Bu anneler babalar en iyisini bilir " annen çocuğu için en iyisini düşünür " masalı da cidden sıktı. Herkes dünya gördüğünü, eğitimi, umutları, gelecek tasavvuru oranında kendince " kendi çocuğu için en iyisini" düşündüğünü sanır. Sma belki iyi tezahürü sorunludur, belki kendisinde iyi gördüğü şey aslında uzun vadede iyi değildir ve çocuklarının yararına hiç değildir, insan anne olunca eksiklikleri, öngörüsüzklükleri, yeri gelir cehaletleri falan dolmuyor. Doğum öncesi kadın neyse onun çocuklusu oluyor.
Teyzemin yaşadığı şehirde 70lerde köylerinde okul yok. Yatılı bölge okulları var ve ilkokula giden çocuğu oraya vermek zorunda herkes ama teyzem " ben kör mü olmuşum çocuğu oraya vereyim öksüz yetim gibi yurtta kalsın" diyerek kuzenleri okula yollamıyor. Kırk elli yıl sonraki sonuç : eğitimsiz, niteliksiz kocaları tarafından ezilen kız çocukları ve ağır işlerde çalışmaktan nevri dönmüş oğullar.