Mayıs ayında hamile kalmak isteyen anne aday adayları :)

ohh ne güzel zeytin bunu hayalini kurmak ne kaaa güzel....
muğlaya gidin çok güzel...
bizde cunda adasına gidicez galiba...:97:

bende zaten fethiyeye gitmek istiyorum aslında. ama fethiyede yarım pansiyon ucuz bi otel olsun ki otele bağlı kalmayayım. hergün başka biyere gideyim. bisürü yer var fethiyede gezecek. ölü deniz kelebekler vadisi saklı kent.... ooo bisürü yer. bakalım ayarlayabilirsem öyle bi yer.
 
Bölüm-1:
İçerisi loş, kızıl bir karanlık... Dokuz ay boyunca gerçek ışık yüzü göstermediler bana. Yo, öyle bildiğiniz gibi F tipi bir hücrede filan değilim. Aksine her şey çok eğlenceli. Buraya düştüğüm ilk günden bu yana ekmek elden su gölden... Huzurlu, güvenli bir ortamda yaşamımı sürdürüyorum diyebilirim. Bu zamanı uzun bir tatil olarak bile düşünmek mümkün. Siz hiç günde 24 saat keyifle yüzdünüz mü? Dilediğiniz zaman, dilediğiniz kadar yemek yediniz mi? Daha ne isteyebilirim ki! Zaman zaman sıkıntılar yaşamıyorum değil hani. Ama bunlar gelgeç şeyler. Atlatıyoruz hepsini. Atlatıyoruz diyorum çünkü her şeye rağmen tek başıma değilim. Bir kadının sevgi dolu sesi her zaman yanımda! Arada bir 'anne olacaksın' diyen başka sesler de duyuyorum. Onun yüzünü henüz görmedim, yani gıyabında tanıştığımızı söyleyebilirim. Gözlerinin içine bakacağım anı sabırsızlıkla bekliyorum... Ayda bir gittiğimiz, sesi beraber yaşadığımız kişiye benzeyen bir kadın da ilk günden beri hep aynı şeyi söylüyor. "Çok güzel bir anne olacaksın. " Doktormuş galiba. Onu da hiç görmedim.

Bölüm-2:
Burada sıkılmaya başladım. Monotonluktan başka bir şey değil hayat! Artık istediğim gibi yüzemiyorum. Hiç mutlu değilim, hiç! Yerim daraldı. Ekmek elden, yiyecek gölden olunca başıma bunların geleceğini bilemezdim tabii. Hareketsizlik işte, artık küçücük evimin içinde kocaman bir tombulum sanki. Oysa istediğim gibi oynamalıyım. Işıktan yana şansım hiç açılmadı; içerisi hala çok karanlık!

Bölüm-3:
Sürekli sevgi dolu sözlerini duyduğum o ses de benden şikayetlere başladı. Çok ağırlaşmışım, beni karnında taşımakta zorlanıyormuş. Ah evet, size onun karnında yaşadığımı söylememiştim. Yo, benden bu denli şikayet edilmesinin ağırlığı altında ezilmekten bir an önce kurtulmalıyım. Yaşadığım yerde imar yasağı olmasa evime ikinci bir kat çıkacağım ama ne yazık ki bu mümkün değil. Arada bir kaçak çıksam diyorum ama önceden ayda bir yapılan denetimler iyice artırıldı. Artık on beş günde bir yapılıyor. Her ay gittiğimiz o yerde, sesi anneme benzeyen kadın 'artık zaman yaklaşıyor kontrolleri daha da sıklaştıracağız' diyordu, ne demekse... Tabii bu sözlerden sonra bana yapacak bir şey kalmıyor. Kaçak yapı demek: boşuna zaman kaybı, boşuna yorulmak demek! Yer sorunuma en kısa zamanda çözüm bulmalıyım!.. Annem olduğunu sandığım kadın bugün bir şarkı dinliyordu, çok hoşuma gitti. Sanki benim için yazılıp bestelenmiş: Her yeeer karanlııık!

Bölüm-4:
Aman allahım! Bu de ne! Hayatımda böyle sancı görmemiştim. Dört bir yanım kasım kasım kasılıyor, evimin duvarlarından gelen baskılar yerimi iyice daraltıyor, aşağılara doğru sıkışıyorum. Tutunacak bir dalım bile yok. Bir kuvvet beni aşağılara doğru itip duruyor. Neyse ki uzun sürmedi. Bir daha olmaz umarım. Olamaazz! İşte yine başlıyor. O tatlı ses artık bas bas bağırıyor. Nasıl dayanılır buna. Yeter artık zaten yerim dardı, istediğim gibi oynayamıyordum, üstüne bir de bu dert! Bu arada bizim yüzme havuzundaki su boşaldı. İlk kez böyle bir şey oluyor! Ağrıların sıklığı artıkça annem daha çok bağırıyor. Bizi galiba değişik bir yere götürdüler. Tanımadığım bir dolu insanın sesini duyuyorum.


Aman allahım! Gözlerime inanamıyorum. Şu dehlizden bir ışık geliyor galiba. Oraya doğru ilerlesem mi acaba!..

Süleyman Gül
 

evet canım ele fln alıştık da kendi çapında konuşuyor henüz bi kelime öğrenemedi..bana 1 aylıkken geldi zaten 2 hafta falan oldu sanırım
 
ayyyy cücüüüü ne güzel yazmışşşşşş yaaaa
çok ilgilen tamam mı yemeğini yuvasından al elinde vermeye çalış evdeysen daha çok ilgilenirsin işteysen de çok yem verme akşam gidince kendin ver
evet canım ele fln alıştık da kendi çapında konuşuyor henüz bi kelime öğrenemedi..bana 1 aylıkken geldi zaten 2 hafta falan oldu sanırım
 

canım biz geçen sene gitmiştik motelde kaldık..
yarım pansiyondu çok güzeldi ve uygundu kişi başı 50tl di sanırım..
tam kelebek vadisinin üstünde kalıyıduk
 

ne güzel bişey. hem güldüm hem ağladım okurken.
 
canım biz geçen sene gitmiştik motelde kaldık..
yarım pansiyondu çok güzeldi ve uygundu kişi başı 50tl di sanırım..
tam kelebek vadisinin üstünde kalıyıduk

motelin adı neydi hatırlıyomusun? bende bi yer baktım da hotel mendos diye biyer. çalış plajında.denize sıfır. ölüdenizede 5 km felanmış sanırım. bildiğin biyer varsa tavsiyelerini beklerim.
 
Canım Kızım ;
Meğer sanaymış yolculuğum.
Birgün kendime neden yaşadığımı sordum.
Bir anlamı olmalıydı başımdan geçen onca şeyin.
Bir karşılığım olmalıydı hayatta.Bu soruyu sorduğumda
kendime, 23 yaşımdaydım. Ellerim yaşlanmamıştı henüz
ama, soluk soluğa kalmış, yorgun bir çocuktum.
Bildiğim her şeyden, herkesten uzaktaydım. Yalnızlık,
yabancılık, haksızlık.. Dünya kederleri bir olmuş,
yüklenmişlerdi bir gece kalbime. Balkona çıktım.
Dördüncü kattaydım. Soğuk bir kış geesiydi.
Demirleri tuttum, caddeyi seyrettim ağlayarak.
Göreceksin; insan nasıl acır kendine böyle anlarda.
129 numaralı otobüs geçiyordu ve bir kız köşedeki
benzinciden çıkmış, elinde bira şişesi ağlıyordu.
Uzundu saçları. Kaldırıma oturdu, elindeki bira şişesini
karşısındaki saat kulesine fırlattı. Saan oniki ye on vardı
ve belli ki ikimizin de canı çok yanmaktaydı.

Annem geldi aklıma. Bir pazar dönüşü, elimi avucunun
içinde kavrayışı ve bana doğumumu anlatışı.
Yalnızmış sancıları geldiğinde. Çok korkmuş,
ya başaramazsa diye. Balkona çıkmış, insanları seyretmiş.
"Başka kadınlarda çekti bu sancıyı" diyerek ve başka
insanların acılarından güç alarak, doğuma girmiş.
Doğuduğumda yaptığı ilk şey, saate bakmak olmuş.
Saat öğlen, onikiye on varmış.

İşte böyle demiştim kendi kendime "buraya kadarmış"
Sonra çilekli pastayı, çaldığım vişneleri, limonlu dondurmayı
ne çok sevdiğimi düşündüm. Saçlarımı uzatacaktım..
Para biriktirip yollara çıkacaktım.. Ve bir daha hiç
yirmiüç yaşımda olmayacaktım.. Büyük kararlardan önce
mutlaka bir gece beklemeli. Eğer sabah aynıysa her şey,
o zaman düşünmeli bitirmeyi bir hikayeyi.
Ertesi gün, güneşli bir sabahtı ve çoktan düştümşü
ruhumun ve kederimin ateşi.

O günden sonra neler oldu bir bilsen. Sana anlatacak
o kadar çok şeyim var ki.. Çok korkuyorum; sever misin
acaba beni? İyi bir anne olabilecek miyim,
koruyabilecek miyim seni? Kalbimde ve zihnimde
biriktirdiklerimi eksiksiz iletebilecek miyim sana?
Takvimler, bir sonbahar çocuğu olacağını söylüyor.
Annen de sonbaharda doğmuş bir bebekti. Bu mevsim
hüzünlüdür kızım ve çok sever güneşi.

Şu anda, minicik tekmelerinle "ben buradayım" diyorsun.
Gelişine az kaldı. Seni sevinçle beklerken, odanı
hazırlıyoruz hevesle. Ama ne yazık ki, odan kadar
özenli ve sessiz bir ülkeye gelmiyorsun. İsterdim ki,
benim gördüklerime sen şahit olma. Ama onlar sana bile
yetişti. Geleceği zamanı kendi seçmiş biri olarak güçlü,
ve benden de önde olacağını biliyorum. Umarım sen de
seversin karıncaları, kedileri ve kelebekleri. Ben babasını
çok özleyen bir çocuktum, dilerim sen ayrı kalmazsın
seni sevinçle bekleyen babandan. Anneler ve babalar
tanıyacaksın bizden başka. Oğluna söz verdiği
bisikleti alamadığında , notalarla oğlunun adını yazan
bıyıklı , yorgun babaları, ya da kendi giyemediği mavi
23 Nisan elbisesini, sabaha kadar uyumadan kızına
diken anneleri.. Sonra, kendinden başkasını
düşünmeyenleri, kendi öfkesinde boğulanları ve
yalancıları tanıyacaksın. Aşkı tanıyacaksın bir gün..
Kalbin kırılacak.. Ve belki kıracaksın birilerini.
İyi bir tamirci ol kızım. Çabuk onar kırdığın kalpleri.
Ve çaresiz kalma kendi kırık kalbinde. Sen şimdi
kendi öykünü yazmaya geliyorsun. Hayat, iki
seçenek sunuyor. Ya payına düşen kederi paylatacaksın
ya da kendinle iyi geçinmeye bakacaksın. İkincisini
tercih edersin umarım.

Bana öğretildiği gibi kızım;
Öğrendiğin çiçek adlarını unutma. Kelebekleri kitap
arasında kurutma. Kin büyütme kalbinde ve incitme
kimseyi. Dilerim , dünyaya geliş nedenini sen çabuk
bulursun. Yolun açık olsun.

Annen...

>İclal Aydın<
 

sürekli konuşuyorum canım kafesinin başında elimde...kafsını eğip okşamamı istiyor sürekli :))) evdeyim çalışmıyorum canım..Yem konusunda öyle yapayım.ağzıma yaklaştıramıyorum pek o yüzden mi konuşmuyor aceba
 

canım fethiyeye selamlarımı söyle ben fethiyeliyim gezilecek yer çok evet sana gidersen iyi gezmeler
 
aaaaa ne güzel demekki alışmış okşanmayı çooom severlerr ben artık limonda ileri dereceye kadar gitmiştim valla beş parmağımla kaşıyordum kafasını gık demiyordu ağzına yaklaştırman önemli diil bi 10 sn 20 sn uzaktan da olsa sürekli aynı şeyi tekrarla ona ilk önce cici kuştan başla sürekli cici kuş cici kuş de onu bi demeye başlasın 3-5 günde kapar zaten ayyy çok güzel konuşuyorlar yaa bizimkisi kendine salak kuş eşşek kuş çok cici kuşum babacıkk geldimmm çirkin beşiktaş şimdilik dedikleri bunlar hatırladıklarım çok süper ıslık çalıyor mesela ben ona melodi şeklinde değişik değişik ıslık çalıyorum aynısını yapıyor şaşar kalırsın ama ilgi şart ohh hem çalışmıyormuşsunda hadi bakalımm görim seni
 
motelin adı neydi hatırlıyomusun? bende bi yer baktım da hotel mendos diye biyer. çalış plajında.denize sıfır. ölüdenizede 5 km felanmış sanırım. bildiğin biyer varsa tavsiyelerini beklerim.

Onur Motel Faralya Ölüdeniz Fethiye

canım bizim kaldığımız yer burasıydı...
kişi başı 100tl olsa bile yine buraya giderim çünkü inanılmaz memnun kaldık dostluklarından misafir perverliklerinde...
bu sene gidemicez çünkü promosyonlu tatil kazandık oraya gidicez inşallah seneye gidebilirz diye umut ediyorum...
ailece orda kalıyorlar sahipleri yemekleri bile kendileri yapıyor bize kendileri servis ediyorlardı...
şiddetle tavsiye ederim..
 

tamam canım demek ki doğru yoldayım :))) geldiği günden beri cicikuştayız bakalımhayırlısı inşallah...Ayy alayım da seveyim yavrumu
 

ayy cidden cok güselll berrem sitesinden baktımdaa dışı taşla ahşap içi ahşapp ne güsel bi yer burası yaaa müthişş kişi başı 50-55 arası diooo ama süper biyer bayıldım gercektennnn
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…