Hadi tüm bunları bir kenara koyalım. Kadınlar çalışılmalı deniyor, değil mi? Elbette kadınlar ayakları üzerinde dursun. Fakat dünyanın hangi ülkesinde yetişkin kadın ve erkeğin çalışabileceği iş istihdam olanağı var? Mecbur çiftlerden biri evde kalmak zorunda kalıyor. Çocuk olunca iş tamamen değişiyor çünkü çocuk bakımı belli bir yaşa dek mecbur anneye kalıyor. Kadın çalışsa, erkek çalışmasa bile çocuk olunca denge mebur değişiyor. Ayrıca eşitliği kadın ve erkeğin çalışması olarak görmek ne bileyim çok saçma. Eşitlik kavramı bu değil.
Yukarıda yorumda da yazdım. Sırf kadın olduğu için işe alınırken, evli mi, çocuğu var mı diye sorguluyor iş verenler. Boşanmış, velayeti annede olan bir çocukla işler daha da zorlaşıyor.
Asıl problem eşitlik, kadın hakları diye kendimizi yırtıp; çalışmayan veya nafaka alan kadına asalak dediğimiz noktada başlıyor. Bu noktada da saygısızlık devreye giriyor. İnsanların kişisel tercihlerine saygısızlık yapılıyor. Nasıl bir insan evlilik hayatında çalışmak istiyorsa, bir diğeri de çalışmamak isteyebilir.