ahhh oğlumu bakıcıya bırakmıştım geçen sene nasıl ağladıııı ben de ağladım rapor aldım evde kaldım odadan çıkınca başlıyordu ağlamaya ama ne ağlama başka odada oturuyordum aama susmuyordu bakıcı da bir türlü susturamadı 10 gün sürdü alışamadı kadına işine son verdik
sonraki bakıcımız da da ağladı 1 hafta ama kadın oyalamak için çok çaba sarfetti ve başardı sonra çok sevdiler ağlamadı kuzum git okula anne diyordu. içim rahat gittim çok mutlu oldu oğlum orda şimdi taşındık kayınvalidem bakıyor arada ağlıyor oyalıyor böyle seneye 3 yaşında olur kreşe gider yarım gün eğlenir yaşıtlarıyla
kaç yaşında şimdi?
benimki maşallah hiç ağlamadı 2 yaşında başladık bakıcıya. şimdi 27 aylık. 2,5 yaşında diyorum soranlara. kız çocuğu ama 3-4 gibi gösteriyor doğuştan gürbüz:)) yarım gün eğlensin yaşıtlarıyla oynasın diye kreş araştırdık. en son görüştüğümüz kreşin sahibi psikologtu. epey sohbet etti bizimle. kız çocukları çok daha çabuk adaptasyon sağlıyormuş. biz doğuştan çok dayanıklıyız dedi hatta:)) erkek çocuklarında anneden kopma, ayrılık çok daha zor oluyormuş. yaşı küçük olduğundan yarım gün bile getirmeyin bence dedi..evet kreş sosyallik açısından iyidir ama hastalık felan kapacaktır daha erken dedi. ben de 1 sene erteledim kreş işini
tam zamanı dıyorsun yanı canım ?
bı donem cok ugratım yaptım ama pek kavrayamadım zaten altınları evde saklamakta mesele
acaba kalanıda bozup bankaya altın hesabınamı atmalı oylecene kalmalımı
dusunuyorumda arada bılezgık ıcın parayı para olarak beklersem dusmesı ıcın ucundan ucundan harcanabılır borcumuz fılan var cunku
700 tl eğitim ve öğretime katkı payıyla kurbanlık alman hem caiz değil hemde o para ögrencilere faydalı kitaplar vs kırtasiye malzemeleri karşılansın diye veriliyor öğretmenlere ama demek öğretmenler bunları kurbanlık yada birikim parası olarak kenara atıyorlar.sonrada öğrencilerden sınav parası toplanıyor.
selam kızlarrr
sonunda evlendımmm bennn eskıden yazıyordummm
kızlar bısey danısıcam
sımdı 3 adet ınce bılezıgım var onları bozup 17 gr bılezık almak ıstıyorum
bırde 10 tane ceyrek verıp bı bılezık daha alayımd ıyorum 17 gr
gerıyede 35 altın kalıyor ceyrek
sızce bunları yapmanın zamanımı yoksa suanda hıc zamanı degılmı
hadı bılezıklerı halletdıysem bıle altın cıkmıs fırlamıs dıyolar
o geırye 35 altın kalmalımı altın olarak
yanı yakın zamanda bozmayı dusunmuyoruz
ama 2 bılezık daha edıp kenarda saglamlastırmak ıstıyorum ?
eğitim öğretim ödeneği öğretmenlerin kendi hesabına yatar. ve bu parayı sadece kendileri için kullanır.
Peki bu neden verilir?
Öğretmenlerin dersler başlamadan önce bir takım masraflarda bulunurlar. bunlar kitap kırtasiye kalemler yeni önlük yeni kıyafetler olabilir.
Öğretmen dönem başıında zorlanmasın diye bu para öğretmenlere verilir.
eğer bu parayı öğrencilerin fotokopi ücretleri için kullanmamız gerekseydi bu para bizim hesabımıza değil okulun hesabına fotokopi ücretleri altında yatardı.
benim babam kamu kuruluşunda memur. her yıl babama belli miktarda kıyafet alması için (şöför ve hizmetliler için) bir tuhafiyeyle ihaleye girilir ve babam gider ordan istediği kıyafetleri alır. o zaman babam belki anneme bi kıyafet alır ama daireye de çıplak gitmez herhalde. belki de 6 ay önce yeni bir takım almıştır. onu giyinir zaten.
sonra babamların dairesine her yıl dairede kullanmak üzere ki bu bütün devlet kurumları için geçerlidir kalem kırtasiye hatta havlular bile gelir ve babamlar evinden hiç bişey götürmezler daireye. bu devletin bir kuralıdır.
fakat öğretmenlere devlet kalem kırtasiye bişey vermez. dönem başında bu parayı verir.
bizler de eksik olanları alır geri kalanı istediğimiz gibi harcarız.(kimisi 100 tl ile halleder kimisi 1000 tl ile)
ben her yıl yazılılarımı kaydetmek için cd ler, yazılıları okumak için kalem, ve çeşitli şeylerde kullanmak için top kağıt top dosyalar alırım. bazen eşime bol sayıda kalem gelir sağlıkçı olduğu için benim kalemim varsa almam o parayı da istediğim gibi kullanırım.
apartmanımın yöneticisi apartmana 2,5 milyar borç çıkartmış. bunun içinde "400 tl kontör parası" "bi kere elektrik parası yatırmaya gittim 50 tl benzin parası" gibi ibareler varmış.
ben saatlerce öğrencimin derdini dinlerim telefonda, işletme için aramadığım kurum kalmaz. gitmediğim işletmeler kalmaz ve bunların hepsini kendi cebimden karşılarım. devlet memuru olsaydım belki masamdaki telefondan arardım dairenin arabasıyla giderdim ama değilim.
yazılı parası verilmeyiip her zaman üstünü kendi cebinden tamamlayan onca meslektaşım varken bu kadar basit cümleler kurmanız size hiç yakışmamış.
ama ülkemizde bizim apartman yöneticisi gibi insanlar olduktan sonra öğretmenleri de kendi gibi sanmaları çok normal.
düşüncelerinizi yeniden gözden geçirmenizi dilerim.
O kadar sinirim bozuldu ki anlatamam.eğitim öğretim ödeneği öğretmenlerin kendi hesabına yatar. ve bu parayı sadece kendileri için kullanır.
Peki bu neden verilir?
Öğretmenlerin dersler başlamadan önce bir takım masraflarda bulunurlar. bunlar kitap kırtasiye kalemler yeni önlük yeni kıyafetler olabilir.
Öğretmen dönem başıında zorlanmasın diye bu para öğretmenlere verilir.
eğer bu parayı öğrencilerin fotokopi ücretleri için kullanmamız gerekseydi bu para bizim hesabımıza değil okulun hesabına fotokopi ücretleri altında yatardı.
benim babam kamu kuruluşunda memur. her yıl babama belli miktarda kıyafet alması için (şöför ve hizmetliler için) bir tuhafiyeyle ihaleye girilir ve babam gider ordan istediği kıyafetleri alır. o zaman babam belki anneme bi kıyafet alır ama daireye de çıplak gitmez herhalde. belki de 6 ay önce yeni bir takım almıştır. onu giyinir zaten.
sonra babamların dairesine her yıl dairede kullanmak üzere ki bu bütün devlet kurumları için geçerlidir kalem kırtasiye hatta havlular bile gelir ve babamlar evinden hiç bişey götürmezler daireye. bu devletin bir kuralıdır.
fakat öğretmenlere devlet kalem kırtasiye bişey vermez. dönem başında bu parayı verir.
bizler de eksik olanları alır geri kalanı istediğimiz gibi harcarız.(kimisi 100 tl ile halleder kimisi 1000 tl ile)
ben her yıl yazılılarımı kaydetmek için cd ler, yazılıları okumak için kalem, ve çeşitli şeylerde kullanmak için top kağıt top dosyalar alırım. bazen eşime bol sayıda kalem gelir sağlıkçı olduğu için benim kalemim varsa almam o parayı da istediğim gibi kullanırım.
apartmanımın yöneticisi apartmana 2,5 milyar borç çıkartmış. bunun içinde "400 tl kontör parası" "bi kere elektrik parası yatırmaya gittim 50 tl benzin parası" gibi ibareler varmış.
ben saatlerce öğrencimin derdini dinlerim telefonda, işletme için aramadığım kurum kalmaz. gitmediğim işletmeler kalmaz ve bunların hepsini kendi cebimden karşılarım. devlet memuru olsaydım belki masamdaki telefondan arardım dairenin arabasıyla giderdim ama değilim.
yazılı parası verilmeyiip her zaman üstünü kendi cebinden tamamlayan onca meslektaşım varken bu kadar basit cümleler kurmanız size hiç yakışmamış.
ama ülkemizde bizim apartman yöneticisi gibi insanlar olduktan sonra öğretmenleri de kendi gibi sanmaları çok normal.
düşüncelerinizi yeniden gözden geçirmenizi dilerim.
eğitim öğretim ödeneği öğretmenlerin kendi hesabına yatar. ve bu parayı sadece kendileri için kullanır.
Peki bu neden verilir?
Öğretmenlerin dersler başlamadan önce bir takım masraflarda bulunurlar. bunlar kitap kırtasiye kalemler yeni önlük yeni kıyafetler olabilir.
Öğretmen dönem başıında zorlanmasın diye bu para öğretmenlere verilir.
eğer bu parayı öğrencilerin fotokopi ücretleri için kullanmamız gerekseydi bu para bizim hesabımıza değil okulun hesabına fotokopi ücretleri altında yatardı.
benim babam kamu kuruluşunda memur. her yıl babama belli miktarda kıyafet alması için (şöför ve hizmetliler için) bir tuhafiyeyle ihaleye girilir ve babam gider ordan istediği kıyafetleri alır. o zaman babam belki anneme bi kıyafet alır ama daireye de çıplak gitmez herhalde. belki de 6 ay önce yeni bir takım almıştır. onu giyinir zaten.
sonra babamların dairesine her yıl dairede kullanmak üzere ki bu bütün devlet kurumları için geçerlidir kalem kırtasiye hatta havlular bile gelir ve babamlar evinden hiç bişey götürmezler daireye. bu devletin bir kuralıdır.
fakat öğretmenlere devlet kalem kırtasiye bişey vermez. dönem başında bu parayı verir.
bizler de eksik olanları alır geri kalanı istediğimiz gibi harcarız.(kimisi 100 tl ile halleder kimisi 1000 tl ile)
ben her yıl yazılılarımı kaydetmek için cd ler, yazılıları okumak için kalem, ve çeşitli şeylerde kullanmak için top kağıt top dosyalar alırım. bazen eşime bol sayıda kalem gelir sağlıkçı olduğu için benim kalemim varsa almam o parayı da istediğim gibi kullanırım.
apartmanımın yöneticisi apartmana 2,5 milyar borç çıkartmış. bunun içinde "400 tl kontör parası" "bi kere elektrik parası yatırmaya gittim 50 tl benzin parası" gibi ibareler varmış.
ben saatlerce öğrencimin derdini dinlerim telefonda, işletme için aramadığım kurum kalmaz. gitmediğim işletmeler kalmaz ve bunların hepsini kendi cebimden karşılarım. devlet memuru olsaydım belki masamdaki telefondan arardım dairenin arabasıyla giderdim ama değilim.
yazılı parası verilmeyiip her zaman üstünü kendi cebinden tamamlayan onca meslektaşım varken bu kadar basit cümleler kurmanız size hiç yakışmamış.
ama ülkemizde bizim apartman yöneticisi gibi insanlar olduktan sonra öğretmenleri de kendi gibi sanmaları çok normal.
düşüncelerinizi yeniden gözden geçirmenizi dilerim.
O kadar sinirim bozuldu ki anlatamam.
Hayır bana kurban parasını aslında şöyle yapsanız iyi olmaz mı? vs dese bu da bir fikirdir diyeceğim ve bu ödeneğin amacını anlatacağım ama bir hışımla yazmış gitmiş...
Ben böyle insanlara gerçekten tahammül edemiyorum artık...
bugün bulaşık deterjanını ortadan ikiye bölerek kullandım sonuç mükemmel saolun kızlar:) bi kutu kardayım:)
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?