- 27 Ekim 2008
- 5.989
- 2.460
- 723
arkadaşlarımla ve aile fertlerimle zaman geçiriyorum..valla ben size hak verdim. herşeyi beraber yapmak yorar insanı. bi yalnız kalmak kendinle dostlarınla olmak istersin . bu kadar dip dibe boğar insanı. Bir arkadaşınla kahve içmek hatta yalnız alışveriş, yürüyüş yapmak istersin. valla haklısınız.
Ama boşanmayı düşünmekten önce yardım almayı düşünmez misiniz?
Konu sahibi gereken uyarıları yaptığında ve ayrı planlar yaptığında dahi eşinin alınan karara riayet etmeyip geri geldiğini belirtmiş.
Olan tartışma da zaten bununla ilgili imiş.
Eşinin kırılgan ve zayıf olduğunu düşünüyor. Bu bir insan için çok ağır bir yüktür. Olandan memnun değilsiniz ama olması gerekeni söylerseniz karşı taraf kırılacak ve abartacak diye hiçbir şey de yapamazsınız.
Eşiyle zaman geçirmeye çalışan bir eş? Eşinin işyerine günde 3 defa giden bir eş değildir kesinlikle.
Bu ciddi anlamda psikolojik bir rahatsızlık. Bir defa iki defa değil sürekli olan bir şeylerden bahsediyor konu sahibi.
Uyuyamıyorum, hazırlanamıyorum ama benim hayatımı değil yalnızca benimle vakit geçirmesini önemsiyor diyor.
Zaten karar alıp yalnız zaman geçirebiliyorsanız konu sahibinden çok farklı bir durumdasınızdır. Konu sahibi bunun için uğraştığı zaman eşi tabiri caizse ağlayarak geliyormuş. Yani olayda bir trajedi var, o da konu sahibinin eşinin eşinden ayrı kalırsa öleceğini düşünmesi.
Bu sağlıklı bir durum değil. Sevgi de değil.
Not: Konu sahibinin üslubunu konudan bağımsız tutuyorum.
benimki de değişmez.
evet ilgisinden kaynaklı bir tartışma.peki ben bişeyi anlamadım belki açıkladın ben görmedim konuyu açarken ilk söylediğin bi tartışma olmuş gibiydi
o konu nedir
ilgisinden kaynaklı bi tartışma mı
ağız değiştirmedim ki.pardon ne yazdım ben sana hakaret mi ettim, sadece sinir bozucu boşanıyorum diye lafa girip sonrasında ağız degistirmek
ağız değiştirmedim ki.
sabah ona da söyledim.
biraz ayrı kalalım bunalıyorum dedim ve tartıştık.
sonrasında da avukatımızla görüştüm.
kendimi iyi ifade edememiş olabilirim.tam 22 sayfa okudum.
kelimeleri ağzınızdan arkadaşlar resmen cımbızla almışlar.
17. sayfada yoğun ilgiden kavga ettiğinizi nihayet yazmışsınız.
Madem bir derdiniz var neden ayrıntılı açıklamıyorsunuz...
Sorununuza gelince eşinizle terapiste gitmeyi neden denemediniz?
5 çocukmuu oo neee baaaa..valla seni çok iyi anlıyorum. inanmayacaksın belki ama aynı durumdayım şu anda. eşimle uyanık olduğu tüm saatler dipdibeyiz. wc gitmek için kalktığımda nereye diyor. tuvaleteeee diye bağırıyorum. yemek yapamıyorum, yanımdan gitme diyor. zorla kalksam kaç dk sürer diye soruyor. vs vs. geçici olduğunu düşünmüyorum 9 senedir böyleyiz. şikayetçi de değilim pek. yalnız kalmak için uyuduğu zamanları tercih ediyorum. kendimi dinleyebiliyorum. üstelik 5 de çocuk var. değişmedi...
bunun gibi birçok örnek sıralayabilirim..Uyarmak, konuşmak zor bir şey değil.
Kendi bireysel sınırınızı koymayı denememişsiniz ki siz.
Uyumaya çalıştığınız an, 'lütfen uyuyamıyorum, biraz daha devam edersen içeride yatmak zorunda kalacağım' dediniz de mi bu adam devam etti?
Siz sürekli bir şey demediğinizi ifade ediyorsunuz.
Memnuniyetsizliğinizi açıkça konuşmak yerine boşanmak oldukça yaralayıcı bir davranış.
Elinizden geleni yapmış olsanız, sevdiğinize gerçekten inanırım.
Ama kusura bakmayın, 'eşim beni fazla seviyor, boşanıyorum' cümlesine karşılık sizin onu sevdiğinizi söylemeniz oldukça ironik.
Çaba konu sahibi, her şey çabadan geçer.
Birazcık da siz çabalayın....
Yapalım istiyor ama yine de ayrı program yapıp uygulayabiliyorsunuz?eşimle konuşuyoruz.
ayrı programlar yapıp uyguluyoruz.
ama o sürekli herşeyi birlikte yapalım istiyor.
ben eşimi seviyorum arkadaşım.
beni niçin anlamak istemiyor ve duyularınızı kapatıyorsunuz?
evet saçlarımı okşuyor oluşu harika birşey lakin yorgunum ve sabah işe gideceğim uyumaya ihtiyacım var değil mi?
tüm gece uyutmadığı için mesaime başlamama yarım saat kala uyanıyorum ve giysilerimi seçerken sarılıyor biraz daha gitmesen diyor.
duş almama giyinmeme engel olmaya çalışıyor.
sadece anlayış bekliyorum.
kocamı seviyorum.
benim tek sorunum sürekli mıc mıc olmak istemiyorum.
ilgiden boğulmak istemiyorum.
sürekli aynı şeyleri yazıyorum lakin kimse beni anlamıyor..
ortası olmalı işte.şu yazdıklarını okudukça canım daha çok acıyor ya kendi kendime üzülüyorum şu an
benim kocam da arkadaşlarıyla vakit geçireceğim diye kırk atar
onlarla olsun da ne olursa olsun benimle de 2 saat duramaz sıkılır ahhh ahhhhh
ağzının ortasına,,ortasına vuracan uyurken kaldırmak ne yaaa..başkalarıyla zaman geçirebiliyorum.
ben yalnızca kendimle kalmak istiyorum..
yani uyuyorken uyandırılmak istemiyorum.
aşıklık değil buu bağımlılık hastalığı konu sahibinin kocası hastaa..Babanıza temizliğe gittiğinizde dahi yanınıza geldiğini veya sürekli işyerinize geldiğini belirttiğinize göre başkalarıyla da vakit geçiremiyorsunuz.
Ama siz anladığım kadarıyla eşinizin sorunlu olduğunu değil de size deli gibi aşık olduğunu duymak istiyorsunuz.
Onu da ben söyleyemem.
evet doğru, herşeyi birlikte yapmak da çok doğru değil böyle herşeyi ayrı gayrı yapmak daortası olmalı işte.
Bir kadının evliliğinde birey olmayı başaramaması kendi suçudur.
Nasıl ki, tersi konularda(dövme, sövme) kadına bunu yapması gerektiğini dile getiriyorsak, yine bu konuda da aynı şeyleri yineliyorum.
Kimse müneccim değil, sizin isteklerinizi belirtmeden anlayamaz.
Konu sahibinin üslubundan anladığım şey, sadece kendini hiçbir şekilde iyi ifade edemeyişidir.
Eşine de bundan farklı konuştuğunu, kendini açıkladığını sanmıyorum.
Atladınığınız nokta, iş yerine çiçek ve çikolata bırakmak adına ziyarete geliniyor.
Ne kontrol, ne sensiz yapamıyorum durumları söz konusu değil.
Uyurken rahatsız edilmek bence de en rahatsız edici şeylerden biridir ve yaşıyordum yakın zamana kadar.
Ta ki karşımdakinin kırılmasını önemsemeyip, kendi sınırımı çizene kadar!
Bir uyardım, iki uyardım ve üçüncüde bir sövmediğim kaldı.
Ama başardım!
Artık böyle bir sorunum yok...
Tabi ki konu sahibinden farklı bir konumdayım, çünkü kendimi bu girdaba kaptırmıyorum.
Hala benliğimi ve evlilikteki bireyseliğim adına 'çaba' gösteriyorum.
Bazen kırıcı, bazen yorucu, bazen uzun uzadıya anlatarak ama bunu 'ben' başardım.
Sessiz sakin, mıç mıç kalıp da off puff demedim, denmemeli de zaten.
Eşinin davranışlarının sınırları aştığı konusunda hemfikir olmama rağmen, cevabının boşanma olduğuna kesinlikle katılmıyorum.
Ben burada iki kişilik sevgiyi tek başına yaşamaya çalışan, bunun için sınırları zorlayan bir koca, hayatından ve yaşadıklarından mutsuz, tatminsiz ve en kötüsü de ne istediğini bile söyleyemen bir kadın görüyorum....
hayır arkadaşlarımla çıkabiliyorum.Babanıza temizliğe gittiğinizde dahi yanınıza geldiğini veya sürekli işyerinize geldiğini belirttiğinize göre başkalarıyla da vakit geçiremiyorsunuz.
Ama siz anladığım kadarıyla eşinizin sorunlu olduğunu değil de size deli gibi aşık olduğunu duymak istiyorsunuz.
Onu da ben söyleyemem.
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?