lylavra
sen başladın mı bilmiyorum ama ben biraz önce bitirdim Bir Kadının Yaşamından 24 Saat'i.
İtiraf edeyim, Satranç ve Bilinmeyen Bir Kadının Mektubu'nu daha çok sevmiştim
Zweig'ın betimlemeleri ve karakterlerin ne hissettiğini verebilme olayı yine zirvedeydi. Yazarla bu kadar geç tanıştığıma nasıl pişmanım anlatamam
OKUMAYANLARA SPOİLER!!
Kitapta beni en çok etkileyen ki baş kahrakter kadının da yıkıldığı yer olan kısım, onca uğraşa ve tövbeye, pişmanlığa rağmen genç adamı yeniden kumar masasında masasındayken okuduğum yer oldu. Ben ne güzel sevinmiştim bırakacak diye. Kadının naifliği etkilemiştir diye düşünmüştüm ama bağlılık/bağımlılık neymiş ki adamın gözü dönmüştü
Araya çerezlik bir kitap alıp Jane Austen'a başlamak istiyorum