Ben de bu soruyu soruyorum kendime. özellikle kkdaki şu son özellikle 2 senemden sonra hepten soğudum diyebilirim.
Evlilik, hiç sevmediğimiz bamya yemeği gibi geliyor bana. Nohutları yemek için bamyalara katlanıyoruz :)
Yani bir adam alıyorsunuz, arkasında hediye paketiyle birlikte.
Ama beni en çok üzen şey nedir biliyor musunuz?
Ben bugün evlensem, bi yerde özgürlüğüm, rahatlığım gidecek elimden. Evde elimi sürmediğim bulaşıklar evlenince hep benim üzerimde olacak. Şimdi dışarı çıkabildiğim arkadaşlarım, evlenince eşimin ben sana güveniyorum sevgilim ama çevreye güvenmiyorum baskısıyla zamanla azalacak yada saatler kısalacak. Her bayram zaten az zamanlarımız kalmış ailemle birlikte olmak yerine, sadece o adamla evlendiğim için, geçmişimde ve bende hiç bir emekleri olmayan insanlara anne diyeceğim ve bayramlarımı onlarla da geçireceğim. (yanlış anlamayın lütfen kötü birşey olduğunu söylemiyorum aksine evliyseniz elbette yapılmalı ama evlenmeyince yapılmasına gerek yok anlamında yazıyorum)
Ki bunun arkasından gelen görümce kaynana vs vs problemleri olacak (ha illa değil elbette ama çoğunluk diyelim) Şimdi ben bunca sorunu göze alıp evlenmeye karar verirken, neden toplumda erkeklere evlenmekten korkuyor gibi bir nerdeyse anlayış getiriliyor?
Yani asıl korkması gereken insan ben değil miyim? Bir erkeğe göre, tüm olanaklarını kaybedecek veya kısıtlanacak olan ben değil miyim?
Ki, genel kk sorunlarını yazarsak, adam beni aldattığında onu çevre baskısıyla affetmek zorunda kalan ben olmayacak mıyım? Adam beni anasına danasına ezdirdiğinde onu affetmek, aman yuvacığım bozulmasın ben çocuklarım için çekerim diyip kendimi 25 30 yaşında öldüren gene ben olmayacak mıyım?
Ve ben bütün bunları yaparken, kenara çekilip yaptım ama kusura bakmada affediver diyen yine benim kocam olmayacak mı?
Çok sert bir tablo çizdiğimin farkındayım. Elbette herkesin evliliği böyle değil. Ancak kk daki konulardan genelleme yaparsak, bunları göze alarak evlenilir mi ya?
Ben hala bir cevabını bulamadım :)
Ben de bu soruyu soruyorum kendime. özellikle kkdaki şu son özellikle 2 senemden sonra hepten soğudum diyebilirim.
Evlilik, hiç sevmediğimiz bamya yemeği gibi geliyor bana. Nohutları yemek için bamyalara katlanıyoruz :)
Yani bir adam alıyorsunuz, arkasında hediye paketiyle birlikte.
Ama beni en çok üzen şey nedir biliyor musunuz?
Ben bugün evlensem, bi yerde özgürlüğüm, rahatlığım gidecek elimden. Evde elimi sürmediğim bulaşıklar evlenince hep benim üzerimde olacak. Şimdi dışarı çıkabildiğim arkadaşlarım, evlenince eşimin ben sana güveniyorum sevgilim ama çevreye güvenmiyorum baskısıyla zamanla azalacak yada saatler kısalacak. Her bayram zaten az zamanlarımız kalmış ailemle birlikte olmak yerine, sadece o adamla evlendiğim için, geçmişimde ve bende hiç bir emekleri olmayan insanlara anne diyeceğim ve bayramlarımı onlarla da geçireceğim. (yanlış anlamayın lütfen kötü birşey olduğunu söylemiyorum aksine evliyseniz elbette yapılmalı ama evlenmeyince yapılmasına gerek yok anlamında yazıyorum)
Ki bunun arkasından gelen görümce kaynana vs vs problemleri olacak (ha illa değil elbette ama çoğunluk diyelim) Şimdi ben bunca sorunu göze alıp evlenmeye karar verirken, neden toplumda erkeklere evlenmekten korkuyor gibi bir nerdeyse anlayış getiriliyor?
Yani asıl korkması gereken insan ben değil miyim? Bir erkeğe göre, tüm olanaklarını kaybedecek veya kısıtlanacak olan ben değil miyim?
Ki, genel kk sorunlarını yazarsak, adam beni aldattığında onu çevre baskısıyla affetmek zorunda kalan ben olmayacak mıyım? Adam beni anasına danasına ezdirdiğinde onu affetmek, aman yuvacığım bozulmasın ben çocuklarım için çekerim diyip kendimi 25 30 yaşında öldüren gene ben olmayacak mıyım?
Ve ben bütün bunları yaparken, kenara çekilip yaptım ama kusura bakmada affediver diyen yine benim kocam olmayacak mı?
Çok sert bir tablo çizdiğimin farkındayım. Elbette herkesin evliliği böyle değil. Ancak kk daki konulardan genelleme yaparsak, bunları göze alarak evlenilir mi ya?
Ben hala bir cevabını bulamadım :)
Şuan karşı koltukta oturan adama baktığımda;yan odada uyuyan oğlumu aklıma getirdiğimde '' iyi ki hayatımdalar '' demekten başka bişey geçmiyor aklımdan.
Neden evlendim sorusunu sormadım mı hiç geçen yıllar içinde?
Sordum muhakkak.(ama sonunda hep iyi ki evlemişime vardım)
Keşke evlenmeseydim demedim mi hiç bi kavganın ardından?
Dedim elbette.(Onu boğasım geldiği cinnetim geçince ne keşkesi be salak,iyi ki dedim yine)
Aşık olunca...hele bir de aşık olduğunuz adamı sevince;
Neden evlenmeyeceksiniz ki?
Ailesi mi kortutacak gözünüzü?Burada okuduğunuz ya da çevrenizde olan biten gelin-kaynana-erkek bermuda şeytan üçgeni mi?
Doğru adam/doğru kadınsanız birbirinizin için hele bir voltranı oluşturun bakalım o dış mihraklara karşı ''bir'' olmak ''biz'' olmak nasıl keyifli.
Aşık olduğunuz kişi ile saatlerce kitap fuarı gezip ayrı ayrı evlerinize dönmek yerine elleriniz kollarınız dolu açın bakalım aynı kapının anahtarını,gece yarısı miskinleyin kahve eşliğinde yeni kitaplarınızı okurken.Arada kalkıp öpüşün ve tekrar sayfa 26'Dan devam edin ama aklınız biraz öncede takılı kalıp aynı satırı okuyun bakalım 3-4 kez,nasıl bir keyif sonra konuşalım
Çocuğunuzu parka götürüp ondan çok eğlenin beraber hele bir...
Evinizin karar mercisi olun,annenizin değil canınızın istediğini pişirin;canınız yemek yapmak istemiyorsa eşinizin mükellef menemeni ile hayatınızın en romantik ekmek banmasını yaşayın hele bir...
Arada özleyin birbirinizi,özlemek için farklı planlar yapın;yapışık ikiz akdi değildir nikah ve sonra vuslat ne tatlı gelir insana !
Faturalar,ödemeler,ekstreler...Kafanız muhasebe yapmaktan çatlayacak gibi mi oluyor ; karşınızda duran adam işte tamda bugünler için orada
Geçen gecelerde oğlumuzu dedesine bırakıp bowling oynamaya gittik eşimle,etrafımızda genç sevgililer ve kalabalık arkadaş grupları vardı ama en müthiş ikili bizdik,çünkü biz ''bizdik''.
Hani kim bilir ne çok önemli anı yazmayı unuttum;
Ama birini seviyorsanız elinizi verilen aile cüzdanını almak değil evlilikte mesele...
O kişi ile ''biz'' olmakta.
Bir erkeğin eşine sunduğu en aşk dolu söz bence '' karım '' demek!
Evlilik güzel,siz bakmayın görüp duyduklarınıza...evlilikte değil kabahat;aşk denen duyguya gereken önemin verilmemesinde.
Onun gelip geçici olduğuna inandırmış bir şehir efsanesi insanları,ama asıl hikaye olan bu.
Aşk geçen yıllara inat;orada tüm çoşkusu ve yeni yol arkadaşları (sevgi,sadakat,alışkanlık,paylaşımlar) ile yola devam eder.
Herkesin aşkı da ,yolu da açık olsun.
Şuan karşı koltukta oturan adama baktığımda;yan odada uyuyan oğlumu aklıma getirdiğimde '' iyi ki hayatımdalar '' demekten başka bişey geçmiyor aklımdan.
Neden evlendim sorusunu sormadım mı hiç geçen yıllar içinde?
Sordum muhakkak.(ama sonunda hep iyi ki evlemişime vardım)
Keşke evlenmeseydim demedim mi hiç bi kavganın ardından?
Dedim elbette.(Onu boğasım geldiği cinnetim geçince ne keşkesi be salak,iyi ki dedim yine)
Aşık olunca...hele bir de aşık olduğunuz adamı sevince;
Neden evlenmeyeceksiniz ki?
Ailesi mi kortutacak gözünüzü?Burada okuduğunuz ya da çevrenizde olan biten gelin-kaynana-erkek bermuda şeytan üçgeni mi?
Doğru adam/doğru kadınsanız birbirinizin için hele bir voltranı oluşturun bakalım o dış mihraklara karşı ''bir'' olmak ''biz'' olmak nasıl keyifli.
Aşık olduğunuz kişi ile saatlerce kitap fuarı gezip ayrı ayrı evlerinize dönmek yerine elleriniz kollarınız dolu açın bakalım aynı kapının anahtarını,gece yarısı miskinleyin kahve eşliğinde yeni kitaplarınızı okurken.Arada kalkıp öpüşün ve tekrar sayfa 26'Dan devam edin ama aklınız biraz öncede takılı kalıp aynı satırı okuyun bakalım 3-4 kez,nasıl bir keyif sonra konuşalım
Çocuğunuzu parka götürüp ondan çok eğlenin beraber hele bir...
Evinizin karar mercisi olun,annenizin değil canınızın istediğini pişirin;canınız yemek yapmak istemiyorsa eşinizin mükellef menemeni ile hayatınızın en romantik ekmek banmasını yaşayın hele bir...
Arada özleyin birbirinizi,özlemek için farklı planlar yapın;yapışık ikiz akdi değildir nikah ve sonra vuslat ne tatlı gelir insana !
Faturalar,ödemeler,ekstreler...Kafanız muhasebe yapmaktan çatlayacak gibi mi oluyor ; karşınızda duran adam işte tamda bugünler için orada
Geçen gecelerde oğlumuzu dedesine bırakıp bowling oynamaya gittik eşimle,etrafımızda genç sevgililer ve kalabalık arkadaş grupları vardı ama en müthiş ikili bizdik,çünkü biz ''bizdik''.
Hani kim bilir ne çok önemli anı yazmayı unuttum;
Ama birini seviyorsanız elinizi verilen aile cüzdanını almak değil evlilikte mesele...
O kişi ile ''biz'' olmakta.
Bir erkeğin eşine sunduğu en aşk dolu söz bence '' karım '' demek!
Evlilik güzel,siz bakmayın görüp duyduklarınıza...evlilikte değil kabahat;aşk denen duyguya gereken önemin verilmemesinde.
Onun gelip geçici olduğuna inandırmış bir şehir efsanesi insanları,ama asıl hikaye olan bu.
Aşk geçen yıllara inat;orada tüm çoşkusu ve yeni yol arkadaşları (sevgi,sadakat,alışkanlık,paylaşımlar) ile yola devam eder.
Herkesin aşkı da ,yolu da açık olsun.
Ne güzel anlatmışsınız.. Allah mutluluğunuzu bozmasın..
Ama lafta biz olmakla olmuyor böyle mutluluk.. Ne mutlu gerçek biz olabilene.
Günümüzün çoğu erkeği evlenip aile olabilmeyi başaramıyor!
Annem de babam da kardeşim de saygı duycan da diye tüketiyor karısının sevgisini..
Ben neyinim diye soruyor insan karımsın evli kadın gibi davran diyor evli erkek gibi
davranamadıkları halde bunu diyebiliyorlar..
Evlenmeden önce herşeyim sensin sen ol başka kimse lazım değil diyen adam bu ya!
ayy yine çok sinirlendim
Amin.
Madde 1: Evlediği zaman '' ailen nasıl? '' diye sorulduğunda anne-babası değil de evdeki karısı aklına gelecek adamla evlenmek.
Ne yazık ki koklayarak aldığımız kavun bile bazen kelek çıkarken bunun kesin bir formülü yok
Madde 2: Evliliğin sadece kadını değil erkeğide kısıtladığını;sadece kadına değil erkeğede kadının ailesine karşı sorumluluk yüklediğinin bilincinde olan adamı bulmak.
Kavun yine kavun burda da
Hani bir söz vardır;erkekler evlenmeden önce fragmanı izletirler asıl film imzadan sonra başlar diye.
ne güzel yazmışsın eşim oğlum ve ben olduğumuzda durum aynen anlattığın gibide işin içine gelini ve oğlunun mutluluğunu kıskanan bı kayınvalide girince hayat öyle çekilmez oluyorkiŞuan karşı koltukta oturan adama baktığımda;yan odada uyuyan oğlumu aklıma getirdiğimde '' iyi ki hayatımdalar '' demekten başka bişey geçmiyor aklımdan.
Neden evlendim sorusunu sormadım mı hiç geçen yıllar içinde?
Sordum muhakkak.(ama sonunda hep iyi ki evlemişime vardım)
Keşke evlenmeseydim demedim mi hiç bi kavganın ardından?
Dedim elbette.(Onu boğasım geldiği cinnetim geçince ne keşkesi be salak,iyi ki dedim yine)
Aşık olunca...hele bir de aşık olduğunuz adamı sevince;
Neden evlenmeyeceksiniz ki?
Ailesi mi kortutacak gözünüzü?Burada okuduğunuz ya da çevrenizde olan biten gelin-kaynana-erkek bermuda şeytan üçgeni mi?
Doğru adam/doğru kadınsanız birbirinizin için hele bir voltranı oluşturun bakalım o dış mihraklara karşı ''bir'' olmak ''biz'' olmak nasıl keyifli.
Aşık olduğunuz kişi ile saatlerce kitap fuarı gezip ayrı ayrı evlerinize dönmek yerine elleriniz kollarınız dolu açın bakalım aynı kapının anahtarını,gece yarısı miskinleyin kahve eşliğinde yeni kitaplarınızı okurken.Arada kalkıp öpüşün ve tekrar sayfa 26'Dan devam edin ama aklınız biraz öncede takılı kalıp aynı satırı okuyun bakalım 3-4 kez,nasıl bir keyif sonra konuşalım
Çocuğunuzu parka götürüp ondan çok eğlenin beraber hele bir...
Evinizin karar mercisi olun,annenizin değil canınızın istediğini pişirin;canınız yemek yapmak istemiyorsa eşinizin mükellef menemeni ile hayatınızın en romantik ekmek banmasını yaşayın hele bir...
Arada özleyin birbirinizi,özlemek için farklı planlar yapın;yapışık ikiz akdi değildir nikah ve sonra vuslat ne tatlı gelir insana !
Faturalar,ödemeler,ekstreler...Kafanız muhasebe yapmaktan çatlayacak gibi mi oluyor ; karşınızda duran adam işte tamda bugünler için orada
Geçen gecelerde oğlumuzu dedesine bırakıp bowling oynamaya gittik eşimle,etrafımızda genç sevgililer ve kalabalık arkadaş grupları vardı ama en müthiş ikili bizdik,çünkü biz ''bizdik''.
Hani kim bilir ne çok önemli anı yazmayı unuttum;
Ama birini seviyorsanız elinizi verilen aile cüzdanını almak değil evlilikte mesele...
O kişi ile ''biz'' olmakta.
Bir erkeğin eşine sunduğu en aşk dolu söz bence '' karım '' demek!
Evlilik güzel,siz bakmayın görüp duyduklarınıza...evlilikte değil kabahat;aşk denen duyguya gereken önemin verilmemesinde.
Onun gelip geçici olduğuna inandırmış bir şehir efsanesi insanları,ama asıl hikaye olan bu.
Aşk geçen yıllara inat;orada tüm çoşkusu ve yeni yol arkadaşları (sevgi,sadakat,alışkanlık,paylaşımlar) ile yola devam eder.
Herkesin aşkı da ,yolu da açık olsun.
ne güzel yazmışsın eşim oğlum ve ben olduğumuzda durum aynen anlattığın gibide işin içine gelini ve oğlunun mutluluğunu kıskanan bı kayınvalide girince hayat öyle çekilmez oluyorki
kk'da okuduğum en doğru ve en anlamlı yorum.
Ne de güzel anlatmışsınız öyle. Bende evleniyorum 25 gün sonra,aynı fikirdeyim.
Emin olun bana ki bu yazıda yazdığım herşeyi hissederek yaşayan ben; kanatsız melek bir eş annesine sahip değilim.
Sadece insanların hayatımdaki yerini kesin ama keskin olmayan çizgilerle ayırabildim,o sebeble baş ağrım yok.
Bundan çok daha güzel duygular yaşayacağınız bir evliliğiniz olur dilerim ki.
henüz 1 buçuk aylık evliyim tabi gizemi yok ama aşkta öldü diyemem hergün işten gelsin diye deli gibi bekliyorum.ama gelince noluyo yorgun oluyo zaten pek bişey konuşup paylaşamıyoruz:)burdada hiç tanıdığım yok benim sabahtan akşama kadar evde yalnızım dolayısıyla 2 çift laf etmeye ihtiyacım oluyor.çünkü şimdiye kadar hiç yalız kalmamıştım hep ailemin yanındayım üniversitede 2 saat mesafedeydim aileme.
anne deme mevzusu gerçekten bana göre çok zor.dediğin gibi karşılıklı kandırmaca oluyor.canıma kanıma beni besleyen büyüten her nazımı çeken kendi canını vermeye hazır olan annemin adını ona söyleyiveriyorum.eşimde annesine aynı annem gibi davranmamı bekleyince tabi uzun tartışmalar bizi bekliyor oluyor.hala ortayolu bulmuş değiliz:)
Ben de aynı durumdayım
Tüm gün evdeyim iki laf etmeye hasretim...
Ama eşim gelince o da beni özlemiş olsa bile yorgunluktan iki hoşbeşe fırsat kalmıyor....
Hayat şartları bunu getiriyor malesef...
Ailemin yanında olsam zaman nasıl geçiyor anlamazdım ama şimdi tüm gün kocamın gelmesini ve bazen de gece nöbetlerinin bitmesini bekliyorum saatlerce
Evlenince zaman mefhumu ve hayattaki tüm dengeler değişiyor
Ailesine anne baba demek ayrı sinir bozucu
Evlilik bambaşka bi evre ya yaşanmadan anlatılmıyor
Ama sarılıp da uyumanın güzelliği de bambaşka işte ne diyceksin:26:
Emin olun bana ki bu yazıda yazdığım herşeyi hissederek yaşayan ben; kanatsız melek bir eş annesine sahip değilim.
Sadece insanların hayatımdaki yerini kesin ama keskin olmayan çizgilerle ayırabildim,o sebeble baş ağrım yok.
Bundan çok daha güzel duygular yaşayacağınız bir evliliğiniz olur dilerim ki.
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?