Howl'un Kitap Kulübü 🏰

Durum
Mesaj gönderimine kapalı.
Yazarın daha önceki kitaplarını okuyan herkes aynı yorumu yapmış, Maalouf okuyucusunu pek tatmin etmemiş kitap.
Ben yazarı ilk kez okuduğum için benim açımdan bir avantaj oldu, eksik noktalar bence de vardı ama ben beğendim.
Yazar tarzının dışına çıkıp distopik roman yazmış ama bunu deneme türünde yazsaydı belki bu kadar eleştiri almazdı. (diğer platformlarda oldukça sert eleştiriler okudum)

Bir de yeni okuyacak arkadaşlara naçizane tavsiyem; Empedokles'in aslında neyi savunduğuna kısaca göz atmaları.
Çünkü yazar hiç değinmemiş aslında Empedokles'in (filozof) savunduğu; dört elementi ve bunları birleştiren/ayrıştıran gücün sadece sevgi ve nefret olduğuna. Anladığım kadarıyla buna sadık kalabilmek adına kurgu basit kalmış.
 
Son düzenleme:
DOKUZUNCU HARİCİYE KOĞUŞU / PEYAMİ SAFA

Genç yaşında yakalandığı ve bütün hayatını olumsuz etkilen hastalığa sahip 15 yaşında bir gencin (kitapta ismi verilmemişti) acılarını, git gellerini, psikolojik savaşını hatta ilk aşkını ve aşk acısını anlatmış Peyami Safa. Hasta ve genç bir ruhun histeri krizleri ve hastane betimlerini okurken izlemişim gibi oldu. Okuyucuya o hissi işleten bir kitap.
Peyami Safa incecik bir kitaba satır arası çok anlam sığdırmış.
Kitapta sevmediğim tek şey isimsiz kahramanımızın aşk duygularını yaşarken 15 yaşında olması. Aşık olduğu kızda kendinden büyük uzak bir akrabalarının kızı. Sanki 18-19 yaşında olup o hislere kapılsa daha az rahatsız olabilirdim.
 
DOKTOR MOREAU’NUN ADASI / H.G.WELLS

Öncelikle yazara ait okuduğum ilk kitap biraz ön yargıyla yaklaşmıştım acaba çocuk kitabı gibi mi diye ancak hiç öyle değilmiş.
Konu itibariyle basit gibi gelsede kitabın 1890’lı yıllarda yazıldığını düşününce yazarın hayal dünyasına bayıldım.

Kitap Edward Prendick isimli bir adamın gemisi denizdeki fırtınada kaza geçirip kaybolur ve başka bir gemi tarafından sadece kendisi kurtarılır.Bu gemide Moreau ile taşınır ve onun adasını ziyaret eder.Burda karşılaştığı şeylere karşı önce karşı çıkıp itiraz etmeye çalışsada istediği gibi olmaz.
Kitabı okurken aslında Edward’ın ada hayatı ile ilgili yazdığı günlüğü okuyoruz izlenimi var.
 
İNCE MEMED 2 / YAŞAR KEMAL

Aslında çok yorum yazmak istemedim bu kitaba. Kitabın geniş özetini 4. Kitap bitince yazmak istiyorum.
Kısaca bahsetmem gerekirse; ilk kitapta zülme uğratan Abdi Ağa’dan kurtulmuştu Memed.
Bu Kitapta Memed’in sıkça bahsettiği gibi Abdi gitti kel Hamza geldi.
Çukurova’nın derdi bitmedi hatta başlarına daha büyük belalar geldi. Memed’in düşmanları arttı bu sefer daha büyük adamlarla mücadelesi başladı. Çakırdikende başlayan öykü Vayvay köyüne sıçradı.
 
Yazarın okuduğum 5. Kitabı ama en az zevk aldığım kitabı. Ben özellikle bitince yorum yapmamıştım nasıl olsa tartışıcaz ortak kitabı diye. Namaria ya katılıyorum yüzüncü ad havası var ama yanından geçemez
 
Yorumuna sağlık
 
Yorumlar hep hep aynı zaten 1000k da ki yorumlarda birbirinin aynı, iyi ki Semerkant'ı önce okumamışım
 


Örnek öğrenci diye Life light derim
 
aynen çok güzel yorum ben de rahatsız olmuştum bu durumdan ve hatırladığım hiçbir karakteri sevmemiştim bu kitapta
 
dili akışı güzel ama gerçekten eski kitaplarının tadını alamadık
ben de canım içerik olarak değil de yazım dili akıcılık açısından yorumladım beraber tartışırız diye yüzüncü ad bundan daha iyiydi ama benim il okudumlarım en güzeliydi muhtemelen lise yıllarında okuduğum ilk kitaplar her zaman daha çok etki birakmış oldu bende ondandır :)
 
Yorumlar hep hep aynı zaten 1000k da ki yorumlarda birbirinin aynı, iyi ki Semerkant'ı önce okumamışım
Ben yüzüncü ad ve tanios kayasını çok sevmiştim okuduklarım arasından. Semerkant ve doğumun limanlarında güzel. Aslında yazarda hafif bir türk düşmanlığı var bazı kitaplarında fark ettiriyor
Örnek öğrenci diye Life light derim

aynen çok güzel yorum ben de rahatsız olmuştum bu durumdan ve hatırladığım hiçbir karakteri sevmemiştim bu kitapta
Sevilecek karakter yoktu ki
 
Yüzümcü ad birinci kitabı okudum baldassare’nin yolculuğunu. Diğer2 kitabı okudun mu sen.
 
off bunu öğrenmem hiç iyi olmadı
Bir de annesi Türk asıllı imiş

1949'da Beyrut, Lübnan'da doğdu. Annesi Türk[4] kökenli Mısırlı, babası Melkite Katolik cemaatindendi.
 
off bunu öğrenmem hiç iyi olmadı
Bir de annesi Türk asıllı imiş

1949'da Beyrut, Lübnan'da doğdu. Annesi Türk[4] kökenli Mısırlı, babası Melkite Katolik cemaatindendi.
Komik olanda bu
Lübnan Osmanlı’dan çıkınca Fransız kültürünün çok etkisine girmiş. Türklerle ilgili olumsız propagandalar olmuş belki sebebi budur.
 
Durum
Mesaj gönderimine kapalı.
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…