Değişim için cana "Tak" eden yer neresiydi?

Bisiklet denedim, hatta bir ara o kadr güzel rayına oturtmuştum ki, kursa giderken bisiklet kullanıyordum paso bir hafta demedi yokuş yukarı filan zorlanmadan çıkacak kondisyona girdimdi (Tabi o ara yine bir sigara bırakma denemesi vardı sanırım 5 gün kadar bıraktımdı :olamaz:)... Dediğin gibi rüzgarla yüzüm rahatlıyordu. Gel gelelim totom ağrıdı, selesi değişecekti kaldı gitti, ilaveten alt baldırlarım çok ağrıdı en çok dizden aşağım çalışıyor ki vücudumda en istemediğim yerin çalışması demek bu, kalın zaten; bilinçsiz yapıyorum daha bi kaslanacak diye çekindim bıraktım, düşük vites kullanmam lazım, alışmışım paldır küldür yeni yetme ergenler gibi... Bunu bi daha gözden geçirebilirim.

Suyu bol içerim Turuncu, ama çay ve kahve de içerim ne biçim bi midem var bilmiyorum. Tarçın affedersin beni istifra ettirebilir kokusuna bile zor dayanırım öyle cinsliklerim var. Meyve-yoğurt olayına girince sigaradan kesiliyorum ağzım buruklaşıyor diye onlardan geçtim, sigaraya devam. Yani ne diyebilirim, sigara konusu bende iyice yılan hikayesi oldu, ne desen haklısın yani, dışarıdan bakınca saçma görünmesi gayet normal, bana da saçma görünüyor zaten yeterince. İç sıkıntıma yapışıyor illet bağımlılık; ne güzel bırakmıştım 2 sene hamilelikten emzirmeye kadar... Bi an tek sigara, yine başa döndüm. Duygusal olarak daha güçlü olmam gerekiyor bu konuda, kapalı kutuyum "Tek arkadaş sigara" olayından çıkmam lazım, iç sıkıntılarından bi geçmem lazım çünkü keyif olayını geçeli çok oluyor.
..
Düşük vites, geneli düz yol, kalınlaştırmaz. Aksine inceltir. Duruşunu düzgün tutarsan, üst bacak, karın ve sırt da çalışır.
Düzgün dik demek degil, bisikletçilere bak :)
Sele konusunda haklısın, kullandıkça alışsan da, rahatsızlık tamamen geçmiyor hiç.
Bisiklet taytları var, biraz konforlu hale getiriyor.
Rahatsız eden kısımlarında pedler var.
Bir bakabilirsin onlara.
Bisikleti ben ulaşım aracı olarak da seviyorum.
6 ay yurtdışında eğitim için kaldım, ev-iş arası günde 2 saate yakın kullanıyordum. Hayatımın en sağlıklı ve sıkı dönemiydi :)

Sağlıklı beslenmek sadece salata ve yoğurt demek degil.
Zeytinyağı azaltılmış sebze yemekleri, hele şimdi yaz.
Ben tost makinasına bile ızgara yapıyorum bazen patlıcan, soğan vs,
Sıfır yağ ile yemek. Üstüne domates sosu pişir istersen yada yoğurt diyeceğim sevmiyorsan çok şart degil.
Fırın poşetinde sebzeler yine favorim.
Sarımsakla da güzel tatlanıyor.
Bir de abur cubur seviyorsan, atıştırmalık sağlıklı cipsler falan yapıyorlar sebze meyvelerden, kısıl derecede uzun vakitte fırında kurutarak.
Ben meyve kurutma makinası aldım, elma ve kivi kurusu favorim. Ama tabi ayarın olmuyor meyvede de şeker var sonuçta :))
Ama cipsten iyidir yine de.
Bir de çiğ kuruyemişlere dadanabilirsin.
Eğer yardımcı olacaksa burayada bir sağlıklı yaşam günlüğü aç, mahalle baskısı kuralım üzerinde :))
 
Selam kızlar, nasılsınız, nasıl gidiyor hayat?

Ben bu sabaha İzzet Altınmeşe olarak uyandım. :işsiz:
Kocaman bir sivilce düşünün benin yerine; başı yok böyle kıpkırmızı apse, zonk zonk... Konuyu açsam mı açmasam mı diye düşündüm de, bakınca çok basit algılanabilir ama inanılmaz moralim bozuldu ya; bir sivilce dert olur mu? Tüm diğer benzer dertlerle birleşince, oluyor.
32 yaşına gelmişim, hala ergen gibi sivilce çıkarıyorum ve bunun sebeplerini biliyor-bu konuda hiçbir şey yap(a)mıyor oluşuma ayrı bozuluyorum. Nasıl bir "Çöküş" zamanını yaşıyorsam, bu sene bir bir patlıyor sanki.

Vücudum, bilhassa cildim tüm sinyalleri verdi; geçen şort giymemi fırsat bilen annem, arkamdan bi güzel süzmüş beni, diyor "Gangsta bacakların çok bozulmuş, bu kadar değildi; sporu niye bıraktın ki, beslenmen nasıl? Erken çöküyorsun yirmili yaşlarında değilsin kızım dikkat etmen lazım artık." filan... (Gözünüzü seveyim anneme sarmayın yorumlarınızda, kadının huyu işte her görüştüğümüzde bi inceler beni, bi şey görürse de dümdüz söyleyiverir, normal üzeri bi anaçlığı var kendisinin). Durumun az buçuk farkındaydım, böyle bi etlerim lömpür lömpür olma yolunda, ama takmıyordum. Neyse, kuzguna yavrusu şahin görünür mantığına binaen, annem bile böyle uyarı çekiyorsa benim bacakların durumu vahim dedim, eve geçtikten sonra aldım masa lambasını, tuttum bacaklara, eşimi sıkıştırdım incelemesi için "Vallahi trip atmayacağım, ufacık bile yüzümü eğmeyeceğim, bana ne gördüğünü söyle, çok mu kötü olmuş?" diye, adam eveledi geveledi, iltifat bilmem ne, sonunda ısrarıma dayanamadı "Eh yani, yaşlanıyoruz, birazcık şey olmuş" dedi. Anaağm... "Ne olmuş ne olmuş?" diyorum, "İşte, deforme, selülit mi, anlamam ben, belli olur olmuş ama şey değil" derken zaten elime bi ayna aldım öbür ayna karşısında iyice incelemeye koyuldum her bi yanımı. Bi selülit olsa iyi, damarımsı bi renk değişimi de var gibi deride (Bunu sigaraya bağlıyorum ama bilen varsa fikirlerini de almak isterim denk getirip bi doktora görünene kadar). "Tamam" dedim. "Spora başlıyoruz, zaten aklımdaydı sana inat kendimi eski kılığıma sokacaktım; ama birlikte başlıyoruz, yetti gari sen de kaldır o totonu; iyice çöktük" dedim o ara bi asabım bozulmuş, "Ben biliydim böyle olacağını" gibisinden bi şeyler geveledi sonra tamam spora başlayalım dedi, anlaştık.

Anlaştık, amma velakin kendisi elbette kendisinden beklenildiği üzere yayılma modunda.
Tek çıkayım diyorum, ben de çakıldım kaldım. Bu sigara, dengesiz beslenme, depresyonik haller beni mahvetti... O kadar çabuk yoruluyorum ve pes ediyorum ki artık birinin kolumdan tutup çekmesi gerekiyor. Bi de cildim kendi terime bile alerjik midir nedir ya böyle bir şey olabilir mi? Bacağı-totoyu forma sokayım derken yüzüm gidecek elden, biraz terlesin/sıcak görsün hemen sivilcelenir. Bir iki bi şey yapayım dedim işte, sonuç İzzet Altınmeşe... Devamında daha beter bozulacak biliyorum. Bi yüzme kalıyor geriye hem spor hem sürekli yüzü yıkama hali; onda da güneş olmamalı kesinlikle, gün battıktan sonra denize-havuza girme seçeneği kalıyor. Tek başıma da olmaz -düzene nasıl oturacak; eşimin toto yerinden zor oynar. Kendimi zorlaya zorlaya semizotu yerim, arkasına bi demlik çay - paket sigarayı bitiririm. Ben ne oldum böyle? Bu gidiş nereye? Sadece ruhsal değil, fiziksel olarak da bitiyormuşum haberim yokmuş. Bundan belki aylaar önce gözaltlarım için konu açmıştım, o filan hiçmiş, bacaklar-totom elden gitmiş bile :/

Hanımlar bi şey söyleyin, "Kaldır o totonu kocanda şikayet edip durduğunu sen mi yapıyorsun şimdi hea, seni ihtiyar!" deyin, "Sigarayı bırakamayacak kadar iradesiz misin?!" deyin, "İçtiğin kahveler çaylar, işte böyle tırmalar" deyin...Ben bu kadar salıvermezdim, bu kadar uyuşturmazdım kendimi. Başlamak için daha ne olması lazım? Kollarımın da mı selülitlenip sallanması lazım acaba? Bana nereden başladığınızı anlatın, sigarayı nasıl bıraktığınızı, salataları nasıl afiyetle yediğinizi böyle bayıla bayıla, çaydan-kahveden nasıl vazgeçtiğinizi, nasıl hayatınızı bu döngüden çıkardığınızı anlatın. Ben ne zaman bu kadar alıştım buna ki şimdi çıkamıyorum? ... Her şey planda kalır oldu. O başlangıcı bi anlatın bana kızlar, "Tak eden" yeri... Unuttum.
Hayatınızda önemli bir karar vermek mi üzeresiniz
Aslında bir bos verme hali değil bu
Ben ne zaman üstesinden gelemeyeceğim durumlarda olsam bir koy veririm
Bazi kadınlar o tur zamanlarında daha çok makkaja spora diyete kiyafete sarılır
Benim gibi olanlarda ters tepki yapar

Bu arada o dediğin sivilceleri hep çıkartırım kistik sivilceler demişti doktor dışarıdan müdahaleler işe yaramıyor
Hem aci veriyor hem geçerken bile iz birakiyor hormonal dengelerle ilgili bir durum olabilir
 
Yaa aslında güzel bir karar vermişsiniz ama uygulanabilir mi işte.
Benden hiiiiç tavsiye çıkmaz sadece destek olayım dedim :21:

Bacaklarımda kılcal damarlarım belirginleşti benim de,nedendir acep diye düşünüyorum bugünlerde.
Doktora gideceğim bunun için.
Kilom 3 kilo fazla.
54 kiloyum.
Herkese göre iyiyim ama benim idealim 51.
Ama veremiyorum.
Çabalamıyorum da zaten.
Aksine inat gibi abur cubura çikolataya dayandım,yiyorum umarsızca.
Şöyle düzenli spor yapsam,dikkatli yesem,ben de istiyorum
Bir ara zumba yaptım,iyi gidiyordu ama bıraktım sebepsiz.
Şimdi yaz,yüzerim bol bol ama o da düzensiz olur.
Hatta önce yüzer,sonra deli gibi yerim,bir anlamı olmaz.
Sivilce desen 30 oldum hâlâ özellikle regl dönemimde çıkarıyorum.
Bezdim ondan da.

Pff af buyurun valla bir dokun bin ah işit benden gibi oldu ama.:oops:

Sağlıklı ve formda günler dilerim:KK54:
 
Depresyon icin gunde yarim saat yoga yaziyoruz arkadasa, saka gibi ama nefes al nefes ver esnet derken sanki vucudu sikilastiriyor bile ya.

Selulitler icin de gunde yarim saat eliptik yaziyoruz, ustune tanimam a:KK49:

Yuzme havuxu olan bir spor salonunda yarim saat yuzme yarim saat eliptikle benim popo bile kuculdu zamaninda.

Diyet icin ne desem yalan:bicak:

Sigara da icmeyin su mereti keseye zarar :duduk:
eliptik aldım geçen yıl 1 ay hevesle yaptım yarım saat günde ama devamını getiremedim maalesef yenıden mi başlasam acaba 5 kilo fazlam oldu benim de turp gibi.yürüyüş bandımı zaten uzunnn yıllardır nevresim çarşaf kurutucusu olarak kullanıyoruz nasıl gidecek bu kilolar bilmiyorum ki
 
sevgili gangsta.
forumdaki neredeyse bütün konularınızı biliyorum; oturup tüm yorumları okumasam, tüm her şeyi en sonuna kadar takip etmesem de genel olarak konularınızın içeriğinize, duygudurumunuza hakimim. ve eğer yanılmıyorsam bugüne kadar hiçbir konunuza yorum yapmadım.

iç sıkıntınızla, eşinizle, hayatınızla ilgili konuşmak istediğinizde hiç yorum yapmayıp şimdi sağlıklı yaşam konunuzda eski konularınızı hortlatmam ne derece doğru olacak bilmiyorum.

ama bana kalırsa, hayatınızda ilk defa kendinizi bu kadar salmanızın, bu kadar iradesiz olmanızın, ilk defa o bacakların löp löpleşmesinin sebebi yaşadığınız yaşamdan memnun olmamanız.

hayatınızı ittire kaktıra yaşıyorsunuz. bu yüzden durup durup sigaranızı yakıyorsunuz.
istediğiniz çizgide bir yaşam süremiyorsunuz. her anınızda yanınızda olan adamdan şikayetçisiniz.
ve onu hayatınızda tabiri caizse bir yük gibi görmeye başladığınız için de sürüklemeyi bıraktınız.
yalnız onu sürüklemekten o kadar yoruldunuz ki onu bırakmışken, kendinizi de bırakıverdiniz.

zira konularınız 'eşim dede modunda yaşıyor, beni de aşağı çekiyor' diye başladı, ve en sizin de sedanter bir yaşam tarzına bürünmeniz ile tamamlandı.
zaten mutsuzluğunuzu anlattığınız her konuda sabahtan beri art arda yaktığınız sigaralar da geçiyor.

o yüzden bence bu iş, düğünü kendime hedef koyayım diyerek çözülmez.
çünkü o sigara sadece tadı-hissiyatı sevildiği için ya da vücut bağımlılıktan istediği için içilmiyor.
moral bozukluğundan da içiliyor, duygusal eksiklikten de içiliyor.
bu iş anca iç dünyanızda bir şeyleri hallederek, belki radikal değişimler yaparak belki de hiçbir şey yapmadan sadece yaşamınızı kabullenip affederek çözülür.

yanlış yorumladıysam kusuruma bakmayın lütfen..
 
aslında arkadaş detoksu da işe yarıyor gereksiz bizi mutsuz eden kullanan saygı duymayan mutlu anımızda sıkıntımızda yalandan yanımızda olanlardan kurtulmalıyız en başta.sağlam psikoloji sağlıyor sağlam vücudu da biz çalışarak yaparız nasılsa
 
Bana düzenli uyacak, yanımda biri lazım evet. Bi spor-sağlıklı beslenme arkadaşı bulmalıyım.
Spor salonu maceralarımı biliyorum, bir süre sonra kaçışla sonuçlanıyor. :olamaz:
Açık havada orada burada akşam üzeri sıkılmayacağım bi yerlerde düzenli yürüyüş-koşu-yüzme filan...
Önceden bir başıma yapardım, şimdi biri olmalı diyorum sıkılıyorum. Amacım mı eksik? Göz göre göre rahatsız olduğu şeyi insan niye değiştirmez? Aklımda deli sorular...
Başladına bağlayıncs o işler hep yarım kalıp kendin enerjinin topla:)
Ve bence instagram falan kullanıyosan enerjik insanları takip et mr mrs meriç var mesela bi de larissa gacemer bu arkadaşlar iyi enerji veriyor hareketli sportif insanlar izler izler özenirsin belki ben gibi:))))
 
Benim de en buyuk derdim selulit. Bakiyorum benim iki katim insanlarin bacaklar puruzsuz benimkiler portakal kabugu masallah :(
O kadar cok kahve tuketiyorum ki anlatsam inanmaz kimse. Ne kadar kahve o kadar selulit malesef :( kollarimda bile selulit var artik aglamak istiyorum
Yakin zamanda diyet yaptim 13 kilo verdim, 7 kilosunu geri aldim o ayri konu ama bacagimin arkasindaki selulitler yok oldu. Vallahi bildigin uctu gitti.
Diyet, gunluk duzenli 1 saat yuruyuş, spor salonu ve her gun en az 3 bazen 4 litre su ictim. Hangisi daha etkili oldu bilmiyorum ama bence hepsi bir butun. Ayrica kahveyi de azalttim sadece gunde 1 fincan filtre kahve iciyordum.
Hala daha bacagimin onunde selulitler var yahu popomda bile var :olamaz:
En kisa zamanda duzenime geri donup onlari da yok etmek istiyorum.
Gitmez diye bi sey yok gidiyorlar ama işte zor
 
Selam kızlar, nasılsınız, nasıl gidiyor hayat?

Ben bu sabaha İzzet Altınmeşe olarak uyandım. :işsiz:
Kocaman bir sivilce düşünün benin yerine; başı yok böyle kıpkırmızı apse, zonk zonk... Konuyu açsam mı açmasam mı diye düşündüm de, bakınca çok basit algılanabilir ama inanılmaz moralim bozuldu ya; bir sivilce dert olur mu? Tüm diğer benzer dertlerle birleşince, oluyor.
32 yaşına gelmişim, hala ergen gibi sivilce çıkarıyorum ve bunun sebeplerini biliyor-bu konuda hiçbir şey yap(a)mıyor oluşuma ayrı bozuluyorum. Nasıl bir "Çöküş" zamanını yaşıyorsam, bu sene bir bir patlıyor sanki.

Vücudum, bilhassa cildim tüm sinyalleri verdi; geçen şort giymemi fırsat bilen annem, arkamdan bi güzel süzmüş beni, diyor "Gangsta bacakların çok bozulmuş, bu kadar değildi; sporu niye bıraktın ki, beslenmen nasıl? Erken çöküyorsun yirmili yaşlarında değilsin kızım dikkat etmen lazım artık." filan... (Gözünüzü seveyim anneme sarmayın yorumlarınızda, kadının huyu işte her görüştüğümüzde bi inceler beni, bi şey görürse de dümdüz söyleyiverir, normal üzeri bi anaçlığı var kendisinin). Durumun az buçuk farkındaydım, böyle bi etlerim lömpür lömpür olma yolunda, ama takmıyordum. Neyse, kuzguna yavrusu şahin görünür mantığına binaen, annem bile böyle uyarı çekiyorsa benim bacakların durumu vahim dedim, eve geçtikten sonra aldım masa lambasını, tuttum bacaklara, eşimi sıkıştırdım incelemesi için "Vallahi trip atmayacağım, ufacık bile yüzümü eğmeyeceğim, bana ne gördüğünü söyle, çok mu kötü olmuş?" diye, adam eveledi geveledi, iltifat bilmem ne, sonunda ısrarıma dayanamadı "Eh yani, yaşlanıyoruz, birazcık şey olmuş" dedi. Anaağm... "Ne olmuş ne olmuş?" diyorum, "İşte, deforme, selülit mi, anlamam ben, belli olur olmuş ama şey değil" derken zaten elime bi ayna aldım öbür ayna karşısında iyice incelemeye koyuldum her bi yanımı. Bi selülit olsa iyi, damarımsı bi renk değişimi de var gibi deride (Bunu sigaraya bağlıyorum ama bilen varsa fikirlerini de almak isterim denk getirip bi doktora görünene kadar). "Tamam" dedim. "Spora başlıyoruz, zaten aklımdaydı sana inat kendimi eski kılığıma sokacaktım; ama birlikte başlıyoruz, yetti gari sen de kaldır o totonu; iyice çöktük" dedim o ara bi asabım bozulmuş, "Ben biliydim böyle olacağını" gibisinden bi şeyler geveledi sonra tamam spora başlayalım dedi, anlaştık.

Anlaştık, amma velakin kendisi elbette kendisinden beklenildiği üzere yayılma modunda.
Tek çıkayım diyorum, ben de çakıldım kaldım. Bu sigara, dengesiz beslenme, depresyonik haller beni mahvetti... O kadar çabuk yoruluyorum ve pes ediyorum ki artık birinin kolumdan tutup çekmesi gerekiyor. Bi de cildim kendi terime bile alerjik midir nedir ya böyle bir şey olabilir mi? Bacağı-totoyu forma sokayım derken yüzüm gidecek elden, biraz terlesin/sıcak görsün hemen sivilcelenir. Bir iki bi şey yapayım dedim işte, sonuç İzzet Altınmeşe... Devamında daha beter bozulacak biliyorum. Bi yüzme kalıyor geriye hem spor hem sürekli yüzü yıkama hali; onda da güneş olmamalı kesinlikle, gün battıktan sonra denize-havuza girme seçeneği kalıyor. Tek başıma da olmaz -düzene nasıl oturacak; eşimin toto yerinden zor oynar. Kendimi zorlaya zorlaya semizotu yerim, arkasına bi demlik çay - paket sigarayı bitiririm. Ben ne oldum böyle? Bu gidiş nereye? Sadece ruhsal değil, fiziksel olarak da bitiyormuşum haberim yokmuş. Bundan belki aylaar önce gözaltlarım için konu açmıştım, o filan hiçmiş, bacaklar-totom elden gitmiş bile :/

Hanımlar bi şey söyleyin, "Kaldır o totonu kocanda şikayet edip durduğunu sen mi yapıyorsun şimdi hea, seni ihtiyar!" deyin, "Sigarayı bırakamayacak kadar iradesiz misin?!" deyin, "İçtiğin kahveler çaylar, işte böyle tırmalar" deyin...Ben bu kadar salıvermezdim, bu kadar uyuşturmazdım kendimi. Başlamak için daha ne olması lazım? Kollarımın da mı selülitlenip sallanması lazım acaba? Bana nereden başladığınızı anlatın, sigarayı nasıl bıraktığınızı, salataları nasıl afiyetle yediğinizi böyle bayıla bayıla, çaydan-kahveden nasıl vazgeçtiğinizi, nasıl hayatınızı bu döngüden çıkardığınızı anlatın. Ben ne zaman bu kadar alıştım buna ki şimdi çıkamıyorum? ... Her şey planda kalır oldu. O başlangıcı bi anlatın bana kızlar, "Tak eden" yeri... Unuttum.

Ahhh be içimi titrettin...
41 oldum bu sene, bacağı totoyu bırk kollarım bile gitti. Kilomdan bahsetmiyorum bile, eski bir profesyonel sporcuyum ne yapmam gerektiğini biliyorum ama yapasım yok hiç, bunun bir depresyon hali olduğunu düşünüyorum ama doktora gidip antidepresan alasım da yok, benim gibi olma diyorum o kadar....
 
Kar etmiyor... Yok, somut bi şey lazım. Nereden başlayacağımı bilmiyorum. :/ Salata nasıl sevilir mesela? ..
Ben diyet yaparken en sevdigim sey salata yemek.
Yagsiz tuzsuz diye kendinizi zorlamayin yahu zaten kalorisiz seyler butunu salata, koy yagı, tuzu, limonu ustune de bi kutu ton baligi ve bol pul biber misss. Vallahi bundan bi ay oncesine kadar diyetteydim 2 ogun besleniyordum 2 ogunde de salata yiyordum kahvaltiyla aram yok diye.
Salatadaki yağdan kismadim bi yemek kasigi koyuyorum yetiyor. Ton baliginin yagini iyice cikariyorum. Tuzu asla kesmedim valla tuzu kessem diyet yapamam. Nar eksisi de dokuyordum. 1 bucuk ayda 13 kilo verdim
 
Ben de kilo aldığını eşimle kahvaltıya giderken fark etmiştim. Yani şöyle insan zaten biliyor ama o uyanış hali başka. Uzun süredir giymedigim bir tunigimi giymiştim. Baktım ki göbek fora Toto almış başını gitmiş simitler bağımsızlık mücadelesi veriyor selulitler zaten koloni kurmuş. Gittim kahvaltımı bir güzel ettim yalan yok. Su böreğini de gömdüm. Ertesi gün diyete başladım. Sonra ev egzersizleri ile destekledim. Çok fazla kilom yoktu ama neticede en yüksek kiloma çıkmıştım hamileliği saymazsak. Verdim şimdi ama rehavete kapılıyorum galiba yavaş yavaş. İşe başladım bir sürü kalori yakinca yiyeceklere o kadar dikkat edemedim. Kardeşim de gelmişti. Tempoya geri dönmem lazım.
Demem o ki aydınlanma yaşadıktan sonra silkelenip hedef koymak gerekiyor. Eşim yok iyisin böyle nefsine zulmetme üzülüyorum diyordu. Vücut şekil alıp Toto sıkılaştıkca çok hoşuna gitti iltifatlarin ardı arkası kesilmedi. Kendime güvenim arttı ehe. Fakat sizin sorununuz genel bir moral bozukluğu spor diyet belki sizi oyalayip motive edebilir ben yiyecek diyet egzersiz düşünerek kafami bayağı dagittim. Biraz bunalım halindeydim ben de. Evde oturma cocukla uğraşma vs beni bayağı kötü etkiledi. Şimdi daha iyiyim hala. Benim eşim de düz insan birkaç yıl sonra dede moduna dönecek sanırım. Ben demesem hadi şuraya gidelim demez aktivite yok gibi bir şey. Hep elinde telefonu oyun ha oyun. Bazen intikam için çocuğu tahrik edip babasının üzerine saliyorum:deli:
Çok daldan dala atladim toparlayıp bitireyim. Spor ve diyet size gerçekten iyi gelecek.
 
Hayatımda sigara içmemiş biriyim, çay kahve vs de hayatta içmem pamuk gibi cildim var ağustosta 25 olcam ama sanki sizdeki sorunlar bende de var, sürekli hareketliyimdir düzenli yürüyüş de yaparım, etim hiç sıkılasmıyor bana da bi akıl verin bu beden nasıl sıkılasacak

Pilates:)
 
Bana düzenli uyacak, yanımda biri lazım evet. Bi spor-sağlıklı beslenme arkadaşı bulmalıyım.
Spor salonu maceralarımı biliyorum, bir süre sonra kaçışla sonuçlanıyor. :olamaz:
Açık havada orada burada akşam üzeri sıkılmayacağım bi yerlerde düzenli yürüyüş-koşu-yüzme filan...
Önceden bir başıma yapardım, şimdi biri olmalı diyorum sıkılıyorum. Amacım mı eksik? Göz göre göre rahatsız olduğu şeyi insan niye değiştirmez? Aklımda deli sorular...

Yaşımız,beslenme alışkanlıklarımız,kötü alışkanlığımız birebir aynı. Aynı yerde yaşasak spora beraber çıkalım derdim kesinlikle çünkü ben de acayip deforme oldum, özellikle doğumdan sonra sarkmalar,catlaklar,selüliter ve elbette yavaşlayan metabolizma sonrası alınan kilolar... Bazen aynaya bakinca bunalima giriyorum çünkü evlendiğimde karnım dümdüz basenlerim vs sımsıkıydı.
Eğer varsa çevrenizde ben gibi biri teklif edin mutlaka kabul eder,benim çevremde olsa ben kesin çıkardım akşamları.
 
Selam kızlar, nasılsınız, nasıl gidiyor hayat?

Ben bu sabaha İzzet Altınmeşe olarak uyandım. :işsiz:
Kocaman bir sivilce düşünün benin yerine; başı yok böyle kıpkırmızı apse, zonk zonk... Konuyu açsam mı açmasam mı diye düşündüm de, bakınca çok basit algılanabilir ama inanılmaz moralim bozuldu ya; bir sivilce dert olur mu? Tüm diğer benzer dertlerle birleşince, oluyor.
32 yaşına gelmişim, hala ergen gibi sivilce çıkarıyorum ve bunun sebeplerini biliyor-bu konuda hiçbir şey yap(a)mıyor oluşuma ayrı bozuluyorum. Nasıl bir "Çöküş" zamanını yaşıyorsam, bu sene bir bir patlıyor sanki.

Vücudum, bilhassa cildim tüm sinyalleri verdi; geçen şort giymemi fırsat bilen annem, arkamdan bi güzel süzmüş beni, diyor "Gangsta bacakların çok bozulmuş, bu kadar değildi; sporu niye bıraktın ki, beslenmen nasıl? Erken çöküyorsun yirmili yaşlarında değilsin kızım dikkat etmen lazım artık." filan... (Gözünüzü seveyim anneme sarmayın yorumlarınızda, kadının huyu işte her görüştüğümüzde bi inceler beni, bi şey görürse de dümdüz söyleyiverir, normal üzeri bi anaçlığı var kendisinin). Durumun az buçuk farkındaydım, böyle bi etlerim lömpür lömpür olma yolunda, ama takmıyordum. Neyse, kuzguna yavrusu şahin görünür mantığına binaen, annem bile böyle uyarı çekiyorsa benim bacakların durumu vahim dedim, eve geçtikten sonra aldım masa lambasını, tuttum bacaklara, eşimi sıkıştırdım incelemesi için "Vallahi trip atmayacağım, ufacık bile yüzümü eğmeyeceğim, bana ne gördüğünü söyle, çok mu kötü olmuş?" diye, adam eveledi geveledi, iltifat bilmem ne, sonunda ısrarıma dayanamadı "Eh yani, yaşlanıyoruz, birazcık şey olmuş" dedi. Anaağm... "Ne olmuş ne olmuş?" diyorum, "İşte, deforme, selülit mi, anlamam ben, belli olur olmuş ama şey değil" derken zaten elime bi ayna aldım öbür ayna karşısında iyice incelemeye koyuldum her bi yanımı. Bi selülit olsa iyi, damarımsı bi renk değişimi de var gibi deride (Bunu sigaraya bağlıyorum ama bilen varsa fikirlerini de almak isterim denk getirip bi doktora görünene kadar). "Tamam" dedim. "Spora başlıyoruz, zaten aklımdaydı sana inat kendimi eski kılığıma sokacaktım; ama birlikte başlıyoruz, yetti gari sen de kaldır o totonu; iyice çöktük" dedim o ara bi asabım bozulmuş, "Ben biliydim böyle olacağını" gibisinden bi şeyler geveledi sonra tamam spora başlayalım dedi, anlaştık.

Anlaştık, amma velakin kendisi elbette kendisinden beklenildiği üzere yayılma modunda.
Tek çıkayım diyorum, ben de çakıldım kaldım. Bu sigara, dengesiz beslenme, depresyonik haller beni mahvetti... O kadar çabuk yoruluyorum ve pes ediyorum ki artık birinin kolumdan tutup çekmesi gerekiyor. Bi de cildim kendi terime bile alerjik midir nedir ya böyle bir şey olabilir mi? Bacağı-totoyu forma sokayım derken yüzüm gidecek elden, biraz terlesin/sıcak görsün hemen sivilcelenir. Bir iki bi şey yapayım dedim işte, sonuç İzzet Altınmeşe... Devamında daha beter bozulacak biliyorum. Bi yüzme kalıyor geriye hem spor hem sürekli yüzü yıkama hali; onda da güneş olmamalı kesinlikle, gün battıktan sonra denize-havuza girme seçeneği kalıyor. Tek başıma da olmaz -düzene nasıl oturacak; eşimin toto yerinden zor oynar. Kendimi zorlaya zorlaya semizotu yerim, arkasına bi demlik çay - paket sigarayı bitiririm. Ben ne oldum böyle? Bu gidiş nereye? Sadece ruhsal değil, fiziksel olarak da bitiyormuşum haberim yokmuş. Bundan belki aylaar önce gözaltlarım için konu açmıştım, o filan hiçmiş, bacaklar-totom elden gitmiş bile :/

Hanımlar bi şey söyleyin, "Kaldır o totonu kocanda şikayet edip durduğunu sen mi yapıyorsun şimdi hea, seni ihtiyar!" deyin, "Sigarayı bırakamayacak kadar iradesiz misin?!" deyin, "İçtiğin kahveler çaylar, işte böyle tırmalar" deyin...Ben bu kadar salıvermezdim, bu kadar uyuşturmazdım kendimi. Başlamak için daha ne olması lazım? Kollarımın da mı selülitlenip sallanması lazım acaba? Bana nereden başladığınızı anlatın, sigarayı nasıl bıraktığınızı, salataları nasıl afiyetle yediğinizi böyle bayıla bayıla, çaydan-kahveden nasıl vazgeçtiğinizi, nasıl hayatınızı bu döngüden çıkardığınızı anlatın. Ben ne zaman bu kadar alıştım buna ki şimdi çıkamıyorum? ... Her şey planda kalır oldu. O başlangıcı bi anlatın bana kızlar, "Tak eden" yeri... Unuttum.

Mesela salatayı bir öğün yapıcam diye kendinizi zorlamadan, bir sebze yemeği yanına da ızgara tavuk- et yiyebilirsiniz, hem proteinsiz kalmazsınız, hem kalori alımınızı çok düşürmezsiniz, yavaş yavaş farkeder. Tatlıyı, abur cuburu(varsa) bırakırsanız da farkettirir.
Fit365 diye bir uygulama var, oraya bilgilerinizi giriyorsunuz, günde kaç kalori almanız gerektiğini, yaptığınız sporda ne kadar kalori harcadığınızı vs. Hesaplıyor. Aslında kışın yemek işi daha kolay, brokoli-karnabahar haşlayıp yoğurtlayınca lezzetli ve doyurucu oluyor.
Spor için de; ben de çok üşenirim, şuan sınav hazırlığında olduğum için de sıfır spor+lömbür et durumundayım. Fakat en sevdiğim de tek başıma kulaklıklarımı takıp yürümektir. Bunun için de bir program kullanıyordum,5 dk yürütüp 1 dk koşturan, kalp hızı böyle çıkıp inince yağ yakımınız hızlanıyor. Onun adını hatırlayamadım, silmişim telefondan.
 
Yaslaniyoruz.. ne kadar minyonda olsan citi pitida olsan yasinida gostermesen bu bole. Sacindaki ilk beyazi gordugundeki his, yuzundeki ilk kirisiklik, bacagindaki ilk varis:) benimki gebelikten miras gerci.. hucrelerimiz oluyo.. genclikteki gibi bise yapmadan fit olayim puruzsuz olayim yok.. spor yapcan saglikli beslenme no sigara no alkol...haricinde cilt bakimi belki duzenli kuafor vs. Cok fayda edecek ruh haline.. baktin bu yontemler ise yaramiyo sivilcen cikmis ya mesela.. kamuflaj yapacaksin.. cok sukur saglikliyiz diye dua etcez.. saglikli yaslanmakta nasib olsun.

Yukarda bi arkadas yazmis ama genede.. insan mutsuzsa yaslanmsk daha cok dokunuyo daha cok goze batar oluyo.

Yakinda yeni bi bisiklet alip muzik esliginde cocuklari uyutunca cikicam. Bana iyi gelecegini dusunuyorum. Yarim saat sursem oh mis gibi.. onumuz yaz nasilsa.. yaz boyu sursem o da yeter
 
Crossfit düşünmez miyiz? :spor:

Sorun şu ki her şeyin düşüncede kalıyor olması şu ara. Düşünürüm yani, düşünürüm de yapmak lazım, o kısma nasıl geçilecek? :/

Depresyon icin gunde yarim saat yoga yaziyoruz arkadasa, saka gibi ama nefes al nefes ver esnet derken sanki vucudu sikilastiriyor bile ya.

Selulitler icin de gunde yarim saat eliptik yaziyoruz, ustune tanimam a:KK49:

Yuzme havuxu olan bir spor salonunda yarim saat yuzme yarim saat eliptikle benim popo bile kuculdu zamaninda.

Diyet icin ne desem yalan:bicak:

Sigara da icmeyin su mereti keseye zarar :duduk:

Yoga beni sıkar gibi geliyor Goha, çok mu önyargılıyım sanki... Bilemedim. Gözümü yumup omm deyip beklemek, yoga aslında öyle bi şey değil de mi? Düşününce bile sıkıldım.
Sigarayı bırakmalıyım, bunu burada yüz kez tekrar edip bırakayım ben en iyisi. Sigarayı bırakacağım. Bırakmalıyım. Bi deftere yazayım ya da.
 
eliptik aldım geçen yıl 1 ay hevesle yaptım yarım saat günde ama devamını getiremedim maalesef yenıden mi başlasam acaba 5 kilo fazlam oldu benim de turp gibi.yürüyüş bandımı zaten uzunnn yıllardır nevresim çarşaf kurutucusu olarak kullanıyoruz nasıl gidecek bu kilolar bilmiyorum ki

Yap yap, ben cok memnun kaldim.
 
Canım kardeşim niye pis şeyler yemeyi,içmeyi seviyorsunuz?
Küçükken çok mu tok yediniz yaw?
Hayatımın çeyrek asrı b.k gibi geçti.
Şurada yazılan dertlerin çoğu hafif geliyor.
Arada denk geldiğim yorumlara bakılırsa bir kısmınızın hem çocukluğu hem genç kızlık dönemi süper geçmiş. Öyle travmatik olaylar da yok.
E bu paket paket sigaralar,acı berbat kahveler,simsiyah çaylara nasıl alıştınız ayol? Yeminle uyuşturucu gibi zararlı gözümde aşırı tüketilen her şey.
"Tamam artık ölmeliyim vaktim geldi"dediğim zamanlarda dahi kendime baktım,iyi güzel şeyler yemeye çalıştım.
Ki yaşadıklarım herkesin kaldırabileceği şeyler de değildi.
Kızımın ameliyat süreci dışında koyverdiğim zaman olmadı sanırım.
Yanı bilemiyorum dışarıdan bir destek mi alsan? Mutluluk hormonunu mu yükseltsen?
Bak belki motive olursun sana bir şey anlatayım;
Eski eşimle boşanma davası devam ederken,dışarı çıkarken çarşaf giyiyordum. Kaçırılma ve ölüm tehditleri havalarda uçuşuyordu. Tanınmamak en iyi seçenek oydu. Hiç olmazsa arada hava alabiliyordum öyle.
Sonra bir olay yaşadık korkunçtu ve çarşafla bile çıkamaz oldum.
Ama kafama bir ruj takmıştım ve almazsam çatlardım.
Aynı binada oturan arkadaşıma "git ve bana o ruju bul" dedim.
O kötü olayı yaşadığımın ertesi günü ruju aldırdım :)
Kızcağız aldı ama "Loch Ness Allah belanı versin dün ölecektin bugün ruj peşindesin"
demeyi ihmal etmedi.
Bilmem ki ne yazak babo sana daha :KK45:
 
Sorun şu ki her şeyin düşüncede kalıyor olması şu ara. Düşünürüm yani, düşünürüm de yapmak lazım, o kısma nasıl geçilecek? :/



Yoga beni sıkar gibi geliyor Goha, çok mu önyargılıyım sanki... Bilemedim. Gözümü yumup omm deyip beklemek, yoga aslında öyle bi şey değil de mi? Düşününce bile sıkıldım.
Sigarayı bırakmalıyım, bunu burada yüz kez tekrar edip bırakayım ben en iyisi. Sigarayı bırakacağım. Bırakmalıyım. Bi deftere yazayım ya da.

Yok ya, cok eglenceli bir kadini takip ediyom ben:)

Bir de bazen youtube dan power yoga videolarini yapiyorum, yoga plates arasi bisi, hic ohmmm lamiyor hem :)
Ama ohmmmlamak iyidir aslinda, azicik depresifsin ya bence bir sans ver.

Hadi bir reklam daha yapayim, aganigi naganigiiiii :KK70::KK70::KK70: e o kadar esneyince anladiniz siz :KK66::nazar:
 
Back
X