eşimin eski karısı ve nafaka

Durum
Mesaj gönderimine kapalı.
Hadi tüm bunları bir kenara koyalım. Kadınlar çalışılmalı deniyor, değil mi? Elbette kadınlar ayakları üzerinde dursun. Fakat dünyanın hangi ülkesinde yetişkin kadın ve erkeğin çalışabileceği iş istihdam olanağı var? Mecbur çiftlerden biri evde kalmak zorunda kalıyor. Çocuk olunca iş tamamen değişiyor çünkü çocuk bakımı belli bir yaşa dek mecbur anneye kalıyor. Kadın çalışsa, erkek çalışmasa bile çocuk olunca denge mebur değişiyor. Ayrıca eşitliği kadın ve erkeğin çalışması olarak görmek ne bileyim çok saçma. Eşitlik kavramı bu değil.

Yukarıda yorumda da yazdım. Sırf kadın olduğu için işe alınırken, evli mi, çocuğu var mı diye sorguluyor iş verenler. Boşanmış, velayeti annede olan bir çocukla işler daha da zorlaşıyor.

Asıl problem eşitlik, kadın hakları diye kendimizi yırtıp; çalışmayan veya nafaka alan kadına asalak dediğimiz noktada başlıyor. Bu noktada da saygısızlık devreye giriyor. İnsanların kişisel tercihlerine saygısızlık yapılıyor. Nasıl bir insan evlilik hayatında çalışmak istiyorsa, bir diğeri de çalışmamak isteyebilir.
Sırf evli olduğum için yüksek lisans yaparken daha ileri gidemeyecegimi söylemişlerdi çocuğum da yoktu o zaman. Neymiş evliymisim her yere kosturamazmisim. Görev alırken evliligimi bahane edermisim sanki atom parcalayacagim beyin ameliyatı yapacağım. Altı üstü yüksek lisans.
 
Hadi tüm bunları bir kenara koyalım. Kadınlar çalışılmalı deniyor, değil mi? Elbette kadınlar ayakları üzerinde dursun. Fakat dünyanın hangi ülkesinde yetişkin kadın ve erkeğin çalışabileceği iş istihdam olanağı var? Mecbur çiftlerden biri evde kalmak zorunda kalıyor. Çocuk olunca iş tamamen değişiyor çünkü çocuk bakımı belli bir yaşa dek mecbur anneye kalıyor. Kadın çalışsa, erkek çalışmasa bile çocuk olunca denge mebur değişiyor. Ayrıca eşitliği kadın ve erkeğin çalışması olarak görmek ne bileyim çok saçma. Eşitlik kavramı bu değil.

Yukarıda yorumda da yazdım. Sırf kadın olduğu için işe alınırken, evli mi, çocuğu var mı diye sorguluyor iş verenler. Boşanmış, velayeti annede olan bir çocukla işler daha da zorlaşıyor.

Asıl problem eşitlik, kadın hakları diye kendimizi yırtıp; çalışmayan veya nafaka alan kadına asalak dediğimiz noktada başlıyor. Bu noktada da saygısızlık devreye giriyor. İnsanların kişisel tercihlerine saygısızlık yapılıyor. Nasıl bir insan evlilik hayatında çalışmak istiyorsa, bir diğeri de çalışmamak isteyebilir.

Maalesef çok haklısınız,
üstelik bu durum bazen kendi seçimi de olamayabiliyor kadının.
Zoraki olarak evde oturmak durumunda da kalıyor.
Türk kadınlarının iş gücüne katılımında OECD ülkeleri arasında resmen son sıralardayız...
TÜİK verilerine göre, kadın istihdam oranı %30’un altında. Erkeklerde ise %70 civarı.
AB ve OECD ülkelerinde ise ortalama kadın istihdam oranları yüzde 58-59 civarında.
Çünkü eşitsizlik var,
çünkü ayrımcılık var.

Sonra da buradan kadın kadının boğazına sarılıyor, paralar gitmesin diye.
Kime neyi anlatalım,
diz boyu vicdansızlık ve cehalet.
 
Tabii ben de televizyonda ya da çevrede gördüklerimden söylüyorum, siz bu işin içindeyseniz elbette daha iyi bilirsiniz. Ben objektif olarak dışarıdan baktığımda gördüğümü söylüyorum. Hayatın gerçekleri elbette daha farklı olabilir. Ben kendim de iş bulup bir an önce çalışmak isteyen biriyim. Kadınların ekonomik özgürlüğü olsun isterim. Hiç kimseye eyvallahı olmasın isterim. Eski kocanın eline bakmasını istemem. Onun lütfedip verdiği parayı el mahkum beklesin istemem. O yüzden dedim en başında, bir kadın çok mecbur kalmadıkça bir erkekten kendisi için para almamalı. Şunu da düşünüyorum: benim annem ve babam boşansa, babam anneme ne kadar nafaka verebilir? Bu başlıkta bahsedildiği kadar veremez. Maddi durumu yok. Gençliğinde babam annemi çalıştırmamış. Bu sebeple benim anlayışıma göre babam nafaka vermeli ama verdiği nafaka da yetmez. Yani böyle bir durum olsa annem mecbur çalışmak zorunda. Kimsenin nafaka ile geçinebileceğini düşünmüyorum. O yüzden nafaka alıp çalışmayan insanların maddi durumlarının iyi olduğunu düşünmekte haksız da sayılmam. Kim nafaka ile geçinebilir ki?

Televizyondakileri görüp de genele vurmayın derim.
O zikredilen rakamlarda nasıl karşılıklı anlaşma ile usulsuzluk yapılıyor, bir bilseniz aklınız almaz.
O çevrelere yakınım işim sebebi ile.
Ekranda ağlayarak çıkan kadınların bir çoğu akşamları ayrıldıkları kocaları ile buluşup karşılıklı hesap kitap yapıyorlar.
Mal kaçıran mı, para aklayan mı, vergiden muaf olan mı oo ne ararsanız var.
 
bir duzeltme yapayım yanlıs anlasılma var galiba ;
Cocugu icki masasına oturtmadılar sadece yemekleri gostermisler. Ben cocugu icki masasına oturttular yazmadım . Kilitleme konusu da laf icabı yazdım cocuga odada kal diyorlar cocugu odasına yolluyorlar.


Amacınız neydi peki? Biz burada kadına saydırsak rahatlayacak mıydınız gerçeği bildiğiniz halde?
Ya da mahkemede atacağınız iftiraların alıştırmasını mı yapıyordunuz?
İnsanları salak sanmak gibi bir sorununuz var sanırım.

Konunun gerçekliği de meçhul ama gerçekse size geçmiş olsun demekten başka yapacak bir şey yok :KK51:
 
Konu sahibi eski eşin aileden varlıklı olduğunu söyledi yani belki kadın adamdan hiç nafaka almasa bile kendi hayatını rahatça idame ettirebilir ama çocuğunun odaya kilitlendiğini veya içki masasına oturtulup babadan intikam almak için abuk subuk sözlere maruz kaldığını duymasına rağmen harekete geçmeyecek kadar umarsız bir baba maddi açıdan biraz daha rahat etsin diye neden kasıyoruz onu anlamıyorum. Mahkeme bu nafakayı uygun görmüşse ( ki bence maddi durumu iyi biri için çok büyük meblağ değil) biz neden kadın hem çalışsın hem çocuğa baksın diyerek kadını yıpratan bir sorumluluk altına itiyoruz? Çocuk zaten diğer çocuklara göre aile ortamından yeterince uzak kadın geçim derdine düşeceğine tüm zaman ve enerjisini çocuğuna ayırsın. Baba hiç değilse bunu sağlasın
Ay ben çok yıprandım çalışıyorum diye ben insan değilim zaten 😂😂
Ben konu sahibini savunmuyorum yanlış anlaşılmasın, ben sadece bi kadının nafaka almasını anlamlı bulmuyorum dedim, çocuguna daha fazla da bağlanabilir.
Ayrıca konu sahibi çocugu olmadığı halde çalışmayıp eski eşini çalışmayıp eski kocanın parasını yemekle suçluyor da kendisi de aynı noktada...
 
Neden vermeyecekmiş eski eşine hata yaparken düşünecekti onu.. hatasız boşansaydı eski eşine vermek zorunda kalmazdı. Ancak tekrar mahkeme açıp durumun kötüleşmesinden kaynaklı nafaka düşürülmesini talep edebilir eşiniz.
Hatalı hatasıza cok bakıyor ya sanki kadının sozlu beyanı esastır erkek haklda olsa nafaka bağlanıyor malesef kadın hayasız bir yasam suruyor ve erkekte ona nafaka oduyor
 
Televizyondakileri görüp de genele vurmayın derim.
O zikredilen rakamlarda nasıl karşılıklı anlaşma ile usulsuzluk yapılıyor, bir bilseniz aklınız almaz.
O çevrelere yakınım işim sebebi ile.
Ekranda ağlayarak çıkan kadınların bir çoğu akşamları ayrıldıkları kocaları ile buluşup karşılıklı hesap kitap yapıyorlar.
Mal kaçıran mı, para aklayan mı, vergiden muaf olan mı oo ne ararsanız var.
Çevremde gördüklerim de nafaka almayanlar. Adam babalık bile yapmamış, çocuklar on sekizi geçince peşine düşüyor. Kadın da o adamdan gelecek parayı beklememiş. İşin üzücü yanı şu: kadın çocuklara hem maddi hem manevi olarak bakıyor. Hanş manevi olarak olmayan baba maddi olarak da yok. Kadın elbette zorlanmıştır ama ne yapabilir? Adamın eline mi baksın? Gerçek hayatta böyle oluyor. Televizyondakiler ne kadar para koparırım peşinde.
 
Kimse için kendi annelik hakkımdan, arzumdan vazgeçmem.

Kadın çocuklu biriyle evlendiğini biliyor ama erkek de bekar kadınla evlenirken ilerde çocuk isteyeceğini bilerek evlensin. Eski eşe verilen nafaka gereksiz , çalışsın çocuğa eşit derecede katkı yapsın masrafında. Zaten çocuk için verilen onun 1 aylık masrafı düşünülerek hesaplanıyor. Bazı kadınlarımız erkeğe çektirip süründüreceğim diye kendini kötü duruma sokuyor.Yazık
 
Devlet okullarinda okuyor cocuklarin cogu. Her seye sizin pencereden bakarsak caner erkin in ve acun ilicali nin gelirine sahip olmali her erkek. Kaldi ki hakim caner erkin in bile aylik 3 bin tl vermesine karar verdi. Cok gundem oldugu icin merak edip bakmistim. Yani normal kosullarda o ucretler yok. Devlet omuluna gider. Devlet okulunda spor ve muzik kursuna ucretsiz gider yine ayni sey olur. Ayrica emin olun bircok devlet okulu dersaneden devsirme anne babanin gozunu boyamak.icin cocuklari oldugundan farkli gosteren sozde okullardan bin kat iyi. Ha ted veya bahcesehir ya da maya kolejine gonderirsiniz o baska. O da zaten ayda 2 bin olmaz

Bu yazdıklarınızda haklısınız da konudaki çocuğun standardı devlet okulu değildir

Yani babanın geliri yüksek yaşam standardı böyle ki nafaka da bu şekilde

O yorumda da yazdım X kişisi 2000 maaş ile 5 çocuk okutur ama konudaki çocuğa hadi artık devlet okuluna baban yeniden evlendi denemez
 
Birkere dinimizde bile eşler bosandigındsn 3 iddet donemi kadın zorda kalmasın diye hep mı erkekler kotu olaya cinsiyet odaklı degilde insan odaklı bakıma bilse keske kadının sozlu beyanı esas alınıyor cocuga evet ödemek zorunda o cocuk ikisinin çocuğu ona asla sözüm olamaz mecbur bakacak cocuguna ama kadınların almasını dogru bulmuyorum boşanmış gitmişsin adamdan sana el olan birinin cüzdanında hâlâ gozun 2. Eşler çalışıp kadının nafakasını ödesin bi bakın okadar mağdurları insanlar adam engelli çalışamıyor nerden ödesin odeyemedigindede hapis yok boyle adalet
 
Sırf evli olduğum için yüksek lisans yaparken daha ileri gidemeyecegimi söylemişlerdi çocuğum da yoktu o zaman. Neymiş evliymisim her yere kosturamazmisim. Görev alırken evliligimi bahane edermisim sanki atom parcalayacagim beyin ameliyatı yapacağım. Altı üstü yüksek lisans.
Maalesef öyle çünkü toplum olarak çalışan kadın bile olsa evlilikte sorumluluğun çoğu kadının omuzlarına biniyor. Erkek eşine destek olmuyor vs vs.
 
1750 tl kızı için nafaka veriyor , 1250 tl de eski eşi için nafaka veriyor eşim.

eski eşine vermesin , 8 yaşındaki çocuk için de 1750 tl nafaka cok fazla
Bunlar seni ilgilendirmiyor. Evlenirken biliyordun adamın boşanmış olduğunu. Bence söz hakkin yok
 
Sizin durumunuza gelince eşiniz nafaka indirim davası açsın gelirini somut delillerle sunsun mahkemeye
 
Tabii ben de televizyonda ya da çevrede gördüklerimden söylüyorum, siz bu işin içindeyseniz elbette daha iyi bilirsiniz. Ben objektif olarak dışarıdan baktığımda gördüğümü söylüyorum. Hayatın gerçekleri elbette daha farklı olabilir. Ben kendim de iş bulup bir an önce çalışmak isteyen biriyim. Kadınların ekonomik özgürlüğü olsun isterim. Hiç kimseye eyvallahı olmasın isterim. Eski kocanın eline bakmasını istemem. Onun lütfedip verdiği parayı el mahkum beklesin istemem. O yüzden dedim en başında, bir kadın çok mecbur kalmadıkça bir erkekten kendisi için para almamalı. Şunu da düşünüyorum: benim annem ve babam boşansa, babam anneme ne kadar nafaka verebilir? Bu başlıkta bahsedildiği kadar veremez. Maddi durumu yok. Gençliğinde babam annemi çalıştırmamış. Bu sebeple benim anlayışıma göre babam nafaka vermeli ama verdiği nafaka da yetmez. Yani böyle bir durum olsa annem mecbur çalışmak zorunda. Kimsenin nafaka ile geçinebileceğini düşünmüyorum. O yüzden nafaka alıp çalışmayan insanların maddi durumlarının iyi olduğunu düşünmekte haksız da sayılmam. Kim nafaka ile geçinebilir ki?
Nafaka zaten tarafların verebileceği oran üzerinden hesaplanır.
Babanıza 3000 tl nafakaya hükmedilmez. Muhtelen benden kücüksün Ayaklarının üstünde durmak istemen çok güzel kardeşim öncelik elbette bu olmalı.
Ama herkes bu kadar şanslı değil.
Ailen sana bu bilinci vermiş bu bilincin verilmediği kadınları da dusunmeliyiz.
 
Hadi tüm bunları bir kenara koyalım. Kadınlar çalışılmalı deniyor, değil mi? Elbette kadınlar ayakları üzerinde dursun. Fakat dünyanın hangi ülkesinde yetişkin kadın ve erkeğin çalışabileceği iş istihdam olanağı var? Mecbur çiftlerden biri evde kalmak zorunda kalıyor. Çocuk olunca iş tamamen değişiyor çünkü çocuk bakımı belli bir yaşa dek mecbur anneye kalıyor. Kadın çalışsa, erkek çalışmasa bile çocuk olunca denge mebur değişiyor. Ayrıca eşitliği kadın ve erkeğin çalışması olarak görmek ne bileyim çok saçma. Eşitlik kavramı bu değil.

Yukarıda yorumda da yazdım. Sırf kadın olduğu için işe alınırken, evli mi, çocuğu var mı diye sorguluyor iş verenler. Boşanmış, velayeti annede olan bir çocukla işler daha da zorlaşıyor.

Asıl problem eşitlik, kadın hakları diye kendimizi yırtıp; çalışmayan veya nafaka alan kadına asalak dediğimiz noktada başlıyor. Bu noktada da saygısızlık devreye giriyor. İnsanların kişisel tercihlerine saygısızlık yapılıyor. Nasıl bir insan evlilik hayatında çalışmak istiyorsa, bir diğeri de çalışmamak isteyebilir.
Adamın biri şey diyordu kadınlara nafaka verilmesin. Babalarından kalan maaş da verilmesin bizle evlenmek zorunda kalsinlar. Bir sokak röportajında yaşlı bir adam söylüyordu bunu.
Bir de işin bu boyutu var.
Bosanmis kadına zaten direkt o gözle bakan erkekler bu kadınların elinde nafaka olmazsa bir de nasıl sevinirler kim bilir.
 
Hatalı hatasıza cok bakıyor ya sanki kadının sozlu beyanı esastır erkek haklda olsa nafaka bağlanıyor malesef kadın hayasız bir yasam suruyor ve erkekte ona nafaka oduyor

Nasıl bir hayasız yaşam gördünüz bu konuda?
Evliyken eşini aldatmış bir adam görüyorum ben sadece.
 
Cok kotu ve insafsizca yorumlarinizdan dolayi bende bu sert yorumu yapiyorum ;
Anne olamamanizin sebebi eski es degil , sizin ilerleyen yasiniz . Kadin mi size dedi 40 li yaslara dogru cocuk yapin diye ?
Yorumlarinizdan gercekten varosluk akiyor .
O velayetide zor alirsiniz bence var olan nafaka iyice yukselmeden susup oturun .
 
Durum
Mesaj gönderimine kapalı.
Back
X