Kitap Severlerin Buluşma Noktası ♥

Yemek yapmak ve isleri kadinin gorevi degildir. Bunlari yapmazsa evini ihmal etmis olmaz. Tas devrinde kas gucu avantajiyla avlanma vs isleri icin sahaya kosan erkekler ve daha basit toplama islerini yapan kadinlar varmis. Ama su an sanayi devrimi sayesinde icat edilip hayata gecirilmis makineler sayesinde kas gucu avantaji hayli asagilara indi ve roller degisti. Ancak erkekler tahtlarindan vazgecmek istemiyor. Kadin calisiyorsa erkek de calisiyorsa ev isleri kimin gorevi??? Bu dayatilan rolu kabul etmiyorum. Etmeyecegim. Calisan arkadaslarimin 'hic bir zaman evimi ihmal etmedim' diyerek aciklama yapmasina da uzuldum. Neden mi???? Arkadaslar o ustunuze yapistirilan zaten sizin rolunuz degil. Bunu aciklamaniza bile gerek yok....
 
kalinkaselin paylasimin icin tesekkur ederim. Cidden bunlari hic bilmiyordum.
Sinan Yagmur'un bir imza gunune denk gelmistim. Orda gordugum kadariyla sevmemistim kendisini. Beni irrite eden bi tinisi vardi ama kitaplarini Askin Gozyaslari ve Yusuf ile Zuleyha yi okudum. Yusuf ile Zuleyha cala kalem yazilmis bur iki suslu soz serpistirilmis ticari kitaplar olarak bulmustum. Askin Gozyaslari nispeten daha iyiydi.
 

Yemek konusunda bende sıkmıyorum kendimi. Yetişirsem yapıyorum. Yetişemezsem yapmıyorum. Ama temizlik malesef ki öyle değil Yerde bir tüy görsem dayanamıyorum. 15 günde 1 abla geliyor genel temizlik yapıyor. Bende 2 günde bir makine açarım eve. 2 günde bir tuvalete çamaşır suyu dökerim. Çok yorgunda olsam bunları yapmadan duramam. Kuşlarımız var 4 tane onların altı mutlaka hergün temizlenir. Gerçi eşim üstlendi onun temizliğini. Ama o yapmazsa ben yaparım duramam.
 

Aynı düşünüyoruz bu konuda. Ne yemeği ne temizliği kendime görev de edinmedim zaten.
Yapabiliyorsam yaparım, yapamıyorsam dolapta mutlaka hazır birşeyler olur onlardan yeriz, ya da çıkar dışarda yeriz. Haftasonları özellikle yemek ve temizlik yapmıyorum zaten. Dinlenmek ve eşimle birliklte vakit geçirmek için kısıtlı zamanımız var, harcayamıyorum yemek - temizlik işlerine.
He çocuk olunca daha farklı olabilir tabi, sonuçta o bizim gibi oturup pizza yiyemeyecek. Ona göre düzen değişir. Ama şuan halimden memnunum şükür.
 
Tüfek, Mikrop ve Çelik kitabını okuyan var mı ?
Elimdeki kitap bitince Saphiens i ardından da bunu okuyacağım
ya da yer de değiştirebilirim ama ard arda okuyacağım kesin
 
Sinan yağmurun kitaplarını bende severek okuyordum daha önce rastlamamıştım şuan bende çok şaşırdım ve uyuz oldum. Her kadın çocuğuyla ailesiyle zaten vakit geçirmek isterki ama zaman farklı eski zamanda değiliz artık. yok kadın kocasını eve bağlamalı nie koca köpekmi demekki kendilerini köpek gibi dışarı bağlı görüyorlar sanırım. Çok sinir oldum
 
ne güzel bir alıntı. çok beğendim.

Bugün iyi bir okur, köklü edebiyattan Raskolnikov, Prens Andrey, Nataşa, Mişkin, Karamazov, Goriot Baba, Anna Karenina, Madame Bovary, Jean Valjean gibi yüzlerce karakteri sayabilir, onları ailesinden daha iyi tanır ama “popüler edebiyat”tan tek bir karakter hatırlayan var mıdır acaba?
 
evliliğimin ilk zamanlarında eşimde bende her şey kusursuz olsun düşüncesindeydik evimiz bize ait yaşam alanımız her şeyi birlikte yapardık sonra yorulmaya başladık hazır tüketime geçtik hazır dediğim de dışarıdan eve söylemeden ziyade hazır köfteler dondurulmuş patatesler pizzalar haftanın 2 günü dışarıda yeme şeklindeydi... temizlik haftada 2 kere çarşamba ve cumartesi şeklindeydi 1,5 sene bu düzende gitti ama yeni evimize taşınınca düzenimiz kayboldu haftada bir temizlik ne bulursak yeme şekline dönüştü kah kahvaltı kah sadece makarna ya da sadece salata şeklindeydi 1 seneye yakın böyle gitti.. sonra eşim temizliğe elini sürmez oldu bende canım istediği günler temizlik yapar oldum bu seferde yemek pişme düzenli hale geldi her hafta pazara gittim bir hafta sebze kurubaklagil falan yedik.. hala yaşıyoruz kimse ihmalden vs den bahsetmedi ne eşim beni ne ben eşimi ne de evimizi ihmal etmedik.. benim annem çalışmıyordu her şeyimiz düzenliydi öyle alışmıştık ama eşimin annesi hep çalışmış ve bu hayata beni de alıştırdı. diyeceğim o ki kimsenin hayatına kimse karışamaz yok efendim ihmalmiş yok ilgisiz büyüyen çocuklarmış.. bende çocuğumu en az 3 yaşına kadar kendim büyütmek istiyorum ama şartlar ne gerektirir bilinmez büyütme imkanım olursa olur ama sonrasında illa ki çalışacağım kadınların çalışma özgürlüğünü kimse elinden alamaz.. bu konu tartışmaya bile açık olmaz kimse çalışan kadınları küçümseyemez aldığımız parayı yüzümüze vuramaz...
 
Günaydın.
Kızıl Takip e dün başladım ama iş yoğunluğundan gündüz okuyamadım. Gece yatarken de 45 sayfa kadar okudum. Ama baktım saat epey geç olmuş uyudum. İyi ki uyumuşum hala uykum var. Bugün bitiririm. Farklı kitap yerine Sherlock ile devam etmeyi planlıyorum.
 
Hayvanlardan Tanrılara Saphiens ve aynı yazarın diğer kitabı Homo Deus Yarının Kısa Bir Tarihi
adlı kitabını aldım kitapyurdundan, aynı gün teslimmiş iki günde elimde olacakmış
pek sevindimmm
Tüfek Mikrop ve Çelik i okuyan da yok sanırım :)
 
Ey sevgili okur! Eğer bir kitap kendini okutamıyorsa, ilerlemiyorsa, o zaman derhal o kitabı kaldırıp atmak ve dünyada okunmayı bekleyen nitelikli eserlere yönelmek en iyisi.

Kapitalizmin kafa karıştırıcı ürün pazarlama tekniklerinden kurtulmanın tek yolu, kendi okuma zevkinize güvenmektir.


____________________________________________________________


kızlar siz bu konu hakkında ne düşünüyorsunuz?
 
Tüfek, Mikrop ve Çelik kitabını okuyan var mı ?
Elimdeki kitap bitince Saphiens i ardından da bunu okuyacağım
ya da yer de değiştirebilirim ama ard arda okuyacağım kesin

Bende var Tüfek, Mikrop ve Çelik ama okumadım. Babam okumuştu, çok öncelerden beri duruyor, ona sıra gelmedi. Bilgim yok o yüzden.
 
çok doğru bence, hayat kısa ve okunacak kaliteli kitap sayısı çok fazla
ha bende yarım bırakamama hastalığı var o ayrı
inat edip illa bitiriyorum
genelde bana hitap edecek kitap seçiyorum o sebeple severek okuyorum ama arada uzayan giden, hitap etmeyenler de çıkıyo tabi
onları da inat edip bitiriyorum illa
 

Piyasanın şişirdiği kitaplar için çok doğru. Fakat kimi kitaplar var ki yanlış dönemde başlayıp içine giremiyoruz. Tat vermiyor. Belki zihnimizin o an ki yorgunluğu belki ruh halimiz sebebiyle.. Hatta algılanmıyor. Daha başka bir zaman diliminde okunduğunda ise en sevilenlerimiz arasına girebiliyor.
Kitap kendini okutmuyorsa dan ziyade okumak için uygun şartlarda olamadığımızda yeniden şans verilmesi aslında kendimize şans olabilecek kitaplar var.
 

Ben hiçbir kitabı yarım bırakmadım. Kafamda şöyle bir düşünce var; bir kitabı beğenmedim diyebilmem için sonuna kadar okumam gerekiyor, belki bir geçiş kısmı vardır ve ondan sonra bana hitap eder. İçim rahat etsin diye bitiririm. Tabiki ben onu yarım da bıraksam bitirsem de bütün kitapları okuma şansım olmayacak ama en azından biri fikrimi sorduğunda ben okudum ve bu yüzden de beğenmedim diyebilme rahatlığını yaşamak istiyorum.
 
Budala mesela çok sıktı. Ama sen bunu inat ettiğin için mi bitirdin yoksa ebebiyat değeri olduğu için mi?
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…