- 31 Mart 2012
- 10.869
- 7.484
- 448
- Konu Sahibi Papatya129
-
- #141
"Niye beni umursuyorsunuz ki" sorusu aslında çok şey ifade etmiyor mu? Sitem değil mi bu? Bence siz 5 yıl başka şehre okumaya gittiğinizde bir şey olmuş geride. 11 yaşındaymış bu çocuk. Kusura bakmayın ama anne babanız farketmemiş çocukta kötü giden bişeyler olduğunu. Abla özlemi çekip kendini yalnız mı hissetti? Bir pedagoga götürülseydi önlem alınabilirdi. Ölürsem üzülmeyin, geberip giderim, para verin karışmayın bana...İntikam mı alıyor kendince?Aynen baya “tuafım”.
Şu sayfada en sevmediğim şey insanların bilir kişi olması o kadar boş konuşuyor ki insanlar bence buraya dert yazmayın. Sanırsın herkes müthiş ebeveyn bıdır bıdır insan kınıyorlar. Allah başa vermesin durumunuz zor cidden yatarak tedavi alternatini değerlendirin. Biraz zor bir süreç ama siz yine de iyi yaklaşmaya çalışın. Ele avuca sığmıyor anladığım kadarıyla biraz maneviyatını yükseltmeye çalışın belki iyi gelir.
İlk sayfalarda konu sahibinin eski konularını deşifre eden bir mesaj vardı. Bahsettiği mükemmel ailesi kendisine psikolojik baskıda yapmış şiddet de uygulamış. Olayı tarafsız öğrenmiyoruz. Muhtemelen kız çocukluk tramvalarından dolayı bu halde. Bir söz vardır hani hırsızın hiç mi suçu yok diye. Onu bu hale getirenlerin suçu yok mu?Bu kadar kızı savunan varsa alsın evine baksın
Kimse böyle birini sevemez yaww .
Onu okumamışem. Konu sahibi sürekli aile çok iyi deyip durmuş. Ben yaşadığım şeyi anlattım ve inanın aile bişey yapmasa bile olabiliyor.İlk sayfalarda konu sahibinin eski konularını deşifre eden bir mesaj vardı. Bahsettiği mükemmel ailesi kendisine psikolojik baskıda yapmış şiddet de uygulamış. Olayı tarafsız öğrenmiyoruz. Muhtemelen kız çocukluk tramvalarından dolayı bu halde. Bir söz vardır hani hırsızın hiç mi suçu yok diye. Onu bu hale getirenlerin suçu yok mu?
işte bunu nerden biliyorsunuz ki? ben bunu anlamıyorum. bana travmatik etki eden şeyleri annem, babam, kardeşim, en yakın arkadaşım dahi bilmiyor. herkes her yaşadığını anlatmıyor. en mükemmel görünen ailelerden bile neler çıkabildiğini duysanız şok olurdunuz.Onu okumamışem. Konu sahibi sürekli aile çok iyi deyip durmuş. Ben yaşadığım şeyi anlattım ve inanın aile bişey yapmasa bile olabiliyor.
Dayımlarda 1 sene yaşadım. Oradan kesin emin oldum. Şuradan kalkta şuraya geç bile demiyorlardı.işte bunu nerden biliyorsunuz ki? ben bunu anlamıyorum. bana travmatik etki eden şeyleri annem babam kardeşim en yakım arkadaşım dahi bilmiyor. herkes her yaşadığını anlatmıyor. en mükemmel görünen ailelerden bile neler çıkabildiğini duysanız şok olurdunuz.
Demedikleri için o haldedir zaten. İki uç da yanlış, iki uç da çocuklarda travmalara sebep oluyor.Dayımlarda 1 sene yaşadım. Oradan kesin emin oldum. Şuradan kalkta şuraya geç bile demiyorlardı.
1 senede ne kadar tanıdınız ki? ben bu sene travmatik hiçbir şey yaşamadım mesela. ama çocukken yaşadığım bazı durumlardan çocukluğum ergenliğim özgüven sorunuyla geçti. kardeşimse benim tam tersim olay çıkarırdı.Dayımlarda 1 sene yaşadım. Oradan kesin emin oldum. Şuradan kalkta şuraya geç bile demiyorlardı.
Kuddiişş ay çok geç oldu çocukları. Ondan dolayı da böyle saçmaladılar. Hepimiz çok dedik ama dayım dinlemedi. Sonra bi çocukları daha oldu ve o asla böyle değil. Gen yatkınlığıda var inan. Yengemin annesi , kardeşi hepsi aynen bu şekildeler.Demedikleri için o haldedir zaten. İki uç da yanlış, iki uç da çocuklarda travmalara sebep oluyor.
Hep iç içeydik. Ama doğru diyorsun. Bana travma olmayan şey sana olabilir.1 senede ne kadar tanıdınız ki? ben bu sene travmatik hiçbir şey yaşamadım mesela. ama çocukken yaşadığım bazı durumlardan çocukluğum ergenliğim özgüven sorunuyla geçti. kardeşimse benim tam tersim olay çıkarırdı.
ki hiçbir şeye sorumluluk verilmemesi de iyi bir şey değil bu sefer bağımlı kişilik oluşturabilir. yani etkenler o kadar fazla ki
benim demek istediğim, ben kimsenin şımarıklıktan ‘ölmek istiyorum’ diyeceğini düşünmüyorum.
aile travma yaratmamıştır, dışarda yaşamıştır, tacize uğramıştır anlatamamıştır, genetik depresyona eğilimi vardır, ilgi sevgi görmüyordur buna açlığı vardır çareyi o yolda bulmuştur… uzaar gider
Dışarıdan çok çok aşşırı "düzgün" görünen bir ailenin üyesi olarak sana bişey anlatayım o zaman...benim aynı çatı altında 30 yıl birlikte yaşadığım kendi öz babam bile öz annemin , o işteyken bana yaptıklarını hala bilmiyorDayımlarda 1 sene yaşadım. Oradan kesin emin oldum. Şuradan kalkta şuraya geç bile demiyorlardı.
abimde yaşadık.işte bunu nerden biliyorsunuz ki? ben bunu anlamıyorum. bana travmatik etki eden şeyleri annem, babam, kardeşim, en yakın arkadaşım dahi bilmiyor. herkes her yaşadığını anlatmıyor. en mükemmel görünen ailelerden bile neler çıkabildiğini duysanız şok olurdunuz.
Tamam anne baba yanlış yetiştirmiş işte. Mizaç farklı bir şey ama bir çocuğun bütününü mizacı oluşturmaz. Kapanan musluk örneği verirler buna okullarda. İnsanın kişiliğini oluşturan iki musluk vardır, biri mizaç musluğu. Bir yere kadar doldurur ve kapanır. Diğeri çevresel etmenler musluğu (aile yapısı, yetiştirilme tarzı, arkadaş ortamı vs.). Bu musluk ömrümüz boyunca hiç kapanmaz, sürekli akmaya, bizi doldurmaya devam eder. O yüzden mizaç atıyorum %5 etkiliyse çevresel etmenler %95 etkilidir. Aman bunun da huyu böyle anasına danasına çekmiş diye bir şey yok. Çocuğu şekillendirememiş aile var.Kuddiişş ay çok geç oldu çocukları. Ondan dolayı da böyle saçmaladılar. Hepimiz çok dedik ama dayım dinlemedi. Sonra bi çocukları daha oldu ve o asla böyle değil. Gen yatkınlığıda var inan. Yengemin annesi , kardeşi hepsi aynen bu şekildeler.
Zaten dayımda hatalı ama belki çocuğa bir yerde bir şey yapmışta olabilirler. Durduk yere delirmedi sanırım.Tamam anne baba yanlış yetiştirmiş işte. Mizaç farklı bir şey ama bir çocuğun bütününü mizacı oluşturmaz. Kapanan musluk örneği verirler buna okullarda. İnsanın kişiliğini oluşturan iki musluk vardır, biri mizaç musluğu. Bir yere kadar doldurur ve kapanır. Diğeri çevresel etmenler musluğu (aile yapısı, yetiştirilme tarzı, arkadaş ortamı vs.). Bu musluk ömrümüz boyunca hiç kapanmaz, sürekli akmaya, bizi doldurmaya devam eder. O yüzden mizaç atıyorum %5 etkiliyse çevresel etmenler %95 etkilidir. Aman bunun da huyu böyle anasına danasına çekmiş diye bir şey yok. Çocuğu şekillendirememiş aile var.
Demedikleri için o haldedir dayın zaten. İki uç da yanlış, iki uç da çocuklarda travmalara sebep oluyor.
Ay bunu bilemem haklısınız.Dışarıdan çok çok aşşırı "düzgün" görünen bir ailenin üyesi olarak sana bişey anlatayım o zaman...benim aynı çatı altında 30 yıl birlikte yaşadığım kendi öz babam bile öz annemin , o işteyken bana yaptıklarını hala bilmiyorbazen konuşuyouz aile içinde, kardeşim filan hatırlatıyor, annem evet cahildim o zaman ablana öyle yaptım diyor, babam yine inanmıyor ha ben kurtardım kendimi travmalardan tedaviyle filan şimdi gülüp gecebiliyorum ama atlatamayadabilirdim. Ve eminim annem de niye böyle oldu ki bu çocuk der geçerdi eminim canı sagolasica
yani ailenizi bilemeyeceğim o yüzden yorumum sağlıklı olmazabimde yaşadık.
uzun yıllar boyunca gittiğimiz doktoru abimin karakterinin bu olduğunu bunu kabul etmemiz gerektiğini değişmeyeceğini söyledi.
ben kendi aileme yanlış yaptığında çat çat söyleyen biriyim, hatta annemle yaptığı bir yanlış yüzünden mesafe koymuş biriyim yanlışları olduğunda yanlışsınız derim o iletişimimiz var kendi ailem için bunu net olarak söyleyebilirim ki sorun yüzde yüz abimde
herkes kendi karakteriyle doğar o yüzden 5 parmağın beşide birbirine benzemez derler .Birçok aileninde evinde bir aykırı çocuğu vardır :)
Beni kast ettin sanırım. Ama ben içlerinde çok vakit geçirdiğim için öyle dedim. Kuzenim yatarak tedavi olunca ona da bir takım teşhisler konuldu. Bipolar dendi , manik depresif dendi. Elinde olmadan yaptığını biliyorduk ama en son madde kullanmaya başlayınca dayım dayanamadı. Hem madden hem manen çok zarar verdi. Kardeşi de maalesef bu durumlardan çok etkilendiBen de anti bi örnek yazayım, bire bir yaşadım. Herkes maşallah çok emin; bi de böyle okusunlar:
Ben annemde ve babamda iki ucu gördüm mesela Kudra; ergenliğim o kadar travmatik geçti ki, her bir dakikasına kadar hala hafızamda kayıtlı diyebilirim, o kadar derin, kazılı ve sarsıcı şeyler yaşandı. Dışarıdan bakıldığında o kadar mükemmel bir aileydik ki, annemin çocuk yetiştirmesini parmakla gösterirlerdi. Ailemiz örnek alınırdı.
Bizim ailemizde fiziksel şiddet asla yaşanmadı ancak psikolojik şiddet vardı ve bunu annem, farkında olmadan yapıyordu. Korktuğu, başıma bir şey geleceği için sürekli bir men etme, yasaklama, takip etme, dikte hali vardı ve beni bana bırakmayacak kadar her şeyime, saygısızca ve güvensizce müdahildi. Bu çok uç bir davranış.
Aynı şekilde tersine, babamın da "Hayır"ı yoktu. Biliyor musun ben hastalandığımda dayım da tıpkı buradaki bazı tipler gibi "Şımarttınız tepenize çıkardınız" dediler benden için ve üstelik beni dayakla terbiye etmeye çalıştı bir de "Siz çok yüz verdiniz, biraz sıkıyı görsün!" diye.
Sonrasında hastanede başımda özür dileyip ağlıyordu dayım. :)
Çünkü benim elimde değildi davranışlarım, küçük yaşlarda bazı travmalar sonucu tetiklenmiştim, ailem bu işaretleri anlamadı. 13 yaşında yeme bozukluğu, 15 yaşında çeşitli alkol ve uyuşturucu maddelere merak salma... Hepsi. Hepsine annem ve dayım "Şımarıklık" dediler. Annem "Neyin eksik, neyin ha?" diye çok bağırdı. Özgürlüğüm eksikti. :)
Olanı söyleyeyim; 21 yaşında bir krizle beraber hastaneye kaldırıldım ve bipolar olduğumu öğrendiler.
Bunu hala daha doktorumla konuşuruz, nitekim ailedeki ilk ve tek bipolar hastası benim ve bu zemini hazırlayan, annem ve babamın iki farklı uçta, sürekli birbirleri ile çelişen kararlar verip bana uygulatmaya çalışmaları mıydı ki diye. :)
Şimdi bir çocuk yetiştiriyorum biliyorsun, bana da benziyor bazı huyları ve hemen kendimi onda gördüğüm anda annem ve babam ne yapıyorlarsa, onlar gözümün önüne geliyor. O kadar içgüdüsel oluyor ki, annemden de babamdan da törpülüyor ve çocuğuma dengeli bir şeyler sunmaya çalışıyorum ve o kadar uyumlu bir çocuk şekilleniyor ki dilimi ısırayım; annemin bende vakti zamanında şikayet ettiği hiçbir şeyi oğlumda görmedim. Çünkü ona annemin bana davrandığı gibi katı bir diktatör gibi davranmıyorum ve babam kadar da sınırsız bırakmıyorum.
Şansım şudur ki, ben hastalandığımda annem kendini sorgulamaya başladı ve "Sen, bana beni öğrettin kızım" diyebildi. Biz annemle bir hastane bahçesinde, ben deli gömleği giyerken sarıldık ve ilk kez o gün gerçekten anne-kız gibi hissettim, annemin oyuncak bebeği olmadığımı ilk kez o gün hissettim.
Kardeşim, kardeşim gerçekten mükemmel bir çocuk; başka bir yerde anlatmıştım; benim hastalığımı görüp psikiyatri acil hemşiresi oldu, bipolar üzerine bol bol okudu ve sahada deneyimli bir hemşire. Onunla gurur duyuyorum. Annem bende anneliği öğrendi, kardeşimde, bende yaptığı hataları yapmadı. Ayrıca her zaman arada tampon bir ablası oldu onun. İletişimde kalan, aile olan.
Bizim gibi mükemmel(!), yavrularına bir fiske vurmamış ebevenylerin elinden bir şımarık(!) çıktı. :)
Ama onlar sokaklara atmak yerine, sevgiyle sarıp kendilerini sorgulayarak değiştirmeyi başardılar. Onlar "Biz hata yaptık" diyebildiler, "Biz fark edemedik" diyebildiler, annem "Çok sıktım, kendi korkularım yüzünden senin hayatından çaldım" diyebildi. Babam "Her şeyine evet deyip üzerimden sorumluluğu attığım ve sana -hayır-ı öğretmediğim için özür dilerim" diyebildi. Ve benim iyileşmem gerçek manada işte o zaman başladı.
Kardeşim sağlam çıktı, annem ve babam değişti, ben iyileştim ve şimdi hep beraber benim oğlanı büyütüyoruz.
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?