Amerika'da buyuk sehirlerden birinde bir kilise, havra
ve cami tesaduf birbirine komsu durumuna gelirler.
Zamanla papaz, haham ve hoca arkadas olurlar. Ucude
kendi dinince ibadetini yaptirir, sonra biraraya vakit
gecirirler.
Gel zaman git zaman, yaz aylarinda avluda kagit oynamaya baslarlar..
Insan azmaya gorsun,
bir sure sonra bu oyunlari kumara donusur.
Sonunda ihbar edilirler ve polis aniden baskin yapar.
Hemen toparlanip oyun kagitlarini saklarlar, ama polis durumdan emin.
Komiser once papazi sIkistirmis, "Sen din adamisin, yalan soylemek sana
yakismaz, soyle, kumar oynuyordunuz, degil mi?". Papaz isin
nereye varacagini kestirir ve ink�r eder. Komiser kararlidir,
kiliseden Incil' i getirtir, "Oyleyse Mukaddes kitap uzerine yemin et"
der. Papaz bir kere hayir demistir, simdi itiraf ederse busbutun
kotu olacagini bilir. "Ne yapayim," diye dusunur, "simdi yalan yere
yemin eder,
sonra katedrale gidip gunah cikartirim, Allah affeder...." Elini kitaba
basip yemin edince, komiserin yapacak birseyi kalmamistir.
Bu defa hocaya doner, 'Bak hoca efendi," der, "bilirim sizin dinde yalan soylemek
cok gunahtir. Itiraf et; kumar oynuyordunuz, degil mi?": Hoca dusunur,
"evet" dese hem papazi ele vermis olacak, hem de kendisi icin durum iyi
olmayacak. "Papaz bizden daha kidemli, inkar ettiyse bir bildigi vardir.
Arkadas ugruna isleyecegim bu sucu Allah elbet affeder" diye kendini
avutup, basar yemini...
Sira gelmistir Haham Salamon'a. Komiser bu son kozu da
kaybetmek istemez. Butun hismi ile ona doner "Soyle Haham efendi,"
der,"sakin ink�r etme, kumar oynuyordunuz, degil mi?" Haham ellerini kaldirir,
papaz ve hocayi isaret eder, "iyi da komiser bey" der,"kiminla?"