. Okula gidene kadar emzirmiş,ayağını taşa değirmeden sırtında taşımış hep. Oğlu ise eşinin annesini öldürmesinden sonra annesini alıp tarlaya gömmüş 6 sene sonra ortaya çıktı..
Vardır bir hayır, belki tedavi vardır?
Günün güzel geçsin:)
 
İlk fotoğrafım siyah beyaz baya küçüğüm ağzımın suları akarken çekmişler hemde stüdyoda insan bi ağzımı siler diyorum her bakışta hiç duygusallaşamıyorum o yüzden, diş çıkarma dönemi sanırım en fazla 8 aylığım ve abimin sevgi dolu bakışı ben dahil herkes makineye bakarken o bana bakmış ömür boyu öyle bakıp sevecek gibi şimdi 8 yıldır görmüyorum ömür boyu da görmek istemiyorum hayat işte
 
Ben çocukluğumdan beri hep aglayan biriydim sorunlar hep değişti ama aglamam ve derinden yaralanmalarim değişmedi..
Herşeye ragmen ayaktayim çok şükür
 
Annenin kömürlük cezası mı?
Asıl şimdi sen içimi yaktın.
Samimi ol, konu sana hakikaten iyi geldi mi? Gerçek hayattaki kişilere anlatıp rahatlayamadıkların mıydı bunlar?
Yoksa, deştim mi yaranı?
Paylaşmandan minnet duydum, fakat sana iyi geldi mi?
Babam adına kendi adıma çok teşekkür ederim.
 
Tam o anda kalmıyor değil mi bakışlar,
Ne üzücü, abin ile yaşanılan neyse, kısa sürede en adil yolla çözülsün umarım.

Fakat, yine aynı yerde aynı pozu verseniz bakışlarınız yine aynı olur, sebepsiz hissettim:)
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…