gayet haklısınız bence.
madem ikinizde çalışıyorsunuz, siz evin geçiminde onun yükünü hafifletiyorsunuz; aynı şeyi sizde bekleyeceksiniz.
bu evde bulamadığın huzuru kahvede mi buluyorsun her akşam diye sordunuz mu?
ya da evde ona huzur sağlatmayan neymiş?
ben açıkçası bu cümleye takıldım en çok.
evinizde internet bağlantısı varsa,geçmişi kontrol edin..msn adresinin şifresini isteyin..tabii bu söylediklerime kendim bile inanmıyorum aslında..çünkü bi insan bi şeyi yapmak isterse herhalükarda yapar..bir değil on msn adresi vardır..bu şüpheler alır başını gider..
sordum tabiki. neymiş kafa dağıtıyormuş. kendi özel işyeri var. akşama kadar bunalıyormuş tek başına. bilgisayarda işyerinde zaten. evde yok. yoksa ben onun ipliğini çoktan pazara çıkarırdım. benim bilgisayar bilgim ondan çok çok fazla.
canım kahveye gittiğinden eminim. haklısın sende. birilerine şikayet etmek çocuklar gibi buda zoruma gidiyor aslında. bebeğimiz var bide. bundan da mı utanmadın dedim. nasıl yüzüne bakıyorsun dedim. pislik ya. midemi bulandırıyor.canım aile büyüklerine şikayet ederek onu değiştiremezsin. bence evlilikte en büyük yanlış aileden bile olsa sorunları başkaları aracılığıyla çözmeye çalışmaktır.
en başta eşinizin saygısızlığı elbette kabul edilir gibi değil.evlilik ortak bir kurumdur.evliliğinde sorumluluklarını yerine getirmiyor olması onu zaten haksız duruma düşürüyor.
anlaşılan eşiniz kahvede değil internet cafelerde takılıyor.
yapacağınız en güzel şey tavrınızı koymak.böyle ilgisiz ve sorumsuz davranamaz size karşı.madem ekonomik özgürlüğünüzde var.kendi değerinizi bilin size böyle davranmasına müsade etmeyin
yani benim davranışlarım gayet hırçın olurdu.
geldiği zaman daha kapıda derdim "huzur bulman bittiyse şimdi de benim huzurum kaçtı ben huzur bulmaya gidiyorum" diye.. çantamı alır giderdim 1-2 saat.
dedesine şikayet etmekten bahsetmişiniz de; dedesi sonuçta onun peşine düşemez ki. bir iki söylenir, eşiniz gene bildiğini okur.
kavga etmeden sakince derdinin ne olduğunu, çocuğunun babasını hiç görmediğini biraz evde ailesiyle vakit geçimesini gerektiğini söyleyin.
evden bu kadar uzaklaşınca, sizin de ondan uzaklaştığınızı söyleyin..
böle lakayıt sorumsuz bi insanı nereye kadar çekiceksin..en azından çalışıyosn..hatasını bile kabullenmniyosa hiç bekleme derim
o zaman onu terkedeceğinizi ayrılmak istediğinizi ifade edin. sizi kaybetme korkusu yaşasın.
kavga etmeyin. bağırıp çağırmayın ağlamayın. sakince evlilikten beklentilerinize cavap veremediğini, yorulduğunuzu , ilgisizliğinden saygısızlığından çok rahatsız olduğunuzu ve böyle hisssetmektense ayrılıp bu düşüncelerden uzaklaşmak istediğinizi söyleyin. korksun bakalım. aklı başına gelsin..
konunuzda haklısınız amaaa;
herşeyden önce ben eşime pislik, midemi bulandırıyor gibi kelimeler kullanıyorsam ona karşı saygım bitmiştir. saygının olmadığı yerde sevginin de hükmü yoktur.
bugün başkalarına karşı bu kelimelri sarfedebiliyorsanız, yarın yüzüne de söyleyebilirsiniz; ya da söylüyorsunuzdur zaten.
eşiniz zaten haksız; size yanlış yapmış.
ama bana göre böyle kelimeler de evliliğe haksızlıktır.
böyle kelimelerin geçtiği evliliklere ne yazık ki sağlam bakamıyorum ben..
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?