Hayatınızda hiç para kazandınız mı? 2çocuklu bir ev geçindirmeye çalıştınız mı? Eşinizin davranışları çok yanlış ama siz düşüncesizce davranmışsınız.
Ve bagırıp çagıran olayı büyüten komşulara duyursan da sizsiniz. Kırarsa kırsın topugu, al çocuklarını geç odaya görmesinler duymasınlar hiçbir şey.
Öyle anlar geliyo ki eşim kendi parasıyla yüksk bi harcama yapınca cinnet geçiriyorum. Para kazancaz diye ayrı ülkelerde yaşıyoruz. Birbirimizden uzakta, özlem içinde. O gidip kendine pahalı bir kıyafet alınca ortalıgı yıkıyorum. Ne biliyim bana yurtdışından gelirken pahalı hediyeler getirmesine bile sinirleniyorum. Ben burda eşek gibi çalışıyorum, o orda çalışıyo.Borçlarımız bitince gelicek. Beyefendi para harcıyo. Ulan para biriktir de çabucak yanıma gel işte....
Bence siz de para kazanmayı bir deneyin..
Her zaman kazandım. okula giderken bile, çıkışta babamın dükkanına gidiyordum. hem okuyordum hem çalışıyordum. kendi harçlığımı kendim çıkarıyordum. evlenmeden önce evlendikten sonrada evde her zaman el işi yaparak, eşime katkıda bulundum. senlik benlik yapmadım. halada yapıyorum. gereksiz olan hiçbir harcama yapmıyorum. bu sadece ilk defa yaptığım bi istisna. ondan bunca yıl hiçbir şey istemedim. kırk yılda bir bi ayakkabı beğendim. bayram için almak istedim. sezon sonu indirimde olan, ucuz bir ayakkabı idi. elimdeki işlerin parasıyla da çocuklarıma bayram için üst baş almıştım. kırk yılda aldığım ayakkabımı çok oldu? bunları belirtmediğim için arkadaşlar hiç birşey yapmadığımı sanıyorlar herhalde. ayakkabı mevzu bahis değil. eşimin bu davranışına anlam veremedim çok kırıldım. evet sıkıntıdayız ama bir ayakkabıdan ne zengin oluruz nede fakir. üstelik pahalı da değil.
Birşeyler den söz etmişler. daha önceki konulardan. onlara bir açıklama getiriyim dedim. hepiniz iyi anlayın.
1- kedi gerçekten garip bir kedi idi. eşim kızıyordu tamam da, çocuklar sevmekten başka bir şey yapmıyorlardı.
ben her zaman gözlemliyordum çocuklarımı. ve yeri geldiğinde uyarıyordum da. düzgünce sevmekten başka bir şey yapmıyorlardı. zaten olumsuz davransalar önce onlara kızardım. allahtan başımıza birşey gelmeden geri verdik. ama arkadaşımıza da çok üzüldüm. akıbeti makibeti diye yazmışlar. arkadaşımızın başına öyle birşey gelince eşide kahroldu harap oldu depresyon ilaçları kullanıyor. sokağa saldılar. allah yardımcıları olsun. benim çocuklarımın başına gelseydi vicdan azabından ölürdüm. çeken bilir yaşayan bilir.
2- daha önce, çocuğum abur cubur yedi diye söylemiştim. ben orda kusturcam diye birşey demedim. zaten böyle birşey yapılmaz ve yapmamda. yani, çocuk çok abur cubur yediği için bende mecazi olarak söyledim. gerçekten kusturcağımdan değil. aç bırakmıyorum. bütün öğünlerine dikkat ederim. ama çocuğumun canı çekmiş. yapçak birşey evet yoktu. ben zaten sadece düşüncelerimi paylaşmıştım. bir arkadaş kilitli dolaptan bahsetmişti. sayesinde artık bir kilitli dolabımız var ve abur cuburlar artık güvende. çocuğuma işkence yapıcakmışım gibi bir sürü ifadeler kullandılar. çok şaşırdım doğrusu...
''istersen boşanma onun yanında kal kocişinle'' filan yazmışlar. hiçbirşey filimlerdeki gibi kolay olmuyor. gerçek hayat çok farklıdır. davulun sesi uzaktan hoş gelir. herkez yaşadığını bilir. hemen öyle kara vermek kolay değildir. her açıdan bunu düşünmek gerekir. hemen boşanmamam çocuklarımı düşünmediğim anlamına gelmez. aksine çok düşündüğümden yıllarca sabrettim. gerçi 6 ay öncesine kadarda bu kadar tuhaf olmamıştı. ben sadece bunları ifade etmeye, paylaşmaya çalıştım. fakat çok olumsuzca düşünen arkadaşlar var. belki onlarda birgün böyle birşey yaşarlarsa ancak o zaman beni anlaya bilirler diye düşünüyorum.
şu anki durumu merak edenler içinse şimdiki durum anlatıyım.
eşim öğlen beni aradı. hiç birşey yaşanmamış gibi konuştu. üstelik kurban kesildi gel anneme yardım et dedi. bende gitmedim. oda sonra aramadı. şimdi evde bi kanalda maça bakıyor. ruhsuz gibi oturuyor. bizimlede konuşmuyor.
ekstra dipnot: komşuya duyuran ben değildim. o avazı çıktığı kadar bağırıyordu. üstelik çekiçle tok tok ses çıkarıyordu. ben sadece saçımı çektiğinde bağırıdım. ve oğlumu aldığım küçük kızımın yanına gittim. kapıyıda öyle bir çarptıkı ev sallandı. dışarıdada hala operacı gibi bağırıp çağırıyordu. komşulara duyuran esas oydu ben değildim şekerim. ben özetle anlattım nerden ne çıkartıyorsunuz.