Çocukluktaki sorunlardan kurtulamamak, tatminsizlik

O çocuk biz büyüsek de içimizde öylece yaşamaya devam ediyor.Büyük halimizle ne yaşarsak yaşayalım onu anlayıp işin içine koymaz,konuşmasına,kendini,duygularını ifade etmesine izin vermezsek en güzel olaylarda bile bölünmeye devam edeceğiz.Konuşmanız lazım onunla.Yargılamadan dinlemeniz.Bu akşam bir çocuk kapınızı çalıp çocukluğunuzu size kendi yaşamış gibi anlatsaydı ona ne derdiniz?Nasıl davranırdınız?Neyi öğrenmesini,fark etmesini sağlardınız?İhtiyacı olan neyi isterdi sizden?Öyle yaklaşın kendinize de.Bir çok psikoloji kitabı size bu farkındalığı kazandırabilir.Zaman ve emek harcamaya değer.Ve aslında çok da zevklidir o çocuğu keşfetmek...

Bu konuyu işleyen Bruce Willis'in İçimdeki Çocuk (The Kıd) filmini de mutlaka izlemenizi tavsiye ederim.
 
zaten çocuğu olunca insanın, kendinde en başa dönüp, hayatı yeniden yaşıyorsun..İnşallah çocuğunla birlikte, bilinç altını tekrardan yenilersin canım..bilinç altının farkında olmak yeterli aslında, denizdeki dalgalar gibi düşün, her seferinde kıyıya vurur fakat tekrar geri gider...o olumsuz duygu geldiğinde, gideceğini bilmekte rahatlatmalı seni..
 
Evet ayni seneryolar ve daha da kötülerini yasadim.
Anason kokusuyla büyüdüm, uyudugum odada sigara dumani, gözlerimi yakardi duman.
Calismazdi da, maddi acidan kötüydük üzerine varlikli sayilirdik ama o varligi sömüren amcam vardi babam ickiden basini kaldirip cocuklarimin rizki bu diyemedi.
Hakkimiz yendi ve babam alkolik diye aile icind ikinci sinif muamele gördüm.
Kan bagim oldugu yakin akrabalarim tarafindan dislandim.
On elinde on marifet güzel mi güzel sessiz bir cocuktum. Ama genc yasimda sürekli mide agrisi cektim, ilerleyen yaslarda da kaygi bozuklugum oldu, panik atak hastasi oldum. Kaldiramiyordum omuzlarimdaki yükü.
Simdi kendi cabamla hepsinden kurtuldum.
Kendi yuvami kurdum, esim babamin tam tersi.
Tam birbirine zit iki insan hatta.
Beni ve cocuklarini el üstünde tutan, icki sigara asla agzina sürmeyen, elinde ekmek evine gelen. bensiz program dahi yapmayan bir insan.
O kücüklügüm bende hastalik olarak kaldi. Abimden de siddet görürdüm, asla sevilmeyen bir insandim.
atabildim mi bunu icimden bilmiyorum.
Dünya güzeliyim esime göre, yetekliyim, öyleyim böyleyim de iste o kücüklügümü hatirlamak dahi istemiyorum.
 
Özendiğiniz gibi bir ailede büyüdüm. Ama ben de kendimi sevilmeye layık bulmuyorum kimi zaman. Ben de olduğum ortamlara aniden yabancılaşıyorum. Kendimi bir yere ait hissedemiyorum. Kendimce çözümünü bulamadım, sebebini de. Bana en iyi gelen, beni çok iyi anlayan bir kızkardeşim ve kardeş gibi dostlarım olması. İçini dökebileceğin, yargılanmadığın bir dostluk, hayatı yaşamana yardımcı oluyor. Etrafında mutlaka vardır içini açabileceğin bir arkadaşın. Sana iyi gelecektir.
Sevilmeye çok layıksın, kafandan atması zor biliyorum ama kimseye zararı olmayan, hatta yararlı olmaya çalışan bir insan olduğundan şüphem yok. Sadece böyle biri olmak bile sevilmeye layık olduğunu gösterir.
 
Elbette bunlarda bir yol ama sizi anlayan birine anlatmak anlaşılmayı bilmek kadar etkilimi yada içinde ukte kalan şeyleri göz ardı etmeye yardımcı olurmu orası tartışılır
 
Elbette bunlarda bir yol ama sizi anlayan birine anlatmak anlaşılmayı bilmek kadar etkilimi yada içinde ukte kalan şeyleri göz ardı etmeye yardımcı olurmu orası tartışılır

Konuşmaktan çekinmemeniz için bir başlangıç olur en azından Bir kez söyleyebilince herşey daha kolay.
 
Bende küçükken hır gürün içinde büyümüş,babasının içki ötesini içmesi, şans oyunları oynayıp ölümüne borç yapmasının ceremesini çeken, mutlu bir yuvaya hasret kalmış, aradığı mutluluğuda hiç kimsede bulamamış birisiyim. :)
Kendinden emin,özgüvenli tavrım enkaz yaşamama engel oldu fakat bendeki özgüvensizlik,mutlu yuvaya açlık içimde yaralar açtı tabiki. Bende bazen kendime böyle sorular bulurken buluyorum kendimi ama geçmişe takılmanın kimseye bi faydası yok maalesef. Güzel olanı beklemek, o geldiğindede onunla yaşamak en güzeli. Yalnız değilsin demeye geldim. :)
 
Haklısın..
 

Maşallah size, Allah daha mutlu etsin inşallah, çok sevindim bunu okuduğuma.
 
Tavsiyeniz için teşekkür ederim yapacağım :)
Bende bazen çok takıyorum kafama çocukluğumu.Biz çocukken durumumuz çok kötüydü.Babam alkolik değildi ama hastaydı.Hayatı boyunca hiç çalışamadı.Hastalığı yüzünden anneme çok eziyetler etti.(Hastalığı psikolojik)Okul hayatım boyunca bana destek olmadılar.Evde destek olamadıkları gibi maddi imkansızlık nedeniyle ne bir kurs ne bir dershane hiç birine gidemedim.Yinede kendi çabamla üniversiteyi bitirdim.Evlendim.Çocuklarım oldu.Şimdi kızımın okul konusunda üzerine deli gibi titriyorum.100 değilde 98 alsa ona belli etmesemde daha fazla nasıl destek olabilirim diye kendi kendimi yiyorum.Çünki benim ailem arkamda olsaydı ben çok iyi şeyler başarabilirdim.Benim ailem bana destek olmadığı için istediğim herşey içimde kaldı.Sizi çok iyi anlıyorum.
 
Zor şeyler yaşamışsınız sizde ama ne mutlu size yuvanızı kurmuşsunuz ve çocuklarınıza iyi bir annesiniz. Hayatınız hep dilediğiniz gibi olsun :)
 
Annenize bahsettiniz mi bu durumda. Dertleşebilirsin o zamanlarda ne hissettiğini anlatabilirsin. O dönemdeki arkadaşlarından birine bahset mesela. Benim babam içerdi hep o yüzden sosyalleşemezdim vs anlat. Sana diyeyim arkadaşının hiç umurunda olmazdı. Düşünüyorum sen benim arkadaşım olsan babanın alkolik olması beni çok ilgilendirmezdi ya da sana bi etiket yapıştırmazdım. Çünkü o davranış babanın sorumluluğundan olan bir şey sen ise arkadaşımsındır ve seni bilirim tanırım. Bence iç dünyandaki bu biriktirdiğin düşüncelerin üstünden geçmelisin.
 

Yorumunuzdan sonra bir süre yazmaya ara vermek istedim, şaşırdım da çünkü biraz. Demek bu için ısınması ve bir şekilde tanımadan da olsa birini gerçekten anlamak mümkün.

Bu kaydırak olayı biraz daha derin aslında... Babamla mutlu mutlu hatırladığım belki 10 hatıramdan biri. Su parkına gitmiştik bir kere, abim birkaç kez gitmişti, ben küçüktüm ilk defa götürmüşlerdi, sonuncusu da oldu gerçi. Böyle bir kaydıraktan babam önden gitti ben oturup kaldım korkup, nasıl becerdim bilmiyorum. Babam beni almak için yukarı tırmanmıştı borunun içinden. Bugün o da aklıma geldi. Çok üzüldüm.

İyi bir insan olması zor yapıyor işi aslında. Alkolik olmak da bir rahatsızlık ve onun o rahatsızlığı ailesiyle mutlu bir yaşam sürme şansını ondan aldı, benim de babamla anılarımın olmasını. Aslında böyle kendimi küçük ya da eksik hissedecek bir şey yokmuş ama çocukken bunu anlayamıyor insan.

Çok teşekkür ederim vakit ayırıp yazdığınız için. Babamı özlediğimi düşünmemiştim ama o da varmış gözüm dolduğuna göre.
 

Soruları çok beğendim. Çok teşekkür ederim. Mutlaka oturup cevapları yazıp, çözümlemeye çalışırım. Kısa yoldan cevabı ise onca yükü taşımasına, güçlü, kırılmaz rolü yapmasına gerek olmadığını söylerdim ama kendimi biliyorsam “söylemesi kolay tabii” diye cevap alırdım.

Filmi de izlerim mutlaka. Çok ilgimi çeken bir bakış açısı bu, çok teşekkür ederim.
 
Değersizlik hissi üzerine EMDR terapisi alabilirsiniz terapist gerekli gördüğü takdirde.sizi degersiz hissettiren cocukluk anılarıniza karşı duyarsızlasabilirsiniz.gozlerinizin önüne görüntüler geliyor (cogu anilariniz)ve siz onları anlatıyorsunuz .böylece içinizi daha rahat dokebilirsiniz terapiste karşı.ancak uzun ve maliyetli bir süreç olabilir.kisa da sürebilir tabi durumunuza gore
 


Üzüldüm ya :’( Ne diyeceğimi bilemedim oluyor keşke olmasa.

Benim de öğrencim var böyle babası hep geç gelirmiş içmek için,eşi evde iç her gece merak etmek sağlığı yerinde mi diye düşünmek zor demiş.Evde içiyor.

Çok da iyi bi insan.O ayrı o ayrı demek demiştim o gün.

Yazdıklarına yazacak pek bişey bulamadım.Etkilendim :/
 

İyi dilekler için çok teşekkür ederim. Ben de öyle umuyorum, bir taraftan da aslında çocuğum olmadan kendi içimdekileri çözmek istiyorum. Burada bile bu konuyu açmak çok iyi geldi, terapiye başlamak en iyisi sanırım. Tahmin ettiğimden daha çok ihtiyacım var muhtemelen.


Çok üzüldüm yaşadıklarınıza, insan yetişkin olunca çocuklara karşı eziyetler daha da korkunç geliyor. İnsan nasıl kıyar, nasıl önemsemez küçücük çocuğu akıl almıyor.

Hayatınızı iyi yönde değiştirebilmiş olmanıza çok sevindim. Ben de mutluyum, erkek arkadaşımla da hayatım çok iyi ama kendi içimde derinlerde bu sızıları hissetmeye başladım. Belki vefat tetikledi, belki yaşım, belki nazaran rahata kavuşup bunları düşünmeye vaktim oluşu ya da hepsi birden.


Benim yakın arkadaşlarımla arama mesafe koyan şey, zamanında utanıp sakladığım için farklı bir profil çizmek zorunda kalmam. Yani önceden durumdan utandığımdan, babamla ilgili asla konuşmadım. Şimdi de geriye dönüp, ben aslında şöyle utanıyordum, böyle üzülüyordum demek garip geliyor. Bir de onları kötü hissettirir muhtemelen, sanki onlar yeterince arkadaş değilmiş gibi. Garip bir durum açıklayamıyorum tam. Ailenizden yana şanslıysanız gerçekten kıymetini bilin. Hayatım boyu arkadaşlarımın da çeşit çeşit dertleri oldu, sorsanız hep bana özenirler ben çok güçlüyüm, erkeklere karşı çok dik dururum, kendimi ezdirmem, sosyalim diye. Ama ne başarılar ne de iyi bir ilişki (ki gerçekten çok mutluyum) o çocukluktaki eksiklikleri doldurmuyor. Anne baba rollerinin yeri çok başka.


Çok teşekkür ederim. Güzel olan, bana değer veren, kendimi iyi hissettiren bir erkek arkadaşım var. Kıymetini bilmeye çalışıyorum ama işte demek ki kendi içinde çözmeden insan hiçbir zaman tam olamıyor.
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…