Neden yapamadığını biliyorum

Bunu duymaya o kadar çok ihtiyacım vardı ki... Çok teşekkür ederim... İnşallah bu sefer başaracağım..
Her zaman yanındayız. Biz de senin durumundayiz. Hep beraber basaricaz. Üstesinden gelemedigin düşüncelerin varsa bizimle paylaş olur mu. Yenik düşüp yeniden o girdaba girmeni istemiyorum hiç. Diyete küfür bile edebilirsin bu ne böyle saçmalık bir şey mutlu değilim çikolata yiyemiyorum abur cuburum yok boşlukta gibiyim.. Bu şekilde düşünceler ilk hafta seni rahat bırakmayabilir. Çünkü bende de böyle oldu. İlk hafta kendimi çok mutsuz hissettim. Çünkü mutluluğu aradığım yiyeceklerden vazgecince bir anda boşluğa düşmüştüm. Ama bu duygunun beni yaniltmasina izin vermedim. Keşke o zaman beni de bu şekilde tutacak benimle konuşacak biri olsaydı. Sürekli konuşur paylaşırdim. En azından o ilk haftamda psikolojim daha rahat gecirirdim. İkinci hafta öyle olmuyor. Yanındayım ❤️
 
Merhaba hanimlar. Ben 22 yaşındayim ve 1 yıldır evliyim, aynı zamanda üni son sınıf öğrencisiyim. Evlenmeden önce kilom 53-54tu hatta 55 olunca of çok abartmısim derdim. Evlenmeden hemen önce 57 kiloya geldim yurtta kalıyordum o dönem ve çok dışardan yemeye başlamıştım sinav dönemi filan.
Evlendikten sonra kilom 58-59a sabitlendi. Ben vermeye çalıştım hep 56-57lere düştüm kac kere ama tekrar çıktım geri. Çünkü 1 hafta sıkıyorsam kendimi sonra bırakıyordum. Bu pandemi süreci bana hiiic yaramadi hic mutlu değilim. 63 oldum hatta çok yersem 64leri gördüm. Hayatımda ilk defa 60lara çıktım oyuzden şok oldum ve çok üzüldüm ama zaten derslerimde online çoğunlukla evdeyim. Hep yiyorum... Zaten şu kapına marketten bir seylee getiren uygulamalar var ya..onlar batırdı beni! Oturduğum yerden telefondan o çikolata senin bu bilmem kaç paket cips benim demeden aldım da aldım. Hayatımda soylemedigim kadar dışardan yemek söyledim. Yedikçe yiyesim geldi. Ama dur demek istiyorum artik kendime. Ben bu değilim çünkü. 63-64 ne demek. Benim karnım hep içe doğru dururdu dümdüz böyle manken gibi çok güzeldi. Son birkaç aydır minicikte olsa bir gobek var . Çok kötü çok. Yarindan itibaren Karatay diyetine başlamayı düşünüyorum. Zaten önceden sekersiz21 gün gibi diyetler yapmıştım ve faydasını görmüştüm (hiç tam 21 gün yapamadım) bu da ona benziyor.
Bir de polikistik over sendromu var ben de kilo ve düzensizlik onu çok tetikliyor zaten. Bir de bakın şu saat olmus halaaa uyanigim... Çünkü dersim de olsa yarı uykulu bir şekilde telefondan dinliyorum ve öğleden sonra uyaniyorum.. son zamanlarda böyleyim maalesef kendime çeki düzen vermek istiyorum.
Böyle bir durumda kendinle yuzlesmek gibisi yoktur. Aslında her zaman her şeyin farkındaydık. O yemekleri çikolataları sipariş ederken de farkındaydık. Ama o nasıl bir insan icadidir ki bize hukmetmesine izin verdik. Güzel fiziklerimizi sattık onlara. Onu icat edenler hep zayıf hep sağlıklı. İçindeki şeker oranlarıyla bize mutluluk vaadettiler bizde bunun karşılığında sağlığımızı sattık. Mutlu olabilmenin karşılığında yağlı vücutlar aldık. 10 dk sürecek bir mutluluk icin.. Kalan 23 saat 50 dk ise mutsuzlugumuz katlandı. Kölesi olduk. Biz akıllı kadınlar değil mıydık. Her şeyin en iyisini hak eden, hakettiği değerin farkında olan kadınlar değil mıydık. Kendimizi kimseye ezdirmezdik.. Neden böyle yaptık kendimize.

Yapabilirsin. Hepsinin cani cehenneme deyip dönüşümü baslatabilirsin. Tek yapman gereken o düğmeye basmak. Asla yalnız değilsin seni çok iyi anlıyoruz hepimiz aynı durumdaydik. Gecicek. Her şey duzelicek inan bana. Ama eğer baş koydugun diyet ise yaramazsa ve seni çok zorlarsa bir şeyler aklını celmesin. Celerse yaz buraya. Yeni yollar buluruz. Burada işimiz bitince hepimiz bundan gurur duyucaz
 
Böyle bir durumda kendinle yuzlesmek gibisi yoktur. Aslında her zaman her şeyin farkındaydık. O yemekleri çikolataları sipariş ederken de farkındaydık. Ama o nasıl bir insan icadidir ki bize hukmetmesine izin verdik. Güzel fiziklerimizi sattık onlara. Onu icat edenler hep zayıf hep sağlıklı. İçindeki şeker oranlarıyla bize mutluluk vaadettiler bizde bunun karşılığında sağlığımızı sattık. Mutlu olabilmenin karşılığında yağlı vücutlar aldık. 10 dk sürecek bir mutluluk icin.. Kalan 23 saat 50 dk ise mutsuzlugumuz katlandı. Kölesi olduk. Biz akıllı kadınlar değil mıydık. Her şeyin en iyisini hak eden, hakettiği değerin farkında olan kadınlar değil mıydık. Kendimizi kimseye ezdirmezdik.. Neden böyle yaptık kendimize.

Yapabilirsin. Hepsinin cani cehenneme deyip dönüşümü baslatabilirsin. Tek yapman gereken o düğmeye basmak. Asla yalnız değilsin seni çok iyi anlıyoruz hepimiz aynı durumdaydik. Gecicek. Her şey duzelicek inan bana. Ama eğer baş koydugun diyet ise yaramazsa ve seni çok zorlarsa bir şeyler aklını celmesin. Celerse yaz buraya. Yeni yollar buluruz. Burada işimiz bitince hepimiz bundan gurur duyucaz
Ne kadar güzel yazmışsınız. Zaten bilmez olur muyum? Yerken de biliyordum pişman olacağımı. Ama o aşırı abur cubur yeme isteği geldiğinde başka bir şey düşünmeden sipariş ediyordum işte. Yedikten sonra her seferinde pişman oluyordum :) Bu böyle böyle gitti aylarca. Kilo aldırmaları bir yana bütün o zehirleri, kimyasal bombaları ne de güzel sokuyorum vücuduma... Vücudumun dahaa fazla süte,yoğurda, balığa, yumurtaya ihtiyacı var. Yapay abur cuburlara ya da hamur işlerine değil. Ama yedikçe insan istiyor. Yemedikçe de hatırlamıyor. Ben 1 yıldır cips yemiyordum pandemiye kadar :) Sonra canım çekti bir aliyim dedim. Alış o alış... Bağımlılık yapıcı bir şeyler var kesinlikle içlerinde. İnsanın canı döner çeker, tatlı çeker, kebap çeker ama canım cips çekti nedir :KK70:
Neyse bugün güzel bir gün. Yeni bir başlangıç için, yeni sağlıklı hayatım için iyi bir adım olacak inşallah.
Sabah tartıldım ve 63.6 çıktım. Hayatımda görmediğim kilolara çıktım ve bunu sonu yok ki. 58-59 olunca da üzülmüştüm ama bir şeyler yapmadığım için bu duruma geldim. Şimdi bir şeyler yapmazsam 67-68lere çıkıp bu kiloları özleyeceğim. Sonra buraya 'inanamıyorum ilk defa 70lere çıktım yazarım...'
Bunun olmasını istemediğim için bugün artık her şeyin farkındayım ona göre hareket edeceğim inşallah. Okadar güzel yazmışsınız ki gaza getirdiniz beni :KK36:
 
Ne kadar güzel yazmışsınız. Zaten bilmez olur muyum? Yerken de biliyordum pişman olacağımı. Ama o aşırı abur cubur yeme isteği geldiğinde başka bir şey düşünmeden sipariş ediyordum işte. Yedikten sonra her seferinde pişman oluyordum :) Bu böyle böyle gitti aylarca. Kilo aldırmaları bir yana bütün o zehirleri, kimyasal bombaları ne de güzel sokuyorum vücuduma... Vücudumun dahaa fazla süte,yoğurda, balığa, yumurtaya ihtiyacı var. Yapay abur cuburlara ya da hamur işlerine değil. Ama yedikçe insan istiyor. Yemedikçe de hatırlamıyor. Ben 1 yıldır cips yemiyordum pandemiye kadar :) Sonra canım çekti bir aliyim dedim. Alış o alış... Bağımlılık yapıcı bir şeyler var kesinlikle içlerinde. İnsanın canı döner çeker, tatlı çeker, kebap çeker ama canım cips çekti nedir :KK70:
Neyse bugün güzel bir gün. Yeni bir başlangıç için, yeni sağlıklı hayatım için iyi bir adım olacak inşallah.
Sabah tartıldım ve 63.6 çıktım. Hayatımda görmediğim kilolara çıktım ve bunu sonu yok ki. 58-59 olunca da üzülmüştüm ama bir şeyler yapmadığım için bu duruma geldim. Şimdi bir şeyler yapmazsam 67-68lere çıkıp bu kiloları özleyeceğim. Sonra buraya 'inanamıyorum ilk defa 70lere çıktım yazarım...'
Bunun olmasını istemediğim için bugün artık her şeyin farkındayım ona göre hareket edeceğim inşallah. Okadar güzel yazmışsınız ki gaza getirdiniz beni :KK36:
Çünkü çok iyi anlıyorum ne hissettiginizi ve yardım etmek istiyorum. Amacım topik mopik de değil çünkü ben çok fırsat da bulamıyorum siteye girmeye. Bazen aylarca hiç uğramıyorum üyeligim gitti sanıyorlar 😅
Ben kendi mutluluğumu hep bu yiyeceklere bağlandığım ve bundan da vazgeçemediğim için nasıl vazgecemiyorum nasıl bile bile lades yapıyorum diye ağlama krizlerine giriyordum. Hep yalnız basima. Eşime gostermiyordum. Çünkü bilirse yine nutuk atacaktı. Hep bir yolunu arıyordum.. Karşıdan söylemesi insanlar için çok kolaydı. Ama benim kendimi buna ikna etmem çok çok zordu ve sanki elimi kolumu bunlara bağlamışlar gibi hırsimdan ağlıyordum. Depresyona giriyordum ve yinede ben kararımı veremiyordum. İşte bu yüzden bu konu benim için çok önemli. Ben bu kararı verdiysem veremeyen arkadaşlarıma yardım etmek istiyorum. Hepinizi de yakından tanıyor gibiyim sizi şu durumda asla yalnız bırakmak istemiyorum
 
Çünkü çok iyi anlıyorum ne hissettiginizi ve yardım etmek istiyorum. Amacım topik mopik de değil çünkü ben çok fırsat da bulamıyorum siteye girmeye. Bazen aylarca hiç uğramıyorum üyeligim gitti sanıyorlar 😅
Ben kendi mutluluğumu hep bu yiyeceklere bağlandığım ve bundan da vazgeçemediğim için nasıl vazgecemiyorum nasıl bile bile lades yapıyorum diye ağlama krizlerine giriyordum. Hep yalnız basima. Eşime gostermiyordum. Çünkü bilirse yine nutuk atacaktı. Hep bir yolunu arıyordum.. Karşıdan söylemesi insanlar için çok kolaydı. Ama benim kendimi buna ikna etmem çok çok zordu ve sanki elimi kolumu bunlara bağlamışlar gibi hırsimdan ağlıyordum. Depresyona giriyordum ve yinede ben kararımı veremiyordum. İşte bu yüzden bu konu benim için çok önemli. Ben bu kararı verdiysem veremeyen arkadaşlarıma yardım etmek istiyorum. Hepinizi de yakından tanıyor gibiyim sizi şu durumda asla yalnız bırakmak istemiyorum
Ben de hayalet üyeyim aslında 😅 Tüm konuları okurum Bdvde filan ya da diyet konularında ama çok az yorum atarım ya da çok çok az konu açarım. Bazen burayı unutur aylarca girmezdim ama pandemi döneminde vakit geçirmek için giriyorum işte.
Böyle birbirini hiç tanımadan destek olmak ne güzel.
Şurada kısıtlı hayatlarımız var ve onları en güzel şekilde yaşamak, enerjik olmak,sağlıklı olmak, zayıf olmak varken niye heba edelim ki :)
Sanki hayatımda abur cubur olmasa, şeker olmasa ne kaybederim?
Sabah That Sugar belgeselini izledim ve şekerden yine soğudum. Umarım bunu hep hatırlayabilirim
 
Ben de hayalet üyeyim aslında 😅 Tüm konuları okurum Bdvde filan ya da diyet konularında ama çok az yorum atarım ya da çok çok az konu açarım. Bazen burayı unutur aylarca girmezdim ama pandemi döneminde vakit geçirmek için giriyorum işte.
Böyle birbirini hiç tanımadan destek olmak ne güzel.
Şurada kısıtlı hayatlarımız var ve onları en güzel şekilde yaşamak, enerjik olmak,sağlıklı olmak, zayıf olmak varken niye heba edelim ki :)
Sanki hayatımda abur cubur olmasa, şeker olmasa ne kaybederim?
Sabah That Sugar belgeselini izledim ve şekerden yine soğudum. Umarım bunu hep hatırlayabilirim
Bende izliyim onu böyle şeyler seyretmek istiyorum. Buradaki arkadaşlar içinde faydalı olabilir bulursak buraya da atalım 🥰
 
Bende izliyim onu böyle şeyler seyretmek istiyorum. Buradaki arkadaşlar içinde faydalı olabilir bulursak buraya da atalım 🥰
Youtube'a 'That Sugar' Türkçe altyazı ya da dublaj yazın ikiside var nasıl isterseniz 1saat 41 dklik bir belgesel ve şekerin gerçek yüzünü gösteriyor. Tavsiye ederim :)
 
İyi geceler arkadaşlar ben bu akşam da başarıyla kapanışı yaptım. Bugün çikolata yemedim diyeti bozmadım. Hatta annem supangle yapmış ye bi kase çok güzel olmuş dedi ben sadece hatrı için 1 tatlı kaşığı tattım. Yalnız insülin direncini ölçtürmeme rağmen bir sorun gözükmesi de aç kalınca baş ağrısı oluyor bende bu akşam da ağrıyor bunun için bir Dahiliyeye gitmem gerekiyor sanırım. Bugün 10bin adım yaptım her gün yapamayabilirim kızım var küçük hem hava da soğudu. İnşallah bu sefer başarırım.
 
İyi geceler arkadaşlar ben bu akşam da başarıyla kapanışı yaptım. Bugün çikolata yemedim diyeti bozmadım. Hatta annem supangle yapmış ye bi kase çok güzel olmuş dedi ben sadece hatrı için 1 tatlı kaşığı tattım. Yalnız insülin direncini ölçtürmeme rağmen bir sorun gözükmesi de aç kalınca baş ağrısı oluyor bende bu akşam da ağrıyor bunun için bir Dahiliyeye gitmem gerekiyor sanırım. Bugün 10bin adım yaptım her gün yapamayabilirim kızım var küçük hem hava da soğudu. İnşallah bu sefer başarırım.
Varya gurur kaynagisin ❤️ helal olsun o tatlıdan bir kaşık almak nedir ya 😍 sakın ha iradesizim demeyesin muhteşem devam ediyorsun
 
Günaydın kızlar. Çok çok güzel bir yazı ve ona yapılan çok güzel yorumlar okudum sayfalarca. Maalesef ben de sizin gibiyim. İki çocuktan sonra saldım kendimi. Halbuki ben de 54 kilo iken kiloluydum kendimce. Peki şu anki 80 kiloma ne diyeyim? Berbat bir hal içerisindeyim ve bu aynadaki şişko ben değilim. Silkelenmek istiyorum. İki gündür Gymondo hesabı aldım onun videolarını yapıyorum evde. İki küçük çocuğum ve neredeyse hiç oturamadığım bir işim var. Genel olarak az yemeye başladım yani tatlı da yedim ama potansiyel olarak 5 tane yiyeceksem 1 tane yedim. Kahveme çayıma şekeri kestim. Suya ağırlık veriyorum artık. Bakalım kızlar ben de başladım bu sefer. Ve yine bu sefer son olsun ve ben başarımı sizinle kutlayayım istiyorum. Desteğiniz benim için çok çok değerli. Giriş yapmadan okudum ve siz kamçıladınız beni. Ne kadar teşekkür etsem az 😊
 
Günaydın kızlar. Çok çok güzel bir yazı ve ona yapılan çok güzel yorumlar okudum sayfalarca. Maalesef ben de sizin gibiyim. İki çocuktan sonra saldım kendimi. Halbuki ben de 54 kilo iken kiloluydum kendimce. Peki şu anki 80 kiloma ne diyeyim? Berbat bir hal içerisindeyim ve bu aynadaki şişko ben değilim. Silkelenmek istiyorum. İki gündür Gymondo hesabı aldım onun videolarını yapıyorum evde. İki küçük çocuğum ve neredeyse hiç oturamadığım bir işim var. Genel olarak az yemeye başladım yani tatlı da yedim ama potansiyel olarak 5 tane yiyeceksem 1 tane yedim. Kahveme çayıma şekeri kestim. Suya ağırlık veriyorum artık. Bakalım kızlar ben de başladım bu sefer. Ve yine bu sefer son olsun ve ben başarımı sizinle kutlayayım istiyorum. Desteğiniz benim için çok çok değerli. Giriş yapmadan okudum ve siz kamçıladınız beni. Ne kadar teşekkür etsem az 😊
Seninle gurur duyuyorum ❤️ ne istediğini bilen bir kadınsın sen. Artık yediklerimize güzel fiziklerimizi satmak yerine hepsini geri alacağız. O sürekli fazla fazla yediğin tatlilardan 1 tane yemek nasil büyük bir adımsa, çok yakında 1-2 kaşık yediğini de duymak uçuracak bizi burada 💥 seni de bambaşka bir kadın yapacak. Sana inanıyorum. Hepiniz de kendimi görüyorum. Bende 80 kiloyla yediklerimin kölesi olarak başlamıştım. İradesizligim yüzünden kendimden nefret eder hale gelmiştim. Kontrolu eline alabildiğini o basit yiyeceklere gösterdigin an da kendini çok güçlü, saygı duyulasi, daha hafif ve en önemlisi özgür bir kadın oldugunu iliklerine kadar hissedeceksin. Kilo vermeye başladığında sen buna nasıl karar verdiğini nasıl böyle ilerlediğini düşündükçe çok seksi hissedeceksin kendini nasıl bir kadınım ben böyle. İstediğimi alırım. Hele ki bu benim kendi bedenimse.. Kimse sana yememen gereken bir şeyi zorla yediremez. Hiçbir yiyecek tatlı abur cubur seni kendisine köle edemez. Çünkü sen çok daha akıllisin. Senin yaraticin Allah. O seni mükemmel yarattı. Sana olması gereken vücudun potansiyelini verdi. O yağlı ve şekerli insan üretimi yiyecekler bizim boynumuza tasma takamaz. O güzel vücudun potansiyelini elimizden aldilar. Bizi mutlu etmeyi vaadedip 10 dakikalık hatta saniyeler sürecek bir yemenin karşılığında çok mutsuz ettiler. Dönüştüğümuz kadınla depresyona soktular. Ben ki hüngür hüngür ağlardım o sismanlamis halime

Fikir yardım destek istersen her zaman yanindayim başa çıkamadığın duyguların olursa o bir kaşığı daha almak yerine acele hareket etme yaz bana birlikta halledebiliriz
 
Seninle gurur duyuyorum ❤️ ne istediğini bilen bir kadınsın sen. Artık yediklerimize güzel fiziklerimizi satmak yerine hepsini geri alacağız. O sürekli fazla fazla yediğin tatlilardan 1 tane yemek nasil büyük bir adımsa, çok yakında 1-2 kaşık yediğini de duymak uçuracak bizi burada 💥 seni de bambaşka bir kadın yapacak. Sana inanıyorum. Hepiniz de kendimi görüyorum. Bende 80 kiloyla yediklerimin kölesi olarak başlamıştım. İradesizligim yüzünden kendimden nefret eder hale gelmiştim. Kontrolu eline alabildiğini o basit yiyeceklere gösterdigin an da kendini çok güçlü, saygı duyulasi, daha hafif ve en önemlisi özgür bir kadın oldugunu iliklerine kadar hissedeceksin. Kilo vermeye başladığında sen buna nasıl karar verdiğini nasıl böyle ilerlediğini düşündükçe çok seksi hissedeceksin kendini nasıl bir kadınım ben böyle. İstediğimi alırım. Hele ki bu benim kendi bedenimse.. Kimse sana yememen gereken bir şeyi zorla yediremez. Hiçbir yiyecek tatlı abur cubur seni kendisine köle edemez. Çünkü sen çok daha akıllisin. Senin yaraticin Allah. O seni mükemmel yarattı. Sana olması gereken vücudun potansiyelini verdi. O yağlı ve şekerli insan üretimi yiyecekler bizim boynumuza tasma takamaz. O güzel vücudun potansiyelini elimizden aldilar. Bizi mutlu etmeyi vaadedip 10 dakikalık hatta saniyeler sürecek bir yemenin karşılığında çok mutsuz ettiler. Dönüştüğümuz kadınla depresyona soktular. Ben ki hüngür hüngür ağlardım o sismanlamis halime

Fikir yardım destek istersen her zaman yanindayim başa çıkamadığın duyguların olursa o bir kaşığı daha almak yerine acele hareket etme yaz bana birlikta halledebilir
Çok teşekkür ederim sana canım benim. Tanımadan seni sıcaklığını hissettim. Var ol🥰 Ben de dün hiçbir şekilde kaçamak yapmadım. Bugün de aynı devam. Yalnız bugün spor da ekleyeceğim😅 normalde her güne antrenman var ama dün hasta ve halsizdim. Yapmadım. Mutsuz olmayı çok iyi biliyorum maalesef. Ne yapıp edip o eski beni kurtaracağım 💪🥰
 
Cok iyi biliyorum. Ben hep bununla yasadim. Bu yüzden seninle konuşur gibi hem seni sana anlatmak hem de kendi yontemlerimden bahsetmek istiyorum. Uzunca bir yazı olacak. O yüzden özellikle irade konusunda yardıma ihtiyacı olan arkadaşım, lütfen ayrilma. Yaşadığın her şeyle yakından ilgileniyorum

O beden senin değil gibi biliyorum. O incecik kıza kocaman kalın bir elbise giydirmisler cikaramiyorsun. İcinde hapsolmuş gibisin. İstemiyorsun.
Kurtulamiyorsun.
Yeri gelince mükemmel bir şekilde kararlarının arkasında durabilen sen bu kararın arkasında duramıyorsun.
Çünkü sen buna karar veremiyorsun. Karar vermek istemiyorsun ki.
Çünkü bazı yiyecekleri mutluluk kaynağı olarak belirlemissin ve bundan vazgeçmek istemiyorsun. Eğer vazgecersen mutsuz olacağını düşünüyorsun. Zaten kısıtlı bir hayat yaşıyorsun ve neden bu mutluluğu elinden almak isteyesin? Aynı zamanda bundan nefret ediyorsun.
Ama yapamıyorsun. Sanki tiryaki olmuşsun. Bir sigara tirkiyasi için sigarasını icememek neyse, yediklerinden vazgeçmek de senin için bu demek. Halbuki en sevdiğin elbiselerinden vazgeçtin. En sevdiğin o eteği bir daha giyemedin.

Ama sevdiğin insanlarla vakit geçirmekten zevk aliyorsun. Sevmedigin insanlara da büyük mesafeler koyarken son derece kararlisin. Böylece sevdiğin hatta sevmediğin insanlara karsi bile verdiğin bir değer var. Çünkü onlar için bir yaptırım uyguluyorsun. Onları öylece görmezden gelebilirsin. Ama duyguların ve bir gururun var. O yüzden onlar hakkında bir karar veriyorsun.

Ama sen? Kendine karsi olan bu kararsızlığın? Neden içinde muhteşem göründüğün o elbiseden vazgeçtin? Hani çok seviyordun? Neden değişimi sürekli saçlarında aradın da artık hiç boydan fotoğraflar çekemedin? Şu mutluluk hormonu cikolatadaydi hani, öyle diyordun. Oyleyse sen neden hala mutlu değilsin?
Çünkü buna değer vermedin. Sevmedigin insanlara karşı bile bir yaptirimin varken kendini görmezden geldin. Sağlığını, her şeyini..

Nedenini biliyorsun. Bende biliyorum. Yıllardir biliyorum.. Yemek yemenin verdiği mutluluğu hiçbir şeye değişemiyordum. Bir duygusal açlık vardı içimde.

Duygusal açlık
İnsanlardan beklentilerim vardı. Bir kucuk bebeğim vardı. Asosyal bir insandim. Yapmayı istediğim çok şey vardı ama imkanım ve zamanım yoktu. Kapana kısılmış gibi evime kisilmistim. Özelim kalmamıştı. Kendi alanım kalmamıştı. Bende kendime dakikalar sürecek mutluluk icin, aslında içinde hicte mutlu hissedemeyecegim bir beden hazırladım. Gidişat umurumda değildi. O kendime ayirabildigim kısa vakitlerde bolca patlamış mısır, bol tuzlu cekirdek, dondurmalar, çıkolatalar ve tatlılar yedim. Cipsler.. sevdiğim ne varsa. Çocuk uyur ben bir acele bir telaş hop markete. Acele etmeliyim yoksa mutlu olamayacağım. Ne giden paranın haddi hesabı belliydi ne de alınan kiloların. Zamanin bu şekilde geçip gitmesine izin verdim.

Yalan söyledim eşime anneme babama arkadaşlarıma. Herkese. Kilomu eleştiren insanlara karşı hep bu şekilde mutlu olduğumu söyleyerek hep yalan söyledim. Yaşadığım özgüven eksikligini bastırmaya çalışıp durdum. Ama ister istemez ele veriyordu kendisini. Eşimi kiskanmaya başlıyordum. Çevresindeki güzel fizikli kadınları düşündükçe içimden "acaba kıyaslama yapıyor mudur" diye geçiriyordum. Yatakta kendimi son derece rahatsız hissediyordum. Mutlaka göbeğimi kapatmaya çalışıyordum. Ah imkan olsa da hiç soyunmasam ya da ışıklar hep kapalı kalsa. Sadece yatıyor olsam. Farklı pozisyonlar kabus gibi geliyor çünkü onun için ne anlam ifade ediyor bilmiyorum. Benim için zaten görsel felaket olurdu..

Bir kere çok terliyordum. Bu iğrenç bir duygu. Biraz yurusem nefes nefese kalıyordum. Bu gencecik yaşıma rağmen enerjim o kadar düşüktu ki. Aslında ben eğlenceli hareketli bir insandim. İçimdeki o kız çıkmak için cabalarken ağzına bir hamburger tikip susturuyordum.
Zayıflamak istiyordum ama

Karar veremiyordum.
İrademe yenik düşüyordum durmadan durmadan..

Ve sonra birgun ben karar verdim.
Bu kadar net söyleyebiliyorum. Çünkü hayatımı değiştirmeye karar verdiğim gundu. Başladığım gündü.

İslerimi bitirmiş çok yorulmuştum. Oğlum çok yaramazdi ve baş etmeye çalışıyordum. Açık konuşacağım, aşırı derecede karnım ağrıyordu. Çünkü her zamanki gibi sofradan eşimden sonra kalkmıştim ve o kadar çok yemiştim ki.. eşim çıktı.
Evde yalnızdım. İçimden çocuğun uyku saatinin gelişini düşünüp bugün film seyrederken hangi yiyecekler eşlik etsin diye düşünüyordum. Bir yandan da carpintim oluyordu. Bu yüzden oturmustum. Çünkü aynı zamanda yüksek kolesterolu olan bir insandim.
Oğlum uyudu. Onu yatırıp salona geçtim.

Yiyecekleri hazırlamak için yerimden kalktigim tam o sırada bir şey oldu. Ben öylece ağlamaya başladım. Durup dururken. Kapıyı kapattım ki oğlum duymasın. Sanki biri vurmuş gibi ağlamaya başladım. Şuanda bunu anlatırken de gözlerim doluyor. Hapsoldugum şeye ağlıyordum. Nasıl böyle birine dönüştüğume. Beni o mutfağa götüren şeye agliyordum. Bana bunu yaptıran sebeplere agliyordum. Neden bunu yaptığıma ağlıyordum.
Napiyordum ben böyle.. Neden bu kadar ihtiyaç duyuyordum buna. Eski beni istiyordum. Cikamiyordum bu bedenden.
Cikamiyordum
cikamiyordum
cikamiyordum.
Nedeni mutsuzluktu. Nedeni kaçışti. Ama neden kendime zarar veriyordum. Yapmak istiyordum irademe yenik düşmemek istiyordum. Ne kadar güçsüz ne kadar iradesiz olduğumu düşündükçe kendime olan saygım azalıyordu kendimden nefret ediyordum. Ben bu kadar mı hiç tim. Bu kadar mı..
Bu kadar mı önemsiz.. Hıçkıra hıçkıra ağladım. Sadece kendime. Sadece dönüştüğüm bu insana. Mutsuzluguyla baş edemeyen her şeyi hep insanlardan ve bu saçma sapan yağ tenekelerinden şekerli seylerden mutluluğu beklemekten ağladım ağladım ağladım..
Ne acınası bir durumdu bu.
Eşimle tartıştım tatlılar mutlu etsin diye bekledim. Çocuk bakmaktan bıktım abur cuburlarla kendimi susturdum. Bu kadar mı basittim ben?

Her gün aynı tatları alıyorsun. Farkindasin. Hayatın hiç değişmiyor. İnsanlar hiç değişmiyor. Çikolatanın tadı hiç değişmiyor. Makarnanın tadı hiç değişmiyor. Patlamış mısırın ya da sevdiğin ne varsa hep ayni. Tadı hiç değişmiyor. Bunu okuyan ve neden bahsettigimi çok iyi bilen arkadasim. Hiç değişmeyen bu aynı tatları her gün tekrar tekrar tekrar yiyorsun. Ve bunları yemek sadece 5-10 dakika sürüp bitiyor. Aldığın tat bitiyor. *Mutluluktu ya, mutluluk 10 dakika sonra bitiyor. Yine hayatlarımiza dönüyoruz. Çünkü gerçek olan bu. Her haliyle bu bizim hayatımız

işte ben o gün karar verdim. O gün o yiyecekleri gördüğüm halde ve bana o kadar yakinken yemeyerek kararımı verdim. Bu reddedis kimisine göre çok kolay olabilir. Veya bu şekilde anlatırken bunu abarttigimi düşünenler olabilir. Ama bunu yaşayanlar - ki kafada bitiremediği için kilo veremeyen çok kadın tanıyorum,- anlarlar.
Aynı tadı bir kez daha almayacaktım. Beni onlar yonetemezdi. Ben o kadar basit değildim. Kurtulmaya karar verdim.

Çünkü kimsenin değişeceği yok. İnsanlar hep aynı kalacak. Aksi koca bir yalan. Hayat koşulların o an için o şekilde ve bu o an için değişmeyecek. Küçük ve zor bir çocuğun varsa o birkaç yil daha küçük ve zor olmaya devam edecek. Eğer özgürlüğün kisitliysa bu yine bir süre daha bu sekilde devam edecek. Hayatta seni yemeye iten şartlar değişmeyecek. Sen onları değiştiremezsin. Ama sen değişeceksin.
Sen değiştigin zaman
Dunyan değişecek. Peki bu nasıl oluyor. Şartlar değişemiyorsa dünyan nasıl değişiyor..
Ne demek istediğimi o zaman gelince daha iyi anlayacaksın.
Ama ben şimdiden söyleyeceğim çünkü senin için sabırsızlanıyorum. Neye dönüşeceğini biliyorum. Bu yüzden bugün bunları okuman gerek.

Hayal ettiğinden çok daha iyi gorunmek bir yana, çok daha kendinden emin görüneceksin. Ben o duyguyu sana nasıl anlatayım ki.. Kendinle sevişmek isteyeceksin ya. Öyle kadın hissedeceksin ki. Öyle özgüvenin olacak ki.. Neden biliyor musun. Çünkü kendine olan saygın artacak. Kararlarına olan saygın. Ve artik kimsenin sana saygisizlik yapmasına da izin vermeyeceksin. Çünkü sen kendini o kadar çok onemsemis olacaksın ki, layık.oldugun davranışı o kadar iyi bileceksin ki insanları hiç kafaya takmamaya başlayacaksın. Sen mutluluğu yiyeceklerde değil, kendinde bulmuş olacaksın. Kendine iyi bakmak sana çok iyi hissettirecek. Her şeyden önce insanligini hissedeceksin. Çünkü sağlıklı bir insan vücudunun bütün fonksiyonlarini maksimum düzeyde kullanabilir. Aldığın nefes bile daha iyi gelir sana. Nefes almak ne güzelmiş dersin. Zinde hissetmek nedir bilir misin? Sağlıksız insan yarım bir hayat yaşar. Sen dolu dolu bir insan olacaksın.Kilo vermeye başlarken bunu amaç ediniyoruz. Ama zamanla mutlu olmak adına araç haline geliyor. Daha ne durabilir ki senin önünde? Sen ilk kez kendin için bir karar verdin ve bu kararın arkasında durdun. Bunu sen yaptın. Başardın ya..
Sen bunu basarabilirsin. Ben yaptıysam sende yapabilirsin

Kendin için neler yapacağını söyleyeyim,
Dürüst olmak gerekirse ilk haftan zor geçecek. Çünkü dışındaki sen seni rahat birakmayacak. Ama ikinci hafta vücudun mutluluk hormonu salgilamaya başlayacak ve müthiş hissedeceksin. Çünkü ilk kilonu verdin ! O emeği heba etmek istemeyeceksin. İnsan kendi kazandığı paraya kiyamadigi gibi harcadığı o emeğe de kıyamıyor ve tutuyor kendisini. Sen kararlarına olan saygın yüzünden "hayır" diyorsun. Ve hayır dedikçe kendini opesin geliyor çünkü sen busun! Şu kadına bakin ya.. Su ne istediği bilen kadına bakin!

Şimdi hadi choco ne yedin ne içtin ne yaptın buralara geç diye dusunenler olabilir.

Hayır. Bunu yapmak isteyenler çok iyi bilir ki listeden önce kafada bitecek. Önce bu. Yoksa ne listeler geldi geçti bunu okuyan arkadaşımın önünden ben biliyorum. O yuzden o bunları okurken sıkılmiyor. Asıl bunlara ihtiyacı var o çok iyi anladığım arkadasin. Önce buna.

Bunun ne kadar ciddi bir konu olduğunu sana anlatmak istiyorum. Sen bunu başladığın zaman hissedeceksin. Bunun adı kilo vermek değil. Bu hakettiğin değeri kendine vermek. Kimseden bir şey beklemeden. Kimseyi değiştirmeye çalışmadan. Aynı hayatın içinde çok mutlu olacağına dair sana söz veriyorum.

Hayatımıza giren insanların her zaman bir rolü vardır bizim için. Ben senin hayatında bir role sahip olamayacak uzaklıkta bir insanım. Beni tanımıyorsun belki de hiçbir zaman tanisamayacagiz. Ama şuan bu kadar uzun yazılmasına rağmen bunları okuduysan bunun senin için bir anlamı var. Çünkü unutmayacaksin. Belki önemseyeceksin belki de önemsemeyeceksin. Ama şuan da ister istemez bu anın hayatına girmesine izin verdin.
Ama karar vermek senin elinde.
Eğer o duygu içinde yanıyorsa izin ver yanmaya devam etsin. Bu sana korku değil heyecan versin. Çünkü ben seni çok iyi anlıyorum. İlk hafta çok korktum. Her şeyim elimden gidiyor gibi geldi. Sanki bir savaşa hazirlaniyorum. Nefsim ve ben..
Ama sonra keyifle devam etti. Bende o zamanlar birinin bana bunları söylemesini çok isterdim. İsim daha kolay olurdu.

Çünkü motivasyon çok önemli.
Hazır mısın?

Bolca su içelim. Aklına geldikçe ic. İçtikçe 10 dan bir bardak geri saymak daha eğlenceli oluyo r. Ben 12 bardak içiyordum.

Kahvaltımı istediğim saatte ediyordum. Ama başlarda 2 domates 1 salatalık, kibrit kutusu kadar peynir, 1 haslanmis yumurta,3 adet zeytin ve bir ya da iki dilim ekmeği iyice kuruyup kıtır olana dek kizartip öyle yiyordum. Bilgin olsun ekmeği o şekilde kurutup yersen kalorisi yarıya düşüyor ve doyuruculugundan bir şey kaybetmiyor. Başlarda dedim, çünkü sonra buradaki domates miktarini 1 domatese düşürüp ekmeği tamamen kestim. Bazı günler yumurta yemedim. Ama bunları hemen yapmadım. Çünkü kendimi zorlamak istemedim.

Diyet kahvaltının sırrı, çok sebze. Az yumurta az peynir az ekmek. Ama daha büyük sırrı, sebze yiyorum diye onu da çok çok fazla abartmamak. Çünkü midedeki boş alanları severiz.

Ben kahvaltımı geç ettiğim için ara öğün yapmadım. Akşam brokoli ve karnabahar kaynatıp az tuzla birazda haşlanmış mısır ekleyerek yedim. başka sebze yemekleri de yaptım tabi. Patates konusunda sadece dikkatli olmalısınız, kalorisi malesef ki biraz yüksek. Ama tabi ki yiyemeyecegimiz anlamına gelmez. Kontrolü sağlamak önemli.

Diyelim ki o gün evde kendiniz için özel bir yemeğiniz yok. Evde pişen yemekte sizin için pek diyet yemeği sayılmaz. Çok yaşadığım bir durumdu.. O zaman bir tane tabak alıyoruz. Üç dört kaşık bir çeşitten, üç dört kaşık diğer çeşitten tabagimiza alıyoruz. Yani yarım porsiyon olmaları gerekiyor. Pilavdan mümkün olduğunca kacinmaliyz. Ama yiyeceksek dediğim gibi tepeleme olmadan 3 kaşık. Zor gelmesin hayır. Tadını biliyorsun ? Unuttun mu yıllardır zaten bu tadı alıyorduk. E yine alacağız işte. Biraz az yiyeceğiz o kadar.
Pilav varsa ekmek yok. Ekmek varsa ince bir dilim ekmek var. Bir zaman sonra ekmeği kesersek aslında zaten boşuna yediğimizi görüyoruz. Protein almak kas gelişimi için önemli. Çünkü yağdan kaybedip kastan kazanmak istiyorsak yoğurt, kontrollü şekilde yediğimiz haslanmis veya ızgara yapılmış et.

Tatlıları abur cuburlari bir kenara birakiyor, çok canımız çekerse de yine kontrollü küçük bir parça çikolata yiyebiliyoruz. Hergun degil! Amacımız bu değil.. Ama bir şeyden de tamamen kacarsak mucadelemiz zorlaşır. O yüzden minik minik haftanın bir günü..


Akşam 7 den sonra yemek yok, içmek serbest.

Canım arkadaşım, biraz biraz hareket edicez. Hic sevmiyorsan yürüyüş yapmalısın. Onu da mi istemiyorsun, Leslie yapabilirsin. Leslie 3 mile yazıp arat ve bunu her gün yapabilirsin. Çok kolay ve etkili. Ama yapmalısın. Hareket etmelisin. Çünkü sonuçlar o kadar mutlu edecek ki biran önce mutlu olmanı istiyorum. Mutlu olmayi unuttuk biz..

İşin mantık kısmına gelecek olursak, diyelim ki toplam 1000 kalori aldın, böylece bazal metabolizman gereği 400 kalori açık oluşturmuş oldun. Eğer sporda yaparsan orada yakacagin kaloriyle beraber haftada 1 kilo verebilirsin. Bu da ay da 4 kilo eder. Çok kiloluysan daha şanslısın. Çünkü kilon ne kadar fazlaysa yakacagin kalori de o kadar fazla oluyor. Asla gözünde büyütme. İnan bana. 60 kilo bir insan 1 saatlik tempolu yürüyüşten 300 kalori yakıyorsa sen 550 kalori yakmis olacaksın. 1.30 saat yürüdüğünü düşün? Bu ne demek biliyor musun? Sen müthiş hızda kilo vereceksin demek.

Peki ben ne yaptım
Ben bunu o kadar çok istedim ki, evde küçük bir bebeğim olmasına rağmen tempolu yürüyüşlere çıktım. Peki bunu nasıl yaptım? Eşim ise gitmeden 1 saat önce uyanıp sabah erken saatte uygun bir park gozetmeksizin bir yolu hızlı hızlı hiç durmadan yürüdüm ve geri döndüm. Dışarıda yürümek mükemmel bir olay çünkü eve geri dönmek zorunda olduğun için mutlaka 10.000 adımı tamamlıyorsun. Yürüyüş yapmanın bir başka olayı da şu, durmamak. Durman gerekirse yavaş yürü. Ama durma. Çünkü nabız düşmemeli. Hızlı ve tempolu yurumelisin. Bu şekilde 20 dkyi tamamladıktan sonra üstüne koyacağın her dakika sadece yağ yakıyorsun. Ben buna ek olarak göbek eriten diye bir program indirdim. Yürüyüşten döndükten sonra onu yapıyordum. Basit 8 dk larla başlıyor. Gün gün devam ediyor. Böylece yürüyüşle kardiyo yaparken egzersizle kas gelişimini sağlıyordum. Bazen dans ettim. Daha çok ev işi yaptım. İnanın zaten az kalorili beslenip üstüne birde hareket ettiğiniz zaman o aldığınız kalori de kaybolunca deli gibi yağ yakıyorsunuz ve müthiş kilolar veriyorsunuz.

Burada önemli bir nokta daha var, aç kalmamak. Yani bütün bunları uygulayıp yinede çok aç hissederseniz bunu en az hasarla atlatabilmek adına bir elma yiyin. 50 kalori. İki tane salatalık yiyin. Tanesi 15 kalori.

Ben her yediğimin kalorisine baktım. Gün içinde aldığım kaloriden yaktigim kalorileri çıkardım. Hem çok daha eğlenceli oluyor hemde vücudunuzda neler olduğunu görebiliyorsunuz. Lütfen unutmayın! Diyet yapmak aç kalmak demek değildir. Ama mideyi terbiye etmek demektir. Müthiş lezzetli sebzelerimiz var. Düşük kalorili yemeklerimiz var. Ac kalmamıza hiç gerek yok. Ayrıca burada amacımız da zaten tıka basa yemek de.degil. eskisi gibi doldurmuyoruz. Bu yüzden hissettiğimiz açlık böyle bir açlıksa bu bizi ilk hafta rahatsız etsin. Bunu doldurmaya çalışmanıza gerek yok. Sonrasında güzelleşecek

Ayrıca sporu eksik etmezseniz her türlü karlı çıkacağınizi da tekrar hatırlatmak isterim. Ben hızlı sonuç almak istediğim için bahsettiğim sporları yaptım. Yürüyüş ve karın egzersizleri çalıştım. Siz sizin için en uygununu tercih edebilirsiniz.

Bir başka önemli ayrıntı, diyeti bozma.
Diyeti bozarsan da diyet kafasından çıkma.
Yani bu şu demek, asla vazgeçme.

Hergun tartilmak yok. Sadece haftada bir gun tartiliyoruz. Değişim görüp çok mutlu olmak istiyorum diyorsanız lütfen kendinize bu Süprizi yapın. Sürpriz gününüz o iple çekin onu heyecanlanin. Ben verdiğim ilk kiloda sevinçten ağlamıştım. Çünkü ben 10 gün sonra tartilip 1.5 kilo vermiştim 🥰

Ben 20 kilo verdim. Böylece annemden "Ben bunları artık giyemiyorum. İhtiyacı olan birisine verirsin" diye verdiğim ve onunda vermeye kiyamadigi bekarlık kıyafetlerimin hepsini geri aldım ❤️ hepsini yeniden giyebilmenin mutluluğunu yaşadım. Çocuk gibi giyip giyip eşime "bak? Bak?"
50 beden pantolonumun bir bacaginin içine girip fotoğraflar çektim.. İnsanlar inanamadi. Hiç gerçekten yapabileceğimi düşünmüyorlardi. Mide ameliyatları falan hepsi hikaye. İş gerçekten kafada bitiyor. Çünkü ameliyatlar olup yeniden kilo alan insanlarda tanıyorum. Önemli olan bunun yolunu bilmek.

Evet, hepsi bu kadar. Şimdi senden bir ricam var. Lütfen bugun bir ara aynaya bak. Zaten hergun bakiyorsundur ama, bu sefer bir başka olsun. Bak ama aynada gördüğün kıza değil. Yaklaş, gözlerinin içine bak. İçinde çıkmak için seni yıllardır ikna etmeye çalışan o kızı gor. Onu duy. Çünkü seslenmekten o kadar yoruldu ki, onu duyduğunu bilmeye ihtiyacı var. Artık sesini duyabildigini ona belli et.
Sen buna karar verebilirsin. İstediğin her şeyi yapabilirsin. Biliyorum. Seni tanıyorum. Aynada gördüğün kıza bakma. Görmek istediğin kıza bak.

Bunca zaman neden yapamadığını biliyorum. Ama yapacaksın.
Sen de bir gün oturup
"Bir gün bana bir şey oldu ve ben kararımı verdim" diyeceksin
Ve biliyor musun kardesim
Yeni bir başlangıç için
Bugün gibisi yoktur 💥
Ne güzel yazmışsınız 💚 ben de 12 kilo vermistim maalesef geri aldim bi yil icinde. Bu kez kalici olarak vermeyi planliyorum ilham verdiğiniz icin teşekkür ederim :KK68:
 
Youtube'a 'That Sugar' Türkçe altyazı ya da dublaj yazın ikiside var nasıl isterseniz 1saat 41 dklik bir belgesel ve şekerin gerçek yüzünü gösteriyor. Tavsiye ederim :)
seker bagimlisi olarak o belgeseli izlemeye korkuyorum .
Zararli evet biliyorum
Ama izlemekden korkuyorum. Belki izlersem gercekler ile yuzlesip birakirim bu seker (jelibon) sevdasini
 
Cok iyi biliyorum. Ben hep bununla yasadim. Bu yüzden seninle konuşur gibi hem seni sana anlatmak hem de kendi yontemlerimden bahsetmek istiyorum. Uzunca bir yazı olacak. O yüzden özellikle irade konusunda yardıma ihtiyacı olan arkadaşım, lütfen ayrilma. Yaşadığın her şeyle yakından ilgileniyorum

O beden senin değil gibi biliyorum. O incecik kıza kocaman kalın bir elbise giydirmisler cikaramiyorsun. İcinde hapsolmuş gibisin. İstemiyorsun.
Kurtulamiyorsun.
Yeri gelince mükemmel bir şekilde kararlarının arkasında durabilen sen bu kararın arkasında duramıyorsun.
Çünkü sen buna karar veremiyorsun. Karar vermek istemiyorsun ki.
Çünkü bazı yiyecekleri mutluluk kaynağı olarak belirlemissin ve bundan vazgeçmek istemiyorsun. Eğer vazgecersen mutsuz olacağını düşünüyorsun. Zaten kısıtlı bir hayat yaşıyorsun ve neden bu mutluluğu elinden almak isteyesin? Aynı zamanda bundan nefret ediyorsun.
Ama yapamıyorsun. Sanki tiryaki olmuşsun. Bir sigara tirkiyasi için sigarasını icememek neyse, yediklerinden vazgeçmek de senin için bu demek. Halbuki en sevdiğin elbiselerinden vazgeçtin. En sevdiğin o eteği bir daha giyemedin.

Ama sevdiğin insanlarla vakit geçirmekten zevk aliyorsun. Sevmedigin insanlara da büyük mesafeler koyarken son derece kararlisin. Böylece sevdiğin hatta sevmediğin insanlara karsi bile verdiğin bir değer var. Çünkü onlar için bir yaptırım uyguluyorsun. Onları öylece görmezden gelebilirsin. Ama duyguların ve bir gururun var. O yüzden onlar hakkında bir karar veriyorsun.

Ama sen? Kendine karsi olan bu kararsızlığın? Neden içinde muhteşem göründüğün o elbiseden vazgeçtin? Hani çok seviyordun? Neden değişimi sürekli saçlarında aradın da artık hiç boydan fotoğraflar çekemedin? Şu mutluluk hormonu cikolatadaydi hani, öyle diyordun. Oyleyse sen neden hala mutlu değilsin?
Çünkü buna değer vermedin. Sevmedigin insanlara karşı bile bir yaptirimin varken kendini görmezden geldin. Sağlığını, her şeyini..

Nedenini biliyorsun. Bende biliyorum. Yıllardir biliyorum.. Yemek yemenin verdiği mutluluğu hiçbir şeye değişemiyordum. Bir duygusal açlık vardı içimde.

Duygusal açlık
İnsanlardan beklentilerim vardı. Bir kucuk bebeğim vardı. Asosyal bir insandim. Yapmayı istediğim çok şey vardı ama imkanım ve zamanım yoktu. Kapana kısılmış gibi evime kisilmistim. Özelim kalmamıştı. Kendi alanım kalmamıştı. Bende kendime dakikalar sürecek mutluluk icin, aslında içinde hicte mutlu hissedemeyecegim bir beden hazırladım. Gidişat umurumda değildi. O kendime ayirabildigim kısa vakitlerde bolca patlamış mısır, bol tuzlu cekirdek, dondurmalar, çıkolatalar ve tatlılar yedim. Cipsler.. sevdiğim ne varsa. Çocuk uyur ben bir acele bir telaş hop markete. Acele etmeliyim yoksa mutlu olamayacağım. Ne giden paranın haddi hesabı belliydi ne de alınan kiloların. Zamanin bu şekilde geçip gitmesine izin verdim.

Yalan söyledim eşime anneme babama arkadaşlarıma. Herkese. Kilomu eleştiren insanlara karşı hep bu şekilde mutlu olduğumu söyleyerek hep yalan söyledim. Yaşadığım özgüven eksikligini bastırmaya çalışıp durdum. Ama ister istemez ele veriyordu kendisini. Eşimi kiskanmaya başlıyordum. Çevresindeki güzel fizikli kadınları düşündükçe içimden "acaba kıyaslama yapıyor mudur" diye geçiriyordum. Yatakta kendimi son derece rahatsız hissediyordum. Mutlaka göbeğimi kapatmaya çalışıyordum. Ah imkan olsa da hiç soyunmasam ya da ışıklar hep kapalı kalsa. Sadece yatıyor olsam. Farklı pozisyonlar kabus gibi geliyor çünkü onun için ne anlam ifade ediyor bilmiyorum. Benim için zaten görsel felaket olurdu..

Bir kere çok terliyordum. Bu iğrenç bir duygu. Biraz yurusem nefes nefese kalıyordum. Bu gencecik yaşıma rağmen enerjim o kadar düşüktu ki. Aslında ben eğlenceli hareketli bir insandim. İçimdeki o kız çıkmak için cabalarken ağzına bir hamburger tikip susturuyordum.
Zayıflamak istiyordum ama

Karar veremiyordum.
İrademe yenik düşüyordum durmadan durmadan..

Ve sonra birgun ben karar verdim.
Bu kadar net söyleyebiliyorum. Çünkü hayatımı değiştirmeye karar verdiğim gundu. Başladığım gündü.

İslerimi bitirmiş çok yorulmuştum. Oğlum çok yaramazdi ve baş etmeye çalışıyordum. Açık konuşacağım, aşırı derecede karnım ağrıyordu. Çünkü her zamanki gibi sofradan eşimden sonra kalkmıştim ve o kadar çok yemiştim ki.. eşim çıktı.
Evde yalnızdım. İçimden çocuğun uyku saatinin gelişini düşünüp bugün film seyrederken hangi yiyecekler eşlik etsin diye düşünüyordum. Bir yandan da carpintim oluyordu. Bu yüzden oturmustum. Çünkü aynı zamanda yüksek kolesterolu olan bir insandim.
Oğlum uyudu. Onu yatırıp salona geçtim.

Yiyecekleri hazırlamak için yerimden kalktigim tam o sırada bir şey oldu. Ben öylece ağlamaya başladım. Durup dururken. Kapıyı kapattım ki oğlum duymasın. Sanki biri vurmuş gibi ağlamaya başladım. Şuanda bunu anlatırken de gözlerim doluyor. Hapsoldugum şeye ağlıyordum. Nasıl böyle birine dönüştüğume. Beni o mutfağa götüren şeye agliyordum. Bana bunu yaptıran sebeplere agliyordum. Neden bunu yaptığıma ağlıyordum.
Napiyordum ben böyle.. Neden bu kadar ihtiyaç duyuyordum buna. Eski beni istiyordum. Cikamiyordum bu bedenden.
Cikamiyordum
cikamiyordum
cikamiyordum.
Nedeni mutsuzluktu. Nedeni kaçışti. Ama neden kendime zarar veriyordum. Yapmak istiyordum irademe yenik düşmemek istiyordum. Ne kadar güçsüz ne kadar iradesiz olduğumu düşündükçe kendime olan saygım azalıyordu kendimden nefret ediyordum. Ben bu kadar mı hiç tim. Bu kadar mı..
Bu kadar mı önemsiz.. Hıçkıra hıçkıra ağladım. Sadece kendime. Sadece dönüştüğüm bu insana. Mutsuzluguyla baş edemeyen her şeyi hep insanlardan ve bu saçma sapan yağ tenekelerinden şekerli seylerden mutluluğu beklemekten ağladım ağladım ağladım..
Ne acınası bir durumdu bu.
Eşimle tartıştım tatlılar mutlu etsin diye bekledim. Çocuk bakmaktan bıktım abur cuburlarla kendimi susturdum. Bu kadar mı basittim ben?

Her gün aynı tatları alıyorsun. Farkindasin. Hayatın hiç değişmiyor. İnsanlar hiç değişmiyor. Çikolatanın tadı hiç değişmiyor. Makarnanın tadı hiç değişmiyor. Patlamış mısırın ya da sevdiğin ne varsa hep ayni. Tadı hiç değişmiyor. Bunu okuyan ve neden bahsettigimi çok iyi bilen arkadasim. Hiç değişmeyen bu aynı tatları her gün tekrar tekrar tekrar yiyorsun. Ve bunları yemek sadece 5-10 dakika sürüp bitiyor. Aldığın tat bitiyor. *Mutluluktu ya, mutluluk 10 dakika sonra bitiyor. Yine hayatlarımiza dönüyoruz. Çünkü gerçek olan bu. Her haliyle bu bizim hayatımız

işte ben o gün karar verdim. O gün o yiyecekleri gördüğüm halde ve bana o kadar yakinken yemeyerek kararımı verdim. Bu reddedis kimisine göre çok kolay olabilir. Veya bu şekilde anlatırken bunu abarttigimi düşünenler olabilir. Ama bunu yaşayanlar - ki kafada bitiremediği için kilo veremeyen çok kadın tanıyorum,- anlarlar.
Aynı tadı bir kez daha almayacaktım. Beni onlar yonetemezdi. Ben o kadar basit değildim. Kurtulmaya karar verdim.

Çünkü kimsenin değişeceği yok. İnsanlar hep aynı kalacak. Aksi koca bir yalan. Hayat koşulların o an için o şekilde ve bu o an için değişmeyecek. Küçük ve zor bir çocuğun varsa o birkaç yil daha küçük ve zor olmaya devam edecek. Eğer özgürlüğün kisitliysa bu yine bir süre daha bu sekilde devam edecek. Hayatta seni yemeye iten şartlar değişmeyecek. Sen onları değiştiremezsin. Ama sen değişeceksin.
Sen değiştigin zaman
Dunyan değişecek. Peki bu nasıl oluyor. Şartlar değişemiyorsa dünyan nasıl değişiyor..
Ne demek istediğimi o zaman gelince daha iyi anlayacaksın.
Ama ben şimdiden söyleyeceğim çünkü senin için sabırsızlanıyorum. Neye dönüşeceğini biliyorum. Bu yüzden bugün bunları okuman gerek.

Hayal ettiğinden çok daha iyi gorunmek bir yana, çok daha kendinden emin görüneceksin. Ben o duyguyu sana nasıl anlatayım ki.. Kendinle sevişmek isteyeceksin ya. Öyle kadın hissedeceksin ki. Öyle özgüvenin olacak ki.. Neden biliyor musun. Çünkü kendine olan saygın artacak. Kararlarına olan saygın. Ve artik kimsenin sana saygisizlik yapmasına da izin vermeyeceksin. Çünkü sen kendini o kadar çok onemsemis olacaksın ki, layık.oldugun davranışı o kadar iyi bileceksin ki insanları hiç kafaya takmamaya başlayacaksın. Sen mutluluğu yiyeceklerde değil, kendinde bulmuş olacaksın. Kendine iyi bakmak sana çok iyi hissettirecek. Her şeyden önce insanligini hissedeceksin. Çünkü sağlıklı bir insan vücudunun bütün fonksiyonlarini maksimum düzeyde kullanabilir. Aldığın nefes bile daha iyi gelir sana. Nefes almak ne güzelmiş dersin. Zinde hissetmek nedir bilir misin? Sağlıksız insan yarım bir hayat yaşar. Sen dolu dolu bir insan olacaksın.Kilo vermeye başlarken bunu amaç ediniyoruz. Ama zamanla mutlu olmak adına araç haline geliyor. Daha ne durabilir ki senin önünde? Sen ilk kez kendin için bir karar verdin ve bu kararın arkasında durdun. Bunu sen yaptın. Başardın ya..
Sen bunu basarabilirsin. Ben yaptıysam sende yapabilirsin

Kendin için neler yapacağını söyleyeyim,
Dürüst olmak gerekirse ilk haftan zor geçecek. Çünkü dışındaki sen seni rahat birakmayacak. Ama ikinci hafta vücudun mutluluk hormonu salgilamaya başlayacak ve müthiş hissedeceksin. Çünkü ilk kilonu verdin ! O emeği heba etmek istemeyeceksin. İnsan kendi kazandığı paraya kiyamadigi gibi harcadığı o emeğe de kıyamıyor ve tutuyor kendisini. Sen kararlarına olan saygın yüzünden "hayır" diyorsun. Ve hayır dedikçe kendini opesin geliyor çünkü sen busun! Şu kadına bakin ya.. Su ne istediği bilen kadına bakin!

Şimdi hadi choco ne yedin ne içtin ne yaptın buralara geç diye dusunenler olabilir.

Hayır. Bunu yapmak isteyenler çok iyi bilir ki listeden önce kafada bitecek. Önce bu. Yoksa ne listeler geldi geçti bunu okuyan arkadaşımın önünden ben biliyorum. O yuzden o bunları okurken sıkılmiyor. Asıl bunlara ihtiyacı var o çok iyi anladığım arkadasin. Önce buna.

Bunun ne kadar ciddi bir konu olduğunu sana anlatmak istiyorum. Sen bunu başladığın zaman hissedeceksin. Bunun adı kilo vermek değil. Bu hakettiğin değeri kendine vermek. Kimseden bir şey beklemeden. Kimseyi değiştirmeye çalışmadan. Aynı hayatın içinde çok mutlu olacağına dair sana söz veriyorum.

Hayatımıza giren insanların her zaman bir rolü vardır bizim için. Ben senin hayatında bir role sahip olamayacak uzaklıkta bir insanım. Beni tanımıyorsun belki de hiçbir zaman tanisamayacagiz. Ama şuan bu kadar uzun yazılmasına rağmen bunları okuduysan bunun senin için bir anlamı var. Çünkü unutmayacaksin. Belki önemseyeceksin belki de önemsemeyeceksin. Ama şuan da ister istemez bu anın hayatına girmesine izin verdin.
Ama karar vermek senin elinde.
Eğer o duygu içinde yanıyorsa izin ver yanmaya devam etsin. Bu sana korku değil heyecan versin. Çünkü ben seni çok iyi anlıyorum. İlk hafta çok korktum. Her şeyim elimden gidiyor gibi geldi. Sanki bir savaşa hazirlaniyorum. Nefsim ve ben..
Ama sonra keyifle devam etti. Bende o zamanlar birinin bana bunları söylemesini çok isterdim. İsim daha kolay olurdu.

Çünkü motivasyon çok önemli.
Hazır mısın?

Bolca su içelim. Aklına geldikçe ic. İçtikçe 10 dan bir bardak geri saymak daha eğlenceli oluyo r. Ben 12 bardak içiyordum.

Kahvaltımı istediğim saatte ediyordum. Ama başlarda 2 domates 1 salatalık, kibrit kutusu kadar peynir, 1 haslanmis yumurta,3 adet zeytin ve bir ya da iki dilim ekmeği iyice kuruyup kıtır olana dek kizartip öyle yiyordum. Bilgin olsun ekmeği o şekilde kurutup yersen kalorisi yarıya düşüyor ve doyuruculugundan bir şey kaybetmiyor. Başlarda dedim, çünkü sonra buradaki domates miktarini 1 domatese düşürüp ekmeği tamamen kestim. Bazı günler yumurta yemedim. Ama bunları hemen yapmadım. Çünkü kendimi zorlamak istemedim.

Diyet kahvaltının sırrı, çok sebze. Az yumurta az peynir az ekmek. Ama daha büyük sırrı, sebze yiyorum diye onu da çok çok fazla abartmamak. Çünkü midedeki boş alanları severiz.

Ben kahvaltımı geç ettiğim için ara öğün yapmadım. Akşam brokoli ve karnabahar kaynatıp az tuzla birazda haşlanmış mısır ekleyerek yedim. başka sebze yemekleri de yaptım tabi. Patates konusunda sadece dikkatli olmalısınız, kalorisi malesef ki biraz yüksek. Ama tabi ki yiyemeyecegimiz anlamına gelmez. Kontrolü sağlamak önemli.

Diyelim ki o gün evde kendiniz için özel bir yemeğiniz yok. Evde pişen yemekte sizin için pek diyet yemeği sayılmaz. Çok yaşadığım bir durumdu.. O zaman bir tane tabak alıyoruz. Üç dört kaşık bir çeşitten, üç dört kaşık diğer çeşitten tabagimiza alıyoruz. Yani yarım porsiyon olmaları gerekiyor. Pilavdan mümkün olduğunca kacinmaliyz. Ama yiyeceksek dediğim gibi tepeleme olmadan 3 kaşık. Zor gelmesin hayır. Tadını biliyorsun ? Unuttun mu yıllardır zaten bu tadı alıyorduk. E yine alacağız işte. Biraz az yiyeceğiz o kadar.
Pilav varsa ekmek yok. Ekmek varsa ince bir dilim ekmek var. Bir zaman sonra ekmeği kesersek aslında zaten boşuna yediğimizi görüyoruz. Protein almak kas gelişimi için önemli. Çünkü yağdan kaybedip kastan kazanmak istiyorsak yoğurt, kontrollü şekilde yediğimiz haslanmis veya ızgara yapılmış et.

Tatlıları abur cuburlari bir kenara birakiyor, çok canımız çekerse de yine kontrollü küçük bir parça çikolata yiyebiliyoruz. Hergun degil! Amacımız bu değil.. Ama bir şeyden de tamamen kacarsak mucadelemiz zorlaşır. O yüzden minik minik haftanın bir günü..


Akşam 7 den sonra yemek yok, içmek serbest.

Canım arkadaşım, biraz biraz hareket edicez. Hic sevmiyorsan yürüyüş yapmalısın. Onu da mi istemiyorsun, Leslie yapabilirsin. Leslie 3 mile yazıp arat ve bunu her gün yapabilirsin. Çok kolay ve etkili. Ama yapmalısın. Hareket etmelisin. Çünkü sonuçlar o kadar mutlu edecek ki biran önce mutlu olmanı istiyorum. Mutlu olmayi unuttuk biz..

İşin mantık kısmına gelecek olursak, diyelim ki toplam 1000 kalori aldın, böylece bazal metabolizman gereği 400 kalori açık oluşturmuş oldun. Eğer sporda yaparsan orada yakacagin kaloriyle beraber haftada 1 kilo verebilirsin. Bu da ay da 4 kilo eder. Çok kiloluysan daha şanslısın. Çünkü kilon ne kadar fazlaysa yakacagin kalori de o kadar fazla oluyor. Asla gözünde büyütme. İnan bana. 60 kilo bir insan 1 saatlik tempolu yürüyüşten 300 kalori yakıyorsa sen 550 kalori yakmis olacaksın. 1.30 saat yürüdüğünü düşün? Bu ne demek biliyor musun? Sen müthiş hızda kilo vereceksin demek.

Peki ben ne yaptım
Ben bunu o kadar çok istedim ki, evde küçük bir bebeğim olmasına rağmen tempolu yürüyüşlere çıktım. Peki bunu nasıl yaptım? Eşim ise gitmeden 1 saat önce uyanıp sabah erken saatte uygun bir park gozetmeksizin bir yolu hızlı hızlı hiç durmadan yürüdüm ve geri döndüm. Dışarıda yürümek mükemmel bir olay çünkü eve geri dönmek zorunda olduğun için mutlaka 10.000 adımı tamamlıyorsun. Yürüyüş yapmanın bir başka olayı da şu, durmamak. Durman gerekirse yavaş yürü. Ama durma. Çünkü nabız düşmemeli. Hızlı ve tempolu yurumelisin. Bu şekilde 20 dkyi tamamladıktan sonra üstüne koyacağın her dakika sadece yağ yakıyorsun. Ben buna ek olarak göbek eriten diye bir program indirdim. Yürüyüşten döndükten sonra onu yapıyordum. Basit 8 dk larla başlıyor. Gün gün devam ediyor. Böylece yürüyüşle kardiyo yaparken egzersizle kas gelişimini sağlıyordum. Bazen dans ettim. Daha çok ev işi yaptım. İnanın zaten az kalorili beslenip üstüne birde hareket ettiğiniz zaman o aldığınız kalori de kaybolunca deli gibi yağ yakıyorsunuz ve müthiş kilolar veriyorsunuz.

Burada önemli bir nokta daha var, aç kalmamak. Yani bütün bunları uygulayıp yinede çok aç hissederseniz bunu en az hasarla atlatabilmek adına bir elma yiyin. 50 kalori. İki tane salatalık yiyin. Tanesi 15 kalori.

Ben her yediğimin kalorisine baktım. Gün içinde aldığım kaloriden yaktigim kalorileri çıkardım. Hem çok daha eğlenceli oluyor hemde vücudunuzda neler olduğunu görebiliyorsunuz. Lütfen unutmayın! Diyet yapmak aç kalmak demek değildir. Ama mideyi terbiye etmek demektir. Müthiş lezzetli sebzelerimiz var. Düşük kalorili yemeklerimiz var. Ac kalmamıza hiç gerek yok. Ayrıca burada amacımız da zaten tıka basa yemek de.degil. eskisi gibi doldurmuyoruz. Bu yüzden hissettiğimiz açlık böyle bir açlıksa bu bizi ilk hafta rahatsız etsin. Bunu doldurmaya çalışmanıza gerek yok. Sonrasında güzelleşecek

Ayrıca sporu eksik etmezseniz her türlü karlı çıkacağınizi da tekrar hatırlatmak isterim. Ben hızlı sonuç almak istediğim için bahsettiğim sporları yaptım. Yürüyüş ve karın egzersizleri çalıştım. Siz sizin için en uygununu tercih edebilirsiniz.

Bir başka önemli ayrıntı, diyeti bozma.
Diyeti bozarsan da diyet kafasından çıkma.
Yani bu şu demek, asla vazgeçme.

Hergun tartilmak yok. Sadece haftada bir gun tartiliyoruz. Değişim görüp çok mutlu olmak istiyorum diyorsanız lütfen kendinize bu Süprizi yapın. Sürpriz gününüz o iple çekin onu heyecanlanin. Ben verdiğim ilk kiloda sevinçten ağlamıştım. Çünkü ben 10 gün sonra tartilip 1.5 kilo vermiştim 🥰

Ben 20 kilo verdim. Böylece annemden "Ben bunları artık giyemiyorum. İhtiyacı olan birisine verirsin" diye verdiğim ve onunda vermeye kiyamadigi bekarlık kıyafetlerimin hepsini geri aldım ❤️ hepsini yeniden giyebilmenin mutluluğunu yaşadım. Çocuk gibi giyip giyip eşime "bak? Bak?"
50 beden pantolonumun bir bacaginin içine girip fotoğraflar çektim.. İnsanlar inanamadi. Hiç gerçekten yapabileceğimi düşünmüyorlardi. Mide ameliyatları falan hepsi hikaye. İş gerçekten kafada bitiyor. Çünkü ameliyatlar olup yeniden kilo alan insanlarda tanıyorum. Önemli olan bunun yolunu bilmek.

Evet, hepsi bu kadar. Şimdi senden bir ricam var. Lütfen bugun bir ara aynaya bak. Zaten hergun bakiyorsundur ama, bu sefer bir başka olsun. Bak ama aynada gördüğün kıza değil. Yaklaş, gözlerinin içine bak. İçinde çıkmak için seni yıllardır ikna etmeye çalışan o kızı gor. Onu duy. Çünkü seslenmekten o kadar yoruldu ki, onu duyduğunu bilmeye ihtiyacı var. Artık sesini duyabildigini ona belli et.
Sen buna karar verebilirsin. İstediğin her şeyi yapabilirsin. Biliyorum. Seni tanıyorum. Aynada gördüğün kıza bakma. Görmek istediğin kıza bak.

Bunca zaman neden yapamadığını biliyorum. Ama yapacaksın.
Sen de bir gün oturup
"Bir gün bana bir şey oldu ve ben kararımı verdim" diyeceksin
Ve biliyor musun kardesim
Yeni bir başlangıç için
Bugün gibisi yoktur 💥
Çok güzel özetlemişsiniz, ben bugün başlık açmıştım: ilk defa kalıcı olarak kilo verebildim diye. Sizin post'unuzu görmemiştim açıkçası.

Tam olarak aynı şeyleri düşünüyorum, olay önce kafamızda bitiyor, gerisi fasa fiso, bu sektörden para kazanmak isteyip, insanların umutlarıyla oynayan kişiler var maalesef. 'Şu çayı için, bu detoksu yapın'. Hiçbiri işe yaramıyor, yaramaz da.

Sizin özetlediğiniz konuda, maalesef bunu yapabilecek gücü olmayan insanlar var, ben bunlardan biriydim. Sorunu bilmeme rağmen, üstesinden gelecek enerjim/motivasyonum yoktu. Eğer benim gibiyseniz, ben çözümü ... Diyet'te buldum. Çünkü diyete kalori olarak değil, psikoloji olarak yaklaşıyorlar. Kilo vermeniz için az yemenizi değil, kilo verecek iradeyi sürdürebilmeniz için psikolojinize odaklanıyorlar.

İlk kez onlar sayesinde kalıcı olarak kilo verebildim, ve şunu söyleyebilirim, bana muhteşem değişik bir diyet programı sunmadılar. Kan değerlerimi baz alarak bir diyet oluşturdular, ve yemeğe karşı düşüncelerimi değiştirdiler, neden yemek yediğimin sebeplerini çözdük. Ve yaptıkları her şeyin arkasında bir makale sundular bana. Uzun süre sonra artık yemek konusu benim için bir sorun olmaktan çıktı.

Choco'nun yazısını çok beğendim, ve diyet konusuna bu perspektiften, bilimsel olarak yaklaşan yerler de olduğunu söylemek istedim. Yalnız değilsiniz arkadaşlar :) İnsanlar artık diyetin psikolojik bir süreç olduğunu fark etmeye başlamış. Diyetisyensiz diyet olmaz, ama psikologsuz, bence hiç olmaz. Çünkü olay kafamızda bitiyor.
 
Son düzenleyen: Moderatör:
Çok güzel özetlemişsiniz, ben bugün başlık açmıştım: ilk defa kalıcı olarak kilo verebildim diye. Sizin post'unuzu görmemiştim açıkçası.

Tam olarak aynı şeyleri düşünüyorum, olay önce kafamızda bitiyor, gerisi fasa fiso, bu sektörden para kazanmak isteyip, insanların umutlarıyla oynayan kişiler var maalesef. 'Şu çayı için, bu detoksu yapın'. Hiçbiri işe yaramıyor, yaramaz da.

Sizin özetlediğiniz konuda, maalesef bunu yapabilecek gücü olmayan insanlar var, ben bunlardan biriydim. Sorunu bilmeme rağmen, üstesinden gelecek enerjim/motivasyonum yoktu. Eğer benim gibiyseniz, ben çözümü ... Diyet'te buldum. Çünkü diyete kalori olarak değil, psikoloji olarak yaklaşıyorlar. Kilo vermeniz için az yemenizi değil, kilo verecek iradeyi sürdürebilmeniz için psikolojinize odaklanıyorlar.

İlk kez onlar sayesinde kalıcı olarak kilo verebildim, ve şunu söyleyebilirim, bana muhteşem değişik bir diyet programı sunmadılar. Kan değerlerimi baz alarak bir diyet oluşturdular, ve yemeğe karşı düşüncelerimi değiştirdiler, neden yemek yediğimin sebeplerini çözdük. Ve yaptıkları her şeyin arkasında bir makale sundular bana. Uzun süre sonra artık yemek konusu benim için bir sorun olmaktan çıktı.

Choco'nun yazısını çok beğendim, ve diyet konusuna bu perspektiften, bilimsel olarak yaklaşan yerler de olduğunu söylemek istedim. Yalnız değilsiniz arkadaşlar :) İnsanlar artık diyetin psikolojik bir süreç olduğunu fark etmeye başlamış. Diyetisyensiz diyet olmaz, ama psikologsuz, bence hiç olmaz. Çünkü olay kafamızda bitiyor.
Muhteşem bir özet de senden geldi ❤️ işin büyük kısmı psikoloji. Yani olay sadece boğazına düşkün olmak değil malesef ki öyle biliniyor.. Kilosuna rağmen dışarıda yemek yiyen insanlara kınayarak bakılıyor karşıdan. Yeterince yemiş hala nasıl bu şekilde yiyebiliyor seklnde kırıcı yorumlar yapılıyor. Bende vaktiyle o kırıcı yorumlar yapılan kisiydim. Dışarıda yemek yemeyi pek tercih etmezdim ama ettiğim zamanlarda insanların bana bakarken ne düşündüğünü az çok bilirdim ve utanirdim bu durumdan. Kimse sebebini merak etmez sadece sonuçla ilgilenirler. Biz sebebini her zaman biliriz ama biz de sadece sonuçla ilgileniriz. Çünkü çözümsüz kalmisizdir.. O yüzden kendimize sunduğumuz o sonucu oldugu gibi kabul ederiz. Sebeplere yoğunlaşinca ve önce onlarla ilgilenince gerçekten irade o zaman devreye giriyor. Ve sihir.. 🥰
 
Ne güzel yazmışsınız 💚 ben de 12 kilo vermistim maalesef geri aldim bi yil icinde. Bu kez kalici olarak vermeyi planliyorum ilham verdiğiniz icin teşekkür ederim :KK68:
Rica ederim ❤️ pes etmeyin. Sebepleri ortadan kaldırın inşallah 🤲 çünkü siz aslında boğazına düşkün bir kadın değilsiniz. Siz duygularinizin tatmin olmasına düşkünsunuz. Başkalarının yapamadığı ve bizimde o gücü kendimizde bulamadığımız açlığını çektiğimiz duyguların açığını o şekilde kapatıyorsunuz
 
Cok iyi biliyorum. Ben hep bununla yasadim. Bu yüzden seninle konuşur gibi hem seni sana anlatmak hem de kendi yontemlerimden bahsetmek istiyorum. Uzunca bir yazı olacak. O yüzden özellikle irade konusunda yardıma ihtiyacı olan arkadaşım, lütfen ayrilma. Yaşadığın her şeyle yakından ilgileniyorum

O beden senin değil gibi biliyorum. O incecik kıza kocaman kalın bir elbise giydirmisler cikaramiyorsun. İcinde hapsolmuş gibisin. İstemiyorsun.
Kurtulamiyorsun.
Yeri gelince mükemmel bir şekilde kararlarının arkasında durabilen sen bu kararın arkasında duramıyorsun.
Çünkü sen buna karar veremiyorsun. Karar vermek istemiyorsun ki.
Çünkü bazı yiyecekleri mutluluk kaynağı olarak belirlemissin ve bundan vazgeçmek istemiyorsun. Eğer vazgecersen mutsuz olacağını düşünüyorsun. Zaten kısıtlı bir hayat yaşıyorsun ve neden bu mutluluğu elinden almak isteyesin? Aynı zamanda bundan nefret ediyorsun.
Ama yapamıyorsun. Sanki tiryaki olmuşsun. Bir sigara tirkiyasi için sigarasını icememek neyse, yediklerinden vazgeçmek de senin için bu demek. Halbuki en sevdiğin elbiselerinden vazgeçtin. En sevdiğin o eteği bir daha giyemedin.

Ama sevdiğin insanlarla vakit geçirmekten zevk aliyorsun. Sevmedigin insanlara da büyük mesafeler koyarken son derece kararlisin. Böylece sevdiğin hatta sevmediğin insanlara karsi bile verdiğin bir değer var. Çünkü onlar için bir yaptırım uyguluyorsun. Onları öylece görmezden gelebilirsin. Ama duyguların ve bir gururun var. O yüzden onlar hakkında bir karar veriyorsun.

Ama sen? Kendine karsi olan bu kararsızlığın? Neden içinde muhteşem göründüğün o elbiseden vazgeçtin? Hani çok seviyordun? Neden değişimi sürekli saçlarında aradın da artık hiç boydan fotoğraflar çekemedin? Şu mutluluk hormonu cikolatadaydi hani, öyle diyordun. Oyleyse sen neden hala mutlu değilsin?
Çünkü buna değer vermedin. Sevmedigin insanlara karşı bile bir yaptirimin varken kendini görmezden geldin. Sağlığını, her şeyini..

Nedenini biliyorsun. Bende biliyorum. Yıllardir biliyorum.. Yemek yemenin verdiği mutluluğu hiçbir şeye değişemiyordum. Bir duygusal açlık vardı içimde.

Duygusal açlık
İnsanlardan beklentilerim vardı. Bir kucuk bebeğim vardı. Asosyal bir insandim. Yapmayı istediğim çok şey vardı ama imkanım ve zamanım yoktu. Kapana kısılmış gibi evime kisilmistim. Özelim kalmamıştı. Kendi alanım kalmamıştı. Bende kendime dakikalar sürecek mutluluk icin, aslında içinde hicte mutlu hissedemeyecegim bir beden hazırladım. Gidişat umurumda değildi. O kendime ayirabildigim kısa vakitlerde bolca patlamış mısır, bol tuzlu cekirdek, dondurmalar, çıkolatalar ve tatlılar yedim. Cipsler.. sevdiğim ne varsa. Çocuk uyur ben bir acele bir telaş hop markete. Acele etmeliyim yoksa mutlu olamayacağım. Ne giden paranın haddi hesabı belliydi ne de alınan kiloların. Zamanin bu şekilde geçip gitmesine izin verdim.

Yalan söyledim eşime anneme babama arkadaşlarıma. Herkese. Kilomu eleştiren insanlara karşı hep bu şekilde mutlu olduğumu söyleyerek hep yalan söyledim. Yaşadığım özgüven eksikligini bastırmaya çalışıp durdum. Ama ister istemez ele veriyordu kendisini. Eşimi kiskanmaya başlıyordum. Çevresindeki güzel fizikli kadınları düşündükçe içimden "acaba kıyaslama yapıyor mudur" diye geçiriyordum. Yatakta kendimi son derece rahatsız hissediyordum. Mutlaka göbeğimi kapatmaya çalışıyordum. Ah imkan olsa da hiç soyunmasam ya da ışıklar hep kapalı kalsa. Sadece yatıyor olsam. Farklı pozisyonlar kabus gibi geliyor çünkü onun için ne anlam ifade ediyor bilmiyorum. Benim için zaten görsel felaket olurdu..

Bir kere çok terliyordum. Bu iğrenç bir duygu. Biraz yurusem nefes nefese kalıyordum. Bu gencecik yaşıma rağmen enerjim o kadar düşüktu ki. Aslında ben eğlenceli hareketli bir insandim. İçimdeki o kız çıkmak için cabalarken ağzına bir hamburger tikip susturuyordum.
Zayıflamak istiyordum ama

Karar veremiyordum.
İrademe yenik düşüyordum durmadan durmadan..

Ve sonra birgun ben karar verdim.
Bu kadar net söyleyebiliyorum. Çünkü hayatımı değiştirmeye karar verdiğim gundu. Başladığım gündü.

İslerimi bitirmiş çok yorulmuştum. Oğlum çok yaramazdi ve baş etmeye çalışıyordum. Açık konuşacağım, aşırı derecede karnım ağrıyordu. Çünkü her zamanki gibi sofradan eşimden sonra kalkmıştim ve o kadar çok yemiştim ki.. eşim çıktı.
Evde yalnızdım. İçimden çocuğun uyku saatinin gelişini düşünüp bugün film seyrederken hangi yiyecekler eşlik etsin diye düşünüyordum. Bir yandan da carpintim oluyordu. Bu yüzden oturmustum. Çünkü aynı zamanda yüksek kolesterolu olan bir insandim.
Oğlum uyudu. Onu yatırıp salona geçtim.

Yiyecekleri hazırlamak için yerimden kalktigim tam o sırada bir şey oldu. Ben öylece ağlamaya başladım. Durup dururken. Kapıyı kapattım ki oğlum duymasın. Sanki biri vurmuş gibi ağlamaya başladım. Şuanda bunu anlatırken de gözlerim doluyor. Hapsoldugum şeye ağlıyordum. Nasıl böyle birine dönüştüğume. Beni o mutfağa götüren şeye agliyordum. Bana bunu yaptıran sebeplere agliyordum. Neden bunu yaptığıma ağlıyordum.
Napiyordum ben böyle.. Neden bu kadar ihtiyaç duyuyordum buna. Eski beni istiyordum. Cikamiyordum bu bedenden.
Cikamiyordum
cikamiyordum
cikamiyordum.
Nedeni mutsuzluktu. Nedeni kaçışti. Ama neden kendime zarar veriyordum. Yapmak istiyordum irademe yenik düşmemek istiyordum. Ne kadar güçsüz ne kadar iradesiz olduğumu düşündükçe kendime olan saygım azalıyordu kendimden nefret ediyordum. Ben bu kadar mı hiç tim. Bu kadar mı..
Bu kadar mı önemsiz.. Hıçkıra hıçkıra ağladım. Sadece kendime. Sadece dönüştüğüm bu insana. Mutsuzluguyla baş edemeyen her şeyi hep insanlardan ve bu saçma sapan yağ tenekelerinden şekerli seylerden mutluluğu beklemekten ağladım ağladım ağladım..
Ne acınası bir durumdu bu.
Eşimle tartıştım tatlılar mutlu etsin diye bekledim. Çocuk bakmaktan bıktım abur cuburlarla kendimi susturdum. Bu kadar mı basittim ben?

Her gün aynı tatları alıyorsun. Farkindasin. Hayatın hiç değişmiyor. İnsanlar hiç değişmiyor. Çikolatanın tadı hiç değişmiyor. Makarnanın tadı hiç değişmiyor. Patlamış mısırın ya da sevdiğin ne varsa hep ayni. Tadı hiç değişmiyor. Bunu okuyan ve neden bahsettigimi çok iyi bilen arkadasim. Hiç değişmeyen bu aynı tatları her gün tekrar tekrar tekrar yiyorsun. Ve bunları yemek sadece 5-10 dakika sürüp bitiyor. Aldığın tat bitiyor. *Mutluluktu ya, mutluluk 10 dakika sonra bitiyor. Yine hayatlarımiza dönüyoruz. Çünkü gerçek olan bu. Her haliyle bu bizim hayatımız

işte ben o gün karar verdim. O gün o yiyecekleri gördüğüm halde ve bana o kadar yakinken yemeyerek kararımı verdim. Bu reddedis kimisine göre çok kolay olabilir. Veya bu şekilde anlatırken bunu abarttigimi düşünenler olabilir. Ama bunu yaşayanlar - ki kafada bitiremediği için kilo veremeyen çok kadın tanıyorum,- anlarlar.
Aynı tadı bir kez daha almayacaktım. Beni onlar yonetemezdi. Ben o kadar basit değildim. Kurtulmaya karar verdim.

Çünkü kimsenin değişeceği yok. İnsanlar hep aynı kalacak. Aksi koca bir yalan. Hayat koşulların o an için o şekilde ve bu o an için değişmeyecek. Küçük ve zor bir çocuğun varsa o birkaç yil daha küçük ve zor olmaya devam edecek. Eğer özgürlüğün kisitliysa bu yine bir süre daha bu sekilde devam edecek. Hayatta seni yemeye iten şartlar değişmeyecek. Sen onları değiştiremezsin. Ama sen değişeceksin.
Sen değiştigin zaman
Dunyan değişecek. Peki bu nasıl oluyor. Şartlar değişemiyorsa dünyan nasıl değişiyor..
Ne demek istediğimi o zaman gelince daha iyi anlayacaksın.
Ama ben şimdiden söyleyeceğim çünkü senin için sabırsızlanıyorum. Neye dönüşeceğini biliyorum. Bu yüzden bugün bunları okuman gerek.

Hayal ettiğinden çok daha iyi gorunmek bir yana, çok daha kendinden emin görüneceksin. Ben o duyguyu sana nasıl anlatayım ki.. Kendinle sevişmek isteyeceksin ya. Öyle kadın hissedeceksin ki. Öyle özgüvenin olacak ki.. Neden biliyor musun. Çünkü kendine olan saygın artacak. Kararlarına olan saygın. Ve artik kimsenin sana saygisizlik yapmasına da izin vermeyeceksin. Çünkü sen kendini o kadar çok onemsemis olacaksın ki, layık.oldugun davranışı o kadar iyi bileceksin ki insanları hiç kafaya takmamaya başlayacaksın. Sen mutluluğu yiyeceklerde değil, kendinde bulmuş olacaksın. Kendine iyi bakmak sana çok iyi hissettirecek. Her şeyden önce insanligini hissedeceksin. Çünkü sağlıklı bir insan vücudunun bütün fonksiyonlarini maksimum düzeyde kullanabilir. Aldığın nefes bile daha iyi gelir sana. Nefes almak ne güzelmiş dersin. Zinde hissetmek nedir bilir misin? Sağlıksız insan yarım bir hayat yaşar. Sen dolu dolu bir insan olacaksın.Kilo vermeye başlarken bunu amaç ediniyoruz. Ama zamanla mutlu olmak adına araç haline geliyor. Daha ne durabilir ki senin önünde? Sen ilk kez kendin için bir karar verdin ve bu kararın arkasında durdun. Bunu sen yaptın. Başardın ya..
Sen bunu basarabilirsin. Ben yaptıysam sende yapabilirsin

Kendin için neler yapacağını söyleyeyim,
Dürüst olmak gerekirse ilk haftan zor geçecek. Çünkü dışındaki sen seni rahat birakmayacak. Ama ikinci hafta vücudun mutluluk hormonu salgilamaya başlayacak ve müthiş hissedeceksin. Çünkü ilk kilonu verdin ! O emeği heba etmek istemeyeceksin. İnsan kendi kazandığı paraya kiyamadigi gibi harcadığı o emeğe de kıyamıyor ve tutuyor kendisini. Sen kararlarına olan saygın yüzünden "hayır" diyorsun. Ve hayır dedikçe kendini opesin geliyor çünkü sen busun! Şu kadına bakin ya.. Su ne istediği bilen kadına bakin!

Şimdi hadi choco ne yedin ne içtin ne yaptın buralara geç diye dusunenler olabilir.

Hayır. Bunu yapmak isteyenler çok iyi bilir ki listeden önce kafada bitecek. Önce bu. Yoksa ne listeler geldi geçti bunu okuyan arkadaşımın önünden ben biliyorum. O yuzden o bunları okurken sıkılmiyor. Asıl bunlara ihtiyacı var o çok iyi anladığım arkadasin. Önce buna.

Bunun ne kadar ciddi bir konu olduğunu sana anlatmak istiyorum. Sen bunu başladığın zaman hissedeceksin. Bunun adı kilo vermek değil. Bu hakettiğin değeri kendine vermek. Kimseden bir şey beklemeden. Kimseyi değiştirmeye çalışmadan. Aynı hayatın içinde çok mutlu olacağına dair sana söz veriyorum.

Hayatımıza giren insanların her zaman bir rolü vardır bizim için. Ben senin hayatında bir role sahip olamayacak uzaklıkta bir insanım. Beni tanımıyorsun belki de hiçbir zaman tanisamayacagiz. Ama şuan bu kadar uzun yazılmasına rağmen bunları okuduysan bunun senin için bir anlamı var. Çünkü unutmayacaksin. Belki önemseyeceksin belki de önemsemeyeceksin. Ama şuan da ister istemez bu anın hayatına girmesine izin verdin.
Ama karar vermek senin elinde.
Eğer o duygu içinde yanıyorsa izin ver yanmaya devam etsin. Bu sana korku değil heyecan versin. Çünkü ben seni çok iyi anlıyorum. İlk hafta çok korktum. Her şeyim elimden gidiyor gibi geldi. Sanki bir savaşa hazirlaniyorum. Nefsim ve ben..
Ama sonra keyifle devam etti. Bende o zamanlar birinin bana bunları söylemesini çok isterdim. İsim daha kolay olurdu.

Çünkü motivasyon çok önemli.
Hazır mısın?

Bolca su içelim. Aklına geldikçe ic. İçtikçe 10 dan bir bardak geri saymak daha eğlenceli oluyo r. Ben 12 bardak içiyordum.

Kahvaltımı istediğim saatte ediyordum. Ama başlarda 2 domates 1 salatalık, kibrit kutusu kadar peynir, 1 haslanmis yumurta,3 adet zeytin ve bir ya da iki dilim ekmeği iyice kuruyup kıtır olana dek kizartip öyle yiyordum. Bilgin olsun ekmeği o şekilde kurutup yersen kalorisi yarıya düşüyor ve doyuruculugundan bir şey kaybetmiyor. Başlarda dedim, çünkü sonra buradaki domates miktarini 1 domatese düşürüp ekmeği tamamen kestim. Bazı günler yumurta yemedim. Ama bunları hemen yapmadım. Çünkü kendimi zorlamak istemedim.

Diyet kahvaltının sırrı, çok sebze. Az yumurta az peynir az ekmek. Ama daha büyük sırrı, sebze yiyorum diye onu da çok çok fazla abartmamak. Çünkü midedeki boş alanları severiz.

Ben kahvaltımı geç ettiğim için ara öğün yapmadım. Akşam brokoli ve karnabahar kaynatıp az tuzla birazda haşlanmış mısır ekleyerek yedim. başka sebze yemekleri de yaptım tabi. Patates konusunda sadece dikkatli olmalısınız, kalorisi malesef ki biraz yüksek. Ama tabi ki yiyemeyecegimiz anlamına gelmez. Kontrolü sağlamak önemli.

Diyelim ki o gün evde kendiniz için özel bir yemeğiniz yok. Evde pişen yemekte sizin için pek diyet yemeği sayılmaz. Çok yaşadığım bir durumdu.. O zaman bir tane tabak alıyoruz. Üç dört kaşık bir çeşitten, üç dört kaşık diğer çeşitten tabagimiza alıyoruz. Yani yarım porsiyon olmaları gerekiyor. Pilavdan mümkün olduğunca kacinmaliyz. Ama yiyeceksek dediğim gibi tepeleme olmadan 3 kaşık. Zor gelmesin hayır. Tadını biliyorsun ? Unuttun mu yıllardır zaten bu tadı alıyorduk. E yine alacağız işte. Biraz az yiyeceğiz o kadar.
Pilav varsa ekmek yok. Ekmek varsa ince bir dilim ekmek var. Bir zaman sonra ekmeği kesersek aslında zaten boşuna yediğimizi görüyoruz. Protein almak kas gelişimi için önemli. Çünkü yağdan kaybedip kastan kazanmak istiyorsak yoğurt, kontrollü şekilde yediğimiz haslanmis veya ızgara yapılmış et.

Tatlıları abur cuburlari bir kenara birakiyor, çok canımız çekerse de yine kontrollü küçük bir parça çikolata yiyebiliyoruz. Hergun degil! Amacımız bu değil.. Ama bir şeyden de tamamen kacarsak mucadelemiz zorlaşır. O yüzden minik minik haftanın bir günü..


Akşam 7 den sonra yemek yok, içmek serbest.

Canım arkadaşım, biraz biraz hareket edicez. Hic sevmiyorsan yürüyüş yapmalısın. Onu da mi istemiyorsun, Leslie yapabilirsin. Leslie 3 mile yazıp arat ve bunu her gün yapabilirsin. Çok kolay ve etkili. Ama yapmalısın. Hareket etmelisin. Çünkü sonuçlar o kadar mutlu edecek ki biran önce mutlu olmanı istiyorum. Mutlu olmayi unuttuk biz..

İşin mantık kısmına gelecek olursak, diyelim ki toplam 1000 kalori aldın, böylece bazal metabolizman gereği 400 kalori açık oluşturmuş oldun. Eğer sporda yaparsan orada yakacagin kaloriyle beraber haftada 1 kilo verebilirsin. Bu da ay da 4 kilo eder. Çok kiloluysan daha şanslısın. Çünkü kilon ne kadar fazlaysa yakacagin kalori de o kadar fazla oluyor. Asla gözünde büyütme. İnan bana. 60 kilo bir insan 1 saatlik tempolu yürüyüşten 300 kalori yakıyorsa sen 550 kalori yakmis olacaksın. 1.30 saat yürüdüğünü düşün? Bu ne demek biliyor musun? Sen müthiş hızda kilo vereceksin demek.

Peki ben ne yaptım
Ben bunu o kadar çok istedim ki, evde küçük bir bebeğim olmasına rağmen tempolu yürüyüşlere çıktım. Peki bunu nasıl yaptım? Eşim ise gitmeden 1 saat önce uyanıp sabah erken saatte uygun bir park gozetmeksizin bir yolu hızlı hızlı hiç durmadan yürüdüm ve geri döndüm. Dışarıda yürümek mükemmel bir olay çünkü eve geri dönmek zorunda olduğun için mutlaka 10.000 adımı tamamlıyorsun. Yürüyüş yapmanın bir başka olayı da şu, durmamak. Durman gerekirse yavaş yürü. Ama durma. Çünkü nabız düşmemeli. Hızlı ve tempolu yurumelisin. Bu şekilde 20 dkyi tamamladıktan sonra üstüne koyacağın her dakika sadece yağ yakıyorsun. Ben buna ek olarak göbek eriten diye bir program indirdim. Yürüyüşten döndükten sonra onu yapıyordum. Basit 8 dk larla başlıyor. Gün gün devam ediyor. Böylece yürüyüşle kardiyo yaparken egzersizle kas gelişimini sağlıyordum. Bazen dans ettim. Daha çok ev işi yaptım. İnanın zaten az kalorili beslenip üstüne birde hareket ettiğiniz zaman o aldığınız kalori de kaybolunca deli gibi yağ yakıyorsunuz ve müthiş kilolar veriyorsunuz.

Burada önemli bir nokta daha var, aç kalmamak. Yani bütün bunları uygulayıp yinede çok aç hissederseniz bunu en az hasarla atlatabilmek adına bir elma yiyin. 50 kalori. İki tane salatalık yiyin. Tanesi 15 kalori.

Ben her yediğimin kalorisine baktım. Gün içinde aldığım kaloriden yaktigim kalorileri çıkardım. Hem çok daha eğlenceli oluyor hemde vücudunuzda neler olduğunu görebiliyorsunuz. Lütfen unutmayın! Diyet yapmak aç kalmak demek değildir. Ama mideyi terbiye etmek demektir. Müthiş lezzetli sebzelerimiz var. Düşük kalorili yemeklerimiz var. Ac kalmamıza hiç gerek yok. Ayrıca burada amacımız da zaten tıka basa yemek de.degil. eskisi gibi doldurmuyoruz. Bu yüzden hissettiğimiz açlık böyle bir açlıksa bu bizi ilk hafta rahatsız etsin. Bunu doldurmaya çalışmanıza gerek yok. Sonrasında güzelleşecek

Ayrıca sporu eksik etmezseniz her türlü karlı çıkacağınizi da tekrar hatırlatmak isterim. Ben hızlı sonuç almak istediğim için bahsettiğim sporları yaptım. Yürüyüş ve karın egzersizleri çalıştım. Siz sizin için en uygununu tercih edebilirsiniz.

Bir başka önemli ayrıntı, diyeti bozma.
Diyeti bozarsan da diyet kafasından çıkma.
Yani bu şu demek, asla vazgeçme.

Hergun tartilmak yok. Sadece haftada bir gun tartiliyoruz. Değişim görüp çok mutlu olmak istiyorum diyorsanız lütfen kendinize bu Süprizi yapın. Sürpriz gününüz o iple çekin onu heyecanlanin. Ben verdiğim ilk kiloda sevinçten ağlamıştım. Çünkü ben 10 gün sonra tartilip 1.5 kilo vermiştim 🥰

Ben 20 kilo verdim. Böylece annemden "Ben bunları artık giyemiyorum. İhtiyacı olan birisine verirsin" diye verdiğim ve onunda vermeye kiyamadigi bekarlık kıyafetlerimin hepsini geri aldım ❤️ hepsini yeniden giyebilmenin mutluluğunu yaşadım. Çocuk gibi giyip giyip eşime "bak? Bak?"
50 beden pantolonumun bir bacaginin içine girip fotoğraflar çektim.. İnsanlar inanamadi. Hiç gerçekten yapabileceğimi düşünmüyorlardi. Mide ameliyatları falan hepsi hikaye. İş gerçekten kafada bitiyor. Çünkü ameliyatlar olup yeniden kilo alan insanlarda tanıyorum. Önemli olan bunun yolunu bilmek.

Evet, hepsi bu kadar. Şimdi senden bir ricam var. Lütfen bugun bir ara aynaya bak. Zaten hergun bakiyorsundur ama, bu sefer bir başka olsun. Bak ama aynada gördüğün kıza değil. Yaklaş, gözlerinin içine bak. İçinde çıkmak için seni yıllardır ikna etmeye çalışan o kızı gor. Onu duy. Çünkü seslenmekten o kadar yoruldu ki, onu duyduğunu bilmeye ihtiyacı var. Artık sesini duyabildigini ona belli et.
Sen buna karar verebilirsin. İstediğin her şeyi yapabilirsin. Biliyorum. Seni tanıyorum. Aynada gördüğün kıza bakma. Görmek istediğin kıza bak.

Bunca zaman neden yapamadığını biliyorum. Ama yapacaksın.
Sen de bir gün oturup
"Bir gün bana bir şey oldu ve ben kararımı verdim" diyeceksin
Ve biliyor musun kardesim
Yeni bir başlangıç için
Bugün gibisi yoktur 💥
Çok güzel yazmışsınız. Yüreğinize sağlık
Sabah bi daha okuycam.
İyi geceler dilerim...
 
X