Ben aşık olduğum Adamla evleneli 1,5 sene oldu ama inan bekarken evlilik toz Pembe görünüyor ama öyle değil herşey tam olsa bile canı istediğinde kızar bütün ailem karşı çıkmasına rağmen üniv yarıda bıraktım onun için adam evlendikten sonra 360 derece döndü tel sürekli elinde cocuk varsa ağlamıycak hasta olsa sen sorumlusun herşeyi sen yapıcaksın kısıtlanmalar tripler dargın durmalar en ufak bi atışmada görmezden gelmeler ve yatağı ayırmalar kıyaslanmalar bunaltmalar ilgisizlik ve dahası bir sürü şey(bugün bile çok fena kavga ettik
evli değilim, nasıl bir olgu ya da duygu bu bilemem. ama konu evlilik olunca bende yazmak istedim.
evlilik fikri beni ürkütüyor açıkçası. hayatımda çok sevdiğim bi' sevgilim var. ama kendime bile tahammülüm yok benim bazen, ona bi' ömür tahammül edebilir miyim acaba...
düşününce onun kirli donlarını yıkamak, ortak tuvaletimizi temizlemek, her gün önüne yemek koymak fikri hoşuma gitmiyor.
bi' akşam işten yorgun argın gelip ona kahve yapmak ister miyim bilmiyorum.
evlilik güzel bir ekonomik birlik, cinsel duyguları dizginleyebilme ve çocuk sahibi olma açısından güzel bir şey elbette.
ama bi' çocuk yetiştirmek ister miyim ondan bile emin değilim.
hayatımı evlilik çevresinde düzenlemek, hayat amacımızın bu olması çok sıkıcı.
çok çok endişeliyim bu konuda.bu konuyu takip edeceğim. güzel evlilikler duymaya ihtiyacım var gibi...
evlilik çok sıkıcı bişey
şimdiki aklım olsa asla evlenmezdim
evlenmeden önce sevgilin olan o adamdan eser kalmıyor
bambaşka bi adam oluyo
artık kafana göre olamıyosun devamlı birine karşı sorumlusun
eşek gibi çalışıp bi de evde yemek bekleyen adamı doyurup
üstüne kirli donlarını yıkıyosun
yaptıkların çoğu zaman takdir görmüyor
hatta üstüne sen napıyosun ki diye suçlanıyosun
herşeye karışmaya çalışıyo
mecburen kv ve görümce belasını görmek zorunda kalıyosun
zaten hergün afedersin tuvalette ıkınırken sesini duyduğun bi adama en çok 1 sene aşık kalabiliyosun
hele bi de maddi sorunlar varsa arkana bakmadan kaç
yaniiiiiii lafın kısası
hiçbişey sanıldığı ya da dışardan görüldüğü gibi
evlilik manyağı kızlarımızın sandığı gibi yürümüyo
işte bu yüzden de kadınların evlilikten manyakça beklentileri olduğu için
evlendikten sonra hepsi nası boşanıcağını şaşırıyo
etraf boşanamayan mutsuz kadın dolu
bazıları neden el üstünde tutuluyo farkı ne bizden sence? bakıyorum afedersin mahallede kaşar dedikleri kızlar şuan preses gibi sanki bilmiyoruz geçmişini ama değer görüyo el üstünde ve resmen rüyasında görmediği hayatı yaşıyo anlayamadım bu tezatlığı:26:
bazıları neden el üstünde tutuluyo farkı ne bizden sence? bakıyorum afedersin mahallede kaşar dedikleri kızlar şuan preses gibi sanki bilmiyoruz geçmişini ama değer görüyo el üstünde ve resmen rüyasında görmediği hayatı yaşıyo anlayamadım bu tezatlığı:26:
evlilik
aşama 1- evlilik teklifine ben evet mi dedim öyle mi dedim hadi yahu öyle dememişimdir
aşama -2- aaa düğün demekki evet emişim
aşama 3- ee beyazlarla siyahları karışık yıkasam nolur bişey olmaz (oldu)
aşama 4- kocam bi yemek yapayım ımmmmm desin ( ağzı ımmm suratı bööö dedi:)
aşama 4- aman ne yapsamda midemiz dolsa şöyle kolay bı yemek
aşama 5- cok guzel olmalıyım ( eşofman üstüne yapıştı)
aşama 6- artık o sizin sadece eşiniz değil...kankanız babanız sırdaşınız aşkınız.... ev rahatlık huzur ortamı bıyıklarımla bıle dalga gecebılır uzamıs dıye
O kızlar senin gibi dar bir bakış açısıyla düşünen insanlarla değil de; hayattan tat almayı bilen, geçmişe değil şimdiye ve olası geleceğe umutla bakan erkeklerle karşılaşma şansına erişmişlerdir.
"Sanki geçmişini bilmiyoruz" demekle olmuyor tabii.kim bilir ne güzel özellikleri vardır hakaret ettiğin o kızcağızların. Bir de herkes kendine değer verecek önce. Sen kendini düşünmezsen başkası asla düşünmez.
iPhone 'den Tapatalk aracılığı ile gönderildi
Resmen gözlerim doldu okurken :) Yazdıklarınızda ailemi bulduğum için sanırımHerkes için geçerli değildir muhakkak ama ben de her zaman kendim için buna inanmışımdır, yani anne ve babamın aşkı gibi bir aşka sahip olacağıma ki öyle olmuş gibi de görünüyor şu an için. Sizin bahsettiğiniz gibi ben de aşkını çocuklarından saklamayan anne babaya sahibim. Bizimkiler de 29 senelik evliler ve aşkları/bağlılıkları her geçen gün artıyormuş gibi geliyor :) Darısı başımıza diyelim
Fasulyeye de çok sevindim, size kolay bir doğum ona da mutlu bir hayat diliyorum
Bu soruyu görünce direk annemi aradım,
Ben : annecim ne yapıyorsun? Öyle bir arayım dedim.
Annem : İyi ettin kızım, napalım 2 emekli oturuyoruz babanla.Sen nasılsın fasulye nasıl (fasulye bebiş oluyor)
Ben : İyi annecim ne olsun büyümeye çalışıyor. Annecim Birşey sorucam ben sana ama babam da duysun soruyu ona göre cevap verin
Annem : tamam kızım dur, nasıl açılıyor bu telefonun dış sesi (tarif ettim açtı)
Ben : annecim evlilik nasıl bir duygu sizce_?
Annem : ona her baktığında heyecanlanmak, uyurken nefesini duyunca bile kendini harika hissetmek , en güzel yemekleri onunla beraber yiyeceğim diye heyecanla yapmak , kapı çaldığında onu karşılamak için heyecanla kapıya koşmak.
Babam : tam 37 sene 3 ay boyunca rüyada gibi yaşamak, dışarı her çıktığımda içinde annenin olduğu eve geri dönmek için can atmak... dedi.
Fazla söze gerek yok bence, 37 senelik dolu dolu bir evlilik, çocuklarının yanında dahi aşklarını saklamayan bir çift. Bu aşka tanık olarak büyümüş 2 kız çocuğu, hayatta en önemli değerin sevgi olduğunu defalarca çocuklarının beynine kazımış bir anne, siz büyük bir aşkın meyvesisiniz diyerek çocuklarının başını okşamış bir baba.
Evlenirken babam bana bakıp "ön tekerlek nereye giderse arka tekerlek oraya gidermiş, biliyorum bizim kadar aşık ve mutlu olacaksınız" demişti.
Evet öyleyim, eşime her gün aşık oluyorum. Flört ederken aynı, nişanlıyken aynı, evlenince de yine aynı kalmayı başaran o adama aşığım ben.
Benimle beraber temizlik yapmasına, banyoda lavaboyu ovmasına,
Sen yoruldun bu akşam yemekler benden demesine,
Hadi hazırlan sürprizim var demesine,
Karnıma yaslanıp "eğer anneni üzersen seninle çok fena hesaplaşırız" demesine ,
"hadi kalk annenlere gidiyoruz" demesine ,
Kız kardeşime "baldızımmmmmm",
Anneme "annemmmmm"
Babama "babacımmmm" diye kollarını açmasına ,
Annemler düğün üzerine çok sıkıştığında "aşkım nakit kalmadı kredi çektim taksitlerini biz öderiz, ver bu parayı annenlere" demesine ,
Eve geldiğinde "ohhh be evimdeyim" demesine
nişanlı olduğumuz dönemdekinden daha çok mesaj atmasına ve aramasına aşığım....
Evlilik mi dediniz??? Evlilik sadece imza , o imzanın duygularınızı öldürmesine izin vermediğiniz sürece, "nasılsa artık benim tapusu bende" mantığına bürünmediğiniz sürece , "her halimi biliyor aman " diyim lekeli eşortmanla karşılamadığınız sürece......vs vs vs evlilik harika......
"Varlık barıştırır yokluk savaştırır" boşuna dememiş atalarımız maalesef maddiyat çok çok önemli çünkü ben hiç kimsenin eşine ilk günkü gibi aşkı ve sevgiyi hissettiğini düşünmüyorum özellikle kadınların maddi özgürlüğü olması gerek eğer yoksa çok büyük beklenti içinde olmazsanız hayal kırıklığı yaşamazsınız kısaca evlilik güzel lakin çok para sıkıntın olmazsa
Ben buna katılmıyorum, ya da bu durum kişiden kişiye değişir. Biz ailecek çok sıkıntılı günler yaşadık, bir gün ekmek alacak paramız yoktu cebimizde, rahmetli anneannem geldi kapıya "ekmek alıcam lazımsa size de alayım" dedi, annem birşey diyemedi, al dese parasını veremeyecek alma dese evde ekmek yok. Anneannem anlamıştı, gidip bize de almıştı. O parasız geçen günlerde bile annemle babam arasında tek bir kavga olmadı.
Annem bunun hep sevgiyle ve aşkla ilgili olduğunu söyledi bana. Eğer babanı sevmiyor olsaydım çeker giderdim, neden çekeyim bu sıkıntıyı ama seviyorum, o üzülecek diye yüreğim kuş gibi çırpınıyor demişti.
Babam da ilk evlilik günlerini anlatır bazen, maaşı alıp taksitleri ödemişler birgün, öğlen yemeği için eve gelmişler. Tam yemek yiyecekler elektrik faturası gelmiş, o zaman kapıdan tahsil ediliyormuş örneğin ceplerin 25 lira kalmış elektrik faturası 20 lira, babam ödemiş, kalan 5 lirayı 2,5 2,5 paylaşmışlar. Sonra ay başına kadar makarna ekmek. Babam bu hikayeden sonra şöyle der "iyi ki çekmişiz onca sıkıntıyı, bu evin her köşesinde o sıkıntıların izleri var. Her eşyasında tırnağım alın terim var, o yüzden işte biz şimdiki gençlik gibi kapıyı kolayca çarpıp gitmedik bu evden. Sevgiyle sarıldık birbirimize, sevgimizle aştık her zorluğu.
Annelerimizin babalarımızın yaşadığı dönemle şimdiki zamanı kıyaslaman çok komik olmuş aynı mı sence?ben çocukken hatırlıyorum ufacık şeylerle bile mutlu olurduk şimdi öyle mi sence?şimdiki çocuklar yoktan anlıyorlar mı asla!!!herşey paraya bakıyor bu zamanda paran olmazsa mutlu olur musun? tabi benim ailemde çok maddi sıkıntı çektiler birbirimizi mi yedik hayır mutluyduk Allah a şükürler olsun ama o zamanlarda bu kadar tatminsizlik var mıydı yoktu kesinlikle, şimdi elektrik faturanı ödeme bakalım 2.günü gelip hemen keserler evine ekmek getirmezsen aç karnına mutlu mu olursun olamazsın öyle bir dünya kalmadı artık Evlilikte sevgi,saygı,iletişim ve tabi maddiyat çok önemli özellikle sen bu cümleyi anlamamışsın kadınların maddi özgürlüğü olması çok çok önemli bunu her açıdan söylüyorum sadece para için de değil çok zengin olmak önemli değil sağlığının olması ve kimseye muhtaç olmamak çok önemli arkadaşım sanırım evli değilsin evlendiğin zaman anlarsın
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?