Melek anneleriyle konuşmaya ihtiyacım var:(


ne demek istediğini, nasıl acı çektiğini, nasıl ışıksız kaldığını çok iyi biliyorum canım... Bende ordayım çünkü. Umutsuz, ümitsiz...üstelik hiçbirimiz birbirimizi rahatlacak cümleler kuramayızki bizi bizden başka kim anlarki derdimiz teselli bulmak , avunmak değilki... Inan zeynep duru'm orda yağmur'unu bulsun diye dua ettim. Benim kızım yağmurdan büyük ya annesi, yağmur'un ablası benim meleğim.. Ona orda ablalık etsin kızım....
Içimde hissediyorum seni canım... Yazamasakda, anlatamasak da ben nasıl anlıyorsam seni, biliyorumki sende okadar iyi anlıyorusun beni....
Rabbim sabır versin bize. Ablalarının kokusunu getiren bebekler nasip etsin bize mevlam inşallah...özel msj. Gönderemiyorum. Buraya yazmak zorunda kaldım afedersin..
 

şuan hem yazıyorum hem ağlıyorum çok mutsuzum inan bana herşey çok zor geliyor sana zor gelen herşey bana da öyle zor geliyor zeynep duru yağmur uma iyi baksın ona ablalık yapsın anneleri yanında değil onlar şimdi üzgündür ama birbirlerine destek olsunlar bu gece sabh 05.05 te sanki yine telefon çalacak her cuma sabaha karşı ben bunları yaşıyorum telefon çalacak ve biz hastaneye gideceğiz hastanenin yolu bana çok uzak gelecek yolda başlayacağım ağlamaya hissedeceğim çünkü ona birşeyler olacağını....offffffffff bu dünya neden bu kdar adaletsiz bu gece 21 gün olacak kızımı kaybedeli canım çok acıyor mutsuzum ah be yağmur um ah be kızımmmm annen senin için yanıp kavruluyor biz bunu hayal etmedik ki miniğim hani biz mutlu olacaktık yuvamız seninle neşelenecekti ama olmadı ya yawrum olmadı ya kızım elalem bebeklerini kucağına alıp sewerken annen sadece karşıdan bakıyor ya kızım annen seni sewemedi öpüp koklayamadı ya annen seni büyüdğünü göremeyecek ya:..( sensizlik çok kötü ben hiç iyi değilim senin yanında olmak istiyorum...
 

bende cuma sabahı 4 te kaybettim yavrumu. 7 de haber verdiler bize. Babası beni götürmedi. Kimse gitmeme izin vermedi. çok değil yarım saat sonra süt vermeye gidecektim. Kimbilir belki bebeğim iyileşekti kucağıma alıp emzirecektim. Yaşasaydı şimdi nerdeyse 4 aylık olacaktı.. Offf zaman hapset beni kızımlı günlere.
 

canım yaa şu an işyerimdeyim ama hiçbirşey gözyaşlarıma engel olamıyor . allah sana da bol sabırlar ve enkısa zamanda yeni evlatlar nasip eder ve herşey bu sefer gönlüne göre olur inşallah.benim canım defnem de 26 gün bizimleydi. hep yanındaydım saatlerce başında bekledim elini tuttum konuştum küvezin içindeki bir meleğe kendimce annelik yaptım işte . eşim hep derdi ki biran küvezin içine girivereceksin sanıyordum. ha çıktı ha çıkacak derken 1 gece de herşey altüst oldu 1 hafta sonra hastanede anneli odaya çıkaracaklardı ama olmadı olamadı oda bakarken mezar bakmakmış kaderde. seni o kadar iyi anlıyorum ki defnem yaşasaydı tam 8 aylık olacaktı ve herşey dün gibi malesef bu acı bu yürek yarası hiç kapanmayacak sadece bu acıyla yaşamaya alışacağız o kadar bir de tekrar hamile kalabilme umudu.

buradaki arkadaşlarımdan başka hiçkimse anlamıyor insanı , işyerinin eğlencesi vardı geçen hafta " hadi gelmiyormusun daha gidip göbek atıcaz" diyen bile oldu ben de dayanamadım benim evladım ölmüş ben gidip oynayacakmıyım diye tersledim artık.
 

allah limselere yaşatmasın evlat acısını,bir kor düşüyor yüreğine. Her gün biraz daha hırslanıyo, biraz daha alevleniyo,biraz daha fazla yakıyo canını..geçmek tükenmek bilmiyo...ilk kaybettiğim gün böyleydim. 1 hafta sonra daha kötü.. 1 ay sonra.. 2 ay sonra.. şimdi hem acım çook büyük hemde özlemim... Acıya dayanıyorum ama bu özlem bu hasret öldürecek beni...
BİR TEK YAŞAYAN BİLİR DÜNYANIN BİZİM İÇİN DÖNMEYİ BIRAKTIĞINI CANIM, BİR TEK BİZ BİLİRİZ BİRBİRİMİZİN YAŞAMAKTAN ZEVK ALMADIĞINI... ALLAH KİMSEYE YAŞATMASIN YİNEDE...
 
Son düzenleme:

ona bir damla süt çıkarabilmek için saatlerce uğraştım göğüslerim acıdı ama umrumda değildi sabah o sütü kızıma götürecektik onun için herşeye değerdi ama olmadı hiç bişi istedğim gibi olmadı...kızımı kaybettikten sonra sütüm geldi göğüslerim şişti kendiliğinden akıyordu ahhh dedim kızım biraz daha bekleseydin bak annenin sütü geldi ve o sütün geri gitmesi için hap kullandım bu aralar nedendir bilmiom ama göğüslerim daha da sızlıyor tabi onun yanında kalbimdeki sızı da artıyor(
 

yaşadıklarımı burda senin ağzından okudukça acaba diyorum, rabbim bana ümit mi veriyo.aynı şeyleri yaşamışız, aynı duygular, aynı yaşanmışlıklar bunlar...((
 
"allah analı babalı büyütsün..."
bebeğimi kaybettim...
Dünyam durdu benim..neyin temennisi bu?

temenniler ne işe yarar neden söylenir içimizi rahatlatmak için mi kendimizi kandırmak için mi bazen bende kendi kendime temennilerde bulunuyorum çünkü bnm de kendimi kandırmam gerekebilio ama içimi rahatlamam değil bunda ki amaç içimi rahatlatmak istemiyorum ki ben... ben onu istiyorum kızımı istiyorum ne kadar imkansız değil mi giden geri gelir mi elbet gelmez o yüzden bizler gideceğiz meleklerimizin yanına ve ben gideceğim günü sabırsızlıkla bekliyorum....bugün tam 3 hafta oluyor ve özlemim hasretim giderek büyüyor meleğim artık toprak kokuyor:.( isyan değil bu ama ne anneler var çocuğunu döven sokağa atan bizler böyle yanıp tutuşurken evlatlarının kıymetini bilmeyen anneler var adaletin bu mu be dünyaaa biz sana ne yaptıkta sen bunu bize layık gördün minicik kızımdan ne istedin be dünya onu değil de beni alsaydın o toprağın içine kızımın ne günahı vardı o daha küçücüktü beee ben ona kıyamazken sen benim kızıma nasıl kıydın dünya:..(
 

canım nasıl üye olacağım melek anneleri kısmına.sen hangi şehirdesin.hangi doktora gittin.bende birden fazla doktora gideyim diyorum ama karışmakta istemiyorum.birine güvenip ilerleyeyim diyorum.kararsızım ama.(
ben kocaeli üniversitesinde su kesesi yırtılması üzerine uzmanlığını yapmış bir doktora gittim.2 hafta önce.onunla konuşunca biraz rahatladım.tüm testleri ve kültürleri yapacağını.tekrar düşük ihtimalinin olabileceğini (her gebede olduğu gibi) ama olmaması için elinden geleni yapabileceği konusunda konuştu.benimde çok endişelerim ve korkularım var.
senin gittiğin doktorlar hepsi özelmiydi.birde test yap deyince yapıyormu doktorlar.sezeryanlamı oldu doğumun canım.(Allah uzun ömür versin yavruna inşallah) 3 hafta erken olmuş ya onun için soruyorum.

bende biraz zamann geçsin istiyorum canım.henüz hazır değilim sanırım.çok korkuyorum.benim ilk hamileliğimde bulantı ve kusmalarımda çok olmuştu.daha bedenen bile o duruma hazır hissetmiyorum kendimi.

tavsiyelerin ve verdiğin bilgiler için teşekkür ederim.
 

insanlar acını hemen unutmanı bekliyorlar. kendilerinin aklından çıkınca biz de unuttuk zannediyorlar malesef.. bilmiyorlar ki ömür boyu unutulması mümkün değil.
ben hastanede yatarken hemşireler ağlamama kızıyorlardı..gelen giden bütün hemşireler "yeter ağlama" diye tersleniyorlardı bana.. ben daha şoku bile atlatamamışım, benden istediklerine bak!!!
ya da yeni doğum yapıp da "bebeği görmeye niye gelmiyorsun yaaaaa?" diye trip atan kalpsiz arkadaşlarım bile oldu. iş yerinde " ah seninki de yaşasaydı burada koşar oynardı" diyebilen densizler...neler neler !!!!
bizi birtek biz anlıyoruz..
facebookta benim bebeğimle aynı zamanda doğan arkadaşlarımın bebekleri diş çıkartmaya başlamış. yok yılbaşında noel baba tulumlu fotolar, yok bayramda aileboyu mutluluk pozları!! okadar canım yanıyor ki! allah mutluluklarını daim etsin, kimsenin huzurunda gözüm yok ama kendimi çok eksik hissediyorum. her özel günde oğlumun yokluğu üstüme karabasan gibi çöküyor. ben 28 nisanda doğum yaptım, 1 mayısta da bebeğim melek oldu. o tarihler geldiğinde nasıl dayanacağım?
 
Içimde bir yangın var her gün biraz daha öldürüyo anneni yavrum yavaş yavaş, usul usul...sensizliğe dayanamıyorum.. Heryerde seninle aynı zamanda dünyaya gelmiş bebekler.. Annelerinin gözlerinde mutluluk... Ben senden sonra mutluluğu unuttum annem, yarım yamalak oldum yavrum. Seninle beraber umutlarımın, hayallerimin, mutluluğumunda üstüne toprak attılar annem.
Annen sensiz hiçbir şey değil kızım..baban için, ananen için iyimiş numarası yapıyorum. Ama ben hiç iyi değilim kızım..
Sensiz hiçbir şeyin hiçbir anlamı yok...hasretin içimi yakıp kavurdu, seni çok özledim duru'm...
 
Bende kaybettim yavrumu temmuzda, 6 ay geçti üzerinden ama sanki dünmüş gibi acısı, yüreğim alev alev, bir bebek görsem yüreğim sızlıyor, ben alamadım kokusunu yavrumun, tam solunum cihazından çıkarmışlardı umutlanmıştımki 3. günü yanındayken kaybettim oğlumu ( Ne olur üzme kendini arkdaşım, RABBİM bizden daha çok sebviyormuş yavrularımızı, yanına aldı, bizi bekliyorlar cennetin kapısında, bizsiz girmeyeceklermiş cennete... Ben yeni yeni toparlıyorum kendimi.. Tekrar hamile kalmaya korkuyorum yine yaşarım aynı şeyleri diye ama, kısmet.. Sen üzülme annesi, üzülmeki rahat olsun bebeklerimiz orada..


Evladın ölümüne sabır
Sual: Küçük çocuğumuz öldü. Ana-baba olarak çok ağladık. Bize günah oldu mu?
CEVAP
Ağlamak merhametten ileri gelir. Ağlamak günah olmaz. Bağırıp çağırıp isyan etmek günahtır. Çocuğun ölmesi, malın elden çıkması, gözün kör, kulağın sağır olması, bir uzvun telef olması gibi, insanın isteği ile ilgisi olmayan musibetlere sabretmekten daha faziletli sabır yoktur. Sabredenlere verilen sevabın miktarını Allahü teâlâdan başkası bilmez.

Musibetlere sabır, sıddıkların derecesidir. Bunun için Peygamber efendimiz şöyle dua ederdi:
(Ya Rabbi, bana öyle yakîn ver ki, musibetler bana kolay gelsin!) [Tirmizi]

Oğlu ıbrahim ölünce de, (Ya ıbrahim, ölümüne çok üzüldük. Gözlerimiz ağlıyor, kalbimiz sızlıyor. Fakat, Rabbimizi gücendirecek bir şey söylemeyiz) buyurmuştu.

(Bir çocuk ölünce, Allahü teâlâ, bildiği halde, meleklerine sorar:
- Kulumun çocuğunu aldınız, kalbinin meyvesini kopardınız. Peki kulum buna ne dedi?
- Ya Rabbi, hamd edip teslimiyet gösterdi.
- O kuluma Cennette bir ev yapıp, adını da, “Hamd evi” koyun!) [Tirmizi]

Bunları Cennete götürün
Kıyamette Allahü teâlâ, müminlerin çocukları için, (Bunları Cennete götürün) buyurur. Melekler, çocukların Cennete girmesini söylerler. Çocuklar, (Ana-babamız hani?) derler. Melekler, (Onlar sizin gibi günahsız değildir. Görülecek hesapları var) derler. Çocuklar ağlaşır, (Ana-babamızı almadan girmeyiz) derler. Cenab-ı Hak, çocuklara buyurur ki:
(Ey yavrular, haydi gidin, ana-babanızı da alıp Cennete girin!) [Nesai]

Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:
(Küçükken ölen çocuklar, ana-babaları ile karşılaşınca, ellerinden tutup, ana-babaları Cennete girinceye kadar, onlardan ayrılmazlar.) [Müslim]

(Hiçbir Müslüman yoktur ki, büluğa ermemiş bir çocuğu ölsün de, Allahü teâlâ, bol rahmeti sebebiyle, onu Cennete koymasın.) [Buhari, Nesai]

(Üç evladı ölmüş olan bir Müslüman ateşe girmez.) [Buhari, Müslim]

(Kimin bâlig olmamış üç evladı ölmüşse, bu çocuklar, onu ateşten koruyan bir kale olur, ölen evlat iki, hatta bir olsa da...) [Tirmizi]

Peygamber efendimiz, (Üç çocuğu ölen, Cennete girer) buyurdu. Oradakiler, (ıki çocuğu ölen de mi?) diye sual edince, (ıki çocuğu ölen de Cennete girer) buyurdu. (Ya bir çocuğu ölen?) diye tekrar sual edilince, buyurdu ki: (Allah’a yemin ederim ki, bir çocuk doğup hemen ölse, annesi sabredip sevabını Allahü teâlâdan beklerse, annesini Cennete götürür.) [Taberani]

Yine buyurdu ki:
(Alan da, veren de Allahü teâlâdır. Çocuğu ölen o kadına taziyede bulunun. Sabretsin, ecrini görecektir.) [Müslim]

Musibete uğrayanı teselli etmelidir. Bir hadis-i şerifte buyuruldu ki:
(Çocuğu ölen kimseyi teselli edene Cennet hırkası verilir. Musibete uğrayanı teselli eden, onun sevabı kadar sevap kazanır.) [Tirmizi]

Resulullahın taziyesi
Resulullah efendimizin taziye mektubu şöyledir:
Allahü teâlâ sana selamet versin! Ona hamd ederim. Herkese iyilik ve zarar, yalnız Ondan gelir. Allahü teâlâ, sana çok sevap versin. Sabretmeni nasip eylesin! Onun nimetlerine şükretmenizi ihsan eylesin! ıyi bilmeliyiz ki, kendi varlığımız, mal, servet, kadın ve çocuklarımız, Allahü teâlânın, sayısız nimetlerinden, tatlı ve faydalı ihsanlarındandır.

Bu nimetleri, bizde sonsuz kalmak için değil, emanet olarak kullanmak, sonra geri almak için vermiştir. Bunlardan, belli bir zamanda faydalanırız. Vakti gelince, hepsini geri alacaktır.

Allahü teâlâ, nimetlerini bize vererek sevindirdiği zaman, şükretmemizi, vakti gelip geri alınca da, sabretmemizi emreyledi.

Senin bu oğlun, Allahü teâlânın tatlı, faydalı nimetlerinden idi. Geri almak için sana emanet bırakmış idi. Şimdi, geri alırken de, sana çok sevap, iyilik verecek, acıyarak, doğru yolda ilerlemeni, yükselmeni ihsan edecektir.

Bu ihsana kavuşabilmek için sabretmeli, Onun yaptığını hoş görmelisin! Kızar, bağırır, çağırırsan, sevaba kavuşamazsın ve sonunda pişman olursun.

ıyi bil ki, ağlamak, sızlamak, belayı geri çevirmez, üzüntüyü dağıtmaz. Kaderde olanlar başa gelecektir. Sabretmek, olmuş bitmiş şeye kızmamak gerekir. Allahü teâlâ, hepinize selamet versin!

Sual: Çocuğum yok veya öldü diye fazla üzülmek uygun mu?
CEVAP
Hayır. Hadis-i şerifte buyuruldu ki:
(Allahü teâlâ sevdiği kulu kendisine bağlar. Çoluk çocuğu ile meşgul etmez.) [Deylemi]

Belanın geliş sebepleri
Sual: Bazı hadis-i şeriflerde, Peygamberi sevenin, çeşitli musibetlere maruz kalacağı ve Ona düşmanlık edenin ise, mal ve evladının çok olacağı bildiriliyor. Bunların açıklaması nasıldır?
CEVAP
ınsanlara dert, bela, musibet birkaç bakımdan gelir:
1- Bunlardan birisi işlediğimiz günahlar sebebiyledir. ımam-ı Rabbani hazretleri buyuruyor ki: Belaların gelmesine sebep günah işlemektir. Kur'an-ı kerimde mealen buyuruluyor ki:
(Size gelen musibet, işlediğiniz [günahlar] yüzündendir.) [Şura 30]

(Sana gelen kötülük, kendindendir, [günahların yüzündendir.]) [Nisa 79]

(Bir millet, kendini bozmadıkça, Allah onların hallerini değiştirmez.) [Rad 11]

2- Bela, hastalık ve musibetler, günahların kefareti [affolması] için gelir. Dünyada musibetlere maruz kalıp da güzelce sabreden kimse, ahirete günahsız gider.
Hadis-i şeriflerde buyuruluyor ki:
(Her musibet, affedilecek bir günah için gelir.) [Ebu Nuaym]

(Mümine gelen her sıkıntı, günahlarına kefaret olur.) [Buhari]

(Müminin günahları affoluncaya kadar bela ve hastalık gelir.) [Hakim]

ınsan kendisine gelen beladan hoşlanmaz. Halbuki günahları affolacak ve güzel sabrederse ahirette büyük nimetlere kavuşacaktır. Kur'an-ı kerimde mealen buyuruldu ki:
(Hoşlanmadığınız bir şey, belki de sizin için hayırlıdır.) [Bekara 216]

3- Cennette yüksek derecelere kavuşması için mümine musibet gelir. Bunun için Peygamberlere çok bela gelmiştir. Hadis-i şeriflerde buyuruluyor ki:
(Nimete kavuşması için insana musibet gelir.) [Buhari]

(Musibet, kavuşulacak bir derece için gelir.) [Ebu Nuaym]

(Allahü teâlânın hayrını murad ettiği kul, belaya maruz kalır.) [Taberani]

(Kişi, hep sıhhat ve selamette olsa idi, bu ikisi onun helakı için kâfi gelirdi.) [ı.Asakir]

(Mümin, keler deliğine saklansa, ona, eza edecek biri musallat olur.) [Beyheki]

(Dünya, [Cennetteki nimetlerin yanında] mümine zindandır.) [Müslim]
(Allah’ı ve Resulünü seven, belaya [hazırlıklı olsun] zırh giysin!) [Beyheki]

(En şiddetli bela, Peygamberlere, velilere ve benzerlerine gelir.) [Tirmizi]

Demek ki belanın en şiddetlisi, Allahü teâlânın çok sevdiği kimselere geliyor. Belalara sabır, sıddıkların derecesidir. Peygamber efendimiz, kendisine gelecek musibetlere karşı dayanma gücü vermesi için Allahü teâlâya dua ederdi.

4- Bela, imtihan için de gelir. Bakalım kul, Allahü teâlânın gönderdiği belaya razı olacak mı, olmayacak mı? Hadis-i şeriflerde buyuruluyor ki:
(Şüphe edilen altın, ateşle muayene edildiği gibi, insan da bela ile imtihan olur.) [Taberani]

(Ya Rabbi, beni sevene, hayırlı mal ver! Bana düşmanlık edene de çok mal, çok evlat ver!) [ıbni Asakir]


(Sizin çokluğunuzla, diğer ümmetlere karşı iftihar ederim) ve (Velud [doğurgan] kadınla evlenin) hadis-i şerifleri, evlenmeyi teşvik etmektedir. Gerekli ıslami terbiye verilemediğinden gençler, namaz kılmamakta, dinden uzaklaşmakta, hatta bir kısmı dinsiz ve anarşist olmaktadır. Peygamber efendimiz elbette, böyle gençlikle övünmez. ıbni Asakir’in bildirdiği (ıki yüz yılından sonra en iyiniz, hanımı ve çocuğu olmayandır) hadis-i şerifi, ortam müsait olmayınca, çoluk çocuk sahibi olmamanın daha iyi olduğunu göstermektedir.

Sual: Küçük çocuklar da ölürken sıkıntı çeker mi?
CEVAP
Bir Müslümanın çocuğu, ölüm döşeğinde iken, 360 melek gelir, o masumun karşısında durup, (Ya masum, müjdeler olsun sana, bugün, ölmüş olan, âbâ ve ecdadını ve bütün komşularını, Hak teâlâdan dile) derler.

Melekler, başına bir şefaat tacı ile gayret ve kuvvet gömleğini giydirip, gözünün perdesini kaldırırlar. Perdeler kalkınca, tâ Hazret-i Âdem aleyhisselamdan beri, geçmiş ecdatlarını görür. Onların bazısı için hazırlanan azabı görünce, haykırıp titrer. Bunu bilmeyenler can çekişiyor zanneder.

Can alıcı melekler gelirler, (Ya masum, âlemlerin yaratıcısı sana selam söyleyip, “Ben onu yarattım, yine bana gelsin. O ruh emanetini ben verdim, yine bana versin. Onun karşılığında ona Cennet ve didar vereyim” buyurdu. Haydi yüzünü çevir, bak) dediklerinde, o masum da, bakar, melekleri görür. Sevinçten coşup titrer ve döşeğinde can vermeye atılır.

Yine o azap içindeki ecdatları gözüne erişince, yine canını vermek istemeyip, (Ey melekler! Allahü teâlâ, akraba ve ecdadımı bana bağışlasın) der. Allahü teâlâ da, (ızzim hakkı için bağışladım) buyurur.

Melekler, (Ya masum, sana müjdeler olsun, Hak teâlâ, imanı olanların günahlarını bağışladı ve bütün dileklerini kabul eyledi) dediklerinde, masum sevinçli iken, masumun anası ve babası suretinde iki huri gelip, kollarını açarak, (Ey evladımız, bizimle gel, biz Cennette sensiz olamayız) derler.

Masumun eline bir Cennet meyvesi verirler. Masum, meyveyi koklarken Azrail aleyhisselam, kendi gibi, bir güzel masum olup, habersizce canını alır ve Cennete götürür.

Orada, yeşil bir sahra vardır. Masum, (Beni buraya niçin getirdiniz) diye sorar.

Melekler şöyle cevap verirler:
Kıyamet yeri vardır. Çok sıcaktır. Bu sahrada, 70 bin rahmet pınarı vardır. Resul-i ekremin havzının başında durup, nurdan bardakları görürsün.

Anan, baban kıyamet yerine geldiklerinde, bu bardakları su ile doldurup, onlara verirsin ve onları bırakma ki, Cehennem yoluna gitmesinler. Çünkü, senin duan, Hak katında makbuldür. Cuma geceleri, yeryüzüne inersin. O vakit Allahü teâlânın selamını, Müslümanlara ulaştırırsın.

Ne mutlu, çocuğu ölüp de, sabreden ana-babaya...
 


CANIM ALLAH RAZI OLSUN. HAMDU SENALAR OLSUNKİ BİR KEZ BİLE İSYAN KOKAN BİR CÜMLE SARFETMEDİ BU DİLİM, RABBİM BUNU NASİP ETTİ BANA ÇOK ŞÜKÜR..AMA YÜREĞİM ÖYLE YANIYO, ÖYLE HASRETLE KAVRULUYOKİ..EN ÇOK KIZIM İÇİN ÜZÜLÜYORUM BEN.. BENİ BİR KEZ BİLE GÖREMEDİ.. BİR KEZ BİLE KOKUMU ALAMADI..15 GÜN ORDA BENSİZ YATTI YAVRUM ANNESİZ,YAPAYALNIZ..8 AY HERGÜN HER AN MELEĞİMLE KONUŞTUM BEN, HER SEFERİNDE BANA TEPKİLER VERDİ...AMA DÜNYAYAYA GELDİĞİNDE O SESLER KESİLDİ KIZIMIN MİNİCİK KULAKLARINDAN,YAPAYALNIZ KALDI, BANA HASRET KALDI BEBEĞİM.. BUNUN ACISI BENİ YAKIP KÜL EDİYO.."Melekler, (Ya masum, sana müjdeler olsun, Hak teâlâ, imanı olanların günahlarını bağışladı ve bütün dileklerini kabul eyledi) dediklerinde, masum sevinçli iken, masumun anası ve babası suretinde iki huri gelip, kollarını açarak, (Ey evladımız, bizimle gel, biz Cennette sensiz olamayız) derler." YAZMIŞSIN İNAN RABBİME ÇOK HAMDETTİM .. ALLAH RAZI OLSUN.. VE GÜZEL RABBİM SANA DA BOLCA SABIRLAR NASİP EYLESİN..
 
Eski resimlerime baktım az önce ne kadar mutluymuşum bir zamanlar. şimdi içimde okadar büyük bir acı varki. Sahte gülümsemelerden bıktım, bütün gülümsemelerim yalan,ben iyim demelerim yalan.. Neden etrafımdaki herkes parmak kesiğiymiş gibi biran önce iyileşmemei, düzelmemi, artık canımın yanmaması gerektiğini ve eskisi gibi neşeli olmam gerektiğini düşünüyo... Oysa ben okadar mutsuzumki her şey önemi yitirdi benim için bu dünyada, varsa yoksa duru'm aklımda,hayalimde dilimde, sözümde...kimse görmüyo... Her gün biraz daha kavuruyo bu özlem beni.. Kızımın akranları sağlıklı, sıhhatli.. Haşa kıskançlık değil.. Rabbim hepsine uzuun sağlıklı ömürler nasip etsin.. Ama resimler paylaşılırken benim ne halde olduğumu kimse düşünmez mi? Onlarda anne değil mi? Beni anlamaları bu kadar mı zor??
ölüyorum ben...
 

anlamak isteseler anlayabilirler mi???bence anlayamazlar çünkü onlar evlat acısını bilmiyorlar ki onlar çocuklarıyla mutlu bi özlem çekmiyorlar bizler hasret kaldık yawrularımıza ama onlar her dakika çocuklarıyla birlikte...dün hastaneye gittim yeni kadın doğumcu gelmiş onla görüştüm dr da kadındı konuşmaları bana çok basit geldi ikinciye kaybetme riskim daha yüksek kadın gayet normal konuştu sanki bebeğimi değil de bi eşyamı kaybetmişim kendi de anne onca kadını doğurtuyo ona göre ölüm normal olabilir ama bana göre hiçte normal değil çünkü o çocuğuyla mutlu mesut ama ben mutsuzum beni anlayamaz ki bi abimiz geldi yanımıza o da eşide anestezici onlar da ilk bebeklerini kaybetmiş biraz konuştuk falan onun kurduğu bi cümle vardı 'nasrettin hoca eşşekten düşmüş bana eşşekten düşen birini getirin demiş' anlıyacağın bizi öle herkes anlayamaz anne olsalar da dr olsalar da bizi anlayamazlar...
 

annem bile anlamıyo beni. Az önce yemek aramızdı. Anneme gittim. Hala unutmadın dedi..annemde benden sonraki 2. Bebeğini kaybetmiş. Bak bizler unuttuk sende unut dedi. Okadar ağladımki buraya gelirken arabada. Ben kızımı nasıl unuturum...
 

emin ol benim annem de beni anlamıyor istedğim gibi ağlayamıorum yasımı bile tutamıorum ağlayınca hemen annem kızmaya başlıyor bi sürü laf söylüyor bnm annem de benden önce doğan ablamı kaybetmiş bna kendini örnek gösterio ama bilmiyor ki herkes bir değil...neden unutalım ki nasıl unutalım onlar bizim canımız bizim kanımız bn her gün kızımla konuşuyorum ona herşeyi anlatıyorum pazar günü kzıma gittim bi tuhaf oldu içim toprağından bi avuç aldım eve getirdim ona onu çok özlediğimi söyledim onsuzluk çok zor...
 

Seni çok ama çok iyi anlıyorum canım arkdaşım, dularım seninle RABBİM bu sınavından hayırlısıyla çıkmanı nasip etsin inşALLAH, ben halen canım yanarak bakıyorum oğlumun ayak izine, hastaneden bana kalan tek şey, doğum belgesinin üzerinde ayak izi vardı oğlumun iyiki fotoğrafını çekmişim diyorum.. bebişlerimizde orda arkadaşlardır eminim, birlikte bize bakıyorlar mübarek yerden, oğlumun mezarına her gittiğimde ayak ucunda duruyorum ki annesini görsün diye, içim acıyor benimde, aklımdan çıkartmak için neler yaptım tahmin bile edemezsin, ama mümkünatı varmı canım kardeşim.. Onlar bizim cennet bekçilerimiz, büyük zatlar bile bizi bekleyen bi bekçimiz olsaydı derlermiş.. Ne mutlu bize diyelim... Ne olur sende çok üzme kendini, annesinin göz yaşları onu rahatsız edermiş, mezarı göz yaşıyla dolarmış, sakın ağlama arkadaşım, dik durki prenses annesini hep iyi görsün.. RABBİM hayırlısıyla sağlıklı ömürlü bebekler nasip etsin bize inşALLAH.. Sakın üzme kendini canım benim, ALLAH ım mükafatını verir inşALLAH..
 

umarım dediğin gibi bulmuşturlar birbirlerini... Ben alamadım kızımın ayak izlerini,şimdi eşime gidip isteyelim diyorum vermezlermiş diyo eşim. Doğumda koluma taktıkları bileklik benim kıymetlim.. Onu da çok takmaktan yıprattım, çıkardım şimdi kolumdan kopmasın diye...
Bende kızımın mezarında ayak ucunda dururum hep.. Mezarına gitmek benim vuslatım..ben erzurumdayım burada yaşıyoruz. Kızımı eşimin memleketine gömdük sivasa.. öyle istedi. Ozamanlar sırf babasının gözlerinde o istediği gördüğüm için kabul etmiştim bu teklifi. Ama şimdi anlıyorumki benim için istemiş oraya gömülmesini,aksi halde mezarlıktan çıkıp da evimde yatağıma yatamazdım. Sivasa ayda bir gidiyorum.. Meleğim annen geldi diye konuşuyorum onunla.. Beni duyuyordur değil mi? Inşallah duyuyodur. Onu ne çok özlediğimi onu ne kadar çok sevdiğimi onu sevmekten hiçbir zaman vazgeçmeyeceğimi... Gerçekten duyuyo mudur sence?
Allah ım sabırlar versin bana,sana, burda ismi aklıma gelip de yazamadığım annelere, bütün melek annelerine...
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…