Kızlar nişanlıyım kafamı karıştıran konular var


Demek istediklerim bunlardi işte! Herşey ondan sonra arap saçina dönüşüyor. Normal şartlarda kendiliğinde yardim etmek isterken, bu senin vazifen olunca mecburiyet oluyor ve istemekten çikip, yük olabilir. Bundan dolayida tartişmalar huzursuzluklar,..

Demiyorum ki hiç yardim olmasin. Tabiki olacak. Hepimizin ihtiyaci var. Ancak süre ve konum çok önemli şeyler. Dediğin gibi başkalarina güvenerek yaşamak asil problem. Yoksa biri iki yardimi, hatta bir süre yardim kimse sorun etmez. O ince çizgiyi ben birtürlü anlatamadim
 

Burdada insanlar saat 6da kalkip işe gidiyorlar, 1 saat trafikte kaliyorlar. Ha mesai saatleri farkli evet fakat Türkiyedede herkes ağir koşullarda çalişmiyor ki. Burda kaç konu okuyoruz, memur olan insan bile bu kafada.
 
Her açıdan nerden bakarsan bak zor bir evlilik olacak, genelde erkekler karısından kısıp ailesine gelir sağlıyor, denge kurabilen o kadar az ki, ben de size soruyorum neden böyle bir evlilik, neden bu adam, bir daha düşünün ya da bu korkularınızı nişanınızla paylaşın, hoş paylaşsanız bile olumlu konuşacaktır vazgeçmemeniz için...
 
Sizde çalışacaksınız, yardımcı olacaksınız. eşiniz 7*24 sürekli babasının başında değildir zaten.
İllaki dönüşümlü bakılıyordur, kardeşi de varmış zaten. Hep birlikte konuşup, elele verip maddi manevi bir düzen oturtursunuz.
Kaygılarınızı anlamakta güçlük çekiyorum.
Ben derdinizi çözemedim inanın, bir yola çıkacaksanız, nişanlınıza sevgi ve güvenle bağlıysanız sizde taşın altına elinizi koyacaksınız. Beraber sorumluluk alacaksınız.
Ama yok ben maddiyat olarak rahat olup, düşünmek istemiyorum bunları derseniz evlenmeyin o zaman. Hiçbirşeyin garantisi yok çünkü. Allah korusun hasta olan sizin babanız da olabilirdi.
 
Burdada insanlar saat 6da kalkip işe gidiyorlar, 1 saat trafikte kaliyorlar. Ha mesai saatleri farkli evet fakat Türkiyedede herkes ağir koşullarda çalişmiyor ki. Burda kaç konu okuyoruz, memur olan insan bile bu kafada.

O 6’da işe giden insanlar kaçta işten dönüyorlar onu da yazar mısınız? Bir saat trafik İstanbul şartları için trafikten sayılmıyor zaten artık o da ayrı bir konu. Belirttiğiniz gibi mesai saati farklı evet benim işe gidiş saati örneklemesiyle vurgulamak istediğim buydu zaten. Büyük bir çoğunluk ağır koşullarda çalışıyor. Memurları daha doğrusu devlet personelini hariç tutuyorum ama özel sektör ağır koşullarda çalışıyor. Hadi bedensel yorgunluğu bir kenara bırakalım hayat pahalılığından onun yarattığı psikolojik etkiden haberiniz var mı? Yine aynı yere geliyoruz Türkiye’de 50 yaşından sonrası yaşlanmış sayıyor kendini çünkü bedensel ve zihinsel olarak yaşlanmış oluyor. İki ülkenin 50 yaşını ülke şartlarını hesaba katmadan genelleme yaparak karşılaştırmak doğru gelmiyor bana bu yüzden.
 
Ben destek olmasın demiyorum ki nerden çıkardınız bunu?

Ben destek olup olmamasini yazmadim ki. Adam mecbur yardim edecek bu durumda. Orasi belli.sizde calismiyorsunuz ve simdiden adamin yetip yetemeyecegini sorguluyorsunuz. Buna da hakkiniz var, sonucta yükü beraber tasiyacaksiniz öyle veya böyle. Ama tasiyamam diye düsünüyorsaniz evlenmemeniz lazim. Aksi takdirde hem adamin yükü kat kat artacak, hemde siz mutsuz olacaksiniz. Su anda secebiliyorsunuz daha. Evlendikten sonra is "kabul ettin" e gececek.
 

Burda her iş ayni değil ki. Saat 17de evde olanlar var, saat 19-20dede evde olanlar var.

Ben Türkiyenin şartlarini tartişmiyorum ki. Elbetteki zor. Hatta benim tahmin edemeyecek kadar. Eğitimi, sinavi, cocuk büyütmesi evet çok zor. Elbette karşilaştirma bile zor.

Ancak çoğu 50+insani yorgunluğundan değil, birazda güvendiğinden, kültür bunu normal kabul ettiğinden dolayi fazlasi ile güveniyor çocuklara.

Benim için söylemesi kolaydir belki ama ne olursa olsun, ne kadarda yorulsam, ben çocuğuma güvenmek istemem, ona muhtaç olmak istemem. Neticede ben şartlari biliyordum. Bir gün yaşlanacağimi. Çocuğum ile aramda 30 yil var. Ben 30 yil daha ilerdeyim ondan, tecrübe olsun, maddiyat olsun. Bu bazi şeylere yansimali diye düşünüyorum. Kim bilir tam asil sikinti burda. Ileriyi düşünmemek, sadece yarini kurtarmak.
 
Konu nasil yurtdişındaki 70liklerin bisikletle gezmesine geldi ben anlamadım.
Adam hastaymış-hasta.
Yurtdışında hasta olupta 30-40 yaşında emekli olanlar yokmu? Ben şahsen çok tanıyorum. 50 yaşında zor yürüyenlerde var.
Türkiyede yazlık komşularımda 60-70 yaşında gayet fitler, bisiklet ile sahilde gezip pazar market eksiklerini görüyorlar. Balık tutup, koşu yapanlar bile var içlerinde. Hiçde gelip çoluk çocuk bize baksın kafasında değiller. Çoğu evine temizlik için yardımcı bile çağırmıyorlar.
Tam tersi çocukları, torunları haftasonları yada tatilerde gelip eve çöküyorlar yemek, temizlik, hizmet bekliyorlar.
Birşeyi genelerken daha derin bakmalı.
Konu sahibinin bu konuda endişesi varsa, ki belliki nişanlısı hep bir şekilde ailesine destek çıkacak, evlenmez olur biter. Yada kendisi işe girmeyi düşünmeyi bırakıp bu düşünceyi hayata geçirmeyide deneyebilir. Nişanlısının maaşını hesaplayana kadar ben nekadar kazanıyorum nekadar katkıda buluncağım diyede kafasını yorabilir. Bu aileye yapılan destek olmasada geçerli.
 

Türkiye şartlarını tahmin edemediğiniz belli orasını anladım zaten ama yok saymayın onu söylüyorum sadece. Yorumlarınızda hep bunu yapıyorsunuz. Benim annem de her zaman çocuğum bana bakmak zorunda değil der evet zorunluluk değil belki ama bakılmalı. Bu konuda mesela baba hasta anne evde ona bakıyor. Ne yapsın çocuğu hadi ben kendi hayatımı kuruyorum size kolay gelsin mi desin? Yine Avrupa şartlarında düşünüyorsunuz, oranın emeklisiyle buranın emeklisi bir değil. Burda aileler hadi 18 oldun artık başının çaresine bak mı desin? Anne baba binbir emek, özveriyle çocuk büyütürken çocukların büyüdüğünde anne babasını yük görmesi bence asıl mesele.
 
Konu sahibi benim su an anlamadıgım nisanlıymıssınız nisanlanmadan önce durumları bilmiyor muydunuz? Neden nisanlıyken düsünmeye basladınız bunları? Ve bunları düsünecek kadar durumun gidisatı sizi endiselendirmeye baslamıs. Merak ettiğim insan herseyi bilerek nisanlanır bu yola adım atar.
 
Ailesinin mağdur olmasını tabii ki istemem ama bu durum benim ailemi mağdur eder mi diye düşünmüyor değilim.

Bu kısımdan benim anladığım kendi kök ailenize de yardım vs edilmesi mi?

Şöyle ki zorunluluk varmış. Sağlık gibi bir şey söz konusu olmasaydı söyleyeceklerim farklı olurdu.

Babanın maaşı varmış ama borcu da varmış.
Borç takriben ne zaman bitip kendi bütçelerine dönecekler?
Kardeş ne kadar nişanlınız ne kadar destek olacak?
Evleri kira mı, lükse kaçıyorlar mı vs...

Cevaba muhtaç sorular.

E tabi siz de ailenize destek olmanız gereken bir durum var ise hem kök ailenize hem de yeni kuracağınız ailenize katkıda bulunmak için çalışmakta büyük fayda görüyorum.
 
Benim arkadaşımın annesi felç geçirdi.
Kız evlenmedi ben hayatımı anneme adadım dedi.
Cuhku maddi manevi anneye adanmış hayat .
Bunu kimse çekemez dedi.
Ev kredisi felan da cekti zaten.
Bu durumda bu adam şuan evlenmeye müsait değil.
Siz de bu durumu şuan kabullenememisken evlenince hiç çekemezsiniz yol yakınken vazgeçin.
 
Sizde işe başlayınca geceniz gündüzünüz karışacak, kendi ihtiyaçlarınızdan kısacaksınız, afedersiniz ama eşek gibi çalışacaksınız.
Anne babasını mağdur etmesin elbette kimse ama 2 ev geçindirmeye gücü yetmeyende bir zahmet evlenmesin.
Ailesine baksın maddi durumunu düzeltene kadar.
İki tarafında birbirinden bu fedakarlığı beklemeye hakkı yok. Bencillik bu.
Akşam yemek yapmaya bile mecaliniz kalmadan eve geldiğiniz zaman daha çok gözünüze batar bu yardım meselesi.
 
Son düzenleme:

Is zaten yardim etmeyi gecmis. Cocuklar annelerini ve babalarini bundan sonra maddi manevi tasiyacak. Bencede bu durumda evlenilmez. Heleki Türkiyedeki durumlari göz önünde bulundurursak
 
B
bencillik değil bu, tabi ki düşüneceksin. yarın öbür gün abuk subuk bi şey yaptıklarında ama adam hasta deyip seni her türlü susturma imkanı var. Kalp kırmadan senin için kurmayı istediğin hayat İçin ne doğruysa onu yapmaya çalış. Tabi ki eşine destek olursun ama denge önemli
 
Evet çok saçma sapan alakasız şeyler için bile hastalığı bahane edebilirler.
 
Ben anlatamıyorum heralde. Adam hasta diyorum buradaki yaşlılar geziyor bisiklete biniyor diyorsun. He arya he..
Yav kudra konu sahibi hicbir konuda net bilgi vermiyor ama kayın adamın yatalak veya kadının çalışamayacak kadar yaşlı olmadığına emin gibiyim. Ana baba diyince hele bir de kuyruğa hastalık takınca gözümüz kör oluyor ama Arya hakli, bu konu gereksiz duyarda madalya alır. Misal benim eşim ağır kronik hasta, hala çalışıyor, ben hala çalışıyorum bir şekilde bakıyoruz çolugumuza çocuğumuza ( yaşımız da epey var ayıptır söylemesi) eşim yatalak olursa bakıcı tutar mecbur yine çalışırım çünku yaşamak zorundayım. Bu arada benim kp de bel fıtığı oldum diyip 50 yaşında emekli olmuştu, evde bi yumurta kırmak zor geldiği için de kv yi zorla genç emekli edip eve kapatmıştı. Hep aynı hikâye yani, hep de düşülür
 
Bir başka konuda da söyledim herkes kendi hayatından yola çıkarak yorum yapıyor. Benim babam yaklaşık 1 yıl hastaydı. Evet ayaktaydı, gidip geliyordu ama bakıma muhtaçtı. Evde yalnız bırakamıyorduk, sürekli hastaneye gidip geliyor son 3-4 ayda hastanede yatıyordu. Yani yatalak olmaması bakıma muhtaç olmadığı anlamına gelmez.

Kronik hastalıklar da yaş ile daha yoğun hissedilmeye başlar. Hayatını çok ağır bir kronik hastalıkla geçiren ablam çalıştı çabaladı malulen emekli oldu. Annem 74 yaşında, astımı, tansiyonu ve şekeri var. Yalnız yaşar, kendine bakar gerekirse ama hastaneye yalnız gidemez, alışverişe yalnız gidemez, hergün kontrol etmezsem olmaz. Gözüm üstünde olmak zorunda.

Yani sözün özü adamın yürüyebiliyor olması kendine bakabileceği anlamına gelmez.
 
kafa karıştırıcı şeyler bunlar
aileniz biliyor mu bu olayı onlar ne diyor?
bu arada kardeşi kız mı erkek mi evli mi?
yarın öbürgün ordan bir sorun çıkabilir
birde ailesi sömürücü mü mesela

kimisi bunları yaptırır çok çok çekinir kimisi de çocuğum değil mi yapacak der bu önemli

herşeyi iyi düşünün ve öyle yapın
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…