Peki siz bu durumda ne düşündünüz? Bunların çalışmakta kazanmakta gözü yok demediniz mi içinizden???
Başkası ne düşünüyor bilmiyorum ama bu sebeple ben, büyükşehirde yaşıyorum, eve kimseyi almıyorum yardımcı olarak.
Ben de yurtdışında yaşıyordum ailem tr'de, döndüm (başka sebeple döndüm) ama şimdi gitmeye gözüm yemiyor çünkü yine oralarda düzen kursam aileme ileride kim bakacak? ama oradaki işimi devam ettiriyorum yani burada yaşayıp orada çalışmış gibi oluyorum.
burada kadınlar, 3 bin lira maaş + sigorta ücretle bebek bakıcılığı için "ayy çok düşük" diyor. sen "almanyada/fransada baktıracak olsan kaç lira vercektin" diyor. diyor da diyor
yahu hanımlar mühendisi, avukatı 2500 liraya çalışıyor bu ülkede...iyi misiniz? (bugün 2800 olmuş asgari ücret)
Kaç lira vermek lazım mesela..5 6? (ha buradaki örnekte haftada 3 gün 2 bin lira olunca şu sorun var : o kişi başka iş yapamaz, ev geçindirmek için yapacaksa bu işi yapmaz, ama anladığım kadarıyla tam zamanlı sigortalı vs .de kimse bulunmuyor)
Bir sormak lazım acaba "bulaşığınızı bile makineye koymanıza gerek yok x hanım, sizin göreviniz sadece çocuk bakımı" diyerek sigorta + 4-5 bin lira maaşla çocuk baktıran ya da 1-2 bin dolar maaşla yaşlı baktıran kaç kişi var burada? ülkede kaç kişi var? o "çok azzz" diyen kadınlar ömürlerinde kaç kere eleman çalıştırmış, kaç kere maaş ödemişler?
Burada yapılacak bir iş için Fransa'nın Almanya'nın ücretlerini konuşmanın da bir manası yok. Almanya'da fabrika işçisi 60 yaşındaki ilkokul mezunu amcam da 3 bin euro alıyor, 6 hafta da senelik izni var... Eee yani? sanki mühendisimiz, doktorumuz aynı şartlarda mı çalışıyor da beden işçisi aynı şartlarda çalışsın. bu karşılaştırma ne alaka?
"Profesyonel iş tanımı yok" bu işlerin deniyor işe girenden beklenti yüksek..doğru, çok insafsız işverenler de tabii ki var ama profesyonel iş tanımı olmaması normal değil mi? profesyonel yapan yok ki! şirketlerden bile profesyonel eleman bulamıyorsunuz.
Bakıcıya eve bir süpürge çek demezsen çocuğu beşiğe koyup eline tablet verip ya akşama kadar telefonla konuşuyor ya dizi izliyor. <Hatta bakıcılık yaptığı evde apartmandaki kabul gününü yapan gördü bu gözler. Bari iş yapsın bir parça da anne eve gelince çocukla ilgilenecek 1 saat fazla vakti olsun diye düşünülüyor. Çocukla 4 4lük ilgilense bakıcı, zaten iş isteyecek anne çok çok azdır (elbette vardır, zalim insan da var ama kadar çok olmaz)
Temizliğe gelen ablanın başında durmazsan camları, yerleri yalapşap yapıyor hatta dokunmuyor. benim etrafımda neredeyse herkesin tecrübesi böyle. yani eve temizlikçi alacaksın başında duracaksın orayı tekrar sil, diyeceksin, su kirlendi diye kendin değiştireceksin (yoksa gidip değiştirmiyorlar), yemeğini çayını yapacaksın...ben yurtdışında da yaşadım 10 sene. evet oralarda böyle temizlikçi alma olayı yaygın değildi, doğru. ama zaten kimse cam silmiyordu, evlerde doğru düzgün mobilya yoktu, evler minicikti, ev kadını sayısı azdı, kadınlar çalışıyordu ama kimse bizdeki gibi 1-2 saatte işe gidip cumartesi de dahil çalışmıyordu, karı-koca h.sonu tüm işleri çok rahat halledebiliyordu vs vs. ....bizim 150 m2 salon full cam, misafiri, bebeği bitmeyen, erkeği işe dokunmayan, kadınların işyerinde haftada 45-50-60 saat çalıştığı evlerimizin işi de bitmiyor. neden karşılaştırmalar böyle hakkaniyetli yapılmıyor ki? şunu da ekleyeyim: evine temizlikçi alan da vardı, yok değildi, genelde üniversiteli kızlar yapıyordu bu işleri ve çok da güzel yapıyrolardı.
Bence, bu evlere temizliğe bakıma gelen kadınların genel olarak sorunu "pasif agresif" olmaları, bi' kere yaptığı işi kendisi hakir görüyor! başka kimseye gerek yok ki! (benim öyle filan gördüğüm yok bence iş iştir, ben çooook çalıştım beden işçi olarak, oturduğum yerden ahkam kesmiyorum). Ama bu kadınların bakış açısı (hatta genel olarak Türkiye'de hakim bakış açısı, başkasını evini temizlemek, başkasının arkasını toplamak, işini görmek 2. sınıf, küçültücü, görülüyor) . O işin yapıldığı yer işyeri gibi görülmüyor. Ve "ne koparsam kar" mantığı oluyor. Bir mesleği olan bu işleri zaten yapmıyor. Kalan kesim de iş disiplini, iş ahlakı nedir bilmiyor. bu işi severek yapan, "hem bir işe yarıyorum hem de ben de paramı kazanıyorum" diye yapan zaten kendiyle barışık, işinde düzgün insanlar oluyor...
İstisnaların olması bu yönde deneyimi olan yüzlerce kadının tecrübelerinin böyle olduğu gerçeğini değiştirmiyor.