Bu süreci yasayan oldu mu cok merak ediyorum. Sizi buna götüren seyler neydi, nasil karar verdiniz.
Ben kamuda çalışan biriyim. Çalıştığım yerin esi benzeri oldugunu düşünmüyorum. Berbat ötesi bir ortam.
Sadece bunu soyleyebilecegim.
Bekarim, ailemle yaşıyorum. Kimse bana bu saatten sonra bakmaz isin acigi. Babam boyle bir durumda bana destek olur diye bir dusunce dahi gercekci degil. Aciklasam isin var şükret diyorlar. Ama ben bugün ciddi ciddi kurumun en üst katından kendimi atmayı düşündüm.
Bunu desem yine bir faydasi olmaz. Ciddiye almazlar. Ancak gerceklesecek o zaman durumun farkinda varacak bir ailem var. Nasil gecinirim ne yaparim bilmiyorum. Odemeler borclar var. Ama burda devam edemiyorum. Cok güçsüz hissediyorum kendimi
Herkesin “Bu zamanda böyle imkanı bulup devlete kapağı atmışsın” diyerek devlete kapağı atmayı tüm sorunların bitişi olarak gören kitlenin veryansınlarını, “Aman ne yakınıyosun haline şükret,amma abartıyosun ya” nidalarını duyarak ama bir yandan da elimizdekinin kıymetini bilmeyi ve buna şükretmeyi görev bilerek çalışmak zorunda kalıyoruz.Ama davulun sesi uzaktan çok hoş geliyor.Sizi çok iyi anlıyorum.Ben de kamudayım,çakılıyım.Görev tanımımın karşılığı tam olarak amiyane tabirle angarya işleri.Yaptığımız şeylerin haddi hesabı yok.Angarya yapmamız normalleştiriliyor.Biz de bu yollardan geçtik siz de yapacaksınız diyerek meşrulaştırılıyor.Bir günde 10 farklı işe tek bir kişi koşturulmaya çalışılıyor.Klinikteyiz,kliniğin amme hizmeti,kendi işimiz,tezimiz,doktoramız,kürsünün işleri,hocaların kendi özel işleri,özel istekleri…Bitmek bilmiyor.Bir de üzerimizden laf koyma,manipülasyon,birbirine düşürme,arada bırakma,sorumlulukları üzerimize yıkma almış başını gidiyor.
Üst kadroya geçemediğin sürece ses çıkaramıyosun niye tezin bitmez niye doktoran bitmez.Üstü kapalı tehdit aslında.Üzerimize o kadar çok geliniyor ki.Yıldırma politikası izlendiğinden artık adımız gibi eminiz.
Hedefledikleri;yıldırıp sindirerek bizi vazgeçirmek,istifa etmemizi sağlamak.Çünkü kendilerinden değiliz.
Azınlığız.Siyasi torpilimiz yok,dayımız,arkamız yok,kendi emeğimizle hakkımızla o kadroyu aldık,istenmiyoruz.Çok bariz belli de renk vermiyoruz.
Bunlara rağmen direnip mücadele etmek size rağmen biz varız demek gerekiyor.
Canımımızı alacaklar.Hayır.
Ekmeğimizi suyumuzu onlar mı veriyor hayır.
En kötü ne olabilir?
Bizim sağlığımızdan,psikolojimizden önemli mi?Hayır.
Kriz yönetimini öğrenmek,gerekirse destek almak,bizlerin çoğalması gerek.
Atandığım günden beridir psikolojim normal değil,günden güne dönüşmeye başladık.Hissediyorum normal değilim artık.
Anksiyete,okb,depresyon.
sosyal fobi geliştirdim resmen bunların yüzünden.
Keser döner sap döner diyorum.Zulümleri yanlarına kalmayacak,devran dönecek elbet.
Yapabileceğimizin en iyisi,işimizi yapıp işteki sorunları işte bırakabilmeyi öğrenmek,bunun için farkındalık geliştirebilmek,gerekirse terapi desteği almak.
Evet şükrediyoruz işimiz var diye,ama kamudayız diye de haksızlıklara,kötü ortama boyun eğeceğimiz anlamına gelmiyor.
Şu zamanda evet kamuyu bırakmak hele bu ekonomik kriz ortamında zor olabilir.İşinizin alternatifi varsa düşünülebilir.
Ben ideallerim icin sabrediyorum.
Ama bi yanım da kendi işimi kurup freelance çalışabilme hayaliyle yanıp tutuşuyor.Yemiyor bana.Cunku konfor alanımızdan cıkmak riskli geliyor.
Yalnız değilsiniz.Öfke,kriz ve stres yönetimi konusunda kendimizi geliştirmemiz gerekiyor.