- 6 Aralık 2009
- 6.242
- 3.010
- 723
Yazıların hepsini okudum.. Ben de bazen güldüm bazen sinirlendim. Herkes olayları kendine göre yaşar ve kendine göre zorluğunu yaşar. Ben de 1 yıllık evliyim. Bu bir yıl içinde eşimin annesi ile ilgili ufak tefek sorunlar yaşamıştım. Dominant biri. Herşey kendi isteği doğrultusunda olmalı. Ben babamı çok küçük yaşta kaybettim; 3 yaşında. Annem bana hem anne hem baba oldu ve elinden geleni yaptı. Ayakları yere sağlam basan bir evlat yetiştirdi. Manevi desteğini hiç esirgemedi maddi olarak da imkanı el verdikçe birşeyler yapmaya çalıştı. Üniversiteyi kendi imkanlarımla okudum. Açıkçası hep kendi kendimi idare ettim. Benim aile yaşantım daha rahat daha özgüvenliydi. Herkes düşüncesini karşıdaki kişi yaş olarak büyük de olsa küçük de olsa rahatça ifade edebilir ve zorla birşey yaptırmaya yeltenmezdi. Evlendikten sonra durumun boyutu değişti. Bekarlık hayatım boyunca çok misafir ağırlamadım. İlk bayramımızda nefes aldığımı bile hatırlamıyorum. kahve getiriyorum götürüyorum, yiyecek, şeker servisi (tabi ki olacak hiç de gocunmadım sadece öğrenmem gerekli)... misafirin biri geliyor onlar tam kalkarken diğeri geliyor. servis yaparken bir yandan misafir yolcu ediyorum. Elim ayağıma dolaşmış bir şekildeyken eşimin babası herkesin içinde ''misafirleri yolcu etsene ne dolanıyorsun'' dedi bana. Kaldım bir an, elimde de tatlı tabakları. Dayanamadım ''ne yaptığımı zannediyorsunuz'' dedim. hem servis yapıyorum hem misafir yolculuyorum. Sinirden eşimi odaya çağırdım ağlıyorum (bu olay olduğunda 1buçuk ayluk evliyim), ben evliliği beceremiyorum galiba olmuyor dedim. eşim saçmalama alışık olmadığın bir durum biliyorum ama düzelecek ve ardından son gol ''sen de çok terbiyesizsin'' dedi ve gitti. Neyse misafirler gitti rahat nefes aldık yemeklerimizi yedik nikah cd'mizi izleyeceğiz. O esnada ben biliyor musun anne (eşimin annesi) küçük altınlardan 7-8 tanesi sahte çıktı dedim. Bu arada benim annem de orada.. Cevabı ''aa bizden takan olmaz onları sizden takmışlardır'' dedi, çıldırdım. Ben de kimin taktığı önemli değil çünkü büyük ihtimal takanlar da bilmiyordu bizde bozdurmaya gidince öğrendik bilmesek biz de götürüp başkasına takabilirdik'' dedim. Annem, kıyamam ben ona yaaaa sesini çıkaramadı bozuldu kaldı orada. sonra bir kaç olay daha.
Ben de bu arada kendi kendime ''sonuçta yeni bir aile kuruyorsun ve yeni bir ailenin arasına giriyorsun, herkes birbirine yeni yeni alışıyor, yeni bir aile yeni gelenek ve görenekler. Alışacaksın alışacaksın'' diyorum. Son olay (aralar da bazı şeyler de oldu tabi) evimize ilk defa geliyor anne ve babası; sabah ütü yapılacak eşim bana değil annesine götürüyor anne gömleğimi ütüler misin diye, üstünü giyiniyor annesine gösteriyor (tabi beğenmezse kıyamet kopuyor. o ne biçim şey git değiştir. söyleyiş tarzı çirkin), akşamları 2gün ingilizce 2gün tiyatro kursuna gidiyorum ve akşam yemeklerinde yanlarında olamıyorum, tam evden çıkacağım temizlik yapmaya başlıyor falan falan.. geldikleri 4.günün sabahı artık kıyamet kopuyor. Bana, anne ve babası ''Sen kimsin ki benim oğluma sesini yükseltiyorsun. Ütüsünü yapmıyorsun. Geldik geleli temizlik yapmadın, yemek bile yemedin bizimle (kursa gidiyorum diyorum), kadın dediğin o saatlerde dışarıda mı olurmuş (saat 22.00'da geliyorum eve), ben o oğlumun erkekliğine alamamış ayağının altına seni..'' Artık ben de çileden çıktım. Daha sonra yatak odasına girdim. Ağladım ağladım ağladım annemle konuştum. Annem ''sürekli altınları istiyorlardı sizden yerlerinde mi bir bak'' dedi. Baktım ve yerlerinde yoktu. Benim için son nokta oldu. çünkü babası yatak odama girmiş benim dolabım aranmış ve altınlar bulunup alınmış (benim eşim bile bilmiyordu yerini). Nedenleri de onlarla tartıştım diye altınları alıp gidermişim. Ama altınlar tartıştıktan sonra alınmış olamaz çünkü ben odamdan çıktım tartıştık geri girdim yani o gün almış olma ihtimalleri yok. Zaten alınmış üzerine tartışma çıkarıldı. Altınlarda değilim ben. Huzurum ben de kalsın altınlarım onlarda. benim kızdığım bir gelinin odasına bir babanın girip (anne farketmez ama baba olması daha çirkin dolabımda çamaşırlarımın dışında başka şeyler de olabilirdi) odayı dip köşe arayıp, ne olduğu önemli değil (1liralık birşey olsun maddi değeri olmasın gerekiyorsa) gizlice alınıyorsa bu çok büyük bir ayıptır. Ve eşim bana onlar senin büyüğün ne olursa olsun haklı da olsan sesini çıkaramaz saygısızlık yapamazsın. benim ailem senden bile önemli onları üzemezsin dedi ve zorla özür diletti. Ben özür diledim sadece eşimi sevdiğim ve aramızın açılmaması içindi.
Mart ayından beri sadece özel günlerde ve sağlıkla ilgili problem için aradım. Açıkçası seslerini duymak bile istemiyorum. Yaşadıklarım eşimin dedikleri aklımdan çıkmıyor. Yeni evli sayılırım bazı şeyler yerine oturacak sabırsızlıkla bekliyorum o günleri. Yaklaşık 10 kilo verdim 39 kiloyum şu an.
Telefonla sürekli görüşürler ararlar birbirlerini (ayrı şehirlerde yaşıyoruz). Şimdiye kadar da rahatsız olmadım. Tabi ki arayacak oğlu onlarda anne babası ben buna karışamam ama benim evimi huzursuz edecek bir durum olursa da tepkimi gösteririm.
Neler hissettiğimi yazsam yazsam yazsam bitmez sanırım.
Canım,kusura bakma,burada en suçlu kişi eşin..Seni ailesine karşı ezdirdiği için...Kayınpederin de bir hırsız..Senin odana girip altınlarını çalmış çünkü.....Malesef eşinin ailesi sınırlarını bilmeyen insanlar...İnşallah eşin değişir...Çünkü senin tahammül gücünün sınırlarına bağlı evliliğiniz..Hakkında hayırlısı olsun...
Kimse konu sahibi tarafından olaya bakmıyor bence, kesinlikle kayınvalide hatalıdır denilemez bu konu için,
ama arkadaş ya kendini ifade edemiyor heralde neden böyle düşünüyor acaba, kayınvalidesi gerçekten anlayışlı biriyse,
hayatlarını sık boğaz etmiyorsa, devamlı sorgulamıyorsa, merak adı altında takip etmiyorsa, oğluyla hergün de görüşebilir
bence de bir sıkıntı yok.
Her kayınvalide ya da her anne hergün merak edip oğlunu ya da kızını aramaz, bunlar biraz yapıyla alakalı.
Benim kayınvalidem inanılmaz çok konuşur ve telefonu elinden düşürmez, bu onun yapısı.
Normal şartlarda oğlunu hergün aramasından da rahatsız olmam ben, ama bizim ki de hergün illa benle de konuşacak,
ne yapıyoruz öğrenecek, bir de konuştuğu halde hala sesiniz çıkmıyor diye sitem etmeler, bu insanı boğuyor işte,
bizim kurduğumuz ailenin saygıya ihtiyacı yok mu, anne olmanın mı sadece saygıya ihtiyacı var.
Ayrıca sıfatı ve emeği ne olursa olsun, o saygıyı oğlundan şartsız koşulsuz görür belki oğlu sonuçta,
ama oğlunun ve gelinin kurduğu yuvaya saygı göstermiyorsa gelinden saygıyı biraz zor görür, hakkı da yoktur bana göre.
Bunun içinde oğlunu hergün aramasından rahatsızlık duyan bir gelinde dahil, eğer hayatıma saygı duyulmuyorsa,
kontrol altında olduğumu hissediyorsam, bende rahatsız olurum annesinin eşimi hergün aramasından.
Ayrıca kayınvalidelerin niyeti sadece oğullarının ve gelinlerinin iyi olup olmadıklarını merak etmekse,
iyi olduklarını öğrenip kapatsınlar telefonu, ne yediğine kadar sorgulamasınlar bence.
En azından bunu hergün yapmasınlar.
Bir de bu kızım diyor bana ,muhabbeti bence çok komik, ağızdan çıkanlardan çok uygulama önemlidir,
benim ki de bana kızım der ama tek davranışında kızım anlayışını görmemişimdir ben, boş laf,
bana kızım dedi diye sevinecek halim yok. Belki konu sahibinin de böyle bir sıkıntısı var kimbilir.
Ortada hiç birşey yokken herkes kendi evladıyla hergün konuşur konuşmasına, ne konuştuğunu bildiği sürece tabi.
aynı dert bizde de var. biz şikayetçi değiliz. bu arada buradaki tek suçlu bence TELEKOM ve diğer BEDAVASI BOL HATLAR. bedavalar yüzünden yediğin içtiğine kadar konusuluyor. eskiden öylemiydi kontor gıtmesın fatura artmasın dıye çağrı bırakırlardı. BİZ ÖLMEDİK YAŞIYORUZ DİYE ... :))
dramateacher, konuyu bölmek istemem ama hikayenizi okudum. allah kolaylık versin size de, ailesi neyse de eşinizle işiniz zor görünüyor.
evlilik bir yılı doldurduktan sonra bazı dengeler daha iyi kurulabiliyor.
bu gelme gitme,arama sorma mevzularında dahil olmak üzere.
merak ettim, altınları kurtabildiniz mi?
Ne yazık ki alamadım. Kesinlikle dengeyi sağlayabilmek çok önemli.. Kendi kendimi kandırmaca ama ben de artık kim sorarsa nikahımda bana birşey takılmadı, diyorum..
Hiç bir fikrim yok. O günden sonra hiç sormadım eşime. Gereken cevabı dayım ve annem verdiler kendilerine. İşin ilginç yanı annemin ve kardeşimin taktıkları alınmadı çok gülüyorum bu duruma ama öfkeyle. Çok çirkince bir davranış. İstediklerini alsınlar ben evimde huzurlu olmak istiyorum tek düşüncem bu. Eşim yanımda olsun güvende ve huzurda olayım. Nasılsa gün gelir yapılanlar kişileri bulur. Sadece allaha havale ediyorum onları. Benim vicdanım rahat onların rahat mı bilemiyorum.
Hımm..Düğün sırasında elaleme gösteriş olsun diye altın taktılar..Sonra da geri aldılar....
GÜZEL ARKADAŞIM SENİ ANLIYORUM HAKLISIN.ÇOĞU ARKADAŞ YAZMIŞ BİZDE ANNEMİZİ ARIYOZ GÜNDE 4 5 DEFA FALAN GİBİKUSURA BAKMAYIN AMA KIZLAR BEN ANNEMİ HER GÜN ARAMAM HERGÜN ARAYINÇA İNSAN BU KARDEŞİ VS ANNESİ BABASI KİM OLURSA KONUŞAÇAK Bİ ŞEY BULAMAZSINIZ,BEN AİLEM ARKADAŞLARIMDA OLSA HERGÜN ARAMIYORUM NE ÖYLE VICIK VICIK MUHABBET İNSANLAR OLARAK DOZUMUZU AŞMAYALIM.YOKSA TELEFON BAĞIMLILIĞIMI VAR SİZDE :))))) TELEFONDA KONUŞMASANIZ HAYATINIZDA BİŞEYLER EKSİKMİ KALIYOR SİZLERİN KONUŞMALARINA TELEFONDA KONUŞMA BAĞIMLILIĞI DENİR ARKADAŞIM SEN BAKMA HERKESE SANA KIZMIŞLAR AMA SANA GARİP GELMİŞTİR DURUM BENCEDE GARİP AMA İNSANLAR CEP TELŞEFONUNA BAĞLANMIŞLAR YAPAÇAK BİŞEY YOK HELEKİ ONUN ANNESİ ZAMANINDA TELEFON GÖRMEMİŞTİR ARAYIP DURUYORDUR HELEDE BEDAVA HATTA OOOO KONUŞAN KAPTIRIR HERKESİ ARARALAR DAKKADA BİR BEN ARKANDAYIM
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?