- 6 Ağustos 2014
- 17.656
- 31.606
- 598
Arkadaşlar eşimle son zamanlarda bir iki meselemiz olsa da bir şekilde hep çözüm yoluna gittik. Çözebildiğimiz de oldu ertelediğimiz de. Genel itibariyle huzurlu hatta mutlu bir hayatımız vardı.
Bugün çok yersiz bir meseleden çok çok büyük bir kavga ettik. Çok bağırdı ben de kapıları çarptım. 14 yıldır(3 yılı evlilik) ilk kez bu denli büyüktü. Kopma noktasına gelecek kadar...
Kavga esnasında çok çok uzun zamandır yaşamadığım atağı geçirdim. Nefesim tıkandı konuşamadım ağlama krizine girdim. Lütfen biraz çık evden iyi değilim dedim. Evden kovamazsın beni dedi sanki onu kovan var.
O halde bile sebebini bilmiyorum çocuğu kucağıma aldım yatak odasına geçtim. Aslında kendine bile yetecek vaziyette değildim. Kaybetme korkusu muydu yoksa kendime kurduğum küçücük bir dünya mıydı bebeğim...
Eşim de çocuğu kaçırıyormuşum gibi aldı kucağımdan ben de aramızda hırpalanmasın diye bırakıverdim.
Yüksek ses, kavga, gürültü asla katlanamıyorum. Ben iyileştim zannetmiştim. Meğerse bunlara maruz kalmadığım için hastalığım uyumuş.
Eşim ben birazcık sakinledikten sonra konuşalım dedi. Bundan sonra eskisi gibi olmaz ayrılalım dedi. Araba zaten senin. Eşyalar da sende kalabilir gibi zihninde bir şeyler bölüştürmeye başlayınca bu çocuğu ne babasız büyütmek ne de mutsuz büyütmek için doğurdum çeki düzen vermek yerine yaptığına bak deyip odadan çıktım. Aslında problemin kaynağı o idi ben yaptıklarına çok sert tepki verdim. Belki birikmişlik belki yorgunluk... Ben ne zaman yüksek tepki versem adam kayışı koparıyor.
Toparlayamadım da ama çok kötüyüm.
Bugün çok yersiz bir meseleden çok çok büyük bir kavga ettik. Çok bağırdı ben de kapıları çarptım. 14 yıldır(3 yılı evlilik) ilk kez bu denli büyüktü. Kopma noktasına gelecek kadar...
Kavga esnasında çok çok uzun zamandır yaşamadığım atağı geçirdim. Nefesim tıkandı konuşamadım ağlama krizine girdim. Lütfen biraz çık evden iyi değilim dedim. Evden kovamazsın beni dedi sanki onu kovan var.
O halde bile sebebini bilmiyorum çocuğu kucağıma aldım yatak odasına geçtim. Aslında kendine bile yetecek vaziyette değildim. Kaybetme korkusu muydu yoksa kendime kurduğum küçücük bir dünya mıydı bebeğim...
Eşim de çocuğu kaçırıyormuşum gibi aldı kucağımdan ben de aramızda hırpalanmasın diye bırakıverdim.
Yüksek ses, kavga, gürültü asla katlanamıyorum. Ben iyileştim zannetmiştim. Meğerse bunlara maruz kalmadığım için hastalığım uyumuş.
Eşim ben birazcık sakinledikten sonra konuşalım dedi. Bundan sonra eskisi gibi olmaz ayrılalım dedi. Araba zaten senin. Eşyalar da sende kalabilir gibi zihninde bir şeyler bölüştürmeye başlayınca bu çocuğu ne babasız büyütmek ne de mutsuz büyütmek için doğurdum çeki düzen vermek yerine yaptığına bak deyip odadan çıktım. Aslında problemin kaynağı o idi ben yaptıklarına çok sert tepki verdim. Belki birikmişlik belki yorgunluk... Ben ne zaman yüksek tepki versem adam kayışı koparıyor.
Toparlayamadım da ama çok kötüyüm.