evlilik ....

Burda çoğu kişi içini açıyor zaten, fakat siz sürekli herkesin içini açmadığını iddia ediyorsunuz. İnsan kendi neyse karşındakini de öyle sanırmış. Hepimizin sizin gibi konular açmamasının sebebi aklımızda kırk tilki gezmemesidir belki. Bunu bi düşünün derim.
Parayı bu kadar yüceltmeyin, parası olmayan çook mutlu insanlar var hayatta. Kaliteli bir hayat yaşamak için çok para gerekmiyor. Çok gezmek de gerekmiyor. Hayatınızdan fazla insanları, size sahte hayatlar sunan televizyonu çıkarıp en basitinden Türk ve dünya klasiklerinden yüz tane kitap okusanız, ruhunuzu sukunete kavuşturursunuz.
 
limoncu,
eşinizden sürekli şikayetçisiniz, bu durumda yapmanız gereken belli, evde vakit geçirmek yerine hazır yaşınızda müsaitken hemen bir iş bulmalısınız, sonrasında ayrılır mısınız yoksa evliliğinize devam mı edersiniz bir seçim yaparsınız.

Ben sizi çözdüm, siz baba baskısından kurtulmak için evlenmişsiniz, evde baskı görürken eşiniz size birkaç tatlı söz söyleyince bunu aşk zannedip eşinizin hiçbir huyunu bilmeden ya da bilip sineye çekerek evliliği kurtuluş olarak görmüşsünüz, zira 21 yaş evet insanın saf olduğu ama gayette mantık yürütebileceği yaşlardır, bir erkeğin karakterini öğrenmek için illa evine gitmek şart değil, duruşundan konuşmalarından, hayata bakış açısından az çok tahmin yürütmek zor değildir.

Birbiriyle uyumlu, özendiğiniz çiftlerle kıyaslama, sürekli evliliğinizi, eşinizi sorgulama ve ben kimim ne istiyorum sorunu yaşıyorsunuz, işte tüm bunlar büyümeye başladığınız zamandan itibaren sen kızsın denilip bastırılmış, gençliğinizi yaşayamamış olmanızdan kaynaklanıyor, kendi kimliğinizi bulmadan evlenmek zorunda kalmışsınız çünkü babanız sürekli gölge olmuş peşinizde, evlenince rahata ererim diye düşünmüşsünüz ama gördüğünüz gibi evlilik bir kurtuluş yolu değil, hayatı bir erkekle paylaşmak, sevgi, saygı, şefkat, aşk gibi duyguların doyuma ulaşması demektir.

Şu an yaşadığınız şey aslında eşiniz, evliliğinizi sorgulamak kadar karakterinizinde oturmaya başlamasıyla alakalı bir durum, bekarken yaşayamadığınız gençliğinizi geç yaşamaya başladığınızdan kim olduğunuzun, ne istediğinizin farkında değildiniz bu zamana kadar, artık aslında evliliğin size göre olmadığını fark etmeye başladınız, en azından eşinizle evliliğin size göre olmadığını biliyorsunuz ama öte yandan ayrılırsanız baba evinde yapamayacağınızı da biliyorsunuz, çalışmazsanız ayrıldığınız takdirde babanız sizi çalıştırmayacak, çalışırsanız ayrı evde yaşamanıza da izin vermeyecek, haliyle istediğiniz gibi yaşama hakkınızda olmayacak çünkü buralar küçük yer xxx'in kızı kocasından ayrıldı geziyor dedirtmem, arkamdan laf ettirmem diyecek babanız.

Madem öyle çalışmak bana baba evinde imtiyaz sağlamayacak o zaman çalışmanında boşanmanında bir anlamı yok, koca evinde çalışıp paramı eşime mi yedireyim, o bana baksın diye düşünüyorsunuz.

Uzun lafın kısası ailenize, çevrenize ve yaşamak istediğiniz hayata karşı eşiniz sizin kalkanınız.


 
woowww woow wwooowww cogu dogru ama 1 tanı yanlıs

baba baskısındna kurtulmak icin evlenmek cümleniz cünkü ben esimle 3 yıl cıktım o an bunu ask zannettim cünkü gözüm kör oldu yani öyle klasık kocam olsun babamdan kurtulıyım olsaydı daha daha iyi cıktıklarım olmustu maddi anlamda hani babadan kurtulıyımda este rahat geziyim diyosunuz ya o acıdan dedim


sadece parayı secseydim onları tercih ederdim esime hala asıgım ama evlilik baska bisey insanların fikirleri degisir biz cıkarken o kadar kördük ki ikimizde hic hayata dair düsünce vs baska seyle rkonusmamısz sanırım o yüzden anlayamadık birbirimizin dilinden ....
 
parası olmayan ama mutlu insanlar tabi vardır ama ben parayı severim cünkü güclü olmak icin para sart bana göre paran oldumu tek basınada mis gibi yasarsın ille aska gerek yokk
 
parası olmayan ama mutlu insanlar tabi vardır ama ben parayı severim cünkü güclü olmak icin para sart bana göre paran oldumu tek basınada mis gibi yasarsın ille aska gerek yokk
Sizin için çok üzülüyorum yalnızca duygularınız değil ruhunuz alınmış gibi konuşuyorsunuz.
Yaşamak var, yaşamak var. Hayat seçimlerinizden ibaret tabiiki..
 
3 yılda karakterini az çok anlamanız gerekirdi, aşkın gözü kördür lafı ilk bir yıl geçerlidir, sonrasında iş evliliğe doğru gidiyorsa erkekte kızda birbirini iyice tanımaya çalışır, 5 yıl flört ettim eşimle, ilk yıldan sonra gayette ne istediğimi biliyordum ki, evlendiğimde 22 yaşındaydım, sizin evlendiğiniz yaştan çokta büyük yaşlarda evlenmedim anlayacağınız. Ne zaman evlenmemiz gerektiğini, evlilikten beklentilerimi, nelerden hoşlanıp nelere tahammül edemeyeceğimi, hangi durumlarda bu iş biter deyip kapıyı vurup gideceğimi baştan konuşmuştum.

Eşinize aşık olabilirsiniz ya da siz bunu hala aşk sanıyorsunuz ama alışkanlıktan ibarette olabilir zira aşktan bahsediyorsak burada, aşığım dediğimiz insanın iyi kötü her huyunu sevmektir aşk, sabah gözünüzü açtığınızda yanınızda yatan adamın yüzünü seyredip mutlu olmaktır, yanınızda olmadığı her dakikayı özlemektir, seneler yüzünde çizgilere neden olsa bile ona ilk günkü gibi aşkla bakabilmektir, evet evlilik farklı bir durumdur lakin evlilik aşk, sevgi, saygı, sadakat, dürüstlük gibi kavramlar üzerine kuruludur.

Sizde bazı şeyler tükenmiş, bu tükenenlerden biri aşk, biri de eşinize saygınız.

Sizi incitmek adına da yazmıyorum, uzun süredir yazdıklarınızdan çıkardığım genel bir durum değerlendirmesi bu, sizde kendi yazdıklarınızı objektif olarak analiz ederseniz benimle benzer sonuçlara varırsınız, belki birçok insan eşinden şikayet edebilir ama siz anlık şikayetleriniz yanısıra eşinizi kendinize layık görmediğinizi hissettiren yazılarda yazıyorsunuz, bu eşinize olan saygınızı yitimeye başladığınızın göstergesidir, kavga edersiniz sinirle 2 çift laf edersiniz fakat siz daimi olarak eşinizi hor görüyorsunuz.

Şimdi farkında değilsiniz belki fakat eğer evliliğinizde yaşadığınız sıkıntılar aynen devam ederse bundan 5-10 sene sonra çok daha mutsuz bir kadın olacaksınız.
Bu sebeple babanız, çevreniz, evliliğiniz, eşiniz ve kendinizle alakalı ciddi ciddi düşünüp bir karar vermeli ve bu karar doğrultusunda devam etmelisiniz, ya çalışacak ayrılacak ve baba evinde yaşayacaksınız ya da eşinizi olduğu gibi kabul edip kendinizi mutlu edebilmek, eşinizle aranızda olduğunu sandığınız farklılıkları dert etmemek için kendinize meşguliyetler bulup evliliğinize devam edeceksiniz, sizin için bir 3. seçenek yok çünkü.
 
parası olmayan ama mutlu insanlar tabi vardır ama ben parayı severim cünkü güclü olmak icin para sart bana göre paran oldumu tek basınada mis gibi yasarsın ille aska gerek yokk

Paranın tanımı kişiden kişiye göre değişir. Çoğunluk için güçtür. Fakat mutluluğu yakalayanların çoğu için para araçtır. Para sevilir ama sadece araçtır. Bunu anladığınızda belki mutlu olursunuz.
 
sen bana hiç cevap vermezsin ama bu sefer dalga geçmiyorum ve gerçekten cevap bekliyorum.neden sadece sen cesaretlisin, neden herkesi eşiyle sorun yaşıyomuş ama dalga geçerler korkusuyla çekiniyo diye düşünüyosun. sorun olan anlatıuyo zaten kimsenin korktuğu yok senin gözünde neden böyle. sana göre neden senden başka herkes eşinin kölesi. gerçekten mutlu olan yokmu sence herkes rolmü yapıyo. neden bütün kadınları aşağılar bi tavrın var. burda saydırdığın hakaretleri eşinin yüzünede söylüyomusun.
burası benim dert sayfam yazmaya devaö edicem diyosunda, beğenmediğin kadınlara niye içini döküysun. neden
 

cunku kendısı ızmırlı olmayıp ama ızmırlı gıbı yasayan bırı
olayı bu yanı
ben anteplıyım mesela sevmez benı cunku ben anteplı olup anteplı gıbı yasıyorum
hatta onun gozunde ben kesın yaşamayı bılmıyorumdur

problem sensın etrafındakı herkes olumsuz bıtek sen mukemmelsın kocanı ezıkleyıp duruyorsun dedıgımde terbıyesız deyıp saydırmıstı bana dısardan kendını bı gorebılse kendısı ıcın nederdı acaba
 
Armut piş, ağzıma düş...

Çalıştım, çalıştım, çalıştım... Şükürler olsun, işimi kurdun, evimi, arabamı aldım, haaa karşıma hiç mi birisi çıkmadı da evlenmedim. Oldu tabiki... Ama ben önce birşeylere sahip olmayı, kendi başıma ayakta durabilmeyi istedim. Birşeylere özenip de hayat yaşamayı, iç geçirmeyi, birilerinin bana istediğim şeyleri alıp almayacağını düşünmedim bile.

İnsan önce kendini bilmeli.
Erkeği dayanak görmemeli.
Erkeğin ona bakmakla zorunlu olduğu biri olarak düşünmemeli.
Tüm gün evde olup, saçmasapan dizilerdeki hayatlara özenip, eşini kıyas yapmamalı.
İnsan önce okumalı, kendini geliştirmeli, kendisine saygısı olmalı!!!
Kendisine saygısı olmayanın kimseye saygısı olmaz çünkü.
İyiyi kötüyü ayırdetmeli.

Sonrasında yana yakıla, işsiz güçsüz olup, dayanaksız, küçümsediği kocasının eline bakmamalı. Yazık, kocanız adına çok üzüldüm.
 

Böylesi daha kolay neden kendimi yorayım diyorlar işte.
 
limoncu kendine de eşine de bir iyilik yap ve boşan adamdan. Salak salak film izleyip davar gibi giyinip gezen zevksiz kültürsüz kendini geliştiremeyen adamla ömrünü geçirme. Tövbe tövbe yazık ya adama acıdım.
 
Bu evlilik temelden sarsılmış yapılacak şey belli,boşan ailenin yanına dön çalışmaya başla sonra da evini ayır
 
valla dısardan böyle küfürlü yazınca ne oldun kendince ben ara ara yasadıklarımı yazdım

ayrıca acımak istiyosam esimin diger halleride var ilk sayfaları oku bakalım
 
cnm gecen sayfalardada yazdım esim para kaynagı olsa heralde bi memnur alırdın hayatım garantide olsun yada daha iyi bi isi olan biriyle evlendim

ben 21 yasında bana göre cocuk luk yani siz yada burdakiler olgunlasmıs olabilir ama ben 21 yasında evlendim zaten yani sırfff ask evliligi her ne kadar burdakiler inanmasada ne olur 21 yasında bana göre cocuk gelin bence aklım yeni yeni geldi herkez farklı
 
Tamam her konuda sen haklisin diyelim. burda assa yukari herkes calisman gerektigini soyluyor. Neden buna bi cevabin yok? Neden calismiyorsun. Inat cahillikten gelir. Sende de acaip bi inat var kendini bi halt zannediyorsun. Direnme yahu. Kabul et bazi seyleri. Herkes yanlış bi sen mi dogrusun
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…