Arkadaşımın çocuğu doğduğunda adam kapıdan uğrayıp gitmiş. Büyütürken de yokmuş. Karın Çocuğa kötülememiş hiç, neticede babası onun elinden alan ben olmayayım demiş. Adamla kavga dövüş görüşmeye getirtmiş, zorla görüştürmüş. Çocuk büyüdü sen hem babamsın hem annemsin der. Diğeri yabancı onun için.Yok hayır alamam. Sadece vedalaşmaya çalışıyorum.
Açıkçası kürtaja karşı biri değilim. Sadece isteyerek yaptığım çok sevindiğim mucize olarak gördüğüm hamileliğimin elimden alınmasına öfkeliyim. Buna mecbur kılınmak beni zorlayan. Hem de hiç beklemediğim anda en adi şekilde
Öncelikle nasıl bu kadar acımasız olduğunu anlamaya çalıştım. Blöf sandım ki böylesi bile çok büyük kötülük olurdu. Kendimce mucize diye anlam yükledim hamileliğime. Planlanan istenen bir gebeliğin böyle kontrolüm dışında sonlanmasına öfkeliyim. 3 günde ne değişti hiç anlamadım. Tabi şimdi herşeye sıfırdan başlamak aile evine dönmek tekrar biriyle tanışmak evlenmek vs bunlar da gözümde büyüyor. Ben tekrar hamile kalamamaktan değil zamanını kaçırmaktan korkuyorum. Ama bir yandan herşeyden kurtulup sıfırdan başlama fikri beni rahatlatıyor. Ben bana yapılan zorbalığı kabullenemiyorum.Siz gerçekten bebeği istediğiniz için mi yoksa bir daha olmaz diye düşünerek mi içinizde bu ikilemdesiniz. Yoldan 5kadın çevir 30yaşında 3 tanesi pcos çıkar zaten, dahası üst üste gebelik elde etmişsiniz femera,aşılama vs bunlar ağır bebek tedavileri değil ki. Neden bir daha çocuk olmaz diye yorumlar geldi anlamadım. Eşiniz 45 yaşında ayrıca onun sperm kalitesi nedir belirsiz.
Sizin üreme sorununuz olsa üst üste gebelik nasıl elde edeceksiniz millet senelerce bi yumurtası olgunlaşsın diye tedavi görüyor. Bunu deme sebebim içinizde bu ikilemi çözmeniz. Daha çok gençsiniz bir çok insanım yeni evlendiği yaşlardasınız, hayatı kaçırmış değilsiniz.
Ben kürtaj konusunda sivri yorumları yapan bir üyeyim 4-5 haftalıkken karar vermen en doğrusu olacak. Aldır aldırma kimse diyemez sana, tek anne olmak çok zor bu yolu tek yürümek herkesin harcı değil bu yüzden kimse seni yargılayamaz.
Zaten kendinizden 15yaş büyük biriyle evlenmeniz, sözleşme yapmanız bunlarda falso şeyler sorun olmaması tuhaf olurdu.
Kocayı bi boşverin 3-5 sene sonranızı düşünün,40lı yaşlarınızı düşünün ne isterdin?ne hayal ederdin?
Gerçekten imkansız mı biraz seven biraz da cocuk konusunda destek olacak adamı bulmak?Arkadaşımın çocuğu doğduğunda adam kapıdan uğrayıp gitmiş. Büyütürken de yokmuş. Karın Çocuğa kötülememiş hiç, neticede babası onun elinden alan ben olmayayım demiş. Adamla kavga dövüş görüşmeye getirtmiş, zorla görüştürmüş. Çocuk büyüdü sen hem babamsın hem annemsin der. Diğeri yabancı onun için.
Ailesiyle birlikte büyüttüler, erkek olduğu için baba eksikliği zordu. Bazı problemler ergenlik çocukluk hepsinde yaşanmış. Bir sürü sağlık problemleriyle yaşıyor. Yaşınız kaç bilmiyorum, çocukla evlilik daha da zor hale gelir
Hayır neden imkansız olsun? Neticede seçimlerimizin sonuçlarını yaşıyoruz kimse basılmış kalıptan çıkmış gibi değil. Siz birbirinize iyi gelmemişsiniz denklem uygun değilmiş. Kaç yaşındasınız?Gerçekten imkansız mı biraz seven biraz da cocuk konusunda destek olacak adamı bulmak?
Henüz kese bile görünmüyor muhtelemen 5.hafta içerisindeyim. Geç döllenme olduğu için bilemiyorum. Alabileceğim her şeyi almayı planlıyorum. Bizimkisi çok zor bir ilişkiydi. Evlendik diye işten çıkarılan ben oldum. Ben herşeyimi kaybettim. Ona hiç bir şey olmadı olmayacak.Kürtaj için yasal süre ne kadar kalmış bilmiyorum ama bir hafta iyi düşünün. Çocuk yapacaksanız yanlız olacaksıniz bunu bilin. Aile bir yere kadar yardım edebilir.
Ayrıca eşiniz beş para etmezin teki. Evlilik sözleşmesini sizden istediği an ondan ayrılmalıydınız. Son olarak işter kürtaj olun ister olmayın bütün haklarınızı alın. 7 yılınızı ve hayallerinizi çöp etmiş. Bunun bir bedeli olmalı. Sakın gururlu kadını rolüne girip haklarınızdan vazgeçmeyin. Karşımızdaki insan değil çünkü.
30 yasindayim. 7 senemi en güzel zamanlarımı bu ruh hastasına heba ettim. Çok alamet vardı, gözlerimi kapattım.Hayır neden imkansız olsun? Neticede seçimlerimizin sonuçlarını yaşıyoruz kimse basılmış kalıptan çıkmış gibi değil. Siz birbirinize iyi gelmemişsiniz denklem uygun değilmiş. Kaç yaşındasınız?
Henüz kese bile görünmüyor muhtelemen 5.hafta içerisindeyim. Geç döllenme olduğu için bilemiyorum. Alabileceğim her şeyi almayı planlıyorum. Bizimkisi çok zor bir ilişkiydi. Evlendik diye işten çıkarılan ben oldum. Ben herşeyimi kaybettim. Ona hiç bir şey olmadı olmayacak.
Asla hakkınızdan vazgeçmeyin. İyi bir avukat bulursanız o sözleşme bile bir işe yaramayabilir.
Birde siz bebeğe mucize diyorsunuz ama üst üste hamile kalmışsınız sizin o kadar büyük bir doğurganlık sorununuzda yokmuş.bir çok kadının yaşadığı sorunları bunlar. Buda aklınızda bulunsun.
Bu kısmı anlamadım, ilk gebeliğinizde niye boşanmak istemedi de bunda istedi?Hamile olmasaydım boşanalım demezdi bu sorunlar umrunda olmazdı.
Hem hak verdim hem de tebessüm ettim yorumunuza. Üzülme bak bebeğin için dik dur diyenler oldu. Bir sigara yaktığımda gözlerini devirdiler. En kötüsü de bu problemin burdan döneceğine salakmışım gibi beni inandırmaya çalışmaları ve beni böyle bir adama layık görmeleri. Ben bekarken hayatı güzel yaşayan bir kadındım. Zor olacak ama ben gene çalışıp paramı kazanıp kendimi seveceğimyine bir freak show yaşanmış.
"çocuk rızkıyla gelir" diyenler, normal bir üreme sürecini mucize ya da Allah'ın bir lütfu olarak gösterenler, 4 haftalık embriyoyu bebek ya da çocuk olarak adlandıranlar, bu hücre yığınının kadının üzüntüsünü hissettiğini sananlar.
gerçekten ne yaşıyorsunuz tam olarak?
en kötüsü de bir hücre yığınının yaşam hakkını savunanlar oldu. ben böyle bir kötülük görmedim hayatımda. henüz embriyo haline gelmiş bir şeyin yaşam hakkını 30 yaşındaki bir kadının yaşam hakkının önüne koyabilmek için ne yaşıyorsunuz siz?
dünyada henüz bir varlığı olmayan bir emriyonun hakkını savunuyorsunuz da bu kadının hayatının bugünden sonra nasıl geçeceğini düşünüyorsunuz ya da stabil geçmesi için nasıl bir güvence vereceksiniz? kafasına şut çekilmiş gibi konuşuyor insanlar gerçekten.
Hem hak verdim hem de tebessüm ettim yorumunuza. Üzülme bak bebeğin için dik dur diyenler oldu. Bir sigara yaktığımda gözlerini devirdiler. En kötüsü de bu problemin burdan döneceğine salakmışım gibi beni inandırmaya çalışmaları ve beni böyle bir adama layık görmeleri. Ben bekarken hayatı güzel yaşayan bir kadındım. Zor olacak ama ben gene çalışıp paramı kazanıp kendimi seveceğim
Hiç bilmiyorum, sanırım taze tartışmaların üzerine hamile kalmam daha da korkuttu. Yoksa bu problemler öncekinde de vardı. Ama inanın ufak şeylerdi. Hatta kendisi beni her evlilikte olan şeyler bunlar çok irdeleme bak hayatımızda kötü birşey yok diye teselli ederdi.Bu kısmı anlamadım, ilk gebeliğinizde niye boşanmak istemedi de bunda istedi?
Hiçbiri de çocuğun gözünden bakmıyor olaya. Babasız büyümek, istenmediğini bilmek, hiçbir aktivitede gösteride, doğum günlerinde bile babasını görememek hiç önemli değil. Çocuk doğsun yeter ki doğsun, hepsi sıraya girecek maddi manevi yükü sırtlanacak, üyeye destek olacaklar. Gıdasını eğitimini sağlık giderlerini falan üstlenecekler sanki. Baba yok, babaanne dede yok hala amca yok. Bu çocuk niye yoklar hiç sorgulamayacak. Arkadaşlarının akraba ilişkilerini görüp yadırgamayacak. Milyonlarca memeli her gün çiftleşiyor ve gebelik oluyor, buna mucize diyorlar.yine bir freak show yaşanmış.
"çocuk rızkıyla gelir" diyenler, normal bir üreme sürecini mucize ya da Allah'ın bir lütfu olarak gösterenler, 4 haftalık embriyoyu bebek ya da çocuk olarak adlandıranlar, bu hücre yığınının kadının üzüntüsünü hissettiğini sananlar.
gerçekten ne yaşıyorsunuz tam olarak?
en kötüsü de bir hücre yığınının yaşam hakkını savunanlar oldu. ben böyle bir kötülük görmedim hayatımda. henüz embriyo haline gelmiş bir şeyin yaşam hakkını 30 yaşındaki bir kadının yaşam hakkının önüne koyabilmek için ne yaşıyorsunuz siz?
dünyada henüz bir varlığı olmayan bir emriyonun hakkını savunuyorsunuz da bu kadının hayatının bugünden sonra nasıl geçeceğini düşünüyorsunuz ya da stabil geçmesi için nasıl bir güvence vereceksiniz? kafasına şut çekilmiş gibi konuşuyor insanlar gerçekten.
Bebeğinizi aldırmayın. O bir can. Bedeninizde gelisiyor olması onun yaşam hakkını elinden alabileceğiniz anlamına gelmiyor. İnsan bir kedi yavrusuna kıyamaz, karıncaları bile ezmiyoruz ıslak peceteyle alıp o şekilde uzaklastiriyoruz. Nasıl bir insanı oldureyim mi oldurmeyeyim mi diye ikilemde kalabilirsiniz?
Nasıl bakarım demeyin. Kadınlar içindeki gücü gerçekten hafife alıyor. Aslanlar gibi bakarsınız hiç merak etmeyin. Allah onu takdir ettiyse bakıp büyüyecek kolayligi da yaratacaktır. Bu konularda çok hassasım. Normal de yumuşak bir insanım ama herhangi bir hayati tehlike oluşturacak bir durum dışında kürtaj konusunda sakinligimi koruyamiyorum. 3 yıldir çocuk sahibi olmak için can atan biri olarak gerçekten üzülüyorum böyle şeyleri okurken.
Bebeğini aldirmayi düşünen başka bir üyeye de " tek başına nasıl bakarım deme içindeki güce güven o bebek sana çok iyi gelecek " dedim diye konuma yorum yapmayın demişti. Siz ne dersiniz bilmiyorum ama bebeğinizin kalbi atıyor ve o kalbin ilerde arkadaşları ile koşup oynama, size sevgiyle sarılma, gülme, bazen de ağlama hakkını elinden almayın...
Aynı şirkette çalışıyorduk, şirket satılınca değişen kurallar sebebiyle evlilikten dolayı işten çıkarıldım. Çok güzeldi kariyerim, işimi de çok seviyordum. Annesi babası zengin değil oğulları bakıyor onlara. Kıymete binen oğullarının parası, kaynak kesilir diye korkuyorlar. Onlardan maddi birşey gelemez zaten. Hiç malında mülkünde gözüm yok. Sadece sevdiğim için, evlilik sonrası problemlerin çok büyük olmadığını düşündüğüm için çocuk sahibi olmak istedim. Ve bunu kendisiyle de bir çok kez masaya yatırıp konuştuk. Çok istedi çok da olumlu konuştu. Heba etmeyeceğim. Ama edeceğim kadar da ettim zatenHiçbiri de çocuğun gözünden bakmıyor olaya. Babasız büyümek, istenmediğini bilmek, hiçbir aktivitede gösteride, doğum günlerinde bile babasını görememek hiç önemli değil. Çocuk doğsun yeter ki doğsun, hepsi sıraya girecek maddi manevi yükü sırtlanacak, üyeye destek olacaklar. Gıdasını eğitimini sağlık giderlerini falan üstlenecekler sanki. Baba yok, babaanne dede yok hala amca yok. Bu çocuk niye yoklar hiç sorgulamayacak. Arkadaşlarının akraba ilişkilerini görüp yadırgamayacak. Milyonlarca memeli her gün çiftleşiyor ve gebelik oluyor, buna mucize diyorlar.
Konu sahibi, bu yola yalnız çıkacaksınız. Ailem şöyle böyle demeyin, onlar evlatlarını büyütmüş yetişkin yaşa getirmiş. Bu yaşta insanlara yeniden bebek sorumluluğu yıkmaya hakkınız yok. Evlada yardım amacıyla torunun bakımına yardım etmek ayrı, bu çocuğu beraber büyütelim demek ayrı şey.
İşimden oldum yazdınız, siz bunların aile şirketinde çalışırken mi tanışıp evlendiniz? Size evlilik sözleşmesi imzalatmışlar. Çocuğunuzu da veliaht gibi tepelerinde gezdirmezler. 7 yılda çok büyük kavgalar etmişsiniz, zaten sağlıksız bir ilişkiniz varmış. Adam keyfinde gezmesinde rahatını bozmayan bir tip, sizden de 15 yaş büyükmüş. Ne diye ısrarla bu adamla çocuk yapma derdindesiniz? Sözleşme imzaladım, ben hiç bir şey talep edemiyorum ama çocuğum olursa alırım mı diyorsunuz? Böyle kurnazlarla heba edecek kadar önemsiz mi hayatınız?
Bebeğinizi aldırmayın. O bir can. Bedeninizde gelisiyor olması onun yaşam hakkını elinden alabileceğiniz anlamına gelmiyor. İnsan bir kedi yavrusuna kıyamaz, karıncaları bile ezmiyoruz ıslak peceteyle alıp o şekilde uzaklastiriyoruz. Nasıl bir insanı oldureyim mi oldurmeyeyim mi diye ikilemde kalabilirsiniz?
Nasıl bakarım demeyin. Kadınlar içindeki gücü gerçekten hafife alıyor. Aslanlar gibi bakarsınız hiç merak etmeyin. Allah onu takdir ettiyse bakıp büyüyecek kolayligi da yaratacaktır. Bu konularda çok hassasım. Normal de yumuşak bir insanım ama herhangi bir hayati tehlike oluşturacak bir durum dışında kürtaj konusunda sakinligimi koruyamiyorum. 3 yıldir çocuk sahibi olmak için can atan biri olarak gerçekten üzülüyorum böyle şeyleri okurken.
Bebeğini aldirmayi düşünen başka bir üyeye de " tek başına nasıl bakarım deme içindeki güce güven o bebek sana çok iyi gelecek " dedim diye konuma yorum yapmayın demişti. Siz ne dersiniz bilmiyorum ama bebeğinizin kalbi atıyor ve o kalbin ilerde arkadaşları ile koşup oynama, size sevgiyle sarılma, gülme, bazen de ağlama hakkını elinden almayın...
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?