Evet artık bazı arkadaşları anlayamadığım için artık saygımın tükendiği noktadayım.
Sözüm herkese değil, saygısını koruyan arkadaşlar gözümde hala nitelendirilemez ölçütte değere sahipler.
Aşağıda bütün arkadaşların hakkımda merak ettiklerine açıklık getireceğim.
Aşağıdaki açıklamalarımda BAZI kısımlar saygı kavramından bihaber arkadaşlar için, bu kişilerin dışındaki arkadaşlar üstüne alınmasın.
Onlar alınıp üzülürse bunlara, ben bu duruma onlardan daha çok üzülürüm.
1- Bazı arkadaşlar merak etmiş, hatta gecenin 11'inde dışarı çıkabilmemi anlamlandıramamış.
Ben de şunu merak ettim, bu arkadaşlar hayatları boyunca hiç gece dışarı çıkmamışlar mı? Eğlenmek için mekana gitmek, bunalıp bir arkadaşıyla sohbet etmek için sahilde bir cafeye gitmek, hadi bunları da geçtim acıkıp hem de hava almış da olmak için bir çorbacıya falan gitmek hiç mi hayatlarında olmayan kavramlar?
Şunu da sormuşlar doğru düzgün tanımadığım, ruh hastası olarak nitelendirdiğim bir kızla çıkmamın nasıl bir cesaret olduğunu.
Yanıtı şu, ıstanbul gibi bir metropolitanda yaşıyorum.
Gecenin 11'i de olsa, dışarıda hala hayat var, insanlar var.
Belki, yaşadığım yeri 2.sınıf amerikan filmlerindeki tehlikenin kol gezdiği ıssız, cılız bir belediye spotunun zorlukla aydınlattığı sokakları olan bir yer olarak hayal ettiniz.
Bu da benim için endişelendiğinizi gösterir, beni düşündüğünüz için teşekkür ederim:)
Ama içiniz rahat olsun,yaşadığım semtte 24 saat sosyal hayat devam ediyor, dışarıda sizin gibi benim gibi herkes gibi insanlar, hayatlarına devam ediyorlar.
Şunu merak ettim, insan ayrımı olarak algılanmasın ama özellikle nezih insanların yoğun olduğu bir yerdeysen yanında isterse klinik vaka olarak tanımlanabilecek bir ruh hastası olsun diyelim, o insan size en fazla ne kadar zarar verebilir ki? Şu da var bu insan, bazı arkadaşlarımızın ısrarla hala haklı bulup korumaya çalıştığı birisi.
Burada bahsettiğimiz gözü dönmüş bir sapık,psikopat, cani ruhlu bir kanlı katil değil.
Ek olarak 11'de çıkmamı anlayamayan arkadaşların bazıları, gelişmeleri takip etmiş olan, öğleden sonra görüşeceğimi bilip, sonraki gelişmeler dahilinde görüşmemin o saatlere ertelendiğini bilen arkadaşlar.
Ki bazıları onlara teşekkür ediyorum bu konuda, o saatte benim için soru işaretleri taşıyan bir kızı eve almamın doğurabileceği olası kötü ihtimaller konusunda uyararak bu görüşmeyi dışarıda yapmamı sağlamışlardır.
Bütün bunların kapsamında, buradan çıkaracağım sonuç demekki bazı arkadaşlarımız kendi düşüncelerini paylaşmıyorlar.
Karşılıklı gaza gelmenin etkisiyle, o anki yanılsamalarını yansıtıyorlar.
2- Yaşadığım yaşam, yaşadığım olaylar bazı arkadaşlarca realiteden yoksun bulunmuş. Ve hayal ürünü olarak nitelendirilmişim.
ınanıp,inanmayanlar konusundaki fikirlerimi defalarca yinelediğimden, tekrarlama gereği duymuyorum.
Sadece bu düşüncelere biraz açıklık getireceğim.
Anlamadığım şu? Bu arkadaşlar nasıl bir yaşam sürüyorlar ki gece dışarı çıkmak, sevgiliye hediyeler alınması, faturaların,ekstrelerinin ödenmesi, bir insanın yüksek lisans yapabilme fikri neden size bu kadar hayata uzakmış gibi geliyor anlamadım.
Hayır,nerede, nasıl , ne koşullarda yaşadığınızı belirtirseniz. Belki ben de bunlara hayret etmenizi anlayabilirim.
Ayrıca,ŞAHSIMA AıT OLMAYAN, evlilik dışı bir gebelik yaşayan bir bayanın statusüyle çelişen davranışları,cümleleri ve gene durumuyla çelişse de yaşadığı şehir içinde bulunan bir dinlence yerine gitmesi , Bir kaç gün önce ağır hakaretler eden bir kızın, 180 derece dönüş yapıp, bir anda samimi ve içten yaklaşımını anlamlandıramam, üzerine olan yorumlarımı, anlamlandıramadığımı ve bu çelişkilerden dolayı bu bayanı manik depresif olmakla bile itham ettiğimi okumayan arkadaşlar, ya da okusa da anlayamayan arkadaşlar önceki sayfalardan bulabilirler.
Ki bu durumun, altını çizerek söylüyorum, hamile bir bayanın ata binmesi değil, bundan çok yapılması fazlasıyla elzem olan bir konuşmayı hiçe sayıp, zevkinde sefasında olmasına ve konuşma esnasındaki neşeli ses tonuna da dayanarak hamileliğin yalan olması olasılığının yüksek olduğu kanısına varmam ki ifadelerimde kesinlik belirtmemeye çalıştım, genelde yüksek ihtimal lafını kullandım.
Neden bu kadar garipsendi? Her mantıklı insan bu hamilelik ve o psikolojideki bayanın durumuyla çelişen bir silsileden bu sonucu çıkarır. Ek olarak, çökmüş olan moralim ve buna bir çıkış yolu arayan içgüdüsel tavırlarımı da eklersek çoğu insanın çıkarabileceği bir genelleme yaptım sadece.
Bu genellemenin doğruluğu ile ilgili yorumlarımı, gelişmeleri anlatacağım mesajımda belirteceğim.
Şu an açıklama amacı taşıyan bu mesajın, amacından sapmasını, konunun karışmasını istemiyorum.
Eşimin tavırlarının da gerçeklikten uzak bulunması kısmına geliyorum.
Yanlış hatırlamıyorsam, ben de eşimin olaylar karşısındaki tutumunu anlayamadığımı, anlamayı geçtim duyduğum rahatsızlığı ve bu rahatsızlığın beni bu evliliğin devamı karşısında düşündürdüğünü, bu durumun ben de bir boşanma sebebine kadar gidebileceğini okumayan arkadaşlar ve anlamayan arkadaşlar yine önceki sayfalarda görebilirler.
Ayrıca eşimin bu sorumluluk ve olgunluk olgusundan uzak olma halini ve eşimin kaybetme korkusunu çocuklaşacak, ağlayıp sızlayacak, kendini rezil etmekten çekinmeyecek denli yaşamasını ( ki bir bayan için eşine bunu yakıştırabilmek hiç kolay birşey değildir ) borderline rahatsızlığı derecesinde değerlendirenin de yine ben olduğum konusu içinde aynı durumdaki arkadaşlara önerim önceki mesajlar :)
Ama bu konuda en çok şu an belirteceğim kısıma üzüldüm.
Gerçekliğim sukunetim,saygım,anlayışım ve iyi niyetim yüzünden yargılanmış.
Buna gerçekten ama gerçekten çok üzüldüm.
Oysaki ben bunların ütopik davranışlar değil, bugüne kadar her insanda bulunması gereken nitelikler olduğunu düşünüyordum.
Ama özellikle bazı arkadaşların birbirlerine olan tutumlarından sonra, ütopik olan bu davranışlar değil de,
insanların birbirleriyle olan iletişimlerinde bu kavramların hüküm sürdüğü bir dünyanın ütopya olacağını düşünüyorum artık sadece.
3- Hala kötü kadın, ara bozan diye nitelendirilen ve hatta hatta YUVA YIKAN ben olabiliyorsam.
Ve siz hala, uzun yıllar devam etmiş bir zina birlikteliğini, evlilik kurumundan üstün görebiliyorsanız.
Ve bunların üstüne pembe hayatların insanı, plastik oyuncak hayatına sahip olan da yine ben oluyorsam.
Eğer siz bu zihniyetteyseniz gerçekten biz pembe hayat insanlarının zihniyetini çoktan aşmış sollamışsınız tebrik ediyorum.
Ve bunun üstüne.
Bu duruma gerçekten yorum ya da açıklama yapamayacağım, çünkü bunun için sözcükler artık kifayetsiz kalıyor.
4- Evet saat 5 gibi, bilgisayarımı açtım. Bekleme moduna geçmiş olan bilgisayarım aktif hale geldiğinde, haliyle açık kalan pencerelerdeki online statusum de aktif hale gelmiştir.
Günün yorgunluğu diyelim, ki ben de bir insanım sizin gibi, insani organizmalardan oluşuyorum haliyle ne yorum okuyabilecek ne de cevaplayabilecek bir direncim kalmadığından dolayı, yorumları okuma ve cevaplandırma işini bugüne erteledim.
Yapılan yorumlara, ağır ithamlara rağmen bu konuyu açmışsam ve arkadaşlar bana zamanlarını ayırmış, ilgilenmişlerse, konunun devamı ve kafalarındaki soru işaretlerinin açıklanması konusunda bilgilendirmem gerektiğini bir sorumluluk olarak görmekteyim.
Ama şu da bir gerçek ki, dağda yaşayan bir insan olmadığımdan dolayı, kendime ait kişisel sorumluluklarım ve çevreme ait bana düşen sorumluluklarım da var.
Ve haklı olarak ki öncelikli olarak bunlar ile ilgilenmek zorundaydım.
Sonuç itibariyle, umarım kendimi ifade edebilmişimdir. Ve kafanıza takılan soru işaretlerine, yanıt verebilmişimdir.
Oyuncak ve plastik hayatımdan sizlere esenliklerimi sunarım.
Sevgiler Pembe hayat sahibi :)