- 31 Ekim 2018
- 5.597
- 23.747
- 268
- Konu Sahibi Ikimelekannesi42
- #101
Son durum ne konu sahibi eşin aradı sordu mu? Msj fln attı mı?
Aşağıdaki videoyu izleyerek sitemizi ana ekranınıza web uygulaması olarak nasıl kuracağınızı öğrenebilirsiniz.
Not: Bu özellik bazı tarayıcılarda mevcut olmayabilir.
Sizi cok iyi anlıyorum ayni durumu ben 6 sene yaşadım esimi ayni mahalledeki ayrı eve bile çıkarmazken biz iki mahalle oteye taşıdık sonunda ama ozaman kadar neler yaptilar neler evde bekar görümce alt katta otururdum yukardsn aşağıya suyu dokerdi guya ikinci kattan agac suluyormus cam acik içeri su akardi kapat suyu görmuyormusun derdi çöpümu karistirdi ne yemisler diye en basiti bunlar daha neler neler imkanin varsa 1 dk kalma esinde anlıyor ordan uzaklasinca yine görmek isterse çocuklarini gelir görür ayrı evde olmak anneyi silmek unutmak demek degil ne kadar uzak olursan o kadar iyisinMerhaba yeni üye oldum
Dün kaynanamla kavga ettim bi sebepten bu arada biz altlı üstlü oturuyoruz evimiz iki katlı ve bizim katı biz evlendikten sonra yaptırdık kavganın bir nedeni ev aslında bende eşimi aradım o esnada anneme kötü bi laf söyleme dedi ben ona bağırdım o bana bende en son çocukları alır çeker giderim dedim ( iki çocuğumuz var biri 1.5 biri 4 yaşında ) oda defol git dedi bana yapamıycağıma düşündü ağlayıp unutcağımı düşündü heralde beni bidaha aramadı taa ki eve gelip yokluğumu fark edene kadar ben çocuklarımı aldım annemlere geldim ben yoldayken çok aradı açmadım benim nerede olduğumu anlayınca bidaha beni aramadı 1 gün oldu ama insan bekliyo 5 senelik evliyiz sizce ne yapmalıyim1
Annem babamdan dayak yemedi, yüz kilo değilim, salondaki kanepede eşofmanları çekip oturmuyorum(eşofmanla derdiniz ne onu da anlamış değilim, çocukluktan bir travmanız var sanırım.) Eşimin ailesi ile saygı çerçevesi içerisinde iyi ilişkilerim var.Ama yine de eşimin saygısızlık yapmasına müsade etmem. Oldu ki yaptı. O evden çıkıyorsam kocam beni arasın diye beklemem. Buna da sizin deyiminizle" premseslik" değil "gurur ve özsaygı" denir. Tavsiye ederim...Cidden şaka gibi, kendi anası babasından senelerce dayak yemiştir, kocası kızlarla internette fink atıyordur, çocuğu okulda terminatör gibi milletle uğraşıyordur, kendi yüz kilo salondaki kanepede eşofmanları çekmiş oturuyordur, sorsan aaa benim koçiş yapmaz, hep kv suçlu senin koçiş prens ise kv kraliçe oluyor bunun hesabını yapan yok ama![]()
Saygılı birliktelikler tabiki de ütopya gelmiyor. Fakat insanın doğasında var, sinirle insanlar birbirinin kalbini kırabiliyor. Bunun nadir yaşandığı bir evlilik başarılıdır ama bu hiç olmuyor derseniz, ben yine pek ikna olmama hakkımı kullanıyorum burada.Neye şaşırdınız? Sınır çizebilen kadınların, saygılı adamların olması size neden bu kadar ütopya geliyor? Tartışma farklıdır,saygısızlık yapmak farklı. Evet her evlilikte tartışma, anlaşılamayan noktalar illa ki olur ama evden kovulmaya sebep kadar saygısızca değil. Lütfen kendi hayatlarınızdan genelleme yapmayın. Ayrıca evet, mutsuz ve sorunlu bir evliliğe çocuk getirmekde çocuğa yapılan en büyük haksızlıktır. Çünkü huzursuzluğun, kavganın içinde büyümeyi haketmiyor hiç bir çocuk.
Ayrı eve ayrılmak istiyor diye anayla oğulu mu birbirinden ayırmiş oluyor ne alaka? Herkes evli çocuklarıyla yaşasın ayrılmasın o zamanYahu annesinden niye ayırmaya çalışıyorsunuz kadın doğurdu adamı içinden çıkardı biraz farkına varın et tırnaktan ayrılmaz.
Siz ayrılacaksınız.
Çocukları mı görmek istiyoru al anana götür çocukları diyip verin eline.
Evde durun kafayı dinleyin, içinize atmışsınız atmışsınız sonra bir kavgada çocukları al çık, liseliler gibi Telefona cevap verme, hayır bir siz olsanız neyse iki tane küçük bebe var onların ne günahı var.
Ben görüşmem sen istediğin gibi görüş diyeceksiniz başta zor olur zamanla oturur. Burada yığınla kadın var altlı üstlü oturup kvnin yüzüne bakmayan
Yanlışınız var. Kimseyi yargılayıcı bir yorum yapılmadı burada. Sizinde söylediğiniz gibi, çok genç yaşta evlenmiş ve hemen çocuk sahibi olmuş. Evlenme konusunda, belki aile baskısı vs diye bir bahane bulmaya çalışabiliriz ki bence zorla kimse kimseye bir şey yaptıramaz ama çocuk yapmak tamamen kişinin inisiyatifinde bir durumdur. İstemezse çocuk sahibi olmaz bu kadar basit. Diğer konuya gelirsek, sinirle elbette kırıcı konuşmalar yapılabilir ama hakaret ve kovulmak eylemi, "sinirden söylemiştir canım" gibi basit bir şey değildir bana kalırsa. Elbette her insanın tahammül seviyesi farklıdır. Siz tahammül edebilirsiniz ben edemem. Ama şu genelleme doğru olmuyor. Eşlerimizle birbirimize elbette sinirleniyoruz, elbette tartışıyoruz, seslerimiz yükseliyor ama hakaret derecesine gelmesine izin vermiyoruz.Saygılı birliktelikler tabiki de ütopya gelmiyor. Fakat insanın doğasında var, sinirle insanlar birbirinin kalbini kırabiliyor. Bunun nadir yaşandığı bir evlilik başarılıdır ama bu hiç olmuyor derseniz, ben yine pek ikna olmama hakkımı kullanıyorum burada.
Bu konu özelinde zaten evden kovulma aşamasına birden gelinmemiş. Belli ki ortada gittikçe büyümüş, karşılıklı sinir katsayılarının arttığı, geçmişteki sorunlardan da beslenen bir tartışma var. Şaşırdığım kısım, çok az bir bilgiyle başka bir insanı direk yargılamak. Ne koşullarda yaşadığını ne koşullarda evlendiğini bilmiyoruz, ki anladığım kadarıyla çok genç yaşta evlenmiş. Neden çocuk yaptın neden çok genç evlendin demeden önce bir düşünmek lazım, tek söylediğim bu. Herkesin koşulları aynı değil bu hayatta.
Yanlışınız var. Kimseyi yargılayıcı bir yorum yapılmadı burada. Sizinde söylediğiniz gibi, çok genç yaşta evlenmiş ve hemen çocuk sahibi olmuş. Evlenme konusunda, belki aile baskısı vs diye bir bahane bulmaya çalışabiliriz ki bence zorla kimse kimseye bir şey yaptıramaz ama çocuk yapmak tamamen kişinin inisiyatifinde bir durumdur. İstemezse çocuk sahibi olmaz bu kadar basit. Diğer konuya gelirsek, sinirle elbette kırıcı konuşmalar yapılabilir ama hakaret ve kovulmak eylemi, "sinirden söylemiştir canım" gibi basit bir şey değildir bana kalırsa. Elbette her insanın tahammül seviyesi farklıdır. Siz tahammül edebilirsiniz ben edemem. Ama şu genelleme doğru olmuyor. Eşlerimizle birbirimize elbette sinirleniyoruz, elbette tartışıyoruz, seslerimiz yükseliyor ama hakaret derecesine gelmesine izin vermiyoruz.
Teşekkür ediyorum, gerçekten herkesin koşulları aynı değil derken söylemek istediklerimi çok güzel ifade etmişsiniz.Çocuk yapmak kişinin insiyatifindedir dediğiniz doğru ama her insanı bir tutmayın bence. İstemezse çocuk sahibi olmaz olmuyor ülkemizde. Korunmayı bilmeyen günah sanan insanlarla dolu bir ülkedeyiz. Aile baskısıyla hazır olmadan çocuk yapmaya zorlanan da çok insan var. Ben şahit oldum birine. Kız evlendi bir ay geçti çocuk yok.Erkek tarafı başladı yeni gelin aramaya kızın çocuğu olmadı diye. O kadar çok örnek var ki. Erkeğe baskı yapar bazı anneler. Kısır derler hemen yapın falan diye. Saygı denilen şey de yine haklısınız, sevgiden de mühimdir. Saygı bittiyse boşadır kalan. Ama saygı karşılıklıdır. Eşi defol git dediği için haksızdır. Büyük saygısızlık. Ama o noktaya gelene kadar karşısındaki kadın ona saygılı konuştu mu acaba? Biz sadece bize aktarılanı biliyoruz.
Şu konuda malesef çok haklısınız. Ama işte o yüzden söylüyoruz kızlarımıza, okuyun, kimsenin size bunları yapmasına müsade etmeyin diye. Aslında sadece okumak da değil mesele. Toplum olarak kendimizi geliştiremiyoruz. Bu konu özelinde şunu söyleyebilirm ki, böyle bir platforma üye olup, konu açabilen bir kadının, doğum kontrolünden bi haber olmasını mantıklı bulamam. Saygı elbette karşılıklıdır. Sadece erkeğe indirgemiyorum elbette bu durumu.İstemezse çocuk sahibi olmaz olmuyor ülkemizde. Korunmayı bilmeyen günah sanan insanlarla dolu bir ülkedeyiz. Aile baskısıyla hazır olmadan çocuk yapmaya zorlanan da çok insan var.
Aile baskısı, toplum baskısı insana sizin tahmin ettiğinizden çok daha fazla şey yaptırabilir. Hele de genç ve tecrübesizseniz ve yol göstereniniz yoksa. İşler herkes için o kadar basit değil bu ülkede, özellikle de kadın erkek arasındaki toplumsal fark hala bu kadar açıkken.Yanlışınız var. Kimseyi yargılayıcı bir yorum yapılmadı burada. Sizinde söylediğiniz gibi, çok genç yaşta evlenmiş ve hemen çocuk sahibi olmuş. Evlenme konusunda, belki aile baskısı vs diye bir bahane bulmaya çalışabiliriz ki bence zorla kimse kimseye bir şey yaptıramaz ama çocuk yapmak tamamen kişinin inisiyatifinde bir durumdur. İstemezse çocuk sahibi olmaz bu kadar basit. Diğer konuya gelirsek, sinirle elbette kırıcı konuşmalar yapılabilir ama hakaret ve kovulmak eylemi, "sinirden söylemiştir canım" gibi basit bir şey değildir bana kalırsa. Elbette her insanın tahammül seviyesi farklıdır. Siz tahammül edebilirsiniz ben edemem. Ama şu genelleme doğru olmuyor. Eşlerimizle birbirimize elbette sinirleniyoruz, elbette tartışıyoruz, seslerimiz yükseliyor ama hakaret derecesine gelmesine izin vermiyoruz.
Aslında şu cümlenizde ikimizin de aynı şeyden bahsettiğini anlıyorum. Evet bu konuda katılıyorum ama kadın erkek arasındaki toplumsal farkı normalleştirende bizler değil miyiz aslında? Az önce aldatılan bir hanımefendinin konusunu okudum. Kocasını bir süre sonra affedeceğinden ama diğer kadını ailesine rezil edeceğinden bahsediyor. Erkek olsaydı aynı şeyi yapar mıydı? O zaman neden kadınlar bunca çirkinliğe boyın eğiyor? Herkesin yaşam koşulları aynı değil evet ama birebir tanıdığım, aile ve toplum baskısını azami düzeyde yaşayan, üniversiteye gitmek istediğinde "kötü kadın mı olacaksın?" diye engellenmeye çalışılan hatta ve hatta fiziksel şiddet ve ölüm tehditleri alan bir yakınım şu anda ülkenin en iyi avukatlarından biri.İşler herkes için o kadar basit değil bu ülkede, özellikle de kadın erkek arasındaki toplumsal fark hala bu kadar açıkken.
Toplum olarak gelişmekten önce birey olarak gelişmeye çaba harcamıyoruz ki. En başında iş kadına düşüyor. Çünkü kadın evlat yetiştirendir. Toplumu kadın şekillendirir. Kadın olarak önce kendimizden başlamalıyız gelişmeye. Daha çok kitap okumalı, gündemi takip etmeli, toplumsal hayata katılmalı kadın. Kadın eğitimsiz ise yetiştireceği çocuk okusa da yetmiyor. Eğitimsizden kastım okul okumamak değil. dünyadan bir haber yaşayan, kadın programı ve diziler dışında ilgisini çeken bir tv programı olmayan, hiç çalışmamış ve çalışamayacağını düşünen, internette gezinip sadece yemek tarifi bakan veya facebook da gezinen kadınlardan bahsediyorum. Biraz gelişmek için çaba harcamalı biz kadınlar.Şu konuda malesef çok haklısınız. Ama işte o yüzden söylüyoruz kızlarımıza, okuyun, kimsenin size bunları yapmasına müsade etmeyin diye. Aslında sadece okumak da değil mesele. Toplum olarak kendimizi geliştiremiyoruz. Bu konu özelinde şunu söyleyebilirm ki, böyle bir platforma üye olup, konu açabilen bir kadının, doğum kontrolünden bi haber olmasını mantıklı bulamam. Saygı elbette karşılıklıdır. Sadece erkeğe indirgemiyorum elbette bu durumu.