99 depremini iliklerime kadar yaşamıştım. Hayatımın en büyük travması, yaşadığımız en büyük felaketlerden… Şimdi, yaram kanarken aklımdan şöyle geçiyor ‘en azından yaz ayıydı, herhangi bir ısı kaynağına ihtiyacımız yoktu, kıyafete, battaniyeye ihtiyacımız yoktu. Arabaların içine doluşup öylece uyuyabiliyorduk, yada derme çatma çadırlar kurup kalıyorduk…’ Rabbim yardımcıları olsun, etkilenen şehir sayısı fazla, hava şartları kötü… insan, elinden geldiği kadarını yapmaya çalışsa bile hep eksikmiş gibi hissediyor böyle zamanlarda. Birde işin öfke boyutu var tabi. 3 kuruş kar edeceğiz diye usulsüz işlem yapanların, malzemeden çalanların, buna göz yumanların Allah belasını versin. İnşallah bu son olur, bundan sonra bir depremle karşılaştığımızda ‘felaket’ değil ‘doğal afet’ der geçeriz