- 6 Temmuz 2014
- 399
- 74
- 48
- Konu Sahibi aysunkndmr
-
- #21
Anne-kız ilişkiniz nasıldır?
Alemsiniz gercekten.Kamyon arkası cümlenizi anlamadım ama siz çok yaşayın emi gece gece
Millete yorum begendiremiyoruzSizin gülesiniz gelmiş bence ya da kamyon arkası yazıları görmeyeli baya sıradanlaşmış. Laf sokma çabam yoktu ki yapıcı yorum yapmayacaksanız konumdan çıkmanızı rica ediyorum -elleri yere vurarak gülen iki tane emoji-
Annem harika bi insan benim için. Çok zeki olayları çözmede çok pratik çocukları dışındaki insanlara umursamaz neşeli bi insandır. Aynı zamanda baskın ve kontrolcüdür. Babamın ilgisizliğini o doldurdu hep. Olaylarda hep koruyucum olmuştur küçüklükten beri. Arkadaş gibiyiz.
Annemi okuyorum sandım :)
İlave ediyorum, annemdir diye demiyorum çok sağlam manipülatör, çevresi acayip geniş bir insandır da.
Yani bu insanları etrafında tutma istemini biraz annenin yetiştirişine de bağlıyorum, ondan sormak istedim.
Annem çok ilgili, acayip alakadar bir kadındı benle. Anormal denecek seviye ve yalnız kalmaya alışkın değildim.
Sizin de böyleyse, annenizden uzak çevrenizde bol insan bulundurmak istemenizi anlıyorum.
Aynennn öyle. Olaylardan güzel sıyrılır şeytan tüyü vardır her ortama çabuk girer ama ben tam tersiyim. Dediğiniz gibi bana da çok ilgili olduğu için arıyorum sanırım her yerde bu ilgiyi. Umarım sizin gibi bi düşünce yapısına kavuşabilirim.
Uzun zamandır aklıma takılan bi durum şu an patlayasım geldi. Artık istemiyorum böyle olmak. Nasılsın derseniz: asla hayır diyemiyorum, biri kırıldığı bişeyi söyleyince aşırı kötü hissediyorum günlerce düşünüyorum “Nası yapabildim bunu” diye ve tam tersi yönünde aşırı efor sarfediyorum. Ama aynı şeyi ben söylediğimde buna mı kırıldın, saçmalama oluyo karşılık ya da yalandan bi özür ve aynı şekilde devam etme. En basiti mesajlaşma olayı. Mutlaka son mesajı ben yazmalıyım konuşmak istemesem dahi. Çünkü konuşmak istemediğim belli olmasın kırılmasın karşımdaki diye diye saatlerce vakit kaybediyorum biriyle. Mesajı bildirimden dahi okusam vicdan yapıp cevap veriyorum hemen. Karşındakinin bi sorunu varsa o sorun çözülene kadar tüm zamanımı ona veriyorum ama benim sorunum varken takma ya deyip kaçıyorlar. Çok sinirleniyorum bir daha ben de yapmıycam diyorum ama aynı olay olduğunda kıyamıyorum kimseye, deniyorum ama kendimi o kadar kötü hissediyorum ki şeytanmışım gibi sonra neyse olsun deyip aynı davranıyorum. İşkence ediyorum kendime resmen. Aşama aşama aşabilmem için bu durumu önerileriniz var mı arkadaşlar? Cidden başkaları için yaşamaktan bıktımmm.
Ben travmalar yasadigim halde orta yasa gelmisim hala oyle sayilirim empatik yani..Sadece tahrik edildigimde sinirleniyorum artik eskiden daha sakindim.Muhtemelen 20 yaşından küçüksün?
Ya da henüz tüm düşünce yapını-duruşunu değiştirecek kadar ağır bir şey yaşamadın.
Tüm samimiyetimle söylüyorum, 20 yaşına kadar belki bu tarif ettiğin kişiye %80 uyuyordum (Sen kadar paspas olmasam da insan kırmamak için, kırıldım konuşması işitmemek için çok dikkatli davranırdım.)
Arkadaş kaybetmekten, insan kaybetmek, kırmak ve yanlış anlaşılmaktan çekinir, kılı kırk yarardım.
Bazen abarttığımı göremez, samimiyetsiz bir imaja dönerdim. Oysa bu gerçek bir iyi niyetti. :)
Sonra hayatımın dönüm noktasını yaşadım, belki de "Evet bunu yaşamasam ben adam olmazmışım" dediğim şeyi yani.
Sağlık gitti, ölümden döndüm.
Ve o hastane odasına gelen-gelmeyenleri saydıktan sonra "Hepinizin..." deyip dönüştüm.
Burçla da alakası olduğuna inanmıyorum (Birkaç burç yorumu gördüm ilave edeyim dedim), ya da en azından fazlaca humanist bir kovaydım belki önceden. Şimdi prensip olarak insan sevmiyorum. Bırakıyorum, kendileri kendilerini bana sevdirebilmeyi başarsın. Ben gibi biriyle anlaşamayan kişi de, hatayı bi zahmet kendinde arasın. :)
İçten içe kendi fikirlerinize saygı duymuyor olabilirsiniz. Belki de sizin de fikirleriniz küçüklüğünüzde veya ergenliğinizde hiç önemsenmedi veya hep eleştirildi, saçma bulundu. Ve tüm olumsuz hisler doldu doldu ailenizden uzaklaşıp hayatı öğrenmeye başladığınız zaman önünüze çıktı. Bunun gibi önce tüm sorunlarınızı sırayla tespit edin, farkındalığınız olsun. Sonrasında size olumsuz hisler veren kişilerle iletişimizi bir süre kesip kendinizi onarmaya çalışın. Önce kendi iç sesinizi dinlemeyi öğrenin ve kendinizin değerli olduğunu hissettirin. Yalnızken bile içtiğiniz çay veya kahve bile en güzel sunumunda olsun gibi basit şeyleri bile güzelleştirin. Sonra size olumsuz hisler veren kişilerin o olumsuzluklarınıza kendinizi kapatın, kişiye değil sadece gönderdiği olumsuz hislere yani... süreç uzun hatta belki zor ama daha yaşınız genç anladığım kadarıyla ve çok uzun süredir sıkıntılı durumda değilseniz daha çabuk mutlu olabileceğiniz kıvama gelirsiniz. Ve hedefiniz kendi içinizde huzurlu olmak olmalı. Yoksa herkes çok sevilen, cıvıl cıvıl olamaz herkesin mizacı farklı, kendi mizacınızda en mutlu olabileceğiniz, kendinizle barışık olabileceğiniz hal olmalı hedef. Başarılar dilerimAaa evet çocukluğumda benim de çok olgun olduğum söylenirdi. En küçük çocuk olmama rağmen arkayı toplayan ben olmuşumdur. Ama sosyal çevreme üniversitede yansıdı bu durum. Özgüvenim giderek düşmeye başladı benim eskiden daha özgüvenliydim. Ama şimdi başkalarından akıl almadan hareket edemiyorum.
Bu bendede var ama sendeki dozajı kadar değil. Bendeki hali bile beni rahatsız ediyor. Takıntılı ve saplantılı biriyim. Birine dediğim bişeyi bile kırk kere düşünürüm acaba öyle demese miydim falan filan diye gereksiz bi düşüncelilik hali. Mesela şu an sevgilimle ayrıldık. Hatta ben haklıyım ama kendi üzüntümden çok onu düşünüyorum napıyodur ne ediyodur çok dağılmıştır şimdi çok mutsuzdur diye aşırı huzursuz ve mutsuzum. Ortak arkadaşlardan haberini alıyorum falan ama olan kendimize hep. Kimse böyle değil biliyo musun. Biz hep kendimize akıl sağlığımıza yazık ediyoruz. Bi çaresini ben de henüz bulamadım ne yazık ki. Takmamaya çalışıyorum ve yaş aldıkça daha çok da değişirim diye düşünüyorum..
O mesaj iletisim konusunda ben de oyleyim.Kendime yapilmasini istemedigim icin. Ama bal gibi de yapiyorlar bana.S.k gibi ortada birakiyorlar insani konusurken.Mesajina cevap bile veemiyorlar bazen.Cok kizdigim icin baskalarina da oldukca hassasim.Birak onlar gibi ol ama yok illa etik olacam.
İçten içe kendi fikirlerinize saygı duymuyor olabilirsiniz. Belki de sizin de fikirleriniz küçüklüğünüzde veya ergenliğinizde hiç önemsenmedi veya hep eleştirildi, saçma bulundu. Ve tüm olumsuz hisler doldu doldu ailenizden uzaklaşıp hayatı öğrenmeye başladığınız zaman önünüze çıktı. Bunun gibi önce tüm sorunlarınızı sırayla tespit edin, farkındalığınız olsun. Sonrasında size olumsuz hisler veren kişilerle iletişimizi bir süre kesip kendinizi onarmaya çalışın. Önce kendi iç sesinizi dinlemeyi öğrenin ve kendinizin değerli olduğunu hissettirin. Yalnızken bile içtiğiniz çay veya kahve bile en güzel sunumunda olsun gibi basit şeyleri bile güzelleştirin. Sonra size olumsuz hisler veren kişilerin o olumsuzluklarınıza kendinizi kapatın, kişiye değil sadece gönderdiği olumsuz hislere yani... süreç uzun hatta belki zor ama daha yaşınız genç anladığım kadarıyla ve çok uzun süredir sıkıntılı durumda değilseniz daha çabuk mutlu olabileceğiniz kıvama gelirsiniz. Ve hedefiniz kendi içinizde huzurlu olmak olmalı. Yoksa herkes çok sevilen, cıvıl cıvıl olamaz herkesin mizacı farklı, kendi mizacınızda en mutlu olabileceğiniz, kendinizle barışık olabileceğiniz hal olmalı hedef. Başarılar dilerim
Ben yengec ve eskiden aynen konu sahibi gibiydim. Niye Boyle oluyor yengec burclariYengeç burcu musun sen deHayır demeyi de bilmiyorsun değil mi?Kırılmasın insanlar diye..
Bu tarz yapan insanları çok kaba buluyorum..neden öyle inanın bende çözemiyorum.nasil bukadar rahat oluyorlar bazen hayatın akışına kapılıp yogunluktan yazamadılar desemde bakıyorum başka paylaşım yapıyorlar.kabalik,umursamazlık yada cewap vermeme haklarını kullanıyorlar sanırım.cok takilmamaya calisinAy cidden ya görüldü yapıp bırakıyorlar soru sormama rağmen saygısızlık resmen. Ama ben vicdancıyım.
Ben travmalar yasadigim halde orta yasa gelmisim hala oyle sayilirim empatik yani..Sadece tahrik edildigimde sinirleniyorum artik eskiden daha sakindim.
Ben yengec ve eskiden aynen konu sahibi gibiydim. Niye Boyle oluyor yengec burclari
Uzun zamandır aklıma takılan bi durum şu an patlayasım geldi. Artık istemiyorum böyle olmak. Nasılsın derseniz: asla hayır diyemiyorum, biri kırıldığı bişeyi söyleyince aşırı kötü hissediyorum günlerce düşünüyorum “Nası yapabildim bunu” diye ve tam tersi yönünde aşırı efor sarfediyorum. Ama aynı şeyi ben söylediğimde buna mı kırıldın, saçmalama oluyo karşılık ya da yalandan bi özür ve aynı şekilde devam etme. En basiti mesajlaşma olayı. Mutlaka son mesajı ben yazmalıyım konuşmak istemesem dahi. Çünkü konuşmak istemediğim belli olmasın kırılmasın karşımdaki diye diye saatlerce vakit kaybediyorum biriyle. Mesajı bildirimden dahi okusam vicdan yapıp cevap veriyorum hemen. Karşındakinin bi sorunu varsa o sorun çözülene kadar tüm zamanımı ona veriyorum ama benim sorunum varken takma ya deyip kaçıyorlar. Çok sinirleniyorum bir daha ben de yapmıycam diyorum ama aynı olay olduğunda kıyamıyorum kimseye, deniyorum ama kendimi o kadar kötü hissediyorum ki şeytanmışım gibi sonra neyse olsun deyip aynı davranıyorum. İşkence ediyorum kendime resmen. Aşama aşama aşabilmem için bu durumu önerileriniz var mı arkadaşlar? Cidden başkaları için yaşamaktan bıktımmm.
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?