- 3 Nisan 2017
- 288
- 1.334
- 113
- Konu Sahibi ombreistiyorum
-
- #41
Söylediklerinize harfiyen katılıyorum ve ben de bu ortamı şu an bulamadığım için yavaş gitme kararı alıp zamana bıraktım. Şu an iş durumuma göre yanıma gelip görüşebiliriz vakit geçirebiliriz. Şu durumda baba evinde ve tanıdık küçük yerde biraz gözlemlerim sınırlı kalır. Allah mutluluğunuzu daim etsin.ben eşimle kısmi olarak birlikte yaşadım, birlikte sıklıkla tatile çıktım, birlikte alışveriş yaptım.. evlendikten sonra asla değişmedik tam tersine birlikte geliştik, olgunlaştık. zira zaten birbirimizi iyice tanıyorduk.
kimse kusura bakmasın da birlikte zaman geçirmeden karşınızdaki kavun değil koklayıp iyi mi kötü mü tanıyasınız...
cafelerde, sinemalarda herkes güzel, herkes bakımlı.. kim biliyor karşısındakinin tuvaletini bile nasıl yaptığını? tenceredeki yemeği tabağına koymayı beklemeden üzerinden yediğini mesela??
benim tanıma kriterim birlikte yaşamak hadi en kötü sık sık tatile çıkmak..
başka türlü deneyim ile doğru kişiyi buldum/beni şaşırtmadı diyen varsa anlatsın kesinlikle..
Başka türlüsü yok ki. Aynı evin içine girmeden tanıyamaz insan birbirini. Bunu ya evlenmeden önce yaparsın risk almazsın ya evlendikten sonra yaparsın ne çıkarsa bahtına artık.ben eşimle kısmi olarak birlikte yaşadım, birlikte sıklıkla tatile çıktım, birlikte alışveriş yaptım.. evlendikten sonra asla değişmedik tam tersine birlikte geliştik, olgunlaştık. zira zaten birbirimizi iyice tanıyorduk.
kimse kusura bakmasın da birlikte zaman geçirmeden karşınızdaki kavun değil koklayıp iyi mi kötü mü tanıyasınız...
cafelerde, sinemalarda herkes güzel, herkes bakımlı.. kim biliyor karşısındakinin tuvaletini bile nasıl yaptığını? tenceredeki yemeği tabağına koymayı beklemeden üzerinden yediğini mesela??
benim tanıma kriterim birlikte yaşamak hadi en kötü sık sık tatile çıkmak..
başka türlü deneyim ile doğru kişiyi buldum/beni şaşırtmadı diyen varsa anlatsın kesinlikle..
Dediklerinize katılıyorum. Göz boyayan sırf kendisini kabul ettirmek için iyi erkek rolü yapanları ayırt etmeden fazla yüz vermemeli.Bence erkekte en önemli olan şey saygı, merhamet ve dürüstlük. İkinci olarak da adamın karakterini olması, kendini ve isteklerini net ifade etmesi, sana kendini açması herşeyini koşulsuz onaylayan, göz boyayan adamdan hayır gelmez
O kadar haklısınız ki. Umarım imkanlarım uyum sağlar bende belli bir seviyede durarak yakın bir gözlem yapabilirim. Özellikle düzeni titizliğini dışarıdan ve uzaktan anlamak zor. Çok teşekkür ederim.Başka türlüsü yok ki. Aynı evin içine girmeden tanıyamaz insan birbirini. Bunu ya evlenmeden önce yaparsın risk almazsın ya evlendikten sonra yaparsın ne çıkarsa bahtına artık.
Ama ülkemiz şartlarını, aile yapısını dikkate alınca gençlerin de işi zor. O imkanı bulamıyorlar, yaratamıyorlar ya da inançları gereği buna yanaşmıyorlar. Sonra kocam dişini fırçalamıyo, ayda bir duş alıyo, küfür ediyo vs binbir çeşit konu açılıyor buraya. Beş sene de sevgili olsan kafede buluşurken dişini fırçalayıp parfümünü sürüp geliyor o adam işte. Sonra imzayı atınca özüne dönüveriyor.
Samimi girişiniz üzerine ben de kulaklıkta müzik dinlerken her şeyi kapattım ve yazınıza öylece odaklandım teşekkürler :)Limon kolonyasını avuçlara pat pat süren haydar abi gibi geldiğim başlık. Hazır mıyız?
Damıtılmış psikopatlığa sahip, 10 kişilik ilişki tecrübesi kazandıran iğrenç x 10 deneyimimin verdiği yetkiye dayanarak diyorum ki:
Diğer yazarların yazdığı her maddeye ek olarak, size daha dün bir bugün iki olmasına rağmen deli gibi aşık davranıyorsa,
Kendinizi ona anlatırken o size sınırlı bilgi veriyorsa hatta size "ben dinlemeyi seviyorum, hadi anlat çözelim ehe" şeklinde yaklaşıp yine kişisel dünyası hakkında bir şey anlatmamayı sevimli hale getirmeye çalışıyorsa,
Normalde garip karşılayacağınız şeyleri "şaka" adı altında yapıyor ve gülüyorsa çok dikkat edin.
Becerebilirseniz bir konuda onu ağlatın, film izlerken gibi. Ağlaması hakkında şefkatli davranın, hatta ağlamasının sizi hemen yumuşattığını falan düşünsün. Sonra izleyin bakalım, bu ağlamaları sıklaştırıyor ve işine geldiği gibi kullanıyor mu?
Annesiyle konuşmasına çok dikkat edin, annesinin de oğlu ile ilişkisini çok detaylı gözlemleyin. Mesela siz tartıştığınızda, karşınızdaki şahıs kendisi çözmeye çalışıp ya da çalışmayıp annesini veya bir yakınını aratıp arayı onunla bulmaya çalışıyor mu? Çalışıyorsa kaçın. O kadar diyorum. Uzun uzun elinden geleni yapanlara sözüm meclisten dışarı.
Mesleki durumunu, maddi olanaklarını gözünüze mi sokuyor yoksa çaktırmıyor mu?
Sahte empati ile gerçeğini ayırmanız lazım, mesela yanında ayrı fikirlerde olabileceğiniz konuları konuşun. Fikrini sorun. Örneğin eşcinseller, benim için eşcinsellik vücut kimyasıyla ilgilidir ve tercih değildir, saygı duyuyorum, empati kurmaya çalışarak hayatta nasıl engellerle karşılaştıklarını algılamaya gayret gösteriyorum. Karşımdaki, konu hakkında doğru düzgün bilgiye sahip olmadan "yanacağğğğğsssııın" tayfadan ise cevap gayet açık.
Ayakkabılarınızı giydirecek kadar romantik ama gözlerine bakınca duygu zerresi göremediğiniz kadar donuksa, o romantizm rol. Kaçın.
Hislerinize güvenin. Vesvese ve hislerinizin ayrımını da bilerek ama.
Mutluluklar.
Çok iyi yapıyorsunuz, adım adım güzelce inceleyin. Minicik nüanslar ortaya koyuyor her şeyi. Dikkat edin.Samimi girişiniz üzerine ben de kulaklıkta müzik dinlerken her şeyi kapattım ve yazınıza öylece odaklandım teşekkürler :)
Deli gibi aşık davranmıyor ama hoşlandığını birkaç iltifatını edip açık sözlü olduğunu içinde saklamak istemediğini söylüyor tabi ben de hemen yelkenleri suya indirmiyorum. Teşekkür ederim diyip geçiyorum.
Konu çatışması yaratıyorum mesela sen öyle düşünüyorsan öyledir ben ilgilenmiyorum vs. tarzında cevapları var.
Duygusal olduğunu söylüyor mesela ben de kendisine ufak şeylere bile duygusalım dediğimde, yaa ne gerek var tarzında şeyler demiyor kendisi de bana katılıyor.
Daha yakın bir şekilde bir araya gelmek için şu an zaman geçmesi lazım diğer dediklerinizi deneyeceğim hala görüşecek olursam :)
Soru sormak pek sağlıklı bir yöntem değil, tecrübe ettim. Çünkü herkes sorulara sizin duymak istediğiniz cevapları ya da yuvarlak cevaplar veriyor.Bu arada siz olsanız ne gibi sorular sormak isterdiniz yolun başındayken?
Aynen öyle. Eşimle birlikte yaşamaya başladıktan sonra evlenme teklifini kabul ettim. En azından içinden ne çıkacağı belli, biliyorum. Sürpriz olmayacak. Kesinlikle birlikte yaşanmalı.ben eşimle kısmi olarak birlikte yaşadım, birlikte sıklıkla tatile çıktım, birlikte alışveriş yaptım.. evlendikten sonra asla değişmedik tam tersine birlikte geliştik, olgunlaştık. zira zaten birbirimizi iyice tanıyorduk.
kimse kusura bakmasın da birlikte zaman geçirmeden karşınızdaki kavun değil koklayıp iyi mi kötü mü tanıyasınız...
cafelerde, sinemalarda herkes güzel, herkes bakımlı.. kim biliyor karşısındakinin tuvaletini bile nasıl yaptığını? tenceredeki yemeği tabağına koymayı beklemeden üzerinden yediğini mesela??
benim tanıma kriterim birlikte yaşamak hadi en kötü sık sık tatile çıkmak..
başka türlü deneyim ile doğru kişiyi buldum/beni şaşırtmadı diyen varsa anlatsın kesinlikle..
Doğan Cüceloğlu nun evlenmeden önce kitabını okumanızı tavsiye ederimMerhaba,
Mutsuz bir aile ortamında yetiştiğim için özel hayatımla ilgili kararlarımda yavaş ve çok ayrıntıcı oldum ve hala oluyorum. Sürekli temkinli olmak, erkek tarafından hayal kırıklığına uğramamak adına kendimi tam seviliyor gibi hissetmemeye biraz kasıntı kuralları olan birisi olmaya gayret ettim/ediyorum. Şu an bulunduğum yerde 10 gündür konuştuğum birisi var ama açıkçası ağırdan gidiyorum, sürekli kuşkuyla bakıyorum. Öyle beraber vakit geçirecek, davranışlarını, huyunu vs. gözlemleyebilecek imkanım şimdilik yok. Biraz daha vakit geçince bir yerde oturma imkanımız olabilir. Biraz kuralcıyım bunda da güven ve çevresel etkenler var ( küçük yerde oturmam, anne/babama söyleyememem vs. )
Her insanın kişiliği değişik ve maalesef günümüzde birbirini çok seven eşler bile boşanma eşiğine gelebiliyor. Benim de biraz şüphe ve güven sıkıntım var. Mutsuz evliliğim olsun istemiyorum. Annem ile bu konuları konuşacak kadar yakın değilim ve de zaten kendi seçimlerinin maalesef doğru olabileceğini de düşünemiyorum. Çünkü başarılı bir evliliği kendisinin de yok.
Aranızda muhakkak evlenmeden önce erkeğin huylarını deneyimlemiş, nelere dikkat etmem gerektiğini söyleyebilecek bana biraz da olsa kafa karışıklığıma iyi gelecek kişiler vardır, nasıl yorumlarsınız. En çok neye önem verdiniz/vermeliyim vs.
Her yorumunuzu dikkatle okuyacağım teşekkür ederim.
Merhaba,
Mutsuz bir aile ortamında yetiştiğim için özel hayatımla ilgili kararlarımda yavaş ve çok ayrıntıcı oldum ve hala oluyorum. Sürekli temkinli olmak, erkek tarafından hayal kırıklığına uğramamak adına kendimi tam seviliyor gibi hissetmemeye biraz kasıntı kuralları olan birisi olmaya gayret ettim/ediyorum. Şu an bulunduğum yerde 10 gündür konuştuğum birisi var ama açıkçası ağırdan gidiyorum, sürekli kuşkuyla bakıyorum. Öyle beraber vakit geçirecek, davranışlarını, huyunu vs. gözlemleyebilecek imkanım şimdilik yok. Biraz daha vakit geçince bir yerde oturma imkanımız olabilir. Biraz kuralcıyım bunda da güven ve çevresel etkenler var ( küçük yerde oturmam, anne/babama söyleyememem vs. )
Her insanın kişiliği değişik ve maalesef günümüzde birbirini çok seven eşler bile boşanma eşiğine gelebiliyor. Benim de biraz şüphe ve güven sıkıntım var. Mutsuz evliliğim olsun istemiyorum. Annem ile bu konuları konuşacak kadar yakın değilim ve de zaten kendi seçimlerinin maalesef doğru olabileceğini de düşünemiyorum. Çünkü başarılı bir evliliği kendisinin de yok.
Aranızda muhakkak evlenmeden önce erkeğin huylarını deneyimlemiş, nelere dikkat etmem gerektiğini söyleyebilecek bana biraz da olsa kafa karışıklığıma iyi gelecek kişiler vardır, nasıl yorumlarsınız. En çok neye önem verdiniz/vermeliyim vs.
Her yorumunuzu dikkatle okuyacağım teşekkür ederim.
Amin inşallah,çok teşekkür ederimTabiki kriterler var, siz ve çevrenize verdiği değer, saygı, sahiplenme vs. ama evlendikten sonra yaratığa dönüşen o kadar melek var ki ortada. İnşallah iyisine denk gelirsiniz.
Doğan Cüceloğlu nun evlenmeden önce kitabını okumanızı tavsiye ederim
İnşallah güzel bir imkan olur da yakın tanıma şansım olur. Önce bi netlik lazım tabii. Teşekkür ederimm.İnsan değişen bir varlık. Ayrıca kendini en iyi saklayan canlı.
Ayrıca aynı eve girmeden çok bir şey anlaşılmaz.
Çok teşekkür ederim. Allah hepimizi iyi insanlarla karşılaştırsın. Dert sahibi yapacaksa hiç olmasın daha iyi tabii.Ben sana tek bir taktik vereyim. Tartışma anında, rahatsız olduğunuz konuyu dile getirdiğinizde eğer törpülenmiyorsa, o kişiyi hayatınızdan çıkarın. Başka bir kıstas yok benim için. Aynı şey benim için de geçerli. Eğer karşımdaki kişi rahatsızlığını söylediği zaman eğer ben kendimi değiştirmek istemezsem yine ayrılırım.
Ilişkiler artık çok da umrumda değil. gerekirse yalniz kalir yalniz ölürüm birilerinin kahrini cekmektense. Hayat zaten zor yorucu.
Dedikleriniz çok doğru, benimkisi ev hapsi gibi bir yaşam içinde birisini tanımak olunca, karşımdakini de sıkmak istemiyor rahat bırakmak istiyorum ama bende de doğru kişi midir diyip anlam yükleme var, biraz zamana bırakmam ve yüzyüze görüşme için de acele etmemem gerek gibi. Belki de benim hala aşamadığım kendi sorunlarım vardır(kuşkuculuk, güvensizlik vs.) Karşısını usandırma niyetinde değilim. Burada anlatamadığım ailevi problemlerim de var. Bir problemim için beraber çözelim dedi mesela bu hoşuma gitti. Ama yine de ayran gönüllü olmasın? gibi kuşkularım devam ediyor. Kadınların kafa yapısını çözmek çok zor gerçekten :) Teşekkür ederim.Açıkçası karşımdakini hep doğru kişi sanarak başladım ilişkilerime, kendimce anlamlar yükleyerek. Fakat bu birlikteliğimde bunu yapmadım. Dört yıl önce tanıştık, zıt karakterlere sahip iki insanız, acaba anlaşabilecek miyiz, neyse gittiği yere kadar, belki bir yaz aşkıdır bu benim için gibi şeylerden başka bir şey düşünmedim, anın tadını çıkardım. Akışına bıraktım büyük beklentilere girmedim hiç, hala girmiyorum. Bu ilişkim diğerlerinden uzun sürdü, hala sürüyor. Ben hala bu kişi doğru kişi diyemiyorum. Öncekilere yerli yersiz anlam yükleyip, salak gibi gözümde büyütüp doğru kişi bu dedim halbuki hiçte doğru kişi olma niyetinde değillerdi, bilsemde yediremiyordum kendime.
O yüzden şimdiki için artık doğru kişi mi, değil mi anlamaya çalışmıyorum fakat o böyle bir beklentim olmadığı halde doğru kişiymiş gibi hissettiriyor her seferinde. Şu an birbirimize hala çok aşık mıyız? Bilemiyorum net bir cevabı yok bizim için. İlk başlarda her şey çok güzeldi fakat sorumluluklar, hayat mücadelesi vs... derken durulduk iyice. Fakat biliyorumki birbirimizi çok seviyoruz çünkü hayat bize zor zamanlar yaşattıkça birbirimize daha çok kenetlendik, o eski günlerdeki gibi değiliz, olamıyoruz diye düşünüp birbirimizden kopmadık. Çok şey yaşasak tüketsekte heyecanımız hala var mesela en basitinden o kadar uzun zaman olmasına rağmen hala daha buluşmalarımızı, sanki ilk buluşmamız gibi heyecanlı ve özenli şekilde gerçekleştiriyoruz. Gelecek planlarından çok bahsetmez 5-10 sene sonrasını şimdiden düşünen tiplerden değil fakat ben öyleyim o yüzden dikkat etmişimdir ilerisi için bireysel değil çoğul konuşur, o “biz” olayını hissettirir. Kısacası çok fazla olumlu şey varken yinede emin değilim ben. Bilemem belki bir gün gitmek ister ve gider bu yüzden emin olmakta istemiyorum ve beklentiye girmiyorum. Doğru kişiyi arayıpta bulmak diye bir şey olduğunu düşünmüyorum, kişilerin doğru kişi sıfatına evrilebileceğini yada evrilemeyeceğine inanıyorum. Bir bakmışsın, bir ömür geçmiş birlikte yaşlanmışsın o zaman dersinki doğru kişiymiş. Hayatından çıkar gider, dersinki doğru kişi değilmiş. Başından bir şey söylemek ve tespit etmek gerçekten mümkün değil.
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?