Hahaha ya çok doğruMüdavim müşteri tribi cidden çekilmiyor.
ay abartın. sokaklarda sürüklesinler garsonu hatta fotoğraflarını tüm işverenlere atsınlar kimse işe almasın.
komik bulmayabilir adam şakayı, mizahına uymayabilir, alay edildiğini hissedebilir. asıl insanı başarılı işveren yapan şey hem müşteriyi memnun edip hem de çalışanını korumak kollamaktır.
ay sen sinirlendin kovuldun, ay şu şöyle böyle ile patron olunmaz.
Ben yapıyorum valla, hatta bir kere kaymakama bile şaka yapmıştımNiye herkes garsona şaka yapıyor? Gittiğiniz doktora çocuğunuzun öğretmenine falan da yapıyor musunuz mesela yoksa bu garsonlara özel mi? Ne bileyim banka da gişe memuruna parayı vermedin tekrar ver falan da diyor musunuz?
Çok merak ettim şakayı
Şu yok mu bu yok mu olayını benim yakın bir arkadaşım da yapıyorduHahaha ya çok doğru
Benim hep buluştugum yaşlı bir abi var, eski İstanbul beyefendisi. 75 yaşında, takımını giyer jilet gibi gelir her yere. Tiyatroya, baleye, müzeye falan gideriz ayda birkaç kere.
Herkesle muhabbeti var.
Gerçekten yürüyen bir "müdavim müşteri tribi"
Bu hafta onu bir etkinliğe davet etmiştim,o da çıkışta beni nezih bir mekana bir şey içmeye davet etti. Oturur oturmaz garsona dedi ki "Aykut yok mu ya, nerede Aykut"
Aykut da önceki gelişinde onla ilgilenen garsonmuş. Böyle neşesiyle, guleryuzuyle, imtiyaz istekleriyle adamı bunalttı. Mesela çok sevmiş ilk gelişlerinde, sonra sevdiği için demiş ki 'oglum Aykut, iyi birisin ama bu mekanın garsonu şöyle olmalı,böyle olmalı, böyle yapmalı, buradan almalı, böyle masa temizlemeli' dır dır dır
Çocuk da ne desin,yüzünde sahte gülümseme dinlemiş.
Ama adam her yerde böyle. Mesela mekanı beğenmez,yöneticisini bulur elestirilerini sıralar. Kötü bir oyun çıkışı sordu sorusturdu yetkiliyi buldu yirmi dakika neden sevmediğini, eksik gördüğü yönleri anlattı
Bana da bazen bir şeyler diyor ama 'artik gençlik böyle' diyorum, kaybetmek istemediği için fazla ustelemiyor
Benimkine mesela "balkon tarafi dolu malesef, bekleyenler listesi var ama size sıra gelmeyebilir" diyorlar. "Aykut, benim yaşımı görüyorsun oğlum. Belki tekrar gelmeye ömrüm yetmez. İki kişiyiz sadece. Ayarlayamaz misin küçük bir yer" diyorŞu yok mu bu yok mu olayını benim yakın bir arkadaşım da yapıyorduo gün cafede istediği barista yoksa oflar puflardı falan. Hadi sizinki yaşlıymış onların genel ruh hali öyle ama genç insanların kendilerini ayrıcalıklı hissetmek için böyle şeylerle uğraşması garibime gidiyor. İç kahveni geç işte
Şikayet etsin pire için bir insanı bu berbat ekonomide sırf egosu için işsiz bıraksın siz ve sizin gibi insanlardan nefret ediyorumKonu sahibi mutlaka şikayet et. Bir işletme kolay kurulmuyor. Bir şubeyi yapmak en aşağı 5 milyona maloluyor. Bunun dışında her ay sosyal medya reklamı var, bilbord, toplu taşıma giydirmesi, araba kokusu bastırması onlarca maliyeti var çok büyük paralar ve emekler. Sonra çalışanın birisi gelsin tüm imajını yerle bir etsin bu ne büyük hadsizlik. Bir şey söylemiş olsanız neyse diyeceğim söylediğiniz hiçbir şey yok adam işyerine ihanet ediyor resmen. Yeme içme sektörü zordur aç insanla uğraşmak yorucudur. Bunun bilincinde olmayan işini iyi yapmıyordur ve hoşgörülemez. Bir restorana gelen müşteri aç ve sabırsızdır. Bizim halk alışkın böyle azarlanmaya sen bakma onlara. Bir restorana giderken neden karar verip gidelim ne yiyeceğimize canım ne isterse ona o zaman karar veririm çünkü maliyetinin bilmem kaç katı para veriyorum ya hani ? Bir zahmet bu hakkım da olsun. veya ben vejeteryanım eşim değil biz ailece beraber yemek yiyemez miyiz ? O et yer ben yanında meze yerim. Mutlaka şikayet et bu iş sözleşmesinin haklı nedenle işveren tarafından feshi sebebidir aynı zamanda.
Bizim işletmelerden birinde olsa asla kabul etmezdik.
Ayy Gül Hanım ay. Çok mu şart elin adamına şaka yapmak?Tersi de söz konusu. Şirin olduğunu zannedip müşteri ile laubali olup gereksiz ve saçma sapan espriler yapan garsonlar da var. Mesela yanlış sipariş gelince, "mutfakta şöyle şöyle oldu ben de kıvırdım" diyor. "ne yiycen" diyen oldu, "Sana patates kızartması vermeyim, çok göbek yapmışsın" diyen oldu. Masada fotograf çekerken "dur bir de ben çekeyim" deyip telefonu eline alıp komik suratla kendi selfisini çekip veren oldu mesela. Bu nevi şakaları da her müşteri kaldırmaz. Yani ben de bu kadar laubaliliği sevmem. Kimin şaka kaldırıp kaldırmayacağını bilemezsiniz. Şaka yapmak istiyorsanız da küçük bir şaka yapmadan karşı tarafın şaka kaldıran bir tip olup olmadığını da bilemezsiniz.
Ya sen kimsin ki neden kendini bu kadar önemsiyorsun yorumunu begenmemisim ki beğenmedi ikonu koymuşum bu kadar takıntılı olma elestireye açık ol senin adinin yazdığını bile görmedim dünya etrafında dönmuyor buraya yazı yazıp adımı etiklemekle uğraşmak kaç yaşın hareketi 3 mu 5 miYorumunu beğenmedim diye benim yorumumu arayıp tarayıp beğenmedim vermek kaç yaşın çocuksu kini?
Bu pasif agresyonlar çok komik.BenSelin
Yorumunu beğenmedim diye benim yorumumu arayıp tarayıp beğenmedim vermek kaç yaşın çocuksu kini?
Bu pasif agresyonlar çok komik.BenSelin
Bu yorumumun arkasındayım, sizin şaka yersiz olmuş, garsonun tepkisi de -bozulmakta kendince haklı olsa da- abartılı.Zaten insanlarla muhatap olmak yeterince yorucu. Garson, tezgahtar vs bu işler gerçekten çok zor, aldıkları ücretler de onca yorgunluğun karşısında hiçbir şey değil.
Niyetiniz kotu degilmis ama garson bunu bilemez. Kimbilir kimlerle karşılaşıyor akşama kadar. Ha işi yorucu diye gelen gidene edepsizlik yapacak değil elbette ama sizin dalga geçtiğinizi düşününce sinirlenip tepki koyması normal.
Pide olayının üstüne kola esprisi olunca dalga geçtiğinizi düşünmüştür, ikinizi de tanımıyor sonuçta, üstüne bi de şakşuka muhabbeti gelince de patlamıştır, ben garipsemedim şahsen.
Ahahahh benim kayınpeder de böyle ya 63 yaşında, bi defa içliköfteyi beğenmedi garsonu masaya oturtup neredeyse içliköftenin tarihçesinden başladı anlatmayaHahaha ya çok doğru
Benim hep buluştugum yaşlı bir abi var, eski İstanbul beyefendisi. 75 yaşında, takımını giyer jilet gibi gelir her yere. Tiyatroya, baleye, müzeye falan gideriz ayda birkaç kere.
Herkesle muhabbeti var.
Gerçekten yürüyen bir "müdavim müşteri tribi"
Bu hafta onu bir etkinliğe davet etmiştim,o da çıkışta beni nezih bir mekana bir şey içmeye davet etti. Oturur oturmaz garsona dedi ki "Aykut yok mu ya, nerede Aykut"
Aykut da önceki gelişinde onla ilgilenen garsonmuş. Böyle neşesiyle, guleryuzuyle, imtiyaz istekleriyle adamı bunalttı. Mesela çok sevmiş ilk gelişlerinde, sonra sevdiği için demiş ki 'oglum Aykut, iyi birisin ama bu mekanın garsonu şöyle olmalı,böyle olmalı, böyle yapmalı, buradan almalı, böyle masa temizlemeli' dır dır dır
Çocuk da ne desin,yüzünde sahte gülümseme dinlemiş.
Ama adam her yerde böyle. Mesela mekanı beğenmez,yöneticisini bulur elestirilerini sıralar. Kötü bir oyun çıkışı sordu sorusturdu yetkiliyi buldu yirmi dakika neden sevmediğini, eksik gördüğü yönleri anlattı
Bana da bazen bir şeyler diyor ama 'artik gençlik böyle' diyorum, kaybetmek istemediği için fazla ustelemiyor
Garsonun da sizin gibi kötü zamanları olabilir . Ayrıca para veriyorsunuz diye espirinize gülmek zorunda değiller . Rezil de olmamışsınız hem. Yani bence takmayınBu aralar çok yoğun ve stresli günler geçiroyoruz, tüm işlerimiz aksi gidiyor. Bu durumla başetmek için bazen espiri yapıyor, gülüyoruz (ağlanacak halimize).
Devamlı gittiğimiz müdavimi olduğumuz bir restoran var. Balık, ızgara ve meze ağırlıklı bir menüleri var; gündüzleri de pide servisleri var. Eşimin yemekle ilgili sorunu olduğu için (et ve balık yemiyor) buranın da pidelerini sevdiği için hep pide söyler. Akşamları pide servisleri olmadığı halde eşim için bazen pide yapıyorlar. Dün akşam da 19,30 da gittik pide istedik ama garson fırını kapattık, size verirsem başka masalardan da görüp istiyorlar sonra sorun oluyor dedi.
Eşim bu duruma biraz bozuldu ama eyvallah dedik düşünmek için süre istedik sonra eşimin yiyebileceği bir iki tane meze söyledik. Eşim kendisine bira söylemişti sonra vazgeçti zero kola istedi. Garson getirdi. O sırada işlerimizden dolayı o kadar kafamız yoğun ki eşim eline kola kutusunu almış, kapağını siliyordu ama farkında değil, kola gelmedi zannedip garsona "Ben bir zero kola alabilir miyim?" dedi Garson "işte zero kola" deyip eşimin elindeki kutu kolayı gösterdi. Eşimin bu dalgınlığına çok güldük.
Sonra masaya meze geldi eşim de önceki duruma gönderme yapmak için sadece espri olsun diye garson şakşuka mezesini masaya koyduğunda "ben bir şakşula alabilir miyim?" dedi. Amacı espriydi. Garson birden bire çok sinirlendi. "Abi yapma bunu" diye bağırdı. Siz benimle dalga geçiyorsunuz dedi. Bunun espri olduğunu önceki kola olayının da dalgınlık olduğunu anlatmaya çalıştık. Garson yok masuz yaptınız, önce bira siparişini değiştirdiniz sonra bunları yapıyorsunuz size pide vermedim diye yapıyorsunuz" dedi. Kendimizi ifade etmeye çalışıyoruz eşim özür diliyor, yanlış anlaşıldı diyor ama garson "yok yanlış anlamadım siz böyle böyle... Başka garson geldi yanımıza boşverin iş stresi dedi. Garson bunu duydu ve "iş stresi falan değil", "siz bilerek bana tavır yapıyorsunuz" diyo dinlemiyor bile bizi. Birden böyle buz gibi olduk hesabı ödedik, yemeden kalktık gittik. Başka bir masada da bir tanıdıklarımız oturuyordu, rezil olduk. Yani biz farkına varmadan yanlış bir şey mi yapıyoruz? Daha önce de başımıza benzer şeyler geldi (şaka yaptık, karşıdaki küstü).
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?