- 14 Nisan 2017
- 9.061
- 33.993
- 548
- Konu Sahibi Kardelenn30
-
- #81
demın bır konudan gelıyorum bızlerınde gercekten ortası yok
kadın atanacak
babası tutmus demıskı ev al ,400 bın ev fıyatıysa 500 bın faızı var... ev aıle evı olacak konu sahıbıne cok kucuk odeme yardım edecekler ama 10 yıl tum parasını eve yatıracak olmasına ragmen onun ustune olmayacak ev ...
bu sekılde cocugunun ustunden gecınen-cocugunu magdur eden coook aıle var
dunde baska bır konuya ifrit olmustum
genc yenı evlı adam habıre aılesınden para ıstıyor aılesıyle yasayan bekar kardesde abısının bu tutumundan artık rahatsız kardesı lıncledıler ne bıcım kardessın dıye o ayrı konu da orada da cocuk habıre aılesını söğüşlüyor yanı
gercekten ortamız yok
bende hasretım kendıyle mesgul yası buyuk ınsan gormeye 50 olunca yaslandım bana cocugum baksın dıyende var aıle bızı dunyaya getırdı bıze hep bakacak dıyen cocukta keske herkes kendısıne baksa kımse kımsenın ustune yuk olmasa , ınsan olan zaten zor durumda olana yetısır bakar o ayrı ama sureklı elı ustunde bır omur ustunde yuk olmak bırılerının de ne bıleyım...
cogu ınsan cocugum ılerde bana bakar dıye doguruyor ya o hesap ıste ...hep bırılerıne guvenerek yasama durumu . bu cok sıkıntı cok bencılce . cocugunda bır hayatı var anne babanında halbukı ... kımse kımseyı magdur etmemelı . kadın evden calısır yemek pasta yapar satar tulbent yapar kenarına oya nakıs yapar satar hem eve para gelır hem kocasına bakar mesela
ama yoook kocama bakıyorum demelı sadece
emınım kı kabul gün gezıyordur kocayı evde bırakıp
gelın es aılesıne bakmak zorunda da degıl tum gelırlerını sureklı bır yere aktarmak zorunda da degıller evet aıleye destek olursun ama bu kımseyı magdur etmeden olmalı
buradakı nısanlı bu dengeyı kuramayacagını bıldıgınden en bastan acıkca konusmus sanırım konu sahıbı verecek kararını artık
Türkiye’de 50 yaşından sonrası yaşlı çünkü. Karşılaştırma yaparken hayat şartları, çalışma koşulları, dolayısıyla oluşan bedensel yorgunluğu göz ardı etmeniz dikkatimi çekti. Benim yakın arkadaşımın babası yurt dışında yaşıyor adam 10 senedir her sabah koşuya çıkıyor işe gitmeden. Türkiye’de zaten insanlar trafiği hesaba katıp işe gitmek için 6da uyanıyor, ne ara nasıl koşsun, nerde koşsun? Çalışma saatleri uzun, çoğu iş yeri cumartesi de çalıştırıyor. O bedensel yorgunluk ileride hastalık olarak gösteriyor kendini. Avrupa’nın 50 yaşıyla Türkiye’nin 50 yaşını karşılaştırmak o yüzden sağlıklı bir karşılaştırma gibi gelmedi bana.
Her açıdan nerden bakarsan bak zor bir evlilik olacak, genelde erkekler karısından kısıp ailesine gelir sağlıyor, denge kurabilen o kadar az ki, ben de size soruyorum neden böyle bir evlilik, neden bu adam, bir daha düşünün ya da bu korkularınızı nişanınızla paylaşın, hoş paylaşsanız bile olumlu konuşacaktır vazgeçmemeniz için...Merhaba kızlar ben şu an nişanlıyım nişanlım ailenin tek erkek evladı babasının kronik bir rahatsızlığı var sürekli hastaneye gitmek durumunda çalışamıyor.Nisanlimin annesi ilgileniyor eşiyle maddi ve manevi olarak nişanlım ve kardeşi destek olacak.Benim de birtakım endişelerim var. Ailesinin mağdur olmasını tabii ki istemem ama bu durum benim ailemi mağdur eder mi diye düşünmüyor değilim. Nişanlımın ailesine karşı maddi ve manevi sorumluluğu olacak anlayacağınız (Tabi ki destek olacak ailesi ama kendi ailesini de mağdur etmemek şartıyla) Ben maddi ve manevi anlamda nişanlımın bu dengeyi kurabilecek mi onu düşünüyorum.İki tarafın gönlünü de hoş tutabilecek mi beni düşündürten konular bunlar. Bencil düşünmüyorum ama sonuçta bizim de bir ailemiz olacak kendimizi de düşünmek zorundayım. İki tarafa da yetişecek gücü bulabilir mi maddi ve manevi olarak bunları düşünüyorum.Siz olsanız ne yapardınız? Nasıl düşünürsünüz?Bana fikir verebilir misiniz?
Burdada insanlar saat 6da kalkip işe gidiyorlar, 1 saat trafikte kaliyorlar. Ha mesai saatleri farkli evet fakat Türkiyedede herkes ağir koşullarda çalişmiyor ki. Burda kaç konu okuyoruz, memur olan insan bile bu kafada.
Ben oĺsam böyle bir yükün altına girip kabul etmezdim, çok büyük sorunlar ve dengesizlikler yaşanıyor, evlenince anlarsın...Nişanlanmadan önce bu durumu biliyordum bir durum da olmadı ben mi evham yapıyorum bilmiyorum artık
Ben destek olmasın demiyorum ki nerden çıkardınız bunu?
O 6’da işe giden insanlar kaçta işten dönüyorlar onu da yazar mısınız? Bir saat trafik İstanbul şartları için trafikten sayılmıyor zaten artık o da ayrı bir konu. Belirttiğiniz gibi mesai saati farklı evet benim işe gidiş saati örneklemesiyle vurgulamak istediğim buydu zaten. Büyük bir çoğunluk ağır koşullarda çalışıyor. Memurları daha doğrusu devlet personelini hariç tutuyorum ama özel sektör ağır koşullarda çalışıyor. Hadi bedensel yorgunluğu bir kenara bırakalım hayat pahalılığından onun yarattığı psikolojik etkiden haberiniz var mı? Yine aynı yere geliyoruz Türkiye’de 50 yaşından sonrası yaşlanmış sayıyor kendini çünkü bedensel ve zihinsel olarak yaşlanmış oluyor. İki ülkenin 50 yaşını ülke şartlarını hesaba katmadan genelleme yaparak karşılaştırmak doğru gelmiyor bana bu yüzden.
Konu nasil yurtdişındaki 70liklerin bisikletle gezmesine geldi ben anlamadım.Hii tek çikarabildiğin omu? Yazdiklarimdan? Onu niye yazdim biliyormusun? Çünkü burda konu sadece hastalik değil (ki tam ne hastalik, ne derecede olduğu bile belli değil). Konu genel olarak Türkiyede 50 yaşindan sonra bile kendini yaşli görme psikolojisi var. Kendine baktirma sevdasi var. En küçük ağrida doktora gidip ilaç isteme sevdasi var.
Cocuklari sigorta olarak görüp, ondan geçinme isteği var. O bisiklet örneğide onun için verildi. Burdaki yaşlilarda o psikolojinin olmadiği. Kendilerini yaş ile hemen hasta olarak görmek istemediklerini, bisiklet ile her işini halen hal ediyorlar. Bunu anlatmak istedim. Yani o bireysellik sadece evlatta yok, yaşlidada var.
Kaldi ki kaç defa yazdim, adamin normali oysa, yapsin, baksin annesine babasina. Ancak konu sahibi evlenmek zorunda değil. Bu şartlari herkes kabul etmez diye.
Burda her iş ayni değil ki. Saat 17de evde olanlar var, saat 19-20dede evde olanlar var.
Ben Türkiyenin şartlarini tartişmiyorum ki. Elbetteki zor. Hatta benim tahmin edemeyecek kadar. Eğitimi, sinavi, cocuk büyütmesi evet çok zor. Elbette karşilaştirma bile zor.
Ancak çoğu 50+insani yorgunluğundan değil, birazda güvendiğinden, kültür bunu normal kabul ettiğinden dolayi fazlasi ile güveniyor çocuklara.
Benim için söylemesi kolaydir belki ama ne olursa olsun, ne kadarda yorulsam, ben çocuğuma güvenmek istemem, ona muhtaç olmak istemem. Neticede ben şartlari biliyordum. Bir gün yaşlanacağimi. Çocuğum ile aramda 30 yil var. Ben 30 yil daha ilerdeyim ondan, tecrübe olsun, maddiyat olsun. Bu bazi şeylere yansimali diye düşünüyorum. Kim bilir tam asil sikinti burda. Ileriyi düşünmemek, sadece yarini kurtarmak.
Ailesinin mağdur olmasını tabii ki istemem ama bu durum benim ailemi mağdur eder mi diye düşünmüyor değilim.
Sizde işe başlayınca geceniz gündüzünüz karışacak, kendi ihtiyaçlarınızdan kısacaksınız, afedersiniz ama eşek gibi çalışacaksınız.
Anne babasını mağdur etmesin elbette kimse ama 2 ev geçindirmeye gücü yetmeyende bir zahmet evlenmesin.
Ailesine baksın maddi durumunu düzeltene kadar.
İki tarafında birbirinden bu fedakarlığı beklemeye hakkı yok. Bencillik bu.
Akşam yemek yapmaya bile mecaliniz kalmadan eve geldiğiniz zaman daha çok gözünüze batar bu yardım meselesi.
bencillik değil bu, tabi ki düşüneceksin. yarın öbür gün abuk subuk bi şey yaptıklarında ama adam hasta deyip seni her türlü susturma imkanı var. Kalp kırmadan senin için kurmayı istediğin hayat İçin ne doğruysa onu yapmaya çalış. Tabi ki eşine destek olursun ama denge önemliMerhaba kızlar ben şu an nişanlıyım nişanlım ailenin tek erkek evladı babasının kronik bir rahatsızlığı var sürekli hastaneye gitmek durumunda çalışamıyor.Nisanlimin annesi ilgileniyor eşiyle maddi ve manevi olarak nişanlım ve kardeşi destek olacak.Benim de birtakım endişelerim var. Ailesinin mağdur olmasını tabii ki istemem ama bu durum benim ailemi mağdur eder mi diye düşünmüyor değilim. Nişanlımın ailesine karşı maddi ve manevi sorumluluğu olacak anlayacağınız (Tabi ki destek olacak ailesi ama kendi ailesini de mağdur etmemek şartıyla) Ben maddi ve manevi anlamda nişanlımın bu dengeyi kurabilecek mi onu düşünüyorum.İki tarafın gönlünü de hoş tutabilecek mi beni düşündürten konular bunlar. Bencil düşünmüyorum ama sonuçta bizim de bir ailemiz olacak kendimizi de düşünmek zorundayım. İki tarafa da yetişecek gücü bulabilir mi maddi ve manevi olarak bunları düşünüyorum.Siz olsanız ne yapardınız? Nasıl düşünürsünüz?Bana fikir verebilir misiniz?
Evet çok saçma sapan alakasız şeyler için bile hastalığı bahane edebilirler.B
bencillik değil bu, tabi ki düşüneceksin. yarın öbür gün abuk subuk bi şey yaptıklarında ama adam hasta deyip seni her türlü susturma imkanı var. Kalp kırmadan senin için kurmayı istediğin hayat İçin ne doğruysa onu yapmaya çalış. Tabi ki eşine destek olursun ama denge önemli
Yav kudra konu sahibi hicbir konuda net bilgi vermiyor ama kayın adamın yatalak veya kadının çalışamayacak kadar yaşlı olmadığına emin gibiyim. Ana baba diyince hele bir de kuyruğa hastalık takınca gözümüz kör oluyor ama Arya hakli, bu konu gereksiz duyarda madalya alır. Misal benim eşim ağır kronik hasta, hala çalışıyor, ben hala çalışıyorum bir şekilde bakıyoruz çolugumuza çocuğumuza ( yaşımız da epey var ayıptır söylemesi) eşim yatalak olursa bakıcı tutar mecbur yine çalışırım çünku yaşamak zorundayım. Bu arada benim kp de bel fıtığı oldum diyip 50 yaşında emekli olmuştu, evde bi yumurta kırmak zor geldiği için de kv yi zorla genç emekli edip eve kapatmıştı. Hep aynı hikâye yani, hep de düşülürBen anlatamıyorum heralde. Adam hasta diyorum buradaki yaşlılar geziyor bisiklete biniyor diyorsun. He arya he..
Bir başka konuda da söyledim herkes kendi hayatından yola çıkarak yorum yapıyor. Benim babam yaklaşık 1 yıl hastaydı. Evet ayaktaydı, gidip geliyordu ama bakıma muhtaçtı. Evde yalnız bırakamıyorduk, sürekli hastaneye gidip geliyor son 3-4 ayda hastanede yatıyordu. Yani yatalak olmaması bakıma muhtaç olmadığı anlamına gelmez.Yav kudra konu sahibi hicbir konuda net bilgi vermiyor ama kayın adamın yatalak veya kadının çalışamayacak kadar yaşlı olmadığına emin gibiyim. Ana baba diyince hele bir de kuyruğa hastalık takınca gözümüz kör oluyor ama Arya hakli, bu konu gereksiz duyarda madalya alır. Misal benim eşim ağır kronik hasta, hala çalışıyor, ben hala çalışıyorum bir şekilde bakıyoruz çolugumuza çocuğumuza, eşim yatalak olursa bakıcı tutar mecbur yine çalışırım çünku yaşamak zorundayım. Bu arada benim kp de bel fıtığı oldum diyip 50 yaşında emekli olmuştu, evde bi yumurta kırmak zor geldiği için de kv yi zorla genç emekli edip eve kapatmıştı. Hep aynı hikâye yani, hep de düşülür
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?