- 26 Temmuz 2012
- 2.854
- 8.285
- 108
- Konu Sahibi CrazyMother
-
- #241
İyi o zaman hanımefendi huzurunuzu bozmayın. Yalnız bugün o küçük kızçocuğunun başına gelen yarın sizin çocuğunuzun başına gelebilir. Görmezden gelinen sizin değil onun çocuğu bu arada. Bu duygusallık içinde attığım mesaja cevap olarak duygusallıktan uzak bencillik kokan bir cevap aldım. Siz içinizi rahatlatacak cevaplar okumak için buraya derdinizi yazmışsınız belli. Ama gerçekler de belli... Kurnazca eski eşinin yaptıklarını bahane edip adamın başının etini yiyip resmen çocuğu uzaklaştırmışsınız. Çocuklu bir adamla evlenmeseydin. O çocuk babası olmadan içi acıya acıya büyürken sen huzuru bulacağını mı sanıyorsun. İlk mesajını okuyunca çok iyi niyetli bulmuştum fakat şu cevaplar tüylerimi diken diken etti. Sorun çıkmasın diyeYakınlarının telefon numaralarını değiştirmesi bir çocuğun babasını hiç görmemesinden daha kolay değil mi.. Yazıklar olsun....Gerçekten çok teşekkür ederim, anlatmak istediklerimi ne kadar güzel anlatmışsınız. Dava açmak gerçekten gerçekten kolay, ama ya sonrası. Hele ki velayet davası, çocuk şuan 7 yaşında o da gelecek mahkemeye, ona da sorulacak bazı şeyler. Mahkeme koridorları gergindir, soğuktur. En sakin insanı bazen zıvanadan çıkartır. Biz bu ortamlar yaşanmasın istedik, kimse yıpranmasın. Ben yıpranıcam, eşim yıpranacak bu da her iki çocuğa da yansıyacak ister istemez. Son bir deneme yapacağız, yine aynı sorunu yaşarsak maalesef bu zor yola girip dava açmak durumunda kalacağız.
Çokça söyledim ama tekrar söyliyim, kavga çıkarsa çıksın demek o kadar kolay değil maalesef. Hırsını alamayıp benim annemi-babamı-kardeşimi arıyor. Farklı farklı numaralardan gecenin 2'si 3'ünde. Yaşlı insanlar annem ve babam. Biri kalp-tansiyon diğeri şeker hastası. Siz tahmin edin o saatte telefonları çaldığında yaşadıklarını. Her kim olursa olsun, sebep her ne olursa olsun kimsenin benim aileme bunu yaşatmaya hakkı yok. Eşim tabi ki huzur düşünecek, iki evladı var birini görmezden gelip, diğeri için herşeyi göze alamaz. Daha doğrusu böyle bir seçim şansı yoktur. Aman birini göreyim, evde huzursuzluk olursa olsun, eşim ağlasın, eşimin ailesi huzursuz olsun , evdeki 14 aylık bebek bu huzursuz ortamda büyüsün diyemez. 5 ay görmedi evladını, gözünde ki hüzne, evde kızımızla oynarken dalıp gitmelerine ben şahidim. Az dayanalım belki düzelir dedi ama olmadı. Gidecek görecek kızını, yine getirecek yanımıza ama tekrar aynı olaylar yaşanmaya devam ederse , bu sefer mahkeme salonları olacak kızıyla buluşma yeri.
Benim çocuklar arasında bir yarış yaptırma durumum yok. İkisi de eşimin gözbebekleri, ben eşimin kızı için evimizde çocuk odası düzenlerken kendi kızıma sadece bir park yatak aldım. Eşim yok olmaz, ikisinin de odası olsun dedi ama benim kızım daha ufak şuan 14 aylık, ne anlar odadan büyüsün ablası gibi alırız ona da. Yeter ki huzurumuz olsun artık.
Velayet davaları eğer inatlaşma varsa zorlu geçer, yıpratıcıdır. Gidersiniz gelirsiniz, çocuğu çağırırlar, çocuğu pedagog görmek ister, sizi görmek ister. mahkeme koridorlarında kavgalar çıkar. velayet değişirse karşı taraf vermemek için direnir. Polisle gidersiniz kapıya, çocuk ağlar, polis alır...Hani filmlerde göründüğü gibi değildir herşey. Mahkeme uzayabilir, geçici velayetle çocuğun yeri değişir, sonra bir daha değişir. Çocuk başta olmak üzere herkes yıpranır. Umarım mantıklı bir şekilde çözülür bu olaylar da, daha tatsız şeyler yaşanmaz. Teşekkürler.
Süper tespitler, teşekkürler..Umarım dava açmaya gerek olmadan çözülür herşey.
Neden mecbur çekeceğim, hadi ben çektim diyelim bu kavgaları,gürültüleri,hakaretleri. Benim ailemin ne suçu var? Benim kalp-tansiyon hastası babamın, şeker hastası annemin ne suçu var. Kardeşimin ne suçu var. Bakın kadın sahte bir face hesabı açıyor, oradan kardeşimi ekliyor. Kardeşimin paylaşımlarından kardeşimin erkek arkadaşını öğreniyor, sonra ona facebook'tan mesaj atıyor. "Bu kızın ne mal olduğu belli değil, ablası da annesi de böyle bunların. Ben dostum, kimle yattığı kalktığı belli değil......vs.vs" diye. Gecenin saat 2'si 3'ü annemlerin ev telefonundan arıyor. "sizin kızınız o..., kocası evde yokken eve erkek alıyor, belki torununuz bile damadınızdan değil....." diye. Benim bozulan psikolojim, bozulan psikolojimin kendi çocuğuma yansıması, en son kavgada sütüm gitti, kızımı sadece 8-9 ay emzirebildim. Bunun hesabını kim verecek peki??? "Adama bak ya nasıl dayanıyor" diye düşünmek yerine, "adam yeni hayatıyla, deli kadın arasında kalmış" diye düşünmeniz gerekirdi. Evet eşimin kızını seviyorum, velayeti bizde olsa hiç erinmeden bakarım güller gibi, ama söz konusu kendi kızım, annem, babam , kardeşim olursa kralını da tanımam. Bu kavgaları çekmek zorunda falan değilim yani, ya o kadın aklını başına toplar yada açarım gerekli davaları, bir süre çoluk çocuk mahkeme salonlarında sürünürler alırım velayeti sonrasını kadın düşünsün artık. Ben bunlara gerek olmadan ne yapılabiliri sormak için konu açmıştım zaten.
Zor ki hemde ne zor, yok buraya da nasıl çözebiliriz acaba? Yine baba kız nasıl sorunsuz görüşür acaba diye fikir almak için yazdım, maşallah sanki bu durumdan memnunmuşuz muamelesi gördüm bazı arkadaşlardan. Bu durumdan memnun olsam, bana ne yoluma bakardım. Konu bile açmazdım ki...
Saflık değil bu hanımefendi, asalettir. Saygıdır, yaşanmış iyi veya kötü her neyse hatıralara saygıdır, kendinize saygıdır. Arayıp huzursuz etmeye çalışanlara sadece acıyorum, neden mi? Hala geçmişte kaldığı için, geleceğe bakıp mutlu olmak varken başkalarının mutsuzluğundan beslenmeye çalıştıkları için. Hoş bizim durumumuzda ise olan en çok çocuğa olur.
Dört kez telefon numarası değiştirmişler buna rağmen ulaşmış..Soruldu mu bilmiyorum ama sizin ailenizin telefon numaralarını nereden bulmuş ve numaraları neden değiştirmiyorlar ?
Eşiniz keşke çocuğu ile aynı şehirde yaşama imkanı olsaydı , zorunluluk olmadıkça çocuğu babasından başka şehire götüren annelere kızıyorum. Bosaninca çocuk tek onların oluyor sanıyorlar .
Ne olursa olsun bir babanın çocuğunu gormemesinin hiçbir bahanesi olamaz diye düşünüyorum .Mutlaka çözüm bulunmalı.
Dört kez telefon numarası değiştirmişler buna rağmen ulaşmış..
Nasıl ulaşmış o noktayı bilmiyorum.
ben hukukçu değilim ama böyle bir durumda yapılacak tek şey,Herkese merhabalar, 36 yaşında avukat bir bayanım. İşim gereği pek çok sorunla karşılaşıp çözüm üretmeye çalışsam da, şu an içinde bulunduğum duruma bir türlü çözüm bulamıyorum.
Eşimle 2 senelik evliyiz ve 14 aylık bir kızımız var. Benim ilk eşimin ise ikinci evliliği. İlk evliliğinden bir kızı var 7 yaşında. Biz eşimle tanıştığımız zaman eşim sık sık İstanbul'a gider görürdü kızını. Bizde evlenmeye karar verince arada beni de götürmeye başladı. Her seferinde giderken oyuncaklar aldım, hep beraber gezdik eğlendik. Fakat ne olduysa birden eşimin eski eşi haber yollamış "bundan sonra çocuğu göstermeyeceğim, çok istiyorsa polisle gelsin alsın" demiş. Eşim kızının pskilojisini düşündüğü için bu yola hiç başvurmadı, annesinin fikir değiştirmesini bekledi. Bu arada biz evlendik tabi, biz evlendikten sonra eski eş arayarak "kızını görmeye gel, yanına al " falan demeye başladı. Benim için hiç sorun değil, eşimin evladı eşim için değerliyse benim için de değerlidir. Biz gittik gördük, eşim kızını aldı getirdi bize, kaldı bir kaç gece. Sürekli sarılıp Gizem abla seni çok seviyorum diyordu. Hatta "siz evlendiniz, evlenen insanların bebeği olur kardeş istiyorum" falan bile demişliği var. Bende zaten evlendikten 2 ay sonra hamile kaldım. Hamileyken de yine eşim gitti aldı getirdi. Bunları şunun için anlatıyorum ki, ne benim ne de eşimin kızının bize gelmesinden rahatsız olduğumuz yok. Bizim rahatsız olduğumuz nokta, kızı ne zaman bize gelse, eve döndükten sonra annesinin eşimi kavga için aramasın. Örneğin yolda yer diye yanına börek yapıp koymuştum, bir seferinde konu bu oldu. "O kadın kim ki benim çocuğumun yanına börek koyuyor. Babası olarak sen doyuracaksın"....Telefonda eşime hakaretler, küfürler. Yine bir seferin de "çocuğunun yanında yatmamışsın, o kadınla niye yattın..." şeklinde.İnanın bu her seferinde oluyor. Çocuk yanımıza geliyor, herşey süper. Geziyoruz,alışveriş yapıyoruz, eğleniyoruz. Çocuğu teslim ediyoruz akşamına illa bir bahane bulunarak küfür hakaret.
Eşim bu durumdan çok yıprandı, ve ortalama 6-7 aydır kızını görmüyor. Geçen kızının okulundan aramışlar, başkalarının babalarını görüyor üzülüyor diye. Eşimde üzülmüş, gidip alsam yine kavga gürültü çıkaracak, seninde benimde evdeki kızımızın da huzuru kaçacak, görmesem o da benim kızım; diyor. Kısacası 7 yaşında ufacık bir kız var ortada, zaten ayrı şehirlerdeyiz öyle her zaman görme şansımız olmuyor. Fakat biz bu eski eşle nasıl başa çıkacağız artık bilmiyorum. İçimiz daraldı, eşimi üzgün görmek ve de en önemlisi kızının üzülmesi beni çok üzüyor. Var mı bu sorunun çözümü?
****6-7 ay demiştim lakin en son Ağustos ayında yazlıkta görüşmüştük.
bugün şikayet etsem yarın cezaevine girecek cezası 5 seneden başlayacak
Ben Orayı anlamadım.Ne guzel iste kadini bununla tehdit etsenize...
Gerçekten çok teşekkür ederim, anlatmak istediklerimi ne kadar güzel anlatmışsınız. Dava açmak gerçekten gerçekten kolay, ama ya sonrası. Hele ki velayet davası, çocuk şuan 7 yaşında o da gelecek mahkemeye, ona da sorulacak bazı şeyler. Mahkeme koridorları gergindir, soğuktur. En sakin insanı bazen zıvanadan çıkartır. Biz bu ortamlar yaşanmasın istedik, kimse yıpranmasın. Ben yıpranıcam, eşim yıpranacak bu da her iki çocuğa da yansıyacak ister istemez. Son bir deneme yapacağız, yine aynı sorunu yaşarsak maalesef bu zor yola girip dava açmak durumunda kalacağız.
Çokça söyledim ama tekrar söyliyim, kavga çıkarsa çıksın demek o kadar kolay değil maalesef. Hırsını alamayıp benim annemi-babamı-kardeşimi arıyor. Farklı farklı numaralardan gecenin 2'si 3'ünde. Yaşlı insanlar annem ve babam. Biri kalp-tansiyon diğeri şeker hastası. Siz tahmin edin o saatte telefonları çaldığında yaşadıklarını. Her kim olursa olsun, sebep her ne olursa olsun kimsenin benim aileme bunu yaşatmaya hakkı yok. Eşim tabi ki huzur düşünecek, iki evladı var birini görmezden gelip, diğeri için herşeyi göze alamaz. Daha doğrusu böyle bir seçim şansı yoktur. Aman birini göreyim, evde huzursuzluk olursa olsun, eşim ağlasın, eşimin ailesi huzursuz olsun , evdeki 14 aylık bebek bu huzursuz ortamda büyüsün diyemez. 5 ay görmedi evladını, gözünde ki hüzne, evde kızımızla oynarken dalıp gitmelerine ben şahidim. Az dayanalım belki düzelir dedi ama olmadı. Gidecek görecek kızını, yine getirecek yanımıza ama tekrar aynı olaylar yaşanmaya devam ederse , bu sefer mahkeme salonları olacak kızıyla buluşma yeri.
Benim çocuklar arasında bir yarış yaptırma durumum yok. İkisi de eşimin gözbebekleri, ben eşimin kızı için evimizde çocuk odası düzenlerken kendi kızıma sadece bir park yatak aldım. Eşim yok olmaz, ikisinin de odası olsun dedi ama benim kızım daha ufak şuan 14 aylık, ne anlar odadan büyüsün ablası gibi alırız ona da. Yeter ki huzurumuz olsun artık.
Velayet davaları eğer inatlaşma varsa zorlu geçer, yıpratıcıdır. Gidersiniz gelirsiniz, çocuğu çağırırlar, çocuğu pedagog görmek ister, sizi görmek ister. mahkeme koridorlarında kavgalar çıkar. velayet değişirse karşı taraf vermemek için direnir. Polisle gidersiniz kapıya, çocuk ağlar, polis alır...Hani filmlerde göründüğü gibi değildir herşey. Mahkeme uzayabilir, geçici velayetle çocuğun yeri değişir, sonra bir daha değişir. Çocuk başta olmak üzere herkes yıpranır. Umarım mantıklı bir şekilde çözülür bu olaylar da, daha tatsız şeyler yaşanmaz. Teşekkürler.
Süper tespitler, teşekkürler..Umarım dava açmaya gerek olmadan çözülür herşey.
Neden mecbur çekeceğim, hadi ben çektim diyelim bu kavgaları,gürültüleri,hakaretleri. Benim ailemin ne suçu var? Benim kalp-tansiyon hastası babamın, şeker hastası annemin ne suçu var. Kardeşimin ne suçu var. Bakın kadın sahte bir face hesabı açıyor, oradan kardeşimi ekliyor. Kardeşimin paylaşımlarından kardeşimin erkek arkadaşını öğreniyor, sonra ona facebook'tan mesaj atıyor. "Bu kızın ne mal olduğu belli değil, ablası da annesi de böyle bunların. Ben dostum, kimle yattığı kalktığı belli değil......vs.vs" diye. Gecenin saat 2'si 3'ü annemlerin ev telefonundan arıyor. "sizin kızınız o..., kocası evde yokken eve erkek alıyor, belki torununuz bile damadınızdan değil....." diye. Benim bozulan psikolojim, bozulan psikolojimin kendi çocuğuma yansıması, en son kavgada sütüm gitti, kızımı sadece 8-9 ay emzirebildim. Bunun hesabını kim verecek peki??? "Adama bak ya nasıl dayanıyor" diye düşünmek yerine, "adam yeni hayatıyla, deli kadın arasında kalmış" diye düşünmeniz gerekirdi. Evet eşimin kızını seviyorum, velayeti bizde olsa hiç erinmeden bakarım güller gibi, ama söz konusu kendi kızım, annem, babam , kardeşim olursa kralını da tanımam. Bu kavgaları çekmek zorunda falan değilim yani, ya o kadın aklını başına toplar yada açarım gerekli davaları, bir süre çoluk çocuk mahkeme salonlarında sürünürler alırım velayeti sonrasını kadın düşünsün artık. Ben bunlara gerek olmadan ne yapılabiliri sormak için konu açmıştım zaten.
Hersey guzel olur insallah sizin icin.Daha buyuk sorunlarla karsilasmazsiniz.hep boyle huxur mutlu bir yuva olur.Herkese olumlu olumsuz yanıtları için teşekkür ederim öncelikle. Eşim cumartesi sabah istanbul'a gitti. Önce eski eşiyle görüşmüş. Sonra kızıyla. 3' ü biraraya geldiklerinde açık açık sormuş kızına kardeşinle benimle yaşamak ister misin diye, evet demiş. Eşimde annesine velayet davasında olacakları vs anlatmış. Sanırım birazda tehditvari konuşmuş. Dava açmadan kendi isteği ile velayeti eşime verecek. Bunun üzrine eşim kizini almış geldi. Artık bizimle yaşayacak yani. Yarın kadının avukatı vasıtasıyla işlemler yapılacak. Bu arada bende yarın okul işlemlerini halledeceğim. Az önce iki kızımda yıkandı ve şimdi uyudular. Bu işe en çok çocuklar sevindi iki kardeş yatana kadar oynadılar, hele kızım sürekli ablasını öptü durdu. Hayırlısıyla yarın resmi işlemlerde sorunsuz hallolur umarım. Son anda bir delilik yapmaz inşallah.
Artık içimiz rahat. Klavye ablalığı yaptığımı, burada içimi rahatlatmaya çalıştığımı söyleyen arkadaşlara da bu bir cevap olmuştur umarım. Bazen karşıdan görünen manzara yakından aynı olmayabiliyor. Yaşamak ve bizzat olayların içinde olmak bambaşka. İnsanların vicdanı hakkında yargıya varırken empati yapıp objektif olmak önemlidir.
İyi o zaman hanımefendi huzurunuzu bozmayın. Yalnız bugün o küçük kızçocuğunun başına gelen yarın sizin çocuğunuzun başına gelebilir. Görmezden gelinen sizin değil onun çocuğu bu arada. Bu duygusallık içinde attığım mesaja cevap olarak duygusallıktan uzak bencillik kokan bir cevap aldım. Siz içinizi rahatlatacak cevaplar okumak için buraya derdinizi yazmışsınız belli. Ama gerçekler de belli... Kurnazca eski eşinin yaptıklarını bahane edip adamın başının etini yiyip resmen çocuğu uzaklaştırmışsınız. Çocuklu bir adamla evlenmeseydin. O çocuk babası olmadan içi acıya acıya büyürken sen huzuru bulacağını mı sanıyorsun. İlk mesajını okuyunca çok iyi niyetli bulmuştum fakat şu cevaplar tüylerimi diken diken etti. Sorun çıkmasın diyeYakınlarının telefon numaralarını değiştirmesi bir çocuğun babasını hiç görmemesinden daha kolay değil mi.. Yazıklar olsun....
Soruldu mu bilmiyorum ama sizin ailenizin telefon numaralarını nereden bulmuş ve numaraları neden değiştirmiyorlar ?
Eşiniz keşke çocuğu ile aynı şehirde yaşama imkanı olsaydı , zorunluluk olmadıkça çocuğu babasından başka şehire götüren annelere kızıyorum. Bosaninca çocuk tek onların oluyor sanıyorlar .
Ne olursa olsun bir babanın çocuğunu gormemesinin hiçbir bahanesi olamaz diye düşünüyorum .Mutlaka çözüm bulunmalı.
madem yanına al dedi evlenince
neden almıyorsunuz
sizinki de klavye anneliği kusura bakmayın
hadi ablalığı olsun
Ben Orayı anlamadım.
Hakaret davasından tazminat ödedi diye, tekrar bu tarz bir dava açılırsa hapse mi girecek ?
Hukukçu Değilim ama merak ettim.
Gercekten çok sevindim . Herkese ayrı ayrı üzülmüştüm; eşine, sana, kıza, bebeğe, ailene ...Herkese olumlu olumsuz yanıtları için teşekkür ederim öncelikle. Eşim cumartesi sabah istanbul'a gitti. Önce eski eşiyle görüşmüş. Sonra kızıyla. 3' ü biraraya geldiklerinde açık açık sormuş kızına kardeşinle benimle yaşamak ister misin diye, evet demiş. Eşimde annesine velayet davasında olacakları vs anlatmış. Sanırım birazda tehditvari konuşmuş. Dava açmadan kendi isteği ile velayeti eşime verecek. Bunun üzrine eşim kizini almış geldi. Artık bizimle yaşayacak yani. Yarın kadının avukatı vasıtasıyla işlemler yapılacak. Bu arada bende yarın okul işlemlerini halledeceğim. Az önce iki kızımda yıkandı ve şimdi uyudular. Bu işe en çok çocuklar sevindi iki kardeş yatana kadar oynadılar, hele kızım sürekli ablasını öptü durdu. Hayırlısıyla yarın resmi işlemlerde sorunsuz hallolur umarım. Son anda bir delilik yapmaz inşallah.
Artık içimiz rahat. Klavye ablalığı yaptığımı, burada içimi rahatlatmaya çalıştığımı söyleyen arkadaşlara da bu bir cevap olmuştur umarım. Bazen karşıdan görünen manzara yakından aynı olmayabiliyor. Yaşamak ve bizzat olayların içinde olmak bambaşka. İnsanların vicdanı hakkında yargıya varırken empati yapıp objektif olmak önemlidir.
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?