Misafirlik ne kadar sürmeli?

güçlü ol lilypos, o kadın yüzünden akıtacağın göz yaşlarına yazık. inan hiç ama hiç birisi değmiyor. eşinin aramaması suçluluğundan, suç bastrmaya çalışıyor. hatta muhtemelen konu unutulsun diye yapıyor bunu. aksini düşünebilmek ihtimalini bile düşünmüyorum açıkçası, seni bunca sene bu kadar yakından tanıyan bir adam bu. neyin ne olduğunun farkında ama toz kondurmamaya çalışıyor ailesine. birazcık daha sabret muhakkak arıcaktır, ömrünün sonuna kadar aramıcak hali yok ya! bırak arayan o olsun.

bir kısım erkek annelerinin oğullarıyla ne kadar sağlıksız ilişkileri var, inanmakta güçlük çekiyorum. be kadın, hiç mi düşünmüyorsun bu insanlar yeni evli, zaten birbirlerine uzaklar, kendinde nası oğluna tatili beraber geçirmek için baskı kurma hakkını görüyorsun. ve dahası, madem böyle bir planı var bunu bi tek oğluyla konuşması yetmez ki artık, yani seni de arayıp kızım böyle böyle düşünüyorum ben demesi gerekmez miydi?! ben oğlumla anlaştım iş bitmiştir tavrında kadın resmen, düpedüz yok sayıyor. anneni arayıp haber veriyor da, sana neden bundan hiç bahsetmiyor?
 
belki de daha iyi aramaması. ararsa kavga edeceğiz,birbirimizi kıracağız. ondan korkuya aramıyordur büyük ihtimalle.nasılsa ben ayrı özgür bi bireyim ya bakarım başımın çaresine canım ne olacak
 
Ben çevresinde sakin, ölçülü tepkiler veren biri olarak bilinirim, ama evliliğinizin başından beri yaşadıklarınızı okuyunca oturduğum yerde dellendim yemin ederim, siz nasıl bir aileye dahil olmuşsunuz böyle...

Kendimi sizin yerinize koymaya çalışıyorum, bir grup görgüsüzün eşimin yumuşak yüzlülüğü sayesinde daha benim bile yaşamaya başlamadığım yeni evimde cirit attığını düşünüyorum, ama gözümün önünde onların dokunduğu, kullandığı her eşyayı kırıp döken, o bornozların üstüne benzin döküp yakan "ya bu evi temiz eşyalarla tekrar döşe, ya da bir daha bana karımsın deme!" diyen bir kadın canlanıyor.

Sabretmek bir erdemdir, ama belli bir sınırı aşınca meziyet olmaktan çıkar, o noktadan sonra tek yaptığınız kendinize kötülük etmektir. Kadınların çok kullandığı bir cümle vardır "ben senin için canımı dişime taktım, saçımı süpürge ettim, bla bla bla" Ama başkaları için kendini kahredenlere madalya takmıyorlar, ben bu zihniyeti anlamıyorum. Ya önce kendi önceliklerinizi gözeteceksiniz, ya da yarın "bana ne, ben mi dedim saçını süpürge et diye" gibisinden bir cevaba hazır olacaksınız.

Erkeklerle kadınların düşünme, görme, farkındalık mekanizmaları değişik şekillerde işler, bunu ben de çok yaşamış veya görmüşümdür. Siz iki kadın, o adamın önünde ne savaşlar verirsiniz de o adamın ruhu duymaz.. Gerçekten duymaz, duysa da kötü niyet aramaz, çünkü yaklaşımı yüzeyseldir. Siz sinir hastası olursunuz, ama alacağınız cevap "aman canım sen de her şeyi kafana takıyorsun" olur. Ama sinir hastası olmadan önce bir şeyler yapmak zorundasınız.

Yanlış anlamadıysam, siz evleneli bir yıl bile olmamış, şu yaşadıklarınıza bakın. Evet, bazı erkekler kendi evlerinin erkeği olduklarını idrak edemiyorlar, veya idrak etmelerine izin verilmiyor, ama bu kadarı fazla. Sizin eşiniz "rahim kokan erkekler" grubuna girmiyor, sizin eşiniz annesinin rahminden çıktığının farkında bile değil gibi görünüyor.

Zaten kolay bir evlilik sürdürmüyormuşsunuz, evliliğinizin çoğu ne yazık ki eşinizden uzakta geçmiş, ikiniz için de çok zordur eminim, ama eşinizin ödevini yapmaktan kaçan çocuk gibi evliliğinizdeki her zorluktan kaçması ne kadar çirkin. Evet, kimse kendi ailesiyle ilgili "senin ailen şöyle, senin ailen böyle" diye uzayıp giden nutukları dinlemek istemez, ama eşiniz zaten ailesini tanıyor, sizinle yaşadıkları birçok gerilime de şahit olmuş durumda, arada tampon vazifesi görüp dengeleri kurabilecekken her şeyi sizin başınıza yıkıyor, neler yaşayacağınızı bile bile.

"Annecim, şu ara uygun değil, zaten Lilypos da müsait değil, ilk fırsatta sizi misafir etmeyi biz de isteriz" falan dese, evlatlıktan red mi edecekler eşinizi, hayır tabi ki. Kaynananız nasıl farkındaysa ki mağarada büyümüş biri bile bir kadının çeyizlik bornozlarını, örtülerini kullanmaması gerektiğini bilir, nasıl ki size açtığı hayali savaşta aklı sıra 1-0 öne geçmek için onu bile yapmış, eşiniz de bal gibi farkında, annesinin sizi ezip geçmesine göz yumuyor. Şu tatil olayı da bütün bu yaptıklarının üstüne tüy dikmek olmuş, bir erkek karısını ancak bu kadar yok sayabilirdi...

Anlıyorum, kimse eşiyle kötü olmak istemez, birlikte olabildiğiniz kısıtlı zamanda tatsızlık çıkmasın diye içinize atıp duruyorsunuz ama anasının ekmeğine yağ sürmekten başka bir şey yaptığınız yok. Şu izin tarihleri karmaşası yüzünden tuhaf, tatsız bir sürece girmişsiniz, bunları da yazıp canınızı iyice sıkmak istemezdim, ancak bence bu geldiğiniz nokta, kritik bir nokta. Siz ilk noktayı kaçırmışsınız, yeni evinizde o kadar zaman kalmalarına gerekli tepkiyi göstermeyip için için, kendi kendinize ağlayarak. Bana öyle geliyor ki, bu sefer sert çıkmazsanız, böyle gelmiş böyle gider derseniz bundan sonra kaale bile alınmayacaksınız. Zaten sizi yumuşak görmeye alışmışlardır, biraz dişinizi gösterirseniz eşiniz "ne oluyor yahu" diye bir düşünür diye umuyorum. Her şey eşinizin elinde.
 
carmellie, yorumunuz için çok teşekkür ederim. gerçekten kelimesi kelimesine çok haklısınız. ben ilk başta cıngar çıkarsaydım şimdi benden kıymetlisi olmazdı heralde. işin garip tarafı hiç bişey yapmadığım halde kayınvalidem ve kayın pederim benden çekinirler. o günlerde üzüldüğümü de anlamışlar ama kendi hataları olarak görmemişler, ankarada evleri olmadığı içinmiş güya. işte nasılsa aynı şehirde deiliz uzak dursunlar yüz göz olmayayım saygısızlık etmeyeim dedim. ama bilemessin ne kadar pişmanım. keşke bu ne rezillik deseydim. gelin yatağıımı kullanmayın dedim diye bile alınmış kayınvalidem o dönemde. iyiki onu demişim dimi babam bile hala kendine kızıor ben nası izin verdim niye ortalığı ayağa kaldırıp kovalamadım diye. dedm ki baba yapsaydın hep sen kötü olacaktın, her şey için seni suçlayıp sıyrılacaklardı.
eşimle yalnızken yani onlarla ilgili b durum yokken çok mutluyuz. aşkımız sevgimiz bütün çevremizin bildiği dilllere destan bi haldedir 6 yıldır. evleneli bi yıl bile olmadn oysa bi sürü yıprandım ben ve eşime belli edemedim. uzakta zaten üzülmesin daha fazla diye. ama bu artık çok affedersiniz eşek başımıyım ben dedirten cinsten oldu. aramıyorum eşimi. kayınvalidem aradı açmadım.açmıcam da.
eşim de ararsa açar mıyım bilmiorum.bi süre bensiz bırakıcam onu. ben de onsuz kalsam da, artık daha fazla tahammülüm yok. ya geldiği rahme geri dönsün, ya da adam gibi koca olsun yoksa benim rahmimden onun çocuğu asla çıkmayacak.
 
Son düzenleme:


Sizi incitmediğime sevindim.

Böyle konuları okuyorum, sonra iki cümle de ben yazayım, paylaşım olsun diyorum, sonra bir bakıyorum ki resmen kompozisyon yazmışım, yazmadığımı da bırakmamışım. Sonra da kötü hissediyorum "ya bu insanlar zaten farkında, bir de ben üstlerine gider gibi yazıyorum" diye.

Oturduğum yerden yazıyorum belki, ama oturduğum yerden üzülüyorum da böyle konulara, samimi söylüyorum. Kendi hâllerindeyken mutlu olan, ama üçüncü beşinci kişiler yüzünden, bilhassa kaynanalar yüzünden huzursuz olan o kadar kadın, çatırdayan o kadar yuva var ki, üzülmemek elde değil. İnsanlar nasıl bu kadar anlayışsız olabiliyorlar, nasıl bir savaş bu ya... Oğluna eşini boşatmayı başardı diye kına yakan anneler var. Oğlunun yuvası yıkılmış umurunda bile değil, çünkü o diğer kadını yendi zannediyor, onun zafer sarhoşluğu içinde, o derece manyamış. Ama ben o anneleri de birinci derecede suçlu görmüyorum, annelerinin maşaları olduğunun farkında olan ya da olmayan erkekler suçlu bence. Çünkü o erkekler eşlerinin, o eşlerle kurdukları yuvalarının arkasında olsalar, en azmış kudurmuş anneler o kadınlara bir fiske bile dokunamıyorlar, oğulları "hött" desin köşelerine sinip kalıyorlar. Hayır, anneysen yine annesin, evlatsan yine evlatsın, ama herkes kendi hayatını yaşasın, kendi bildiği gibi.


Siz yaşadıklarınızı ne derece yazıya dökebilirsiniz, biz ne derece empati yapabiliriz belli değil, zaten anladığımız kadarı bile bize yetti, ama umarım eşiniz annesinin karnından çıkalı çok zaman geçtiğinin, evlenip kendi ailesini kurduğunun, içinde bir gıdım iyi niyet olmayan anasının ağzının içine bakmaması gerektiğinin en kısa zamanda farkına varabilir. Şu an içinde bulunduğunuz kriz, umarım iki kişilik bir yuvanın kapılarını size açabilir.
 
öncelıkle asla ve asla sakın ucaga bınıp gidem deme antalyaya.. çok sinirlisin biliyorum ama sinirlerine hakim ol sabret lütfen.. deriinn nefesler alıp ver olur mu? sakin ol.. sakin kafayla düşünmeye calış.. biliyorum için içine sığmıyor bagırıp cagırmak eşini hırpalamak istiyorsun bu konuda ve haklısında ama öfkeyle kalkan zararla oturur bunu unutma.
eşini geri kazanmak istiyorsun değilmi.. ilk önce sabırlı davranacaksın sakin olacaksın.. eşinlede bu konuyu sakin bi şekılde tane tane konus.. ne olursa olsun ailesini kötüleme - eşin henuz kendine ait bi ailesi oldugunun farkında olmadıgı için- onlara karsı en ufak bi itham eşini deliye cevırtmeye yetecektır hatta esın bu fırsatı çok iyi kullanıp sen haksız olacaksın bunun olmasına izin verme olur mu?

şimdi kaynanan seni aramıs acmamıssın yaa şimdi eşini aramıstır -kimbilir ne dedi neyseeee- eşin illaki arıcak seni..
ama o aramazsa sende arama onun aramasını bekle inat et...
(daha 3gün önce bu konuya benzer bişeyden dolayı tartıstık ve tlfnu yuzune ben kapayan olmama ragmen o arayana kadar bekledım inat ettim(aslında aramak için içim içimi yedi) aramadım cunku bılıyorum bi arasam ozaman onun haklı oldugunu kabul etmiş olacaktım.. tartıstıgımızın 4.gunu aksamı aradı beni ,biraz suclar tarzda duygu somurusude var tabi çookk soğuk bi şekılde konustu bende onun gibi soğuk davrandım (ama aşkım bebegım demek istiyorum ama diyemedım işte diyemedim birden yumusarsam bidaha aynı hatayı yapmasından korktum)neyse suan aramız çok iyi olmasada idare eder.. şimdi o iyi benle konusurken aşkım dıyor ama benden karsılıgını alamıyor..özledim dıyor ben bişey demıyorum konuyu değiştiriyorum vs... ''ama nasılda özledim bi bilseeennn '' )

sabret canım sakın arama o arasın bekle... kafanı baska seylerle mesgul et.. aklı sıra eşin sana ceza kesiyor senı aramamakla..ama kımın kıme ceza kestıgı ortada
 
Ben bu tatil, izin meselesini okuyunca beynim o misafirlik konusunu kendi kendine kapattı sanırım. Hâlâ gelme olasılıkları var, değil mi?

var canım tabi tatile çıkacakları yer neresi, bizim beş yıldızlı otel tabiki
gelsinler,gelecekleri varsa görecekleri de var.kötü gelin cadı gelin kimmiş bakalım
 

işte bu farkındalıgı nasıl yaratabılırız.. ? lilyposun ne yapması gerekte bu farkındalıgını eşine göstermesi gerekli?
 
önce eşimin parasını yemek için kayak merkezine götürecekler sonra ankaraya dönüp biraz da evin tadını çıkaracaklar.
çıkaracaklarını sanıyolar.
eşimin parası bitmek üzere.sadece benim maaşımın yarısı kaldı. 5 kuruş vermem eğer böyle bi tatil planları varsa. altın falan alırım para bitti derim
 
var canım tabi tatile çıkacakları yer neresi, bizim beş yıldızlı otel tabiki
gelsinler,gelecekleri varsa görecekleri de var.kötü gelin cadı gelin kimmiş bakalım


Ha şimdi anladıım. Eşiniz izin alıp evinizde olacak. Ailesi yanınıza gelecek. Siz de işe gideceksiniz....

Peki ne yapmayı düşünüyorsunuz?
 
işte bu farkındalıgı nasıl yaratabılırız.. ? lilyposun ne yapması gerekte bu farkındalıgını eşine göstermesi gerekli?

Ben de bilmiyorum, ama sabretmekle, alttan almakla olacak iş değil. Bu kadın evliya falan değil. Her erkek, her ilişki farklıdır, ne yapılması gerektiğini ancak yaşayan bilebilir. Biz sadece "bu ilişkide sen de varsın, sesini duyur, şimdiye kadar yaptıklarının sana geri dönüşü olumlu olmamış, farklı bir şey dene" diyebiliriz, işlerin yoluna girmesi için iyi dileklerde bulunabiliriz.

Şu an kafamda "ben olsaydım....." diye başlayan bir sürü cümle var, ama çoğu fevri düşünceler içeriyor, paylaşmak istemiyorum, haddim değil. Ama belki de haddim olmayarak bile olsa tek söyleyebileceğim, eşinin iyi niyetine de inanmıyorum.
 
canım ne olur aklına ne gelirse söyle. benim her türlü yoruma ihtiyacım var.
öncelikle ailesine rahatsız olduğum her şeyi söyleyeceğim.ima etmeden, açıkca.
iş yerinde mesaiye kalacağım. onları tınmadığımı kocamla mutlu olduğumu göstereceğm.
eşim şu an arayıp duruyor ama açmıorum
 
kaç kere aradı açmadım. ev telefonundan da arıyor. annesi de iki kere aradı. kayınvalideme çok da güzel salağa yatarım sonra duymadım duştaydım uyumuşum diye
her istediklerinde telefonlarını açmak hesap vermek zorunda olmadığımı anlasınlar.
eşim belki daha da kızıcak ama hatalı. düzeltmek istese bi msj atar, aşkım özür dilerim seni seviyorum falan der. ama inatla arıyor. açmıorum ya bahane bulup bana kızacak.
yok öyle yağma
 
haklısın arkadaşım ama haksız duruma da düşmemek lazım. sonra canın bir kat daha fazla yanar.
eşinin telefonunu aç bence. mevzuyu da o açıp izah etmek istemedikçe dillendirme, tepki vermişsin zaten. soğukkanlı olmalısın.

eşine ailen benim dedikçe zıtlaşabilir. bunu hissettirmen gerekecek ve malesef bir süreç olacak. böyle adamların genellikle otoriter aileleri vardır, bu adamların kararlarına hayatlarına müdahale ederler. böyle alışmışlardır. bir şey danışacaksa ailesine danışır, onlar bir şey isterse yapamam diyemez filan. yavaş yavaş onların yerine geçmelisin. ama bu taktikler çok sıkıcı bence:) işin en kolay kavgasız yolu da bu. bunları yaparken eşinin ailesinin kusurlarını görmezlikten gelecek de değilsin, gelirsen hata edersin ki sen bunun başından beri farkındasın. taktikler yapamam dersen (yapmak da istemyebilirsin) kibar ve sakin bir şekilde karşılık verirsin, meselenin dallanıp budaklandığı noktada geri çekilirsin. ama asla bu konuda eşinle karşı karşıya gelme. hele hele rest öyle kolay kolay çekilmez. sakin olmalısın.

bir de evlenirken şunu öğrenmek lazım. biraz rahat olmalı insan. çok hassas olmamalı. öyle herşeye kırılmamalı. takmamalı 3 lafa 5 eşyaya. kazansan da kaybeden olursun zira. hak edene hak ettiği karşılık verilmeli tabi. susup oturulmamalı.

bir de bambaşka bir yol var. çoğu kez tutuyor. deli olmak. herkesin harcı da değil. ciddi ciddi olacaksın ama. dokunmaya korkacak millet. ama bu da çok şey götürüyor.
 
kayınvalidem de ısrarla arıyor. tutuştular demek ki. iyiye işaret.
artık arayıp ne derlerse onun cevabını alacaklar.
 
esine degilde kaynanaya cevap versen iyi olur bence
isler kotuye gidebilir..
uyuyordum yada dustaydim diyip burun kirin bir sekilde
cevap ver her sorduklarina
bahane edecek bir seyleri olmasin bence
hani zeytinyag gibi uste cikma durumu yasanmasin
 
kızlar komediye bakın, annemleri aramışlar ben açmayınca. kayınvalidem iyiler mi die sormuş?
saftirik annem de bak kadın seni merak etmiş kızım bi ara diyo. dedim anne duştaydım ağda yapıyodum işim uzundu elli kişi aramış hesap mı vericem ben onlara wc ye giderken dedim.
eşim de kardeşimi aramış. hala arıyo
kayınvalidem ararsa bi daha açarım duymadım derim
ama eşim sürünsün. küçük erkek çocuğu gidip annesine mi söyledi artık karımı arıyorum açmıo die
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…