Kendi dünyasında iç huzuru bulamayan insanlar, huzursuzluğunu bu şekilde başkalarına zulüm ederek çıkarır. O içindeki gel-gitleri sana yansıtmış. Bir iyi olmuş bir kötü. gülü seven dikenlerini görmezmiş. Ruhunda denge olduğunda senin sadece gül kısmını görürken, ruhu huzursuz olduğunda dikenlerini görmüş hep. Hangimiz kusursusuz ki? Ama önemli olan herkesi olduğu gibi kabul edebilmek.
Psikolojisi normal olmayan biriyle berabermişsin, senin de psikolojini alt üst edip gitmiş. Yeniden kendini onarma zamanın. O kız için üzül bence. o da onun yeni kurbanı. Şimdi gülünü görüyor ama kısa sürede ona da sana yaşattığı zulümleri yaşatacak emin ol, çünkü mutsuz. Mutlu olmayı bilmeyenlerden. Şükretmeyenlerden o.
Şimdi için yanabilir, normal. Ama sonra geçecek.
Sebepsiz ayrılmış çünkü aslında ayrılığına bir sebep o da bulamamış. Bahanesi yokmuş aslında. Bazıları uzun süreli ilişkilerin adamı değildir. Belki o da öyledir. Kimi incitmez ki kafanda bir sürü soru işaretleriyle bırakılmak? Ama kendinde suç arama. Şu an dönse, içindekileri döksen, konuşsan; yine de kafandaki soruların cevabını bulamayacaksın. Kendini onun istediği gibi değiştirseydin (ki asla bunu kimse için yapma) bile o yine ayrılacaktı. Çünkü hasta ruhlu biri o.
bir gün iç huzuru olan biriyle gerçek sevgiyi yakaladığında, aslında şu yaşadıklarının ne kadar da hastalıklı olduğunu işte o zaman göreceksin ve iyi ki kurtulmuşum diyeceksin.
Hayat tekamülümüz için sanırım herkesin karşısına böyle birilerini çıkarıyor, dersimizi alalım diye. İnan bu tipler hiç bitmeyecek. Sen gerçek sevgiyi bul, bırak o kendi iç huzursuzluğunda boğulsun.
Iyi dileklerin ve guzel dusuncelerin icin tesekkurler.Forumda takip ettiğim birisiniz. Yazdıklarınızdan öğrendiğim hayat hikayeniz beni çok etkilemişti, çok güçlüsünüz bence. Takdir edilesi birisiniz. Umarım çok mutlu olursunuz her zaman..
Evet bu kişi bana hem ders, hem sınav oldu. Onun yüzünden ve onun sayesinde farklı yönlerimi keşfettim. Yararlı da oldu, zararı daha çok olsa da.
İçinde huzursuz olduğunu biliyorum, geçmişinde ağır travmalar yaşamış. Ama beni anlamadı, anlamak da istemedi. Ben sevgime, şefkatime yenik düşüp kıyamadım ona. Ama o acımasız olmaktan çekinmedi.
Kısacası ben onun için kıymetli değilim, olmasam da olur. O bende sevilmeyecek yönler görüyor ve beni istemiyor.
Bu gerçekleri biliyorum ama başkasına değer vermesi yine de canımı acıtıyor.
Bu değer verme, sevme, hissetme olayı ister kısa sürsün ister uzun.. Yine de benim hayal ettiğim, ulaşamadığım her şeyi başkalarına yaşatması canımı yakıyor. İster uzun yaşatsın, ister kısa..
Sanırım bu durumları yuta yuta alışacağım..
Çok teşekkürler bakış açınız için, söyledikleriniz çok yararlı oldu..
Beterin beteri vardır diyeyim kendimden örnek vererekDün akşamüstü başıma geldi. İçimde kopacak bir şey kalmadı sanıyordum ama kalmış. Sanırım daha da var.
Eski erkek arkadaşım bana çok acı vererek, beni kırıp dökerek, bana kendimi iğrenç hissettirerek ayrıldı benden. Sonradan anladım ayrıldığını. Ayrıldığını söyleme zahmetine de girmedi. Öyle şeyler söyledi ki onun yerine. Toplum içinde garip davranışlarımdan başladı, bana zaten hiç ısınamamış olduğunu söylemesi ile bitirdi. Sevilmiyordum demek ki ve hiç umut yokmuş ki her şeyim batmış. İnadına yanlış anlamalar, olumsuzluklara odaklanmalar, hep hata bulmalar.. Belki söylese düzeltebileceğim durumları bile açmadı bana. En azından onunla ayrılsak bile o davranışlarıma çekidüzen verirdim ki hala bilmiyorum o davranışlarım neler.. Ben kaybetmekten korktukça daha çok göze battım. İfade etme yeteneğimi geçici olarak yitirdim. O saygı duyamıyordu bana demek ki. Çünkü iyiyken iyiydi ama kötüyken aman Allahım, çok ulaşılmaz ve acımasız oluyordu. Onu bulamıyordum bile, konuşmak imkansız oluyordu. Hemen kafasında yargılıyordu. En çok kafasına takılan durumları bile benle konuşup anlamak yerine, arkadaşları ile fikir alışverişi yaptığını söylüyordu, böylece haklı olduğunu anlıyormuş. Kendimi açıklamak zorunda kalıyordum dinlemeye lütfederse. Canı sıkılsın istemiyordu. Ama dediğim gibi iyiyken iyiydi. Pes etmedim, yapımda yok, ama pes etmek zorunda kaldım.
İşte bende böyle travma izleri bırakan bir ilişki hatırası var. İzleri kaybolmadı, hislerim bitmedi, her hatırladığımda haksızlık hissi ile gözlerim dolar. Hatalar yapmış olabilirim ama bu hataları, sonu ayrılık bile olsa, benimle çözmeyi hiç denemedi. Ve ilişkiyi kendi kafasında bitirdikten sonra arayışlara geçmişti, kanıtım yoktu ama hissediyordum sanırım.
Ve dün uzaktan yanında bir kızla gördüm ama seçemedim. Yeni sevgilisi olsa gerek. İçimden kopan şey ne bilmiyorum, ağlayamadım ama. Sanırım bir darbe yedim ama bu darbeyle hissizleştim. Bu kaçınılmazdı, illa ki olacaktı. Biliyorum da yine de hislerim yüzünden mi, kursağımda kalarak bitmesinden mi, kendimi başarısız görmemden mi bilemiyorum. Kızın mutluluğunu hayal ediyorum, geçmişteki mutlu anlardaki hissiyatımı özlüyorum.
Ben bu ilişkide başarısız oldum, o kızın nasıl özellikleri var da birlikteler acaba diye düşündüm.
Yarın bir gün evlendiğinde, baba olduğunda içimden daha neler kopacak diye düşündüm.
Ben onu görmemek için bir sürü önlem almışken neden böyle bir sahne ile karşılaşmak zorunda kaldığımı düşündüm, yoksa umudum vardı, kaderin şefkat tokadını mı yedim?
Hayır, ben seviyordum ve kötü niyetle hiçbir şey yapmadım. Sanırım beni kendine yakıştıramadı ve aslında içi almıyordu demek ki. Sadece bunu belli etmedi. İyi zamanlarda iyiydi, kaçıncı söyleyişim bilmiyorum. Kötüyü ise hatırlamak istemiyorum. O kadar kırıp döküp yine de seviliyorlar, el üstünde tutuluyorlar, mutlu oluyorlar. Demek ki yanlış olan bendim, bu ilişkinin acısını ben çektiğime göre.
Uzun oldu kusura bakmayın..
Teşekkür ederim.. Evet hatırlıyorum konuyu. Tekrar toparlamanıza sevindim. En azından bir fırsat vermesine, demek ki o kadar da bitirmek istemiyor.
Benim ilişkimde bana hiç fırsat verilmedi, güçlükle ve tırnaklarımla kazıyarak cevap almaya çalıştım. Onda da mağdur olduğunu söyleyip, öyle bir suçlu çıkardı ki beni. Cidden inanıyordu buna, farkında olmadan bahane buluyordu belki, bilinçli değil. Gerçekten mağdur olduğuna ve suçlu olduğuma inanmıştı. Gözden çıkarmıştı beni.
Bilmiyorum bazı erkekler bazı kadınlarda daha düzgün davranıyor. Herkese aynı olmuyorlar. Belki ilerde duyguları biter, alışkanlık başlar ama yine de tahammülü azalır. Belki o zaman ona da çektirir.
Ben de aynı şekilde kendi içimde kapatmak zorunda kaldım, yaram tekrar kanadıkça yine yutup sindirmeye çalışmak zorundayım. Senin eski sevgilin sanırım geri dönüş yapmıştı ama hatasını anladığı için değil, haksız mıyım?
Çok umutsuzum ama kaderden üstün bir kader olduğunu biliyorum. Kimbilir belki benim için de doğru kişi vardır. Ama şu bir gerçek, hiç tereyağından kıl çeker gibi kolay olmadı bu gönül işi benim için. Bazı çiftler çok şanslı, her şey nasıl da denk geliyor mutlu oluyorlar..
Bu arada o kizi seni hic anlamayacak. Anlasa zaten bunlari yapmazdi. Cunku bu tip kisilerde empati yetenegi yoktur. Sadece seni degil kimseyi anlayamaz. Anlamayacak da. Kendi bencillikleri icin baskasinin uzen birisinden empati bekleme.
Beterin beteri vardır diyeyim kendimden örnek vererek
Aynı şekilde olmasa da bende gördüm X arkadaşı Yeni sevgilisiyle demiyim de ben öyle sanmışım
Unutamadığı gençlık aşkımıymış
Bi zamanlar üstüme titreyen bi lafını ikiletmeyen insan sessizce çekip gitti
Neden? Çünkü eski aşkı aramış bunu (evliyken) sonra da görüşmeler buluşmalar
Tabi o şahıs sonra boşanmış vs.(çok fazla ayrıntılı anlatmayayım oraları)
Tabi aynı yerde olduğumuz için ikisini aynı araba da gördüm
Fotoğraflarını da gördüm
Hatta aynı evde yaşadıklarını o evi nasıl kurduklarını herşeyi hemen hemen ( hala evli değiller )
O an o kadar ayrıntıya takılıyorsunuz ki
Düşünüyorum diyorum ki ;bunlar beraber gittiler eşya seçtiler beğendiler o evi yerleştirdiler
Markete gittiler alışveriş yaptılar
Daha neler neler
İçim çıktı derler ya onu yaşadım İnan ki
Yani bunları şuan sakin yazıyorum ama
O andaki hissettiklerimi ancak yaşayan bilir
Bi lokma yemek girmedi ağzıma
Şuan iyimiyim hayır ama en azından acım hafifledi
Yani takılma belki de arkasında görmediğin kapılar vardır olmaması daha hayırlıdır
Şükret kurtuldum diye
Dönerse de hiç bulaşma
Bu sefer yine aynısını yapacak acın bin katına çıkıp iyileşme süren uzadıkça uzayacak
Eski sevgiliniz maalesef özgüveninizi yerle bir etmiş ve o yüzden şuan kendinizden bile şüphe duyuyorsunuz. Acaba bu yeni kızın ne gibi bir özelliği var da onunla birlikte diye düşünerek iyice yüceltmeyin onu gözünüzde. Bazen bir ilişki başlar, yürümez ve biter bu kadar basittir aslında. İlle de sizin bir eksikliğiniz var diye değil yani.
Lütfen hatayı kendinizde aramayın ve özgüveninizi yeniden kazanmaya çalışın. Sizi sürekli eleştirip, değiştirmeye ve dönüştürmeye çalışan kişilerden kesinlikle uzak durun. Yapıcı ve yerinde eleştiriler olabilir ama eski sevgilinizin yaptığı direkt psikolojik baskı.
Üniversite aşkıma çok çok benziyor. Anlattığınız tipte insanlar problemlidir, ben yeni sevgilisini gördüğümde kız için sadece üzüldüm. Kolay geçmiyor çünkü cevapsız bırakılmak çok kötü, bu büyük bir acımasızlık. Ayrıca evet erkekler duyguları bittiğinde bambaşka bir kimliğe bürünüyorlar isterse dünyadaki en güzel kadınla beraber olsunlar.
Gerçekten çivi çiviyi söküyor. Bir sonraki ilişkinizde belki daha farklı sorunlar yaşayacaksınız farklı şeylere üzüleceksiniz bunu kimse bilemez ama cevapsız bırakılmak, olanları mantığa oturtamamak en kötüsü. Bunun gibisi tekrar gelmez başınıza ve mutlu olursunuz inanıyorum.
Ah biz yaşı büyük insanlarız artık. Artık genç değil ama yaptıkları da olgunca değil, bana yaptıkları değil. Cevapsız bırakıldım, bazen yedektim belki, ama çoğunlukla son sözü bile söylemeye değer değildim. Ona bile tenezzül etmedi. Onun hem iyi hem gaddar yönünü çok yakın zamanlarda gördüm ve o çelişki içinde boğuldum.
Çivi mantığını hiç denemedim, düşüncesi bile midemi bulandırıyor hala. Ben fena tutulmuşum. Ama Allah büyüktür, benim de kalbimin ısınacağı insanlar olacaktır, nasıl olduğunu anlamadan. Ama beklentide değilim. Teşekkürler. İnşallah..
Sende kendimi gördüm ve istemsizce gözlerim yaşardı. Çok iyi anlıyorum seni.
8 aydır yaralarimi iyileştirmeye çalışıyorum. Onu sevmek acıyı sevmekti çünkü. Sizin ne kadar oldu ayrılalı?
Bazı erkekler asla olgunlaşmıyor.. Yaşla ilgisi yok bence.
İyiyken iyi olan biri gerçekten iyiyse kötülüğünde de belli bir seviyeye sahip olmalı. Net konuşmak gibi. Bence sandığınız kadar iyi biri de değil. Şu an birlikte olduğu kadın da onun hayatında size yaşattıklarının aynısını yaşatacağı bir kadın daha. Evlenseler de böyle olacak, evlenmeleri onun artık o kadını mutlu ettiğini değil o kadının her şeye eyvallah ettiğini gösterir.
Yaşlarınız büyükse o artık değişmez, size vermediği mutluluğu kimseye veremeyecektir. İlk zamanlarda tüm erkekler iyi oluyor.
Ben onun mantığına uyuyormuşum, duygusal bir bağ yokmuş fazla.
Ona hayrandım, yanında utangaç, eli ayağı birbirine dolanan, ne diyeceğini şaşıran, unutan, hazırcevaplılığını, esprili hallerini yitiren biriydim.
Geçici tutuk haller içerisindeydim.
Sürekli diken üstünde, acaba şu an sevgisi azaldı mı? Acaba memnun oldu mu? Bu hallerdeydim , kendimi yönetemiyordum. Normal yapılması gerekenleri bile unutabiliyordum, örneğin çay ikram ederken şekeri sormayı unutmak gibi.. Bunu örnek olarak verdim. Meğer bütün davranışlarım analiz edilip, listeleniyormuş.
Sonra bir tartışma esnasında itiraf etti, onu sevdiğim için şans verdiğini ama garip hareketlerimle soğuttuğumu vs. Garip hareketlerim hem toplum içinde hem başbaşaykenki hareketlerimmiş.
Sonra konuşmalarından, kızdığı noktalardan anladım ki, arkadaşları adına bile bana hata buluyor. İşte orda neden öyle yaptın, adam (arkadaşını kastediyor) senin için onu, bunu, şunu yapmak zorunda mıydı.. vs.
Ben onu arkadaşlarının yanında mahcup ediyordum sanırım. Onlardan da sonra gelmişim, çok geç fark ettim.. Üstelik belki kimsenin sorun etmediği şeyleri bile onlar adına sorun ediyordu..
Ve elbette özgüvenim yitik, kendini ifade etmeye, kanıtlamaya çalış, duvara tosla bunu defalarca yaşadım, yaşattı.
Sosyal olarak aktifimdir, bir sürü çalışma koyarım ortaya. Birine bile önem vermedi. Umursamadı, ağzının ucu ile takdir etti belki bir iki kere.
İnsanlar, çevrem nasıl takdir ederler, o ise görmez, yaptığım hiçbir şeyi görmez, etkilenmez. Sonra başkalarını över yanımda. O çok güzel, bu çok akıllı..
Benim yıldızım mı düşük beni sallamıyor, bunu hiç öğrenemeyeceğim galiba.
Görüştüğü kız da benim gibi bir şey, çok farklı bir özelliği olduğunu sanmıyorum. Kimi özelliği benden iyidir, kimi biraz az iyidir.. Ne diyeyim, tanımıyorum, eski erkek arkadaşımın gözü ile bakamam, kızı kötüleyemem. Aradığı neyse belki kısmen bulmuştur onda, o nedenle içinde bir şeyler vardır belki.
Bende bulamadığı neydi de bu kadar acı çektim, bilemeyeceğim hiç.
Belki duygusallığımı yeterli bulmuyordu ama ben çok duygusalım. Sadece utangaçlığım her şeyin önüne geçmiş olabilir. Hani benimkisi şöyle, örnek vereyim, aşkım üzerini ört demem de kalkar ben örterim nazikçe, bir bebeği örter gibi. Belki o aşkım üzerini ört denmesini istiyordur. Belki o lafla, sözle, cilveyle gözünün boyanmasını istiyordur sırf kıza tutulana kadar..
Sanırım bende eksik olan şey onun aradığı şeydi, o şey her neyse.
Benim iyiliğimi düşünseydi, ayrılsak bile, bak bu konularda dikkatli olmalısın derdi. Ama hatamı bile ben bulmalıymışım..
Sağolun, özgüven çalışması yapıyorum, çoğunlukla özgüvenliyim, o söz konusu olduğunda gidiyordu kendime güvenim. Şimdi o yok, yanındaki kız nedeniyle bir özgüven sarsıntısı yaşasam da geçecek..
InşallahO kadar çok olmadı. Arada görüştük. Acıyı sevme canım ya, inan sadece sana zarar. Aynı ortamdaysanız bizim gibi, kaçınılmaz yeni biri ile olduğunda görmen.
O yüzden acıyı sevme. Dönerse sürpriz olsun. Ama dönmeyecek diye düşünüp ona göre yaşamalısın, yoksa koma halinde kalırsın. Umarım aşarsın ve nefes alırsın, mutlu olursun yeniden.
Sizce neden onun ne düşündüğünü bu kadar fazla önemsiyordunuz? Tamam hepimiz aşık olduğumuz kişinin beğenisini kazanmak isteriz fakat sizde fazla bir onaylanma ihtiyacı oluşmuş. Onay alma ve uyumlu olma dürtüsüyle de kendiniz gibi olamamışsınız anladığım kadarıyla. Aslında en büyük sorun şu ki sizin yaşadığınız duygu yoğunluğunu o yaşamamış ve o yüzden de yaptığınız herşey batmış ona.
Sorun şu ki böyle olduğu halde siz bu insanı neden bu kadar büyüttünüz gözünüzde bunu tespit etmelisiniz. Mesela annenizle ya da babanızla bu ilişkidekine benzer bir durumunuz var mı? Yani onlarla özdeşleştirdiğiniz bir özelliği var mıydı sizce? Eğer neden ona bu kadar anlam yüklediğinizi bulabilirseniz sanırım daha hızlı iyileşeceksiniz.
Inşallah
Aynı ortamda değiliz aynı şehirde bile degiliz bir daha da olamayız gibi. Ya aynen senin gibi mantıklı cevaplar aradım aylarca hala daha içimde cozemediklerim var. Resmen basiretim bağlanmış kendimi ifade edemiyordum onunla. Şimdi sen yazınca bir çok şeyi daha net anlayabiliyorum bende
O yüzden çok etkiledi yazın beni
Dilerim sende çok mutlu olursun, hakettigin gibi bir hayatın olur :)
o hiç öyle olmuyorDün akşamüstü başıma geldi. İçimde kopacak bir şey kalmadı sanıyordum ama kalmış. Sanırım daha da var.
Eski erkek arkadaşım bana çok acı vererek, beni kırıp dökerek, bana kendimi iğrenç hissettirerek ayrıldı benden. Sonradan anladım ayrıldığını. Ayrıldığını söyleme zahmetine de girmedi. Öyle şeyler söyledi ki onun yerine. Toplum içinde garip davranışlarımdan başladı, bana zaten hiç ısınamamış olduğunu söylemesi ile bitirdi. Sevilmiyordum demek ki ve hiç umut yokmuş ki her şeyim batmış. İnadına yanlış anlamalar, olumsuzluklara odaklanmalar, hep hata bulmalar.. Belki söylese düzeltebileceğim durumları bile açmadı bana. En azından onunla ayrılsak bile o davranışlarıma çekidüzen verirdim ki hala bilmiyorum o davranışlarım neler.. Ben kaybetmekten korktukça daha çok göze battım. İfade etme yeteneğimi geçici olarak yitirdim. O saygı duyamıyordu bana demek ki. Çünkü iyiyken iyiydi ama kötüyken aman Allahım, çok ulaşılmaz ve acımasız oluyordu. Onu bulamıyordum bile, konuşmak imkansız oluyordu. Hemen kafasında yargılıyordu. En çok kafasına takılan durumları bile benle konuşup anlamak yerine, arkadaşları ile fikir alışverişi yaptığını söylüyordu, böylece haklı olduğunu anlıyormuş. Kendimi açıklamak zorunda kalıyordum dinlemeye lütfederse. Canı sıkılsın istemiyordu. Ama dediğim gibi iyiyken iyiydi. Pes etmedim, yapımda yok, ama pes etmek zorunda kaldım.
İşte bende böyle travma izleri bırakan bir ilişki hatırası var. İzleri kaybolmadı, hislerim bitmedi, her hatırladığımda haksızlık hissi ile gözlerim dolar. Hatalar yapmış olabilirim ama bu hataları, sonu ayrılık bile olsa, benimle çözmeyi hiç denemedi. Ve ilişkiyi kendi kafasında bitirdikten sonra arayışlara geçmişti, kanıtım yoktu ama hissediyordum sanırım.
Ve dün uzaktan yanında bir kızla gördüm ama seçemedim. Yeni sevgilisi olsa gerek. İçimden kopan şey ne bilmiyorum, ağlayamadım ama. Sanırım bir darbe yedim ama bu darbeyle hissizleştim. Bu kaçınılmazdı, illa ki olacaktı. Biliyorum da yine de hislerim yüzünden mi, kursağımda kalarak bitmesinden mi, kendimi başarısız görmemden mi bilemiyorum. Kızın mutluluğunu hayal ediyorum, geçmişteki mutlu anlardaki hissiyatımı özlüyorum.
Ben bu ilişkide başarısız oldum, o kızın nasıl özellikleri var da birlikteler acaba diye düşündüm.
Yarın bir gün evlendiğinde, baba olduğunda içimden daha neler kopacak diye düşündüm.
Ben onu görmemek için bir sürü önlem almışken neden böyle bir sahne ile karşılaşmak zorunda kaldığımı düşündüm, yoksa umudum vardı, kaderin şefkat tokadını mı yedim?
Hayır, ben seviyordum ve kötü niyetle hiçbir şey yapmadım. Sanırım beni kendine yakıştıramadı ve aslında içi almıyordu demek ki. Sadece bunu belli etmedi. İyi zamanlarda iyiydi, kaçıncı söyleyişim bilmiyorum. Kötüyü ise hatırlamak istemiyorum. O kadar kırıp döküp yine de seviliyorlar, el üstünde tutuluyorlar, mutlu oluyorlar. Demek ki yanlış olan bendim, bu ilişkinin acısını ben çektiğime göre.
Uzun oldu kusura bakmayın..
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?