Öncelikle hayatı ve kendimi çok seviyorum.
Dünyadaki en önemli insan benim ve bu dünyaya mutlu olmak için geldim

Evimde huzurlu olmalıyım öncelikle.
Evim dünyada en sevdiğim yerdir.
Kendimi orada mutlu hissederim.
Hiç "misafirlik" eşyam yoktur. En güzel ev eşyalarımı kendim için kulllanırım.
İnsanları severim.
Doğayı severim.
Kuşları, kelebekleri, kaplumbağaları..

Sabah uyanır yatağımın üzerindeki cibinlik tülümü açıp aynada kendime gülümserim.
Sonra çocuklarımı severim (tavşan ve kuşum var evde)
sonra kahvaltımı yaparım müzik eşliğinde.
bisikletime biner işime giderim.
bisikletimde sağa sola bakınırım, kelebek görsem mutlu olurum mesela hemen durur onu incelerim.
şarkı mırıldanırım, yollarda. (beni deli sananlar da mevcut)
eşimle konuşurum (askerde olduğu için tel ile, zaten onla konuşana kadar tam huzurlu değilimdir)
onu sevdiğimi söylerim sık sık.
işimi yaptığımda kendimi işe yarar hissettiğim için mutlu olurum.
İnsanlara nazik davranırım / bazen aynı karşılığı bulamıyorum ama olsun.
kendime sevdiğim yemekleri hazırlarım, güzel bir sunum eşliğinde yerim ( yalnız bile olsam)
evde sadece gözüme güzel gelen sevdiğim eşyalar vardır, kullanmadığım şeyleri başkalarına veririm. Biriktirmeyi sevmem.
bu yüzden evimde çok az eşya vardır.
her şeyin olumlu yanını düşünürüm.
insanların açıklarını aramam, söyledikleri üzerinde "acaba şöyle mi demek istedi" diye düşünmem.
kafamı yormam çok, bu dünyada eşim ve benim mutluluğum diğer insanların üstündedir.
Çok gülerim.
Gerçekten çok gülerim. (ismimin anlamı bile gülümsemek, gülmek)
Her gün "bugün benim en mutlu günüm" derim, eşim çok dalga geçer her gün de insanın en mutlu günü olabilir mi diye ama küçük şeylerden mutlu olunca böyle oluyor

Aşkı sonuna kadar yaşarım, aşk için riske atamayacağım bir şey yoktur.
Mutlu olduğumu düşünüyorum.