Degisir, elbette degisir. Seven insan karsisindaki insani mutlu etmenin yollarini aradikca, karsisindakinin duygu ve dusuncelerini anlama kabiliyetini gosterebildikce, hosnutsuzlugun nedenlerini anlayabildikce ve cozumler uretebildikce, kendisindeki hatalari da gorup degisecektir.
Ama erkekler kadinlara oranla ayni degisimi yada degisimde ayni cabuklugu gostermezler. Neden? Turk toplumunun ikili iliskilere gosterdigi tavir dolayisi ile bir kadinin herhangi bir iliskiden, evlilikten kopmasi her zaman bir erkege gore daha zordur. Bir erkek kapiyi carpar cikar, yuzugu atar bitirir, telefon acmaz kendini soyutlar, ama evli yada sevgili durumundaki bir kadin icin bu tepkileri gostermek her zaman daha zordur. Biz dul bir kadina yada herhangi bir iliskiden cikan bir kadina belli bir stigma ile yaklasmaya devam eder isek bu boyle surup gidecek, erkeklerin elinede bir koz olarak kalacaktir.
Yalniz beraberligin yada evliligin basindan beri saygisizlik icinde yaklasan bir insanin ise mukemmele donmesini beklemek lazim. Aldatan, evine bakmayan, sorumluluklari paylasmayan bir insan hicbir zaman mukemmeliyeti yakalayamaz. Bu tur saygisizliklari, kisa vadede yasadiginiz basit tartismalar yada anlasamamazliklar ile ayni kefeye koymamak lazim.
Birde olayi evlilik once ve sonrasi diye iki boyuta ayirmak da yanlis olur. Bir insanin olgunlasmasi icin "evlilik" yada "cocuk sahibi olma" gibi bir travmayi yasamasina gerek yoktur. Cogu zaman bu tur davranis bozuklugu sahibi insanlari degerlendirirken "aman evlenince duzelir" gibi yorumlar yapilir ki bu tur varsayimlar eminim kisa surede biten bircok evliligin baslangicinda yapilan hatali varsayimlarin basinda gelir.