Umarım dediğiniz gibi olur. Umarım herkes kendi mutluluğuyla ilgilenir.
Eski eşin öfkesinin sebebi sanırım fesatlık, aklıma başka bir şey gelmiyor şuan. Evlilik hayatları boyunca da sürekli gergin, dır dır eden, kocasına tokat atan, kayınvalidesini döven, eşine o...ç... , gerizekalı diye bağıran, eşine korunuyorum ben diyerek habersiz hamile kalan, önce "sen nerede olursan orada yaşarım" diyerek sonra da ,çocuk doğunca "ben İstanbul'a gitmek istiyorum" diyen , kayınvalidesi için "parayla erkeklerle beraber oluyor" bir kadın. Ben evlilik yıkan bir kadın değilim, kastettiğiniz buysa. Boşanmışlardı bizim beraberliğimiz başladığında.Boşanma sebepleri aldatma,şiddet vs değil. Tüm dava dosyalarını bizzat incelediğim için, artık karakterinin bu olduğunu düşünüyorum.
Siz sanırım diğer sayfaları okumadınız. Biz telefonu kapattığımızda gecenin bir yarısı kayınvalidemi arıyor, açılmazsa benim aileme kadar ulaşıyor. Öyle telefonu kapat, engelle demek kadar kolay olmuyor. Eşim geçmişi tekrar yaşamamak adına, yine mahkeme salonlarında yüzyüze gelmemek adına, kızı ileride babasını "annesini şikayet eden baba" olarak görmesin diye hukuki yollara başvurmadı. Benim kendi babam kalp hastası, annem şeker hastası, 4 kere telefon numarası değiştirdiler. Kusura bakmayında kimsenin de benim ailemi gecenin bir yarısı aramaya hakkı yok. İki yaşlı insan yürükleri ağızlarında yaşamak zorunda mı? Hee diyeceksiniz ki, çözüm kızı görmemek mi?? Tabi ki değil, zaten sonsuza kadar görmeyelim düşüncesi olmadı hiç, belki annesi akıllanır, kızının babasını özlediğini görünce üzülür, yaptığı hatanın farkına varır diye düşündü eşim. Ama bizde de hata var ki, kızı düşünemedik o sırada. Yazlıklarımız aynı yerde, en kötü yazın görürüm kızımı demişti. Ama şimdi hafta sonu gidecek, kadınla da düzgünce konuşacak. Oldu oldu,olmadı hukui olarak ne yapılacaksa yapacağız. Buna velayette dahil.