İnsandan Nefret Ettim .

Yav çıkartıyorum gene bir şekilde ya barışıyoruz ya yan yana geliyoruz bilmiyorum mune bir yerde hata yapıyorum onu bulup mutlaka duzeltecegim bu iş böyle yürümüyor artık
 
Ben de yazdım zaten dine neden bağladım onu da bilmiyorum diye . Diğer yazdıklarınızın hepsi doğru .
 
Evet tam olarak bu ben önce kendimi sevmeyi bir türlü öğrenemedim net .
 
Yav çıkartıyorum gene bir şekilde ya barışıyoruz ya yan yana geliyoruz bilmiyorum mune bir yerde hata yapıyorum onu bulup mutlaka duzeltecegim bu iş böyle yürümüyor artık
Bence de problem sende tolin, şikayetin olan insanları hayatından çıkarmışken tekrar tekrar bir araya gelmemelisin, böyle yaparak karşı tarafa da laf sokma hakkı veriyorsun
 
Ben bi tanesini tanıyorum kesinlikle
Böyle gümbür gümbür narsistler gibi görünmez,davranmaz, konuşmaz ama iç dünyalarında herşey kendilerine hak, hep haksızlık yapılmıştır onlara, empati yok. Bunlarla başa çıkmanız, fark etmeniz çok zor demişti. Konuşmayı bulursam atayım buraya.
 
Bence de problem sende tolin, şikayetin olan insanları hayatından çıkarmışken tekrar tekrar bir araya gelmemelisin, böyle yaparak karşı tarafa da laf sokma hakkı veriyorsun
Kesinlikle öyle ya bu sefer barişmiycam bi daha değişmiyor düzelmiyor asla olmuyor bendeki de gereksiz beklenti sen onların ne olduğunu bilmiyor musun da hala içlerine sokuluyorsun
 
Benim o kadar az öz, kaliteli ve rafine çevrem var ki. Bir iki aile ilişkim dışında arkadaş, eş, dost, genel çevre konusunda canımı sıkan hiçbir ayrıntı yok. Ben de kalabalıktan, insanlardan genel olarak nefret ederim. Ben canımı sıkan, hayatı bana zindan eden insanı kardeşim de olsa siliyorum. Duymuyorum, görmüyorum, iletişim kurmuyorum.
 
Ay evet kesinlikle aynısı. Başa çıkamadım valla komple çıkardım hayatımdan.
 
Bunu bir dönem ben de yaptım kafam çok rahattı. Benim akilsizligim.
 
Kesinlikle öyle ya bu sefer barişmiycam bi daha değişmiyor düzelmiyor asla olmuyor bendeki de gereksiz beklenti sen onların ne olduğunu bilmiyor musun da hala içlerine sokuluyorsun
Heh işte, karşındakileri tanıyor ve iyilikten çok kötülük göreceğini biliyorsan uzak duracaksın, kimseyi ne düzeltebilirsin ne değişmelerini bekleyebilirsin, insanları ya olduğu gibi kabul edecek bir araya gelecek ama he he deyip geçiştireceksin ya da tümden irtibatı keseceksin.

Bu arada arkadaşlarda yazmış ama kimseye kendileri talep etmedikleri sürece ve iyilik yapmaya değer bulmadığın müddetçe iyilik yapma, sen kendi yağında kavrul bırak onlar da kendi yağlarında kavrulsun, kendinden başka kimseye de gerektiğinden fazla değer verme üzülürsün, insanların ne senden beklentisi olsun ne de senin insanlardan beklentin olsun, aslında kısaca hayatından çıkarmak istediklerini çıkar, kalanlarla uzaktan hoşbeş et, insanlarla derin bağlar kurma izole bir yaşam sür, o zaman ne başın ağrır ne canın sıkılır.
 
Bunu bir dönem ben de yaptım kafam çok rahattı. Benim akilsizligim.
İnsanlar gerçekten mecburi kurulan bağları, özellikle kan yoluyla kurduğunuz akrabalık bağlarını çok abartıyor. Abimle yengemi hayatımdan tamamen çıkardığımdan beri mutlu ve huzurluyum mesela. Asla iletişimimiz yok, aynı ortamda bulunmuyoruz.

Artık kimseye tahammül etmiyorum, canımı sıkan haddini aşan insana akraba, arkadaş, aile her kimse mesafeyi koyup bir daha o hakkı ve haddi vermiyorum. İnsanın kafası, ruhu rahatlıyor. Üç günlük dünyada bir insan ekmeğini kazanıyorsa ve kimseye muhtaç değilse, birkaç sağlam dostu, karakterli arkasında duran bir eşi varsa ve huzurlu bir çekirdek aile kurmuşsa gerisine çok da takılmaması gerek. Hayatınızdan çıkarttıklarınızla muhatap olmayın.
 
Sana özelden bi detay yazicam ama .
 
Kendini öğrenmeye açık tuttuğun sürece, hiçbir zarar-kötülük kalıcı olmaz. Yer yer mesafe getirir, gerektiğinde hayatından çıkarır ya da zaman sınırı koyar, devam edersin.

Bu hayatta, karşılaştığım herkesten bir şeyler öğreniyorum, en çok da kendimi öğreniyorum; nasıl biri olduğumu, neleri sevdiğimi-sevmediğimi, tahammül eşiğimi, midemi nelerin bulandırdığını, ne kadar dürüst kalabildiğimi, hangi şartlarda duruşumu bozabilme potansiyelimin arttığını, öfkemi kontrolde ne kadar iyi/kötü konumda olduğumu, hangi şeylere sabrederken, hangi şeylere tek seferlik hak tanıdığımı...

Herkes istediğimiz kıvamda iyi olsaydı, kendimizi keşfedemez ve öğrenemezdik. Kulağa bir tür Polyannacılık gibi geliyor olabilir söylediklerim ancak ben buna, gerçeklerin olumlu yönlerini bulabilme becerisi diyorum. Hayatı algılama biçiminiz "İyilik ederim iyilik bulurum" ise, çok çabuk yorulursunuz; tavsiyem bu bakışı biraz daha genişletmeniz-gerçekçi hale getirmeniz, böylelikle negatif duygular içinde fazla vakit kaybetmez, kendinizi zihinsel korumaya alırsınız.
 
Dediğim gibi gereksiz ve abartılı iyilikler. Sadece bana değil tüm çevresine sevmediği beddua ettiği insanlar da dahil. Sonra büyük beklentiler içine giriyordu resmen bana tapsınlar ben onlar için neler yaptım gibi gibi. Hep haklı hep mağdur herkes onu kullanmış. Bi yandan iyilik yapıp Bi yandan da neden beni 7 de değil de 8 de davet ettin diye kavga çıkarabilecek kadar hak görüyordu kendisinde. Çok uzun yazarım ama özetle kaz gelecek yerden tavuk esirgemiyordu.
 
Ha yok ya ben bu kadar değilim bana kötülük yapmasında beni aramasın sormasın beni sallamasin umrumdu olmaz yoksa kimse bana tapsin gibi bir düşüncem yok çok şükür.
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…