eşim mi narsist yoksa ben mi gerçekten söylenenleri anlamıyorum

Eşimle yaklaşık 13 yıldır evli, 14 yıldır beraberiz ve 6.5 yasında da bir kızımız var. Bu kadar uzun süredir beraber olmamıza rağmen maalesef asla anlaşamıyoruz.

Nasıl oldu da bu kadar zamandır ayrılmadın derseniz cevabı ben de bilmiyorum zaten 23 yaşında evlendim ve çok da mutlu bir evden gelin gitmedim. Neyse eşim her konuda küser, trip atar ve kendini iletişime kapatır. Zaten normal zamanda da ne konuştuğu anlaşılmıyor, kendi düşündüğü ve dışarı aktardığı asla aynı değil.

Basit bir örnek, yurtdışında yaşıyorum ve annem bizim yanımıza geldi ziyarete. Burada da hava sıcak olunca genelde bizim aksimize cam kapı hiç açılmaz ki içerisi ısınmasın. Ama annem tabi bunu bilmediği için camı sonuna kadar açtı. Eşim de net bir şekilde "anne camı acmayalım içerisi ısınmasın" demek yerine işte komşular da hiç açmamış, herkesin camları kapalı falan diyor, elinde termometreyle evin, balkonun sıcaklığını ölçüyor ve annemin bunlardan camın açılmaması gerektiğini anlamasını bekliyor. Neyse sonuç olarak evin içi ısındı ve klima da olmadığı için gece herkes fenalık geçirdi.

Yattığımızda odada beni yiyip bitirdi eşim, yok camı açmayalım dedim annen inadına açtı, yok ben ona içerisi ısınıyor dedim o beni dinlemedi gibi şeyler ki ben de duydum ve asla böyle söylemedi ve böyle söylemediği için açıkçası ben de müdahale etme, ya da annemle konuşma gereği duymadım. Aksine komşuların camlarını açmadığından falan bahsetti. Bugün hava yine çok sıcak bu sefer ben camı kapattıkça eşim açıyor. Annem kızımla dışarı gezmeye çıktı ve baktım cam yine açık, kapatayım dedim ama o da ne! Eşim arkamdan camı açtı, annen açıyor sorun yok ben de açarım yansın evin içi diyor.

Her konuda ama her konuda böyle insanlara ders verme, kendi dediğini diretme huyları var ve ben artık bıktım. Aramızda iletişim olmadığı için, beni psikolojik anlamda doyurmadığı için, cinsellik de içimden gelmiyor ve çok nadiren birlikte oluyoruz. 1-2 ayda bir anca. Çünkü hiçbir zaman rahatsız olduğu şeyi açıkça söylemez, konuşmak isteyince köpek gibi davranıp "ben zamanında çok söyledim" der, ama anlattığım yukarıdaki örnek gibi, dün camın açılmasından çok rahatsız oluyor, asla bunu bu şekilde dile getirmiyor, sonra trip hakaret ve küsmeyle belli ediyor, bugun onun lafını dinleyince de, o iş geçti herkes rahatsız olsun diyor. bu tür streslerden o kadar sıkıldım ve bıktım ki.

her tatil öncesi, her özel günde her heyecanlı olduğum şeyde hevessiz ve hatta nemrutluğuyla kavga çıkarması da cabası. nasıl iletişim kuracağımı bilmiyorum, yurtdışında yalnız olmasam boşanmayı düşünürdüm ama burada çok zor geliyor ne yalan söyleyeyim hele bir de çocukla.

uzun iç dökme gibi bir yazı oldu ama böyle bir insanla nasıl iletişim kurabilirim varsa tavsiyeleriniz yazarsanız çok sevinirim.
Evet Siz zaten esiniz icin soylenebilecek en dogru kelimeyi soylemissiniz. Esiniz nemrut. Benim onerim elbette konusmaniz ancak onu ikna etmeye, anlayisli olmaya davet Eden bir konusma degil. ‘Ne olmus, ayda yilda bir evime gelmis, bilmemis cami acmis. Bunun icin huzurumu kaciramazsin. Senin de boyle bir seyden huzurun kaciyorsa, doktora git tedavi ol’ gibi bir konusma yapmalisiniz. Bu kadarcik bir sey icin sizi geren biri omur torpusudur. Sizi kinamiyorum. Evlilikte kadinlar anlamaya, alttan almaya calisiyor. Ancak ben bosandiktan sonra cok daha net gordum ki, birinin kendi ruh halindeki hastaliklari alttan almak sizi de hasta ediyor. Dik durun, sesinizi cikarin ve annenizi koruyun bence. Anneniz hatali olsa onu da soylerdim o zaman elbette farkli olabilirdi dusuncem. Ancak var sayalim ki kadincagiz cam acti, istemeden bir sey kirdi vs, ne olmus yani.. Bundan rahatsiz olan adam cehennemin dibine gitsin.
 
Evet Siz zaten esiniz icin soylenebilecek en dogru kelimeyi soylemissiniz. Esiniz nemrut. Benim onerim elbette konusmaniz ancak onu ikna etmeye, anlayisli olmaya davet Eden bir konusma degil. ‘Ne olmus, ayda yilda bir evime gelmis, bilmemis cami acmis. Bunun icin huzurumu kaciramazsin. Senin de boyle bir seyden huzurun kaciyorsa, doktora git tedavi ol’ gibi bir konusma yapmalisiniz. Bu kadarcik bir sey icin sizi geren biri omur torpusudur. Sizi kinamiyorum. Evlilikte kadinlar anlamaya, alttan almaya calisiyor. Ancak ben bosandiktan sonra cok daha net gordum ki, birinin kendi ruh halindeki hastaliklari alttan almak sizi de hasta ediyor. Dik durun, sesinizi cikarin ve annenizi koruyun bence. Anneniz hatali olsa onu da soylerdim o zaman elbette farkli olabilirdi dusuncem. Ancak var sayalim ki kadincagiz cam acti, istemeden bir sey kirdi vs, ne olmus yani.. Bundan rahatsiz olan adam cehennemin dibine gitsin.
konu zaten artık annemin gelmesi ve kalması değildi. annem 45 gün kadar kaldı yazın ve gideli de 2 ay oluyor. biz annem gittikten sonraki 2 ayda da zaten neredeyse gerekmediçe konusmadık, kendisi de böyle bir çabaya girmedi. eşim çok horladığı için biz zaten senelerdir ayrı yatıyoruz kızımızın bebekliginden beri gece emzirdiğim için zaten pek uyuyamadığım için. yataklarımızı bu olay ozelinde ayırmamıstık ama en azından yine de sarılır birbirimizi öperdik yatmadan önce. neyse o gün eşim bisikletle bir yere gidecekti kışlık bir şeyini sordu, ben de bilmiyorum ben kaldırmadım dedim. ama meğer ben yazın hepsini vakumlayıp bazanın altına koymusum. eşim hemen yine söylenmeye basladı iste senden öyle bir bıktım iğrendim ki diye. yazarken cok utanıyorum ama zaten bu laflarını öyle bir kanıksadım ki seneler icinde cevap bile vermek icimden gelmedi. sonra o dısarıdayken arkadaslarımız biz gelecegiz dediler çat kapı, hemen kızımla hızlıca evi toparladım, yemek icin buzluktan bir seyler cıkardım, salata yaptım, markete gittik geldik, cok afedersiniz tuvaleti falan temizledim. portmantoda da abartmıyorum, tam 7 tane montu askıdaydı. incesi kalını yağmurlugu rüzgarlıgı. hepsini askısıyla aldım yatak odasında dolabın onune yere koydum. yatagın üstünde de eşimin yattıgı yastık ve yorganı vardı. neyse eşim geldi yemegi hazırladık beraber hızlıca, hatta maç vardı galiba işte onu da izleriz dedi arkadaşımın eşiyle beraber. sonra oturduk soframız hazır beklerken eşim bir anda neden yastıgı yorganı götürdün dursaydı burada dedi gülerek. ben de güldüm istersen getireyim geri dedim. sonra da montların konusu acıldı asıl dedim montlarını kaldırdım insanlarınkine yer kalmamıs dedim ben de güldüm. bir saniye önce gülen adam bir anda sinirlendi bagırıp cagırmaya ve montları nefretle yere atmışsın demeye basladı. hayır hızlıca yere koydum bugün süpürdüm tertemiz orası, bir anda her yeri temizle markete git derken hızlıca oraya bıraktım dedim. kıyamet koptu bağırıp çağırmalar, gitti depodan bavulunu aldı esyalarının bir kısmını koydu sonra da kızımıza ben annenle mutly degilim dedi gitti. 1 saat sonra pasaportunu unutmus geldi, kapıdan arkadasım verdi ama iceri girip konusmaya ikna edemedi ben de bu sefer icimden gelmedigi icin kapıya cıkmadım. sanırım dün de türkiyeye gitti ama ne arayıp sordu ne de ablası(ablasına gittigini dusunuyorum) bana ulastı. inanın benimle nasıl konusmaz diye düsünmüyorum, kızımı düsünüyorum. bir an geliyor sen babanın yaptıgı su yemegi yapmayı biliyor musun diyor, sonra ben artık senin odanda kalayım nasıl olsa baba gitti diyor. ne olacagını kestiremedigimden cocuga da baban gelecek ya da gelmeyecek diyemiyorum. gelse bile bir gün bu is zaten bitecek iletişim, saygı ve sevgi yok ortada.
 
Pasif agresif. En gıcık olduğum tip. Bence kesinlikle düzelmez. Karar sizin. Ya çekeceksiniz ya gideceksiniz
 
konu zaten artık annemin gelmesi ve kalması değildi. annem 45 gün kadar kaldı yazın ve gideli de 2 ay oluyor. biz annem gittikten sonraki 2 ayda da zaten neredeyse gerekmediçe konusmadık, kendisi de böyle bir çabaya girmedi. eşim çok horladığı için biz zaten senelerdir ayrı yatıyoruz kızımızın bebekliginden beri gece emzirdiğim için zaten pek uyuyamadığım için. yataklarımızı bu olay ozelinde ayırmamıstık ama en azından yine de sarılır birbirimizi öperdik yatmadan önce. neyse o gün eşim bisikletle bir yere gidecekti kışlık bir şeyini sordu, ben de bilmiyorum ben kaldırmadım dedim. ama meğer ben yazın hepsini vakumlayıp bazanın altına koymusum. eşim hemen yine söylenmeye basladı iste senden öyle bir bıktım iğrendim ki diye. yazarken cok utanıyorum ama zaten bu laflarını öyle bir kanıksadım ki seneler icinde cevap bile vermek icimden gelmedi. sonra o dısarıdayken arkadaslarımız biz gelecegiz dediler çat kapı, hemen kızımla hızlıca evi toparladım, yemek icin buzluktan bir seyler cıkardım, salata yaptım, markete gittik geldik, cok afedersiniz tuvaleti falan temizledim. portmantoda da abartmıyorum, tam 7 tane montu askıdaydı. incesi kalını yağmurlugu rüzgarlıgı. hepsini askısıyla aldım yatak odasında dolabın onune yere koydum. yatagın üstünde de eşimin yattıgı yastık ve yorganı vardı. neyse eşim geldi yemegi hazırladık beraber hızlıca, hatta maç vardı galiba işte onu da izleriz dedi arkadaşımın eşiyle beraber. sonra oturduk soframız hazır beklerken eşim bir anda neden yastıgı yorganı götürdün dursaydı burada dedi gülerek. ben de güldüm istersen getireyim geri dedim. sonra da montların konusu acıldı asıl dedim montlarını kaldırdım insanlarınkine yer kalmamıs dedim ben de güldüm. bir saniye önce gülen adam bir anda sinirlendi bagırıp cagırmaya ve montları nefretle yere atmışsın demeye basladı. hayır hızlıca yere koydum bugün süpürdüm tertemiz orası, bir anda her yeri temizle markete git derken hızlıca oraya bıraktım dedim. kıyamet koptu bağırıp çağırmalar, gitti depodan bavulunu aldı esyalarının bir kısmını koydu sonra da kızımıza ben annenle mutly degilim dedi gitti. 1 saat sonra pasaportunu unutmus geldi, kapıdan arkadasım verdi ama iceri girip konusmaya ikna edemedi ben de bu sefer icimden gelmedigi icin kapıya cıkmadım. sanırım dün de türkiyeye gitti ama ne arayıp sordu ne de ablası(ablasına gittigini dusunuyorum) bana ulastı. inanın benimle nasıl konusmaz diye düsünmüyorum, kızımı düsünüyorum. bir an geliyor sen babanın yaptıgı su yemegi yapmayı biliyor musun diyor, sonra ben artık senin odanda kalayım nasıl olsa baba gitti diyor. ne olacagını kestiremedigimden cocuga da baban gelecek ya da gelmeyecek diyemiyorum. gelse bile bir gün bu is zaten bitecek iletişim, saygı ve sevgi yok ortada.

Ne olacağıni kestirmek için harekete geçebilirsiniz.

Çocugunuza pat diye annenle mutlu değilim diyip çekip giden bir adam var ortada. Resmen bunu demek için fırsat kolluyormus ve ilk fırsatı değerlendirmiş.

Çocuga acimayip dusuncesizce tepki veren bir babayı bu kadar hayatınızda tutmaya çalışmayın bence.
 
Ne olacağıni kestirmek için harekete geçebilirsiniz.

Çocugunuza pat diye annenle mutlu değilim diyip çekip giden bir adam var ortada. Resmen bunu demek için fırsat kolluyormus ve ilk fırsatı değerlendirmiş.

Çocuga acimayip dusuncesizce tepki veren bir babayı bu kadar hayatınızda tutmaya çalışmayın bence.
asla hayatımda tutmaya calısmıyorum hatta gittigine sevindim diyebilirim belki de aramızdaki bu sağlıksız bağın kopması için iyi oldu. ama cocuga netleşmeden bir sey söylemek istemiyorum. henüz bu yüzden ailemle de konusmadım, telaslandırmak istemiyorum. babam şeker hastası, annem de geçen sene geçici bir felç geçirdi. bir de eşim genelde böyle şeylerden sonra kabuguna çekilir, ben bir adım atıp konusmaya calıstıgımda ise ya asla oralı olmaz, ya beni suclar ve ben cileden cıkınca da haklı olur bak iste sen böylesin şöylesin, sen beni bu hale getirdin diye. şu an o yüzden iletişime geçesim hiç yok çünkü bu onun için bak pişman oldu o yüzden aradı anlamına geliyor. bilmiyorum kendimi o kadar cok sorguluyorum ve kaç gündür düsünmekten uyuyamıyorum bile. en dogru yol hangisi işin içinden çıkamıyorum
 
asla hayatımda tutmaya calısmıyorum hatta gittigine sevindim diyebilirim belki de aramızdaki bu sağlıksız bağın kopması için iyi oldu. ama cocuga netleşmeden bir sey söylemek istemiyorum. henüz bu yüzden ailemle de konusmadım, telaslandırmak istemiyorum. babam şeker hastası, annem de geçen sene geçici bir felç geçirdi. bir de eşim genelde böyle şeylerden sonra kabuguna çekilir, ben bir adım atıp konusmaya calıstıgımda ise ya asla oralı olmaz, ya beni suclar ve ben cileden cıkınca da haklı olur bak iste sen böylesin şöylesin, sen beni bu hale getirdin diye. şu an o yüzden iletişime geçesim hiç yok çünkü bu onun için bak pişman oldu o yüzden aradı anlamına geliyor. bilmiyorum kendimi o kadar cok sorguluyorum ve kaç gündür düsünmekten uyuyamıyorum bile. en dogru yol hangisi işin içinden çıkamıyorum

Ben size daha söyleyecek hiçbir şey bulamadım. Avrupa'da çalışacak kadar kariyeri olan, dil bilecek kadar kalifiye, ev geçindirecek kadar ekonomik özgürlüğü olan kadın bile kendine bunu reva görüyor. Rabbim kimseyi sınamasın, ama hakikaten sinirlenmemek elde değil. Adam sıfır kontakt çekip gidiyor, çocuğuna annenle mutlu değilim diyor siz hala netleşmeden bir şey söylemek istemiyorum, çocuğumu babasından ayırmak istemiyorum diyorsunuz. Sizin yıllardır yapmadığınızı adam tek seferde yapmış. Türk annelerinde olan 'ben boşanırdım da çocuğum var' bahanesine kimse inanmıyor artık, niyeti olan kadın on çocuğu da olsa yapıyor bunu.

Anne babanın birbirini arzulamadığı, birbirine tahammülünün olmadığı, iletişimsizliğin hüküm sürdüğü bir evde büyütüyorsunuz çocuğu. Böyle daha mı mutlu yani? Hakkınızda hayırlısı olsun, umarım sizi kırmamışımdır. Asla yargılamak, kınamak, üzmek gibi bir niyetim yok. Kendinize hiç değer vermiyorsunuz lütfen elinizdeki fırsatları değerlendirin.
 
asla hayatımda tutmaya calısmıyorum hatta gittigine sevindim diyebilirim belki de aramızdaki bu sağlıksız bağın kopması için iyi oldu. ama cocuga netleşmeden bir sey söylemek istemiyorum. henüz bu yüzden ailemle de konusmadım, telaslandırmak istemiyorum. babam şeker hastası, annem de geçen sene geçici bir felç geçirdi. bir de eşim genelde böyle şeylerden sonra kabuguna çekilir, ben bir adım atıp konusmaya calıstıgımda ise ya asla oralı olmaz, ya beni suclar ve ben cileden cıkınca da haklı olur bak iste sen böylesin şöylesin, sen beni bu hale getirdin diye. şu an o yüzden iletişime geçesim hiç yok çünkü bu onun için bak pişman oldu o yüzden aradı anlamına geliyor. bilmiyorum kendimi o kadar cok sorguluyorum ve kaç gündür düsünmekten uyuyamıyorum bile. en dogru yol hangisi işin içinden çıkamıyorum

Ailenizle ya da çocuğunuzla hatta eşinizle bile konuşmanız durumu netleştirmez.

Yalnızca kendinizle konuşarak netlestirebilirsiniz.
Kendinizi iyice dinleyin. Hayatinizin dışına çıkıp bir göz olarak kendinizi ve çocuğunuzu izleyin. Eğer bu yine de eksileri artilarindan fazla bir yaşamsa size göre, onu siz bilirsiniz.

Ama eğer bu hayatı kendinize ve kiziniza reva gormuyorsaniz o zaman gücünüzü toplayıp işi resmiyete dökerek netlestirirsiniz.

Sizin kimseyle haberleşme ya da netlesme ihtiyacınız yok, yalnızca kendinizle netleştirmeniz gereken bir yaşam tercihi var.

Umarım sizin için ve kızınız için en iyisi olur.
 
Ben size daha söyleyecek hiçbir şey bulamadım. Avrupa'da çalışacak kadar kariyeri olan, dil bilecek kadar kalifiye, ev geçindirecek kadar ekonomik özgürlüğü olan kadın bile kendine bunu reva görüyor. Rabbim kimseyi sınamasın, ama hakikaten sinirlenmemek elde değil. Adam sıfır kontakt çekip gidiyor, çocuğuna annenle mutlu değilim diyor siz hala netleşmeden bir şey söylemek istemiyorum, çocuğumu babasından ayırmak istemiyorum diyorsunuz. Sizin yıllardır yapmadığınızı adam tek seferde yapmış. Türk annelerinde olan 'ben boşanırdım da çocuğum var' bahanesine kimse inanmıyor artık, niyeti olan kadın on çocuğu da olsa yapıyor bunu.

Anne babanın birbirini arzulamadığı, birbirine tahammülünün olmadığı, iletişimsizliğin hüküm sürdüğü bir evde büyütüyorsunuz çocuğu. Böyle daha mı mutlu yani? Hakkınızda hayırlısı olsun, umarım sizi kırmamışımdır. Asla yargılamak, kınamak, üzmek gibi bir niyetim yok. Kendinize hiç değer vermiyorsunuz lütfen elinizdeki fırsatları değerlendirin.
yorumunuz için çok teşekkür ederim beni asla kırmadınız ve üzmediniz. sanırım ben cok dagınık anlattıgım icin kendimi cok iyi ifade edemedim. ben kızıma babasını bir daha ne zaman görecek, nerede görecek, kalan esyalarını gelip alacak mı gibi sorularının cevabını bilmedigim icin konusmak istemedim. bu sorulardan birine yanlış ya da sonradan onu hayal kırıklıgına ugratacak bir cevap verirsem cok üzülürüm cünkü. yoksa eşimle barışmak, onun geri gelmesini istemek gibi bir durumum yok.
 
Back
X