Hayatin devam ediyor dünya hala dönüyor..her zaman istedigin gibi sekillendirme degistirme gibi bir lüksün var..hatta her saniye yeniden dogabilirsin..bir düsünce bir farkli bakis acisi bile yeter. Zaman kavramina takilma.Olmadı bu hayatım, bir daha istiyorum ben.
Yasama sebebin kendini bilmen taniman olsa?yaşamak için sizde tonla olan sebepler bende yok
Baskalarina bakarak gec kaldim deme. Herkesin yasadigi seyler farkli. Gec kalmadin..senin icin böylesi uygunduHer şeye geç kalmış hissediyorum.
Sevdigin seyler nedir? Seni heyecanlandiran istek uyandiran merak ettigin seylere yönelBir işe girsem nolacak? Eminim üç günde ondanda sıkılırım ben.
Enerjin hala icinde duruyor beklemede..ama suan akmiyor cunku kendini durduruyorsun bu düsüncelerinle..Nereye bakayım? B.mbok olan hayatıma mı? Yaşamak için kalmayan enerjime mi..
Kimsenin mutlulugu kimseye yüklenmez. Senin mutlulugun senin icinde. Onu negatif dusuncelerinle bogup hapsetme.Sanki benim bütün mutluluklarım onlara yüklenmiş.
denemeye devam hayat devam edecek.bak buraya yazarken cok guzel döktürüyorsun belki de gerçekten sevdiğin şeyleri yapmadıgın çin bu isteksizlikKuzenim atandı, yaşça küçük, henüz hayatının baharında.
Atanması halamlar için devasa bir olay oldu haliyle ama bizimkiler için bile gurur kaynağına dönüştü. Babam yeğeni atandı diye insanlara mutlulukla ve gururla bahsediyor.
Bense etrafımda olup biteni sessizce izliyorum.
Küçük kuzenim için sevinirken kendim için bol bol yas tutuyorum. Babası kendisinde gururlanacak bir şey bulamadığı için yeğenleriyle gururlanmak zorunda kalan, annesi her fırsatta lafları itinayla sokan, iş bir türlü bulamayan, basit işlerde çalışmakta bir türlü yakıştırılamayan, boşanmış, hayatta bir şeyi de başardım diye kimsenin önüne koyamamış, bir zavallı olduğum için...
Kurslara yazıldım, keyif vermiyorlar ama gidiyorum. Yeni insanlarla tanışmaktan nefret ediyorum ama yine de gidiyorum. Onlara boşandığımı söylemekten tiksiniyorum ama gidiyorum.
Sırf bir şeyler yapmış olmak için.
Diyete başlayamıyorum. Bu gün başlıyorum ertesi gün yine bozuyorum. Spor yapmaktan nefret ediyorum tüm hücrelerimle hemde. Yine de yapmaya çalışıyorum.
Bana diyorsunuz ki kendi hayatına bak Müge. Neresine bakayım? Napayım bununla? Neresinden tutulur bu hayatın? Olmadı bu hayatım, bir daha istiyorum ben.
Geleceğe dair ufacık bir hayalim yok, umudum yok...
Her şey bomboş geliyor, yaşamak için sizde tonla olan sebepler bende yok. Hiç bir şey heyecanlandırmıyor beni, keyif vermiyor. Ne hayal edeyim?
Son dört senemi de ben zayıflama, iş bulma ve çocuk yapma gibi saçma sapan hayallerle geçirmiştim zaten.
Şimdi hepsi boş saçma ve gereksiz geliyor. Her şeye geç kalmış hissediyorum.
Bir işe girsem nolacak? Eminim üç günde ondanda sıkılırım ben.
"Uçurumun kenarındayım hızır, bir gamzelik rüzgar yetecek, ha itti beni ha itecek" diyor ya şair. Öyleyim. Sanki bir uçurumun kenarındayım...
Bana diyorsunuz ki bakma onlara. Nereye bakayım? B.mbok olan hayatıma mı? Yaşamak için kalmayan enerjime mi.. Kuzeninin atanmasına bile içten dolu dolu sevinemeyen bir Müge ye mi bakayım?
Sanki benim bütün mutluluklarım onlara yüklenmiş.
Yine bir efkar gecesindeyim. Benim yerime de sigaraları yakarsanız ne mutlu olurum. Zira bu evde rahat rahat sigara bile içemiyorum....
Ben içimi döküyorum, kendime yazıyorum, bir gün dönüp bu yazıları okuyup neler çekmişim be diyeceğim. Sizlerde sabredip okuduysanız, mıncırdım çok.
"Beni özleyince bir nehir yatağını bulsun, kor düşsün dağlarına, ceylanlar suya insin,sesime bakıpta ağlıyorum sanma, seni özleyince böyle olsun birazda, canım aldın can evimden vurdun ya sende, küstüm sana faydası yok geri dönsende...Sende vefasız çıktın, sende hayırsız çıktın, sende vicdansız çıktın, adın batsın.."
Ah şu şiirler...!
Bir de bi aralar hastanede çalışıyordum yani Aslında hastanede çok vakit geçirmem gerekiyordu iş gereği o zamanlar ben kendimi unuttum çok şey gördüm,tanıklık ettim,dinledim sana söylenmek isteneni ben anladım.Onlar acınacak halde değiller ki?
Ben kimseye bakıp "oh iyiki kanser değilim, kör değilim, sakat değilim" diyerek mutlu olacak biri değilim. Herkesin imtihanı kendine. Benim imtihanım böyle, ben acımı yaşıyorum. Bana daha yetmedi demek ki.
Kuzenim atandı, yaşça küçük, henüz hayatının baharında.
Atanması halamlar için devasa bir olay oldu haliyle ama bizimkiler için bile gurur kaynağına dönüştü. Babam yeğeni atandı diye insanlara mutlulukla ve gururla bahsediyor.
Bense etrafımda olup biteni sessizce izliyorum.
Küçük kuzenim için sevinirken kendim için bol bol yas tutuyorum. Babası kendisinde gururlanacak bir şey bulamadığı için yeğenleriyle gururlanmak zorunda kalan, annesi her fırsatta lafları itinayla sokan, iş bir türlü bulamayan, basit işlerde çalışmakta bir türlü yakıştırılamayan, boşanmış, hayatta bir şeyi de başardım diye kimsenin önüne koyamamış, bir zavallı olduğum için...
Kurslara yazıldım, keyif vermiyorlar ama gidiyorum. Yeni insanlarla tanışmaktan nefret ediyorum ama yine de gidiyorum. Onlara boşandığımı söylemekten tiksiniyorum ama gidiyorum.
Sırf bir şeyler yapmış olmak için.
Diyete başlayamıyorum. Bu gün başlıyorum ertesi gün yine bozuyorum. Spor yapmaktan nefret ediyorum tüm hücrelerimle hemde. Yine de yapmaya çalışıyorum.
Bana diyorsunuz ki kendi hayatına bak Müge. Neresine bakayım? Napayım bununla? Neresinden tutulur bu hayatın? Olmadı bu hayatım, bir daha istiyorum ben.
Geleceğe dair ufacık bir hayalim yok, umudum yok...
Her şey bomboş geliyor, yaşamak için sizde tonla olan sebepler bende yok. Hiç bir şey heyecanlandırmıyor beni, keyif vermiyor. Ne hayal edeyim?
Son dört senemi de ben zayıflama, iş bulma ve çocuk yapma gibi saçma sapan hayallerle geçirmiştim zaten.
Şimdi hepsi boş saçma ve gereksiz geliyor. Her şeye geç kalmış hissediyorum.
Bir işe girsem nolacak? Eminim üç günde ondanda sıkılırım ben.
"Uçurumun kenarındayım hızır, bir gamzelik rüzgar yetecek, ha itti beni ha itecek" diyor ya şair. Öyleyim. Sanki bir uçurumun kenarındayım...
Bana diyorsunuz ki bakma onlara. Nereye bakayım? B.mbok olan hayatıma mı? Yaşamak için kalmayan enerjime mi.. Kuzeninin atanmasına bile içten dolu dolu sevinemeyen bir Müge ye mi bakayım?
Sanki benim bütün mutluluklarım onlara yüklenmiş.
Yine bir efkar gecesindeyim. Benim yerime de sigaraları yakarsanız ne mutlu olurum. Zira bu evde rahat rahat sigara bile içemiyorum....
Ben içimi döküyorum, kendime yazıyorum, bir gün dönüp bu yazıları okuyup neler çekmişim be diyeceğim. Sizlerde sabredip okuduysanız, mıncırdım çok.
"Beni özleyince bir nehir yatağını bulsun, kor düşsün dağlarına, ceylanlar suya insin,sesime bakıpta ağlıyorum sanma, seni özleyince böyle olsun birazda, canım aldın can evimden vurdun ya sende, küstüm sana faydası yok geri dönsende...Sende vefasız çıktın, sende hayırsız çıktın, sende vicdansız çıktın, adın batsın.."
Ah şu şiirler...!
Ben konu ozelinde yazmayacagim.
Zor seyler yasamissiniz fakat bazi insanlar melankolik takilmayi sever ve bundan mutlu olurlar. Siz mutlu degilseniz iyi bir psikolojik destege ve gerekirse destek ilaclara ihtiyaciniz var diye dusunuyorum.
Yani su an hayatta ki amaclarinizdan biri olan isi buldugunuzda bile "ne olacak ki uc gunde ondan da sikilirim" diyorsaniz hayatta kendi adiniza istediginiz hicbir sey yoksa problem var.
Ben boyle iyiyim diyorsaniz tamam ama kendinizden, su an ki dusunme aginizdan ve hicbiseyden mutlu olamayacaginizi dusunmekten rahatsizsaniz, destek alin.
Burda herkes vah muge cok zor seyler yasamissin, ah canim beni cok duygulandiriyorsunlar sana bisey katmaz.
Ben zamaninda cok psikolojik desgek aldim iyi ki almisim bu yuzden rahatlikla oneriyorum dia kapinin dis mandali olarak degil. Ilac kullanimindan da cekinmeyin. Sadece gerektiginde kullanila bu tarz ilaclar saglikli dusunemeyen ve hic objektif bakamayan beyninizi sadece normalde olan kivamina getiriyor. Yani daha cozum ureten ve herseye karamsar bakmayan bir beyin. Yani ilac degil yine siz koyuyorsunuz hayatinizi yoluna.
Bir de ezik olmayin hele de ayni evde laf sokmalar vs siz annenizi uzun, ustesinden nasil gelirsiniz bilmem ama hep alttan alan ve uzulen sen olmak zorunda degilsin
Umarim en kisa surede bu asiri melankolik ruh halinizden sikilir ve adimlar atarsiniz kendi iyiliginiz icin
Hayat mücadeleniz takdir edilecek gibi. Ne güzel soylemissiniz.şu yaşadığın buhranı seviyorsun sanırım sen.
yoksa kimse bile isteye kendini diplere itmez.
hepimizin kırılma noktaları oluyor ve bir yerden bir şekilde başarıyoruz.
yirmi sekiz yaş çokta geç kalınmış bir yaş değil.
çocuk yaşta annesini kaybetmiş kendi çocukken küçük kardeşine bakıp evin üstesinden gelmiş,
annesinin hastalığı döneminde sabah yediden dörde kadar bir işte dört buçuktan da gece on bir buçuğa kadar başka bir işte çalışmış,
yetmemiş hem çalışmış hem iki üniversite bitirmiş,
on bir yıl bi adama inanıp bir sabah uyandığında tüm ailesi, yakın çevresi ve evinin karşısındaki direğe çıplak resimleri asılmış, sokağa çıkamayacak hale gelmiş ve ayakta kalmak için savaş vermiş bi kadınım ben.
kendini sev.
kendini mühimse.
Ben konularini biliyorum evet ve agir seyler yasadigini inkar etmiuorum. Ama boyle gitmez hayat iste. Kisi kendini farkedip psikiyatriste gitmedikce baska birisinin kolundan tutup psikiyatriste goturmesinden cok verim alinabilecegini de dusunmuyorum kendi tecrubelerimden. Dr a gitmek icin BEN BU DEGILIM, BU HALIMDEN RAHATSIZIM AMA BISEY DE YAPAMIYORUM deyip biseylerin bilincine varmak lazim destek icinMüge bir ara iyiydi, morali düzgündü ,enerjikti yüzü gülüyordu.Doktorun umduğu gibi çıkmaması sonrasında da özelliklede eski eşinin şaşalı bir şekilde evlenmesi ,kızın hamile olduğunu öğrenmesi onu moralmen yıktı.Eşinden çocuk sahibi olmak en büyük arzusuydu.Aslında olmaması onun için hediye ama farkında değil.Dipte hissediyor
Kendisinin hayalini kurduğu şeylere o kızın sahip olmasını hazmedemiyor.
Uçurumun kenarında gibiyim diyor.Boşluğa düşmüş.Kendi ayağa kalkmıyorsa bir yakının onu kolundan tutup psikiyatriste götümesi destek olması lazım.
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?