Bunu pek heryer de anlatmam ama anlatacagım
Bizim olayımız çok çok farklı
Annemle babamın mutsuz bir evliliği yoktu aslında,
ama babamın omuzlarındaki yük o kadar fazlaydı ki ,
bir de asker olmasının etkisiyle aşırı agresif, dediğim dedik bir adamdı...
Hala da öyle...
Babamın omuzundaki yük ;
Annem erkek kardeşime ( en küçüğümüz) hamileyken preeklemsi nedeniyle yüksek tansiyondan ,
beyin damarı tıkanıyor ve acil doguma alınıyor.
Doktorlar yaşamaz ölecek diyorlar annem için.
İkizim ve ben o zamanlar 4 , ablam 6 yaşında, ortada yeni dogmuş bir bebek
erkek kardeşimi babamın amcasının oglu alıyorlar biz bakarız diyorlar.
Bizlerse orda burda birilerinin yanında kalıyoruz.
Her şeyden habersiziz , bizlere söylenmiyor ama o küçücük yaşımızda aslında her şeyin farkındayız.
Babam arada geliyor bizi annemin yattıgı hastaneye ziyarete götürüyor
(başka bir şehirde)
Hatta bir gün hiç unutmuyorum beni de götür baba diye ne çok aglamıştım ve babam da götürmüştü...
Uzun bir hastane sürecinden sonra annem taburcu ediliyor,
ama sol eli ve sol bacagı artık kullanılamaz durumda.
3 yıl yatıyor annem. Babam altından alıyor, bu arada işe gidiyor(O zamanlar 6 yaşındayız) Yemek, ev temizliği, bizlerin banyosu,
çamaşırı ( ki o zamanlar merdaneli makine var) her şey ama her şey babam da.
(Bunu parantez geçeyim, otomatik çamaşır makinası çıkar çıkmaz babamın ilk aldıgı şeydir.
Kimsenin evinde yokken maaşının 2 katı fiyatına almıştı canım babam ve ne çok sevinmişti)
Bizler çok üzülüyoruz babam çok yoruluyor diyerek bütün ev işini ögrenmeye, annemin altından almaya başlıyoruz.
Küçücük halimizle ayaklarımızın altına tabure koyup bulaşık yıkadıgımızı bilirim.
Babam asla yapın demezdi, biz babamın haline çok üzülür kendimiz yapardık.
Bu arada asker olması nedeniyle şehirler degiştiriyoruz vs.
Akrabalarımızdan bir Allahın kulu da çıkıp da siz ne yapıyorsunuz demiyor...
Babam annemin iyileşmesi için hiç pes etmiyor.
Doktorlardan umudu kesince bitkisel tedaviye başlıyor. Lokman hekim kitapları, İbn-i Sina kitapları vs
aynı zamanda Tarihçidir babam ve çok araştırmacıdır, anneme bitkisel tedeaviler uyguluyor.
Veee 3 yılın sonunda tedavi sonuç veriyor annemin beyin damarları açılıyor, koltuk degneyi ile de olsa yürümeye başlıyor.
Bundan sonra babam artık annemi, bizi her akşam alıp yürüyüşe çıkarıyor.
Aradan zaman geçip annem koltuk degneklerini de atıp bagımsız yürümeye başlayınca babam annemi de alıp ,
yapılacak bir şey yok diyen doktorların yanına gidiyor.
Veee doktorlar inanamıyor, nasıl olur diyorlar.
Babam sizin başaramadıgınızı ben başardım diyor!
Ve anlatıyor neler yaptığını!
Babam! Canım babam! Fedakar babam!
Küçücükken canımız her şeyi istediğinde yapan, sadece hamur işi istemeyin kızım yapamam ,
dışardan alayım diyen babam !
Hakkını nasıl öderiz !
Allah başımızdan eksik etmesin seni!!!
Annem canım annem, çocuklugunuzu yaşayamadınız hiç kızım diyen sürekli aglayan annem!
Bu arada atladım. Erkek kardeşime babamın amcasının oglu ve hanımı 3 yaşına kadar bakıyorlar.
3 yaşından sonra babam onu alıp yanımıza getiriyor. Bir anlamda onu bizler büyütüyoruz...
Offffffffffffffff aglamaktan helak oldum yazarken ,
daha neler var da bu ancak bir kısmı ...
Annem bize dua ederken hep "Allah kadir kıymet bilenlere düşürsün" derdi..Bazen kendi ailen bile olsa senin kadrini kıymetini bilemez...Büyüdükçe bu duanın manasını daha iyi anlıyorum..Ama emin ol çok dindar biri olmasamda biliyorum ki yaptıklarının takdirini bu dünyada olmazsa ötekinde muhakkak alacaksın..Yani ben öyle umuyorum..Yoksa çok daha manasız olurdu hayat...Benim babam son 7 yılını hasta geçirdi.
Hiç unutmam bi beyin ameliyatı geçirdi.
Ayağına yemeğini götürüyom yediriyom felan.
Bi süre sonra işe başladı.
Üniversteliyim o zamanlar , yaz tatili. SAbah 6 da kalkıyom, işe götürüyom, akşam 7 de gidiyom işten alıyom.
babamdır hastadır evlatlık görevim.
Sona ne oluyor , sen benim için ne yaptın nankör evlat sözleri eşliğinde gözyaşlarımla öbür odaya gidiyorum.
En son bi kere bana vurmaya kalkıştı, elini tuttuğum gibi ittim. ÜZerimde zerre emeği olmayan adam bana vuramaz, söz hakkın yok dedim. Onu dövdüm oldum.
Gene şükrederim. Haram lokma geçirmedi bogazımızdan , hep okuyalım istedi.
Psikologumun dediği bişi var:
O senin babandı. Seni sevmesi gerekirdi. SEvmedi.
Bu ahlaki bir kural. Doğa kanunu değil. Uyup uymamak insanın elindedir.
Baban seni sevmedi diye hayatı mı durduracaksın ?
Hayata devam mı edeceksin ?
Ben devam etmeyi tercih ettim.
Tabi babanın boşluğu dolmaz ama önce ki kadar üzülmüyorum. Gecelerce düşünmüyorum.
Annemlede az önce girdik birbirimize. Obez oldu hala yeme derdinde :) yahu diyoz yapma , yediğimde gözünüz var diyo.
Aslında dize getirmek çok kolay annemi.
Ben evi terk ediyorum dediğim dakka düzelicek 3-5 ay , ama sıkıntılıyım ya rahat kadın :)
minnak her akşam eve gelmek zorunda
Annem bize dua ederken hep "Allah kadir kıymet bilenlere düşürsün" derdi..Bazen kendi ailen bile olsa senin kadrini kıymetini bilemez...Büyüdükçe bu duanın manasını daha iyi anlıyorum..Ama emin ol çok dindar biri olmasamda biliyorum ki yaptıklarının takdirini bu dünyada olmazsa ötekinde muhakkak alacaksın..Yani ben öyle umuyorum..Yoksa çok daha manasız olurdu hayat...
Tabiki her koşulda hayata devam edeceksin..."En kötü yaşamak ölümden iyidir,çünkü yaşadıkça umudun var" Mücadeleyi bırakmak yok....
Umudum canlı ..
İşime 4 elle sarılmaya başlıcam , feci planlarım var ..
Annemde bize , evlatlarınız size böyle yapsında görün der.
Bende senin gibi olacaksam yapsınlar derim.
Annemin psikiyatr demişti ki : Annen tarzında kadınlar kocaları ölünce bocalama dönemine girerler, çünkü artık güçlü olmaları için bir sebep yoktur. Kendilerini salarlar ve baskılanmış kişilikleri gün yüzüne çıkar.
Çokta haklıydı adam.
Babanın ellerinden öpüyorum ..Saygılarımla....Helal olsun...........Benide ağlattınız ya...........
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?