Madem Mersin desin komik bir anımı anlatayım...
yıllar önce mayıs ayının başlarında İstanbul'dan bir arkadaşımla Silifke'deki çok sevdiğimiz arkadaşlarımızı ziyarete gittik bir kaç günlüğüne...
İstanbul havaalanında hava yaklaşık 10 derecelerde, biz böyle hırkalarla montlarla falan, Adana'ya indik hava 30 derece abooooooooo
Karnımız da acıktı ama Adana'yı hiç bilmiyoruz, bir de oradan Silifke'ye gidicez vaktimiz de yok, otogarda bakındık bakındık ne yesek diye , cesaret edemedik lokantalarını bilmediğimiz için, bir de otogar olduğu için...
Neyse sonunda Silifke'ye vardık gecenin bir saati. Arkadaşlarımız bizi karşıladı evlerine götürdüler iyi kötü dinlendik karnımızı doyurduk. Ertesi gün kız arkadaşımız bizi Susanoğlu'na götürdü arabayla denize girmek için . Ben tabi üşüyen bir tip, hırkayla,çorapla gittim Susanoğlu'na , Yapraklı koy da giydik bikinileri denize girdik ( Mayıs 5 falan ama ) , hava fıstık gibiii... Sonra ben gene giydim yün hırkayı eve döndük. Benle yıllarca dalga geçtiler hırkayla denize gittim diye :))
Hele o arkadaşlarımızın tanıdığı birinin çilek bahçesine davet edilişimiz ve kovalarla çilek toplayışımız ! ( ben toplamaktan çok yedim vallahii ), hayatımda çilek bahçesi görmemişim ve ben çileğe taparımmmm... Çocuk gibi olmuştum resmen o gün...
Ama o yapraklı koydaki sıkmalar .... mmmmmmmmmmmmm
halaa tadı damağımdadır, gerçi bu yaz da gittim oraya ve 13 gün kaldım ama çok yemedim , ondan olsa gerek gözüm doymamış baksanıza

tantuni nin de tadına bakmıştık ama çok anımsayamıyorum nedense, yağlı mı gelmişti ne...