• Merhaba, Kadınlar Kulübü'ne ÜCRETSİZ üye olarak yorumlar ile katkıda bulunabilir veya aklınıza takılan soruları sorabilirsiniz.

kızlarınızı okutun, meslek sahibi yapın

Yanlışım varsa düzeltin lütfen, çalışan bir bayansınız. Hem çalışıyor, hem ev işlerine yetişmeye çalışıyorsunuz. Tıpkı çalışan pek çok bayan gibi, bende bu grubun içerisindeyim. Eşiniz yaptıklarınızın kıymetini bilmiyor diye, sırf ona ders vermek adına belki de, işten ayrılıp ihtiyaçlarınızı karşılaması için eşinizin sırtına mı dayanacaksınız? Sizin emeklerinizi hor gören, en ufak şeyde annesine şikayet eden bir eşiniz var, çalıştığınız halde size bunları söylüyor ve de yapıyor siz işten ayrılmaktan bahsediyorsunuz. Yok yani böyle bir durum da, asıl öyle bir erkeğe hiç güvenmeyip işinize daha sıkı sıkı sarılmanız gerekmez mi?
Hayır ben sizin gibi düşünemiyorum işte
çalışmayıp birazda o benim arkamı toplasın
beni idare etsin istiyorum
dediğim gibi artık çok sıkıldım hep ona para yetiştirmekten
evin erkeğiymişim gibi yaşamaktan
çalışmam ve o benim ihtiyacım olan herşeyi karşılar
bu yapmak zorunda çünkü bir yerde bana göre
babam benim hep çalışıp ayaklarım üzerinde durmamı ister
halende kpss ye girmem için baskı yapar
geleceğim için kariyerim için
ama oda çözdü kocamı
çalışma evde otur dedi bana
çünkü eşime böyle olmak lazım
çalışıp onu el üstünde tutmak hataymış
çalışmayıp evde olup gezip tozmak
ona para harcatmakmış doğru olan onu anladım:19:
 
Son düzenleme:
Bence konu sahibi kızlarınızı okutun derken, karakterde çok mühim değil canııım okutun yeter anlamında demek istememiş. Zaten hangi bilinçli anne-baba karakterli çocuklar yetiştirmek istemez. Okumak ve meslek sahibi olmak zaten o özgüvenin o karakterin oluşmasında biraz da olsa katkı sağlayan şeyler. Okuduğumuz kitaplarda, girdiğimiz derslerle (ben mühendisim ama sosyoloji ve sosyal psikoloji dersleri aldım feminizm üzerine ateşli tartışmalarımız oldu) bize bir şeyler katan hocalarımızla o özgüven ve karakter biraz olsun şekilleniyor. Çalışma hayatındaki arkadaşlarımızın yaşamlarını görerek bazen olması gereken üzerine kafa da yoruyoruz.

Konu sahibinin kastettiği şu: Bir kadın kendini ezdirecek yapıda biriyse zaten Allah ona yardım etsin, ama eğer bir kadın kendini ezdirmeyecek durumdaysa mesleği en büyük kurtarıcısı. Cadolozluk ya da kadınsı güçler kaba kuvvet karşısında pek sökmez. Ve malesef erkeklerin çalışma çalışmama durumunda kadına bakışı değişiyor. Buna en güzel örnek doğum iznine ayrılmış arkadaşlarım. İstisnasız hepsi daha önceden yardım eden eşlerin artık doğum izninde evde lduğu için hiç bir işe yardım etmediğini söylediler. Sanki bütün gün uyumayan ağlayan o bebeğe bakarken saçını yıkamaya vakti/fırsatı olmayan kadın evde sefa sürüyor da bütün işleri de o yapsın. Sırf bu yüzden doğum izninden işine dönünce sevinen arkadaşlarım var. Yani ne kadar haksız da olsa erkeklerin gün içinde iş yerinde olanla gün içinde evde olan kadına bakışı farklı.

Konu sahibini haklı buluyorum belki sadece şunu ekleyebilirdi, kızlarınızı saygı duyulmayı hakettiklerini bilerek, oğullarınızı kadınların hizmetçi olmadıklarını bilerek büyütün. Ama işte bunu söylemeye ne kadar gerek var. Bu zaten olması gereken değil mi?

Burda mesleğini eline almış ve hala eşi evde işlere yardım etmeyen arkadaşlara zaten yorumum/sorum hep aynı. Neden? Yani nişanlılıkta iş paylaşımı üzerine hiç konuşmadınız mı? Sizin bu konudaki net çizginizi bilmiyor muydu? Bir adama meyvesini bile soyarak vermenin sebebi nedir? Siz onun annesi misiniz yoksa eşi mi? Bakın ben de eşime meyvesini veririm ama neden; çünkü eşim yeri gelir evde benden fazla ev işi yapar. Ben de onu birazcık bu şekilde şımartmak isterim. Bana kahve makinesinden süt köpürtüp kahve yapar ben de ona bu kadarcık bir şey yapmışım çok mu? Ama siz ne yapıyorsunuz: Zaten yeterince şımarık eşleriniz daha ne kadar şımartabilirim diye çabalıyorsunuz. Yani umarım en azında bir oğlunuz olduğunda kendi odasını toplamayı, kendi tabağını bulaşık makinesine yerleştirmeyi, kirlilerini kirli sepetine atmayı öğretirsiniz ki eşinizin bir kopyası daha başka birinin başına musallat olmaz.
sanırım son sözleriniz bana

eşimle 9,5 aylık bir nişanlılık dönemimiz oldu tanımak için az çok karakterini anlamak için yeterli bir zaman diye düşünüyorum.
eşim nişanlıyken hayat müşterek,sana ev işlerinde tabi ki yardımcı olurum vs..gibi sözler söylerdi
ama ne acıdır ki bu ve bunun gibi bir çok sözü havada kaldı.
bense onu sevdiğimden değer verdiğimden yapıyordum
ama baktım ki olacağı yok
yemek yapmayınca yada yemeği beğenmeyince şikayet ediliyorum ne hali varsa görsün o zaman diye düşündüm.
çalışmayı seviyorum işimide öyle
ama kıymetimi bilmeyi bende hiç umursamam
 
İşte bunun adı tamda nankörlük
şuna değinmeden edemeyeceğim affınıza sığınarak
eşim bana çalışmam konusunda baskıda bulunmaz ama bunu bir şekilde bellide eder.
çalışmayacağım desem sen bilirsin senin kararın der buna eminim
zira geçen sene 2 ay kadar çalışmadım sonradan kendi isteğimle işe girdim.
benim sıkıntım eşimin çalışmam konusunda ki baskısı değil
benden maddi anlamda çok şey beklemesi
sanki ben banka kasasıymışım gibi
benim her zaman param olur mantığında
benden çok maaş alır ama onun maaşının hayrını görmeyiz.
benim sıkıntım tek kelimeyle nankör olması
gamsız olması

sizin eşinizin ise tavrı hiç hoş değil
ne demek boşarım falan
buna izin vermeyin tepkinizi belli edin
hatta sizin yerinizde olsam eşim bu tavırdayken tek bir gün bile çalışmam

evet çok nankör yaptığım fedakarlıkların hiç değeri olmadı. hem arsız annesine katlanıyorum, hem kendisine ama adam para için beni boşamaya kalkıyor. evet boşanmak iyi birşey değil ama ben bu arsızlarla başedemiyorum ezik karakterli değilim fakat karşı taraf çok arsız o yüzden boşanmayı düşünüyorum işimi asla bırakmam çok iyi mesleğim var yıllarıma yazık olur hem işi bırakmak doğru değil bu insanlar yüzünden işimi bırakacağıma onları hayatımdan çıkarırım o asalakları bence bu daha doğru arkadaşım.
 
Son düzenleme:
sanırım son sözleriniz bana

eşimle 9,5 aylık bir nişanlılık dönemimiz oldu tanımak için az çok karakterini anlamak için yeterli bir zaman diye düşünüyorum.
eşim nişanlıyken hayat müşterek,sana ev işlerinde tabi ki yardımcı olurum vs..gibi sözler söylerdi
ama ne acıdır ki bu ve bunun gibi bir çok sözü havada kaldı.
bense onu sevdiğimden değer verdiğimden yapıyordum
ama baktım ki olacağı yok
yemek yapmayınca yada yemeği beğenmeyince şikayet ediliyorum ne hali varsa görsün o zaman diye düşündüm.
çalışmayı seviyorum işimide öyle
ama kıymetimi bilmeyi bende hiç umursamam

Tamam bundan sonra ne yapabilirim, onun sözlerini nasıl tutturabilirimi düşünmeniz gerekiyordu en başta o zaman. Yani "çayına kadar koydum meyvesine kadar soydum" neden? Bunları yaparken ne düşünüyordunuz? Yapılan ilk yemekte hadi mutfağa dediniz de gelmedi mi? Yapılan ilk temizlikte hadi sen şurayı topla burayı sil diyince banane mi dedi? Siz mutfakta bulaşıklarla uğraşırken "Makineye beyazları atıp çalıştırır mısın?" dediniz de yapmadı mı? Bunların hepsi minik tartışma sebebi. Aman tartışma olmasın ben yaparım elime mi bulaşıcak diye mi düşündünüz? O annesinin kuzusu ise siz babanızın prensesi değil miydiniz? Herkes kendi evindeki hayatı özler. Belki siz okurken anneniz babanız size hiç iş yaptırmadı. Siz de bunu özlersiniz belki. Ama herke anne-babasının evindeki standartı evlendikten sonra beklememeli. Anne-baba yanında çocuktunuz yaşınız kaç olursa olsun ama kendi evinizin bireylerisiniz. Siz bunu anlamış olsanız da eşiniz pek anlamamış.

Size nacizane iki tavsiyem olacak. Birincisi kendiniz için çalışın. Eşinizin başına Allah korusun bir şey gelse, türkiye şartlarında 3-5 yıl ara verdikten sonra işe dönmek imkansız değil ama zor. Bir de eşinizin maaşı her şeye yeticek mi bakalım, ben gezeyim o ödesin diyeceğiniz kadar kazanıyor olsa sizden para istemezdi bence.

İkincisi siz bana bakmak onun bir yerde görevi derseniz o da ev işi yapmak bir yerde senin görevin der. Bunu zaten diyor diyebilirsiniz ama bu onu zaten benim gözümde geri kafalı yapar. Ondan bir farkınız olsun. Erkeğin görevi kadının görevi ayrımlarına girersek hiç bir erkeğe ev işi yaptıramayız. Hayat müşterektir. Bu konuda biz ne kadar kararlı durursak karşı taraf o kadar başına buyruk olmaz. Bir örnek vereyim hani bazı kadınlar aldatılma karşısında kararlı bir çizgi tutturamaz da tekrar tekrar aldatılır ya. Hani nasıl olsa yapıyorum ama bir şey olmuyor rahatlığında erkekler, bu ev işleri de o kadar mühim bir konu. Kendi bedeninizden, kendinize saygınızdan veriyorsunuz. Kararlılık çok önemli.
 
evet çok nankör yaptığım fedakarlıkların hiç değeri olmadı. hem arsız annesine katlanıyorum, hem kendisine ama adam para için beni boşamaya kalkıyor. evet boşanmak iyi birşey değil ama ben bu arsızlarla başedemiyorum ezik karakterli değilim fakat karşı taraf çok arsız o yüzden boşanmayı düşünüyorum işimi asla bırakmam çok iyi mesleğim var yıllarıma yazık olur hem işi bırakmak doğru değil bu insanlar yüzünden işimi bırakacağıma onları hayatımdan çıkarırım o asalakları bence bu daha doğru arkadaşım.

Alkışlıyorum bu düşüncenizi.
 
evet çok nankör yaptığım fedakarlıkların hiç değeri olmadı. hem arsız annesine katlanıyorum, hem kendisine ama adam para için beni boşamaya kalkıyor. evet boşanmak iyi birşey değil ama ben bu arsızlarla başedemiyorum ezik karakterli değilim fakat karşı taraf çok arsız o yüzden boşanmayı düşünüyorum işimi asla bırakmam çok iyi mesleğim var yıllarıma yazık olur hem işi bırakmak doğru değil bu insanlar yüzünden işimi bırakacağıma onları hayatımdan çıkarırım o asalakları bence bu daha doğru arkadaşım.
valla zamanında boşanmayı denemiş biri olarak
bunun kolay olduğunu söyleyemem
ama evet çareler tükenmişse en doğrusu yolları ayırmak
ben bunuda denedim ayrıldık
babamın evine gittim
3 ay ayrı kaldık
eşim sözler verdi vaadlerde bulundu
peşimi bırakmadı
bir şans daha verdim
ama görüyorum ki huylu huyundan vazgeçmiyor
sabrediyorum
dua ediyorum
elbet rabbim bir kapı açar
 
Alkışlıyorum bu düşüncenizi.

teşekkür ederim arkadaşım meslek sahibi olmak kolay değil üstelik ülkemizde çok saygın olarak görülen mesleklerden birine sahibim yıllarımı harcadım bu uğurda bu arada her meslek çok değerli bunu özellikle belirtiyorum. ben bu kadar saygın bir mesleğe sahipken arsız kv ve eş tarafından ezilmeye çalışılıyorum. yıllarımı harcadığım mesleğimi kendini bilmez arsızlar yüzünden bırakacağıma o asalakları hayatımdan çıkarırım daha iyi. ne yaptıysam başedemedim ne kadar okumuş olursan ol karşı taraf yapacağını yapıyor ama okumamış olan bayanlara göre bizim avantajımız olmadığı yerde kestirip atabilme özgürlüğü...
 
Son düzenleme:
sanırım son sözleriniz bana

eşimle 9,5 aylık bir nişanlılık dönemimiz oldu tanımak için az çok karakterini anlamak için yeterli bir zaman diye düşünüyorum.
eşim nişanlıyken hayat müşterek,sana ev işlerinde tabi ki yardımcı olurum vs..gibi sözler söylerdi
ama ne acıdır ki bu ve bunun gibi bir çok sözü havada kaldı.
bense onu sevdiğimden değer verdiğimden yapıyordum
ama baktım ki olacağı yok
yemek yapmayınca yada yemeği beğenmeyince şikayet ediliyorum ne hali varsa görsün o zaman diye düşündüm.
çalışmayı seviyorum işimide öyle
ama kıymetimi bilmeyi bende hiç umursamam

Bir de son sözlerim size değildi. Konuda çalışan ve tüm işleri yaptığını söylemiş bütün kadınlaraydı. Meyve olayı arada okuduklarımdan aklımda kalan bir örnekti. Kimin yazdığına çok dikkat etmemiştim.
 
Son düzenleme:
valla zamanında boşanmayı denemiş biri olarak
bunun kolay olduğunu söyleyemem
ama evet çareler tükenmişse en doğrusu yolları ayırmak
ben bunuda denedim ayrıldık
babamın evine gittim
3 ay ayrı kaldık
eşim sözler verdi vaadlerde bulundu
peşimi bırakmadı
bir şans daha verdim
ama görüyorum ki huylu huyundan vazgeçmiyor
sabrediyorum
dua ediyorum
elbet rabbim bir kapı açar

kolay değil elbette ama bu insanlarla uğraşmak daha zor arkadaşım :( yıılarımı harcadığım mesleğimi bu insanlar yüzünden bırakmam onlar da asla düzelmezler biliyorum o yüzden tek çare boşanmak. boşandıktan sonra olacaklar şimdiki durum kadar kötü olamaz
 
Tamam bundan sonra ne yapabilirim, onun sözlerini nasıl tutturabilirimi düşünmeniz gerekiyordu en başta o zaman. Yani "çayına kadar koydum meyvesine kadar soydum" neden? Bunları yaparken ne düşünüyordunuz? Yapılan ilk yemekte hadi mutfağa dediniz de gelmedi mi? Yapılan ilk temizlikte hadi sen şurayı topla burayı sil diyince banane mi dedi? Siz mutfakta bulaşıklarla uğraşırken "Makineye beyazları atıp çalıştırır mısın?" dediniz de yapmadı mı? Bunların hepsi minik tartışma sebebi. Aman tartışma olmasın ben yaparım elime mi bulaşıcak diye mi düşündünüz? O annesinin kuzusu ise siz babanızın prensesi değil miydiniz? Herkes kendi evindeki hayatı özler. Belki siz okurken anneniz babanız size hiç iş yaptırmadı. Siz de bunu özlersiniz belki. Ama herke anne-babasının evindeki standartı evlendikten sonra beklememeli. Anne-baba yanında çocuktunuz yaşınız kaç olursa olsun ama kendi evinizin bireylerisiniz. Siz bunu anlamış olsanız da eşiniz pek anlamamış.

Size nacizane iki tavsiyem olacak. Birincisi kendiniz için çalışın. Eşinizin başına Allah korusun bir şey gelse, türkiye şartlarında 3-5 yıl ara verdikten sonra işe dönmek imkansız değil ama zor. Bir de eşinizin maaşı her şeye yeticek mi bakalım, ben gezeyim o ödesin diyeceğiniz kadar kazanıyor olsa sizden para istemezdi bence.

İkincisi siz bana bakmak onun bir yerde görevi derseniz o da ev işi yapmak bir yerde senin görevin der. Bunu zaten diyor diyebilirsiniz ama bu onu zaten benim gözümde geri kafalı yapar. Ondan bir farkınız olsun. Erkeğin görevi kadının görevi ayrımlarına girersek hiç bir erkeğe ev işi yaptıramayız. Hayat müşterektir. Bu konuda biz ne kadar kararlı durursak karşı taraf o kadar başına buyruk olmaz. Bir örnek vereyim hani bazı kadınlar aldatılma karşısında kararlı bir çizgi tutturamaz da tekrar tekrar aldatılır ya. Hani nasıl olsa yapıyorum ama bir şey olmuyor rahatlığında erkekler, bu ev işleri de o kadar mühim bir konu. Kendi bedeninizden, kendinize saygınızdan veriyorsunuz. Kararlılık çok önemli.
işin doğrusu eşim evliliğimizin başlarında bana destek olurdu
pencereleri sildiği bile olmuştur zamanında
herşeye destekti
ama ne zamanki biz yeniden bir araya geldik o eski adam gitti yerine başkası geldi
yardım et desem yorgunum der ben değil miyim diyorum
umursamıyor.
bende huzurumuz bozulmasın diye ses etmedim hiç ama yinede yaranamadım.

çalışmayan bayanlara kocası nasıl ki ihtiyaçlarını karşılıyor gezdiriyor
benim kocamda bana göre bana bakmalı ihtiyaçlarımı karşılamalı
çalışmam bişeyi değiştirmemeli
çünkü artık bıktım onun arkasını toplamaktan
borç ödemekten
hep bana sırtını dayıyor
neden????? beni ne zannediyor bu adam?
bende çalışmam bana baksın o zaman
o bana zerre yardımcı olmasın ama ben herşeyimle ona kul köle olayım nereye kadar yaa:14::14:
hiç mi ders almadı yaşananlardan?:14:
allah korusun başıma bişey gelse ileride iş imkanım olur yine
ailem destekçim her konuda
bu konuda kaygılarım yok..
o kendi haline yansın!
 
kolay değil elbette ama bu insanlarla uğraşmak daha zor arkadaşım :( yıılarımı harcadığım mesleğimi bu insanlar yüzünden bırakmam onlar da asla düzelmezler biliyorum o yüzden tek çare boşanmak. boşandıktan sonra olacaklar şimdiki durum kadar kötü olamaz
kesin kararlı mısın boşanmaya
eşinin haberi var mı?
ne kadarlık evlisin?
 
bu gidişle evet, zaten ilk dile getiren oydu ben asla düşünmezdim olmayacağının ikimiz de farkındayız 3 yıllık evliyim
hakkında hayırlısı iyi ki çocuk yok ortada
ben boşanmayı düşünmüyorum
evliliğimiz yoluna sokmak istiyorum çünkü dermansız dertler değil bunlar
 
hakkında hayırlısı iyi ki çocuk yok ortada
ben boşanmayı düşünmüyorum
evliliğimiz yoluna sokmak istiyorum çünkü dermansız dertler değil bunlar

inşallah hepimizin hakkında hayırlısı olsun... ben çözemiyorum problemleri. bir de daha önce de belirttiğim gibi para için benden boşanmak istemesi gururuma dokunuyor, başka tek bir sebep yok sırf bu yüzden beni gözden çıkarmasına katlanamam buz gibi soğudum ondan... üstelik ailesine de katlanıyorum hiç değeri olmuyor. bu saatten sonra herkes yoluna
 
Devir eskisi gibi değil
Evinin sorumluluğunu bilen, hanımına saygı duyan adamlar yok artık
Kadın çalışmadığında yaşananlar içini burkuyor insanın; çok yakınımda çalışan 40 lı yaşlarını geçmiş bir adam var, eşiyle tartıştığında istediğini yaptırana kadar harçlığını keser... Bunun gibi milyonlarca kadın var, çalışmak ama çalışırken ayaklarının üzerine basmak, gerektiğinde kapıyı gösterebilecek kadar kendine saygıyı kazanmak lazım. Çaresizlik çok korkunç bir şey, sevmediğin, istemediğin bir adama sırf çaresizlikten katlanmak dünyanın en büyük kabusu olsa gerek.

Daha dün akşam evin önünde komşuma rastladım, ne kadar yorgunsun dedi, evet dedim yorgunum. Bırak boşver bu senin vazifen değil herif yapsın dedi =)) Bir iki dakika lafladık arkadan pencerden kocası seslendi, Allah'ın cezası çenemi yapıyorsun sen yine diye.... İçim cız etti apar topar eve kaçışına, kim hak eder ki böyle bir şeyi... Çalışmak ve kişiliğini oturtmak lazım, ikisi de gerekli kadın için
 
işin doğrusu eşim evliliğimizin başlarında bana destek olurdu
pencereleri sildiği bile olmuştur zamanında
herşeye destekti
ama ne zamanki biz yeniden bir araya geldik o eski adam gitti yerine başkası geldi
yardım et desem yorgunum der ben değil miyim diyorum
umursamıyor.
bende huzurumuz bozulmasın diye ses etmedim hiç ama yinede yaranamadım.

çalışmayan bayanlara kocası nasıl ki ihtiyaçlarını karşılıyor gezdiriyor
benim kocamda bana göre bana bakmalı ihtiyaçlarımı karşılamalı
çalışmam bişeyi değiştirmemeli
çünkü artık bıktım onun arkasını toplamaktan
borç ödemekten
hep bana sırtını dayıyor
neden????? beni ne zannediyor bu adam?
bende çalışmam bana baksın o zaman
o bana zerre yardımcı olmasın ama ben herşeyimle ona kul köle olayım nereye kadar yaa:14::14:
hiç mi ders almadı yaşananlardan?:14:
allah korusun başıma bişey gelse ileride iş imkanım olur yine
ailem destekçim her konuda
bu konuda kaygılarım yok..
o kendi haline yansın!

Şimdi benim şöyle bir düşüncem var, siz ayrılmışsınız demek ki büyük ihtimal onun hatası. Ama siz eve dönünce eskisinden bile iyi olmak yerine, hatasını telafi etmek yerine daha da kabalaşan yorgunluğunuzu önemsemeyen biri olmuş. Ve siz sanki hata yapan tarafmışsınız gibi huzurumuz bozulmasın diye mücadele etmişsiniz. Esas onun sizin gönlünüzü almak için el üstünde tutması gerekmez miydi? Onun huzurunuz bozulmasın diye hiç bir şeye ses etmemesi gerekmez miydi?
Haklısnız nereye kadar daha kul köle olacaksınız? Hadi işinizi bıraktınız. Bu sadece iş yerinizdeki yükün gitmesine sebep olur. Evde gene aynı kul kölelik devam. Aynı sevgi aynı saygı devam. Bütün sıkıntı iş yerindeki işler miydi o zaman, çünkü azalan sadece o. İşinizi bırakınca sorunlar hallolacak mı? Çalışmaya alışmış bir kadın olarak nereye kadar gezip tozacaksınız? Hayatınız ev işleri yapıp, akşam da eşinizin gelmesini beklemekten mi ibaret olacak? Nasıl bir resim çiziyorsunuz kendinize?
 
inşallah hepimizin hakkında hayırlısı olsun... ben çözemiyorum problemleri. bir de daha önce de belirttiğim gibi para için benden boşanmak istemesi gururuma dokunuyor, başka tek bir sebep yok sırf bu yüzden beni gözden çıkarmasına katlanamam buz gibi soğudum ondan... üstelik ailesine de katlanıyorum hiç değeri olmuyor. bu saatten sonra herkes yoluna
çok zor bir durum gerçekten
bir evlilik terapistine gidin
yardım alın bunlar aşılmayacak şeyler değil bence
 
Sosyal bir konu bu her tezin yüzlerce binlerce istisnası olur. Matematik değil ki 2+2=4 diyesin. Hiç bir konunun direkt sebebi şu diyemezsin. O etkiler bu etkiler. Her görüşün tam ters görüşünü de haklı çıkarabilirsiniz. Benim görüşüm ise okumak çalışmaktan ziyade kişide ve eşinde bitiyor iş.. sen (ve eşin) artık ayrı bir aile olduğunun farkına varır karıştırmazsan karışamaz.

Kadınlar Kulübü Mobil uygulaması kullanılarak gönderilmiştir.
 
çok zor bir durum gerçekten
bir evlilik terapistine gidin
yardım alın bunlar aşılmayacak şeyler değil bence

yok canım terapiyle filan düzelecek gibi değil tek problem kendisi değil zaten ailece sorunlular. bir de cidden çok soğudum beni para için boşamaya kalkan insanla hayatımı geçiremem
 
Devir eskisi gibi değil
Evinin sorumluluğunu bilen, hanımına saygı duyan adamlar yok artık
Kadın çalışmadığında yaşananlar içini burkuyor insanın; çok yakınımda çalışan 40 lı yaşlarını geçmiş bir adam var, eşiyle tartıştığında istediğini yaptırana kadar harçlığını keser... Bunun gibi milyonlarca kadın var, çalışmak ama çalışırken ayaklarının üzerine basmak, gerektiğinde kapıyı gösterebilecek kadar kendine saygıyı kazanmak lazım. Çaresizlik çok korkunç bir şey, sevmediğin, istemediğin bir adama sırf çaresizlikten katlanmak dünyanın en büyük kabusu olsa gerek.

Daha dün akşam evin önünde komşuma rastladım, ne kadar yorgunsun dedi, evet dedim yorgunum. Bırak boşver bu senin vazifen değil herif yapsın dedi =)) Bir iki dakika lafladık arkadan pencerden kocası seslendi, Allah'ın cezası çenemi yapıyorsun sen yine diye.... İçim cız etti apar topar eve kaçışına, kim hak eder ki böyle bir şeyi... Çalışmak ve kişiliğini oturtmak lazım, ikisi de gerekli kadın için

Attrantecim eskiden yok muydu harçlık kesen erkekler? Allah'ın cezası çene mi yapıyorsun gene diyenler? Vardı. Sanıyor musun anne-babalarımızın zamanında büyük çoğunluk hanımına saygı duyan erkeklerden oluşuyordu. Kadınlarla ilgili devrimler neden olsun o zaman? Eğer erkeklerin çoğunluğu sorumluluğunu bilen hanımına saygılı insanlar olsaydı eskiden neden kadınlar ayaklansın ve hak istesin ki? Öyle değildi malesef ama kol kırılır yeni içinde kalırdı. Doğru olan sanki buymuş sanılırdı.
 
Back
X