Hadi bir hikayemiz olsun :)

Ben okul önünde denk getirecektim ama madem samanta yeni iş bulmuş hayırlara vesile olsun
Çok güzel olmuş heyecanlı olmaya başladı artık :))
 
marc,öğlene doğru kalkmıştı.bu yüzden,alt katta duran kahvaltı masasındaki yiyeceklere dokunmadan bir kahve doldurdu,kendine.mis kokulu kahve fincanını eline alarak,kapının önündeki ahşap basamağa oturdu.bugün yapacağı ziyareti düşündü,ziyaret için nasıl bir bahane bulabilirdi?çünkü sık ziyaret etmezdi,bu uzaktaki çiftliği.çiftlik sahibi şüphelenebilirdi.
arkasından gelen sesle bir an irkildi,bağıran,yıllardır kendisine annelik yapan evin emektarı kate'di.

-marc,kahvaltına dokunmamışsın,lütfen sofraya gel ve omletini ye.

kate,marc'ın annesi öldükten sonra,marc ve kardeşlerinin bakımını üstlendiği için,aralarında anne oğul ilişkisi olmuştu,bu yüzden marc'a çıkışma hakkını kendinde buluyordu.marc 'ta kate ve eşi Adam'ı evinde çalışan insanlar olarak değil,evin fertleri gibi gördüğünden,aralarında böyle konuşmalardan rahatsız olmuyordu.

-yemeyeceğim kate,hiç aç değilim,üstelik hemen çıkmam lazım.adam'a söyler misin,rüzgarın kızını hazırlasın.

rüzgarın kızı,marc'ın atıydı.3 yaşında,annesi bir İngiliz kısrağı olan,doru renkli çok güzel bir attı.
kate söylenerek,ahıra doğru yürüdü.adam,ahırda atları tımar ediyordu.

-adam,rüzgarın kızını hazırla,marc,dolaşacak galiba.
-nereye gidiyormuş,bu saatte,o herzaman akşam üzeri dolaşırdı,atıyla.
-bilmiyorum. marc genç bir insan,nereye gideceğini soramam ya.belki bir gönül işi vardır,ne dersin ha?
-ne güzel olurdu değil mi kate,çiftlikte,genç bir kadın ve çocuk sesleri,çiftliğe hayat gelirdi.
-ahhh keşke.

marc,ahırın kapısında göründüğünde,adam çoktan,atı hazırlamış,yemini vermişti.
marc, çevik bir hareketle ata bindi.atın üzerinde,dik ve kendinden emin duruşu,ufak tefek olan marc'ı,heybetli gösteriyor,ona bir çekicilik kazandırıyordu.

-akşam üstü dönerim,adam.sen bu arada mısırları almak için gelen tüccarla konuşur musun?
-geçen seneki fiyatı mı isteyeceğiz marc.istersen,bir miktar zam yapalım.
-tüccarın kabul edeceğini sanmıyorum,mısırları bir an önce elimizden çıkarmamız lazım,diego benden para bekliyor.
-ah bu Diego,ne zaman büyüyecek...nesine yetmiyormuş ,gönderdiğin para?
-neyse adam,dönünce konuşuruz.
 
marc,çiftlikten çıkıp,kestirme yol olan ormanın içine daldı.mevsim,eylül ayıydı.artık,çiftliklerde hasat zamanı gelmiş,çiftlik sahipleri,işçi ve aileleriyle tarlalarda çalıştıkları için,etraf sessizdi.sadece ormanda,rüzgarın kızının hızlı hızlı soluk alıp verişleri ve kuru yapraklara bastığında çıkarttığı hışırtılar duyuluyordu.

diğer çiftliğe ulaşması,yaklaşık 45 dakika sürdü.aradaki komşu çiftliğe uğramadan,uzaktaki çiftliğe gitmişti.çiftlik sahipleri,evde olmayabilirdi ama büyük ihtimalle,çiftlik sahibinin büyük kızı ,babasının sağ kolu olan eva, evde olmalıydı.marc zaten onunla karşılaşmak,kendisini eva göstermek istiyordu.

eva marc'tan 4 yaş büyük,uzun boylu,kemikli yapısıyla,erkeksi tipi olan bir kızdı.güzel sayılmazdı ama marc,bu saatten sonra,güzelliği düşünecek durumda değildi.bir an önce aile kurmak,çocuk sahibi olmak istiyordu.üstelik,şu hayatta beğendiği tek kız olan samanta'nın, izini de kaybetmiş,ona ulaşamamıştı.bundan sonra kimle evlendiği,çokta önemli değildi.

geniş arazi üzerine kurulmuş çiftliğin kapısına gelince,atını yavaşlattı.çiftliğin girişinde bulunan yalaklardan su içmesi için,atını buraya bağladı.malikanenin kapısına ulaşmak için,yaklaşık 500 metrelik yolu yürümeye başladı.
uzaktan atlı birinin geldiğini gören,malikane çalışanlarından 2 kişi kapıya çıkmış,gelenin kim olduğunu anlamaya çalışıyorlardı.

marc 'ta kapıda duran,kişilerden birinin eva olup olmadığını anlamak için,gözlerini kısarak,kapıya doğru baktı.kapıda gördüğü kişler pek Eva'ya benzemiyordu.
 
marc,kapıya birkaç adım kala durdu.kapıdakilere başıyla selam verdi.kapıda duran ,bayanlardan yaşlı olanı,kimi aradınız, diye sordu
.marc kafasını kaldırıp,kapıya doğru baktı.kadınlardan, konuşan bayanı tanıyordu.bu,çiftliğin emektarlarından,ella'ydı.yıllardır bu çiftlikte çalışır,ev işlerini çekip çevirir,evde çalışan diğer kızlara ablalık ederdi.
diğerini tanıyamadı.ufak tefek,kısa saçlı,üzerinde,bol bir Jean ve tişört olan bir çocuktu.kız çocuğu olduğu,vücut hatlarından belli oluyor,ayrıca yüzü marc'a oldukça tanıdık geliyordu.ama marc'ın oraya geliş nedeni farklı olduğu için,pek ilgilenmedi.

-bay Donald,evde yok mu?komşu çiftlikten geliyorum.
-hatırladım sizi,siz hackman'ların büyük oğlu değil misiniz?
-evet adım marc,Donald beye danışmak istediğim bir konu vardı da,çiftlik işleriyle ilgili
-bay Donald,araziye çıktı.evde eva ve biz varız.
marc,aslında görmek istediği kişinin eva olduğunu söyleyemedi.yaklaşık bir yıl önce,eva, bir panayırda görmüş,sadece selamlaşmışlardı.aralarında herhangi bir samimiyet yoktu.
-uzak yoldan geldiniz,isterseniz dinlenip,bir kahve içerken ben,eva haber vereyim.onunla görüşün.
-marc,çok memnun olurum diye,kısa bir cevap verdi.

ella,yanında duran kız çocuğuna,sam,beyefendiye bir kahve getir,ben eva'ya haber vereyim diye,içeriye girdi.

marc,verandadaki,sallanan iskemlelerden birine oturdu.bu arada kız da kahveyi getirmek için mutfağa girmişti.mutfak çalışanı,samantayı görünce,şaşırdı.
-ne oldu sam?yüzün allak bullak
-hi hiç,bişey yok.
-kıpkırmızı olmuşsun,iyi misin?
-yok yok ,iyiyim.dışarda oturan beyefendiye ,bir kahve götürebilir misin?
-tabi ki.
samanta,marc'ı hemen tanımıştı.başta kendisini aramaya geldiğini zannederek,sevinmiş ama onu tanımadığını anlaynca,biraz kalbi kırılmıştı.aslında geçen zaman içinde,marc unutmuş,sadece kendisine yardım eden,bir yabancı olarak hafızasına kaydetmişti.ama marc'ı görünce,neden bu kadar heyecanlanmıştı?
 
Kzlar bi sure giremedm o yüzden kendimi hikayeye veremiyorum.bi sonra ki hikayede size eşlik edeceğim :*
 
eva merdivenlerin başında bir an durakladı ve marc'a baktı.eva uzun zamandır,marc'ı beğeniyor,ama gururlu bir kadın olarak,marc'a açılmayı asla düşünmüyordu.
üzerinde,kırmızının tonları olan çiçekli bir elbise vardı.ella ,marc'ın geldiğini haber verince,eli ayağı dolaşmış,heyecan yapmıştı.dolapta bulduğu,nadir kadınsı elbiselerinden birini aceleyle giymiş,saçlarını ensesinde toplamış,dudağına da belli belirsiz bir ruj sürmüştü.
verandaya marc'ın yanına çıktı.marc elinde ki kahve fincanını masaya bırakarak,kafasıyla bir selam verdi.
-hoşgeldiniz marc,nasılsınız?
-teşekkür ederim ,siz nasılsınız?
-iyiyim,teşekkürler.ziyaretinizin nedenini öğrenebilir miyim?
-şey ben çiftlikteki hayvanlarla ilgili,bay Donald'la görüşecektim.
-babam arazide,ben de az çok anlarım,hayvanlardan.yardımcı olabilirim belki.
marc,soruya hazırlıksız yakalanmıştı.kemküm etti.
-aslında,sormak istediğim bir konu vardı.önümüzdeki ay yapılacak baloya beraber gidebilir miyiz,eva?
eva, bu teklif karşısında afalladı.
-neden olmasın,zevkle.
-o zaman,baloda görüşürüz eva.kahve için teşekkürler.
-yemeğe kalmaz mısınız marc?hem babamı da görüp,sohbet ederdiniz.
-teşekkürler,çiftlikte işlerim var.
-hoşçakalın öyleyse,görüşürüz.
-görüşürüz.
 
ilkbaharın son günleriydi.kasabada panayır için hazırlıklar başlamış,akşam yapılacak,yaza merhaba balosu için,kasabanın kızları ve delikanlıları,heyecanla akşamı bekliyorlardı.bu balolar,gençlerin birbirleriyle tanışıp,yeni ilişkiler yaşamaları için,bir vesileydi.
eva,baloya katılmak için,mor kadife bir kumaştan,göğüs kısmı dekolte,şık bir elbise diktirmişti.elbisenin içinde,olduğundan daha zayıf ve genç duruyordu.aynaya baktı,kendini çok güzel buldu.peki marc, beğenecek miydi onu?

çiftliğin kahyasının hazırlamış olduğu,at arabasına,yanında samanta ve ella'yla bindi.samanta,eva'ın eski elbiselerinden birini,terzide üstüne göre yaptırmıştı.pembe elbise,boğaza kadar kapalı,kolları uzun,üzeri dantellerle süslü,rüküş denilebilecek kadar,modadan uzak bir elbiseydi.samantanın saçları,geçen aylar içinde uzamış,omuzlarından aşağıya dökülüyordu.elbisenin çirkinliği,samanta 'nın güzelliğini örtmeye yetmemişti.

eva,içten içe samanta'yı kıskanıyordu.onun genç ve güzel oluşu,erkeklerin ilgisini ona kaydırabilirdi.gerçi eva,marc2tan başka hangi erkek ilgilenirse ilgilensin umursamayacaktı.

balonun yapılacağı salonun kapısına gelmişlerdi.eva,gözleriyle kalabalığın içinde marc'ı aradı.kavalyesi oydu ve salona marcla girmek istiyordu.samanta ve ella,eva' den izin isteyerek,kapıya yöneldiler.içerisi oldukça kalabalıktı.kendilerine köşe de bir yer buldular.

bu sırada marc,atının üstünde,salonun kapısına yaklaşmıştı.eva,marc'ı görünce,yüreği sıkıştı.marc,atının üstünde,dar Jean pantolon ve gömleğinin içinde çok çekici duruyordu.

o da eva'i gördü.hiç heyecan hissetmediği için kendine kızdı.eva gayet güzel görünüyordu,"daha ne istiyorsun" diye,kendi kendine söylendi.
 
eva,marc'ın koluna girdi,birlikte salona girdiler.pistin ortasında,dans eden bir grup genç kız ve erkek,hallerinden hoşnut görünüyordu.marc,eva ve kendisine birer içki alarak,en arkadaki masalardan birine oturdu.uzunca bir süre,konuşmadan oturdular.sessizliği bozan marc oldu.
-dans edelim mi eva?
-olur tabi
-yalnız ayağına basarsam kusura bakmazsın değil mi?zira dans konusunda pek yetenekli değilimdir.
-ben de öyle,dedi.eva hafifçe gülümseyerek
el ele pistin ortasına yürüyerek,müziğin ritmine ayak uydurdular.eva,marc'ın beline dolanan elinden,içinin kıpırdadığını hissediyordu.yoksa bu genç adama aşık mı oluyordu?

ilk parça bitince,eş değiştirmeli bir dansa başladılar.pistin ortasında,kızlı erkekli,eş değiştirerek,dansa devam ettiler.samanta,çiflikte çalışan genç seyisle, dansa kalkmıştı.eş değiştirme sırasında,bir an marc'la yüzyüze geldiler.
marc'ın yüzü allak bullak olmuştu.nefes alışverişleri hızlanmış,küçük bir şok yaşıyordu.
aylarca aradığı kız,burada karşısına çıkmıştı.samanta ise,marc'ı salona girdiği andan itibaren farketmiş,dans sırasında karşılıklı gelmeyi beklemişti.
-yüce tanrım,aylar sonra nihayet karşılaştık.
eva'in yüzü kızararak,sadece gülümsedi.
-samanta'ydı değil mi?
-evet.
-neden öyle,sadece bir mektup bırakarak çekip gittin?
-öyle olmalıydı.
-ne çok aradım seni biliyor musun?hiç bir iz bulamadım.
-neden aradın?
-bilmiyorum.sen öylece çekip gidince,kendimi çok kötü hissettim.

eş değiştirme zamanı gelmişti.konuşmaları yarım kaldı.ama marc'ın gözü samanta'nın üzerindeydi.yine onun izini kaybedecek diye,çok korkuyordu.
 
eva,marc'ın koluna girdi,birlikte salona girdiler.pistin ortasında,dans eden bir grup genç kız ve erkek,hallerinden hoşnut görünüyordu.marc,eva ve kendisine birer içki alarak,en arkadaki masalardan birine oturdu.uzunca bir süre,konuşmadan oturdular.sessizliği bozan marc oldu.
-dans edelim mi eva?
-olur tabi
-yalnız ayağına basarsam kusura bakmazsın değil mi?zira dans konusunda pek yetenekli değilimdir.
-ben de öyle,dedi.eva hafifçe gülümseyerek
el ele pistin ortasına yürüyerek,müziğin ritmine ayak uydurdular.eva,marc'ın beline dolanan elinden,içinin kıpırdadığını hissediyordu.yoksa bu genç adama aşık mı oluyordu?

ilk parça bitince,eş değiştirmeli bir dansa başladılar.pistin ortasında,kızlı erkekli,eş değiştirerek,dansa devam ettiler.samanta,çiflikte çalışan genç seyisle, dansa kalkmıştı.eş değiştirme sırasında,bir an marc'la yüzyüze geldiler.
marc'ın yüzü allak bullak olmuştu.nefes alışverişleri hızlanmış,küçük bir şok yaşıyordu.
aylarca aradığı kız,burada karşısına çıkmıştı.samanta ise,marc'ı salona girdiği andan itibaren farketmiş,dans sırasında karşılıklı gelmeyi beklemişti.
-yüce tanrım,aylar sonra nihayet karşılaştık.
eva'in yüzü kızararak,sadece gülümsedi.
-samanta'ydı değil mi?
-evet.
-neden öyle,sadece bir mektup bırakarak çekip gittin?
-öyle olmalıydı.
-ne çok aradım seni biliyor musun?hiç bir iz bulamadım.
-neden aradın?
-bilmiyorum.sen öylece çekip gidince,kendimi çok kötü hissettim.

eş değiştirme zamanı gelmişti.konuşmaları yarım kaldı.ama marc'ın gözü samanta'nın üzerindeydi.yine onun izini kaybedecek diye,çok korkuyordu.
 
eva,marc'ın koluna girdi,birlikte salona girdiler.pistin ortasında,dans eden bir grup genç kız ve erkek,hallerinden hoşnut görünüyordu.marc,eva ve kendisine birer içki alarak,en arkadaki masalardan birine oturdu.uzunca bir süre,konuşmadan oturdular.sessizliği bozan marc oldu.
-dans edelim mi eva?
-olur tabi
-yalnız ayağına basarsam kusura bakmazsın değil mi?zira dans konusunda pek yetenekli değilimdir.
-ben de öyle,dedi.eva hafifçe gülümseyerek
el ele pistin ortasına yürüyerek,müziğin ritmine ayak uydurdular.eva,marc'ın beline dolanan elinden,içinin kıpırdadığını hissediyordu.yoksa bu genç adama aşık mı oluyordu?

ilk parça bitince,eş değiştirmeli bir dansa başladılar.pistin ortasında,kızlı erkekli,eş değiştirerek,dansa devam ettiler.samanta,çiflikte çalışan genç seyisle, dansa kalkmıştı.eş değiştirme sırasında,bir an marc'la yüzyüze geldiler.
marc'ın yüzü allak bullak olmuştu.nefes alışverişleri hızlanmış,küçük bir şok yaşıyordu.
aylarca aradığı kız,burada karşısına çıkmıştı.samanta ise,marc'ı salona girdiği andan itibaren farketmiş,dans sırasında karşılıklı gelmeyi beklemişti.
-yüce tanrım,aylar sonra nihayet karşılaştık.
samanta'nın yüzü kızararak,sadece gülümsedi.
-samanta'ydı değil mi?
-evet.
-neden öyle,sadece bir mektup bırakarak çekip gittin?
-öyle olmalıydı.
-ne çok aradım seni biliyor musun?hiç bir iz bulamadım.
-neden aradın?
-bilmiyorum.sen öylece çekip gidince,kendimi çok kötü hissettim.

eş değiştirme zamanı gelmişti.konuşmaları yarım kaldı.ama marc'ın gözü samanta'nın üzerindeydi.yine onun izini kaybedecek diye,çok korkuyordu.
 
eva,marc'ın koluna girdi,birlikte salona girdiler.pistin ortasında,dans eden bir grup genç kız ve erkek,hallerinden hoşnut görünüyordu.marc,eva ve kendisine birer içki alarak,en arkadaki masalardan birine oturdu.uzunca bir süre,konuşmadan oturdular.sessizliği bozan marc oldu.
-dans edelim mi eva?
-olur tabi
-yalnız ayağına basarsam kusura bakmazsın değil mi?zira dans konusunda pek yetenekli değilimdir.
-ben de öyle,dedi.eva hafifçe gülümseyerek
el ele pistin ortasına yürüyerek,müziğin ritmine ayak uydurdular.eva,marc'ın beline dolanan elinden,içinin kıpırdadığını hissediyordu.yoksa bu genç adama aşık mı oluyordu?

ilk parça bitince,eş değiştirmeli bir dansa başladılar.pistin ortasında,kızlı erkekli,eş değiştirerek,dansa devam ettiler.samanta,çiflikte çalışan genç seyisle, dansa kalkmıştı.eş değiştirme sırasında,bir an marc'la yüzyüze geldiler.
marc'ın yüzü allak bullak olmuştu.nefes alışverişleri hızlanmış,küçük bir şok yaşıyordu.
aylarca aradığı kız,burada karşısına çıkmıştı.samanta ise,marc'ı salona girdiği andan itibaren farketmiş,dans sırasında karşılıklı gelmeyi beklemişti.
-yüce tanrım,aylar sonra nihayet karşılaştık.
samanta'nın yüzü kızararak,sadece gülümsedi.
-samanta'ydı değil mi?
-evet.
-neden öyle,sadece bir mektup bırakarak çekip gittin?
-öyle olmalıydı.
-ne çok aradım seni biliyor musun?hiç bir iz bulamadım.
-neden aradın?
-bilmiyorum.sen öylece çekip gidince,kendimi çok kötü hissettim.

eş değiştirme zamanı gelmişti.konuşmaları yarım kaldı.ama marc'ın gözü samanta'nın üzerindeydi.yine onun izini kaybedecek diye,çok korkuyordu.
 
eva,marc'ın samanta'ya olan ilgisini farketmişti.bir an içini korkunç bir kıskançlık kapladı.neden bu çiftlik çalışanını yanında getirmişti ki?

balonun sonlarına doğru marc'la samanta,birkez daha yanyana gelme fırsatı buldular.marc,samantanın kulağına usulca,seni bir kez daha kaybetmek istemiyorum.nerede çalışıyorsun,lütfen söyle dedi.samanta.bay donald'ların çiftliğinde,bayan ella'ya yardım ediyorum diye söyledi.

marc'ın içi rahatlamıştı.bu saatten sonra,samanta'yı bırakmayacaktı.bir an eva'i düşündü ama ona karşı hiç bir şey hissetmiyordu ki.hem eva bir şey vaadetmemişti.bu yüzden suçluluk duymasına gerek yoktu.düşüncelerinden sıyrılmasına eva'in sesi neden oldu.
-marc,çok güzel bir gündü,teşekkür ederim.
-asıl ben teşekkür ederim,eva
-size ,çiftliğinize kadar,eşlik etmemi ister misiniz?
-sağol hiç gerek yok.daha sonra görüşürüz.
-bilemiyorum,çiftlik işlerinden fırsat bulursam,neden olmasın.
bu son cümle,eva'in gerçeklerle yüzleşmesine neden oldu.marc,hiç bir zaman onunla ilgilenmeyecek,o hep babasının yardımcısı,eva olarak kalacaktı.marc,balo dağılırken,son kez samanta'nın yanına geldi,beni ara mutlaka dedi.
aralarındaki bu konuşmalar,ella'nın da dikkatini çekmişti.
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…