- 10 Temmuz 2010
- 653
- 774
- 303
- Konu Sahibi yogurtbogurtlen
-
- #381
Sormazmı :) Anlatıyorum ben ordaki isme takılmaması gerektiğini söylüyorum. Sen içinde kalbinde kimi baba olarak kabul ediyorsan öyle devam et diyorum. Benim kızım görüşüyor babasıylaKıyamam canım ya
pekı soru soruyormu onla ılgılı boyle garıp kalıyorm u hanı yazmıslar ya boynu bukuk
acıkcası benmı anlamıyorum bılmıyorum ama benımkı hıc oyle degıl ogrenınce oyle olurmu korkusuda var yanı kucuk emrahlar psıkolojımızı bozdu galıba bılmıyorum
Hassasiyetinizi anlıyorum. Ki sizi gerçekten yürekten tebrik ediyorum. Eşinin çocuğuna annelik yapmak her yiğidin harcı değil. Nadir örneklerdensiniz. Kutlarım.
Benim teyzem evlenirken eniştemin 6 yaşında ve 6 aylık iki oğlu vardı. Eşi vefat etmiş doğum anında ve teyzemle görücü usulü evlendi. teyzemin çocuğu olmuyor diye eski kocasının ailesi tarafından evden kovulmuştu. Neyse eniştemle evlenince çocuğunun olmayacağı düşüncesiyle çocukları kendi çocuğu gibi sevdi. Baktı. Sonra kızı oldu. Ama hala küçük oğlunu kızından çok sever aşırı da düşkündür çocuklar ona. Ancak o çocukların içleri hep buruktu. Çünkü "öz" anneleri hayatta değildi. Anne sevgisinden mahrum değillerdi ama içlerindeki o tuhaf boşluk hep vardı.
Sizin oğlunuzda da durum bu. Annesine gitmesinin sebebi onu sizden çok sevmesi değil. O tarif edemediğim tuhaf boşluk hissi. Şu anda çok küçük. Anneyle elbetteki vakit geçirsin. Zaten dediğiniz gibi annede olumsuz birşeyler hissederse görmek istemeyecektir. Ama anne gerçekten tüm samimiyetiyle yanında olursa çocuğunuzun içindeki o boşluk kapanır ve emin olun size olan bağlılığı dahada artar. Emeksiz hiçbirşey olmaz. Siz emek vermişsiniz ve o da bunun farkına varacaktır. Büyüdükçe kendisi üzerindeki emeğinizi daha net görecektir.
Şu saatten sonra (bana göre) yapılacak en doğru hareket anneyle görüşmesini devam ettirip sizin belirlediğiniz kuralar çerçevesinde büyümesi. Sırf anneye gitmesin diye onu şımartmak da yanlış olacaktır. Çünkü belli ki anne kendisini tercih etmesi için cazip önerilerle çıkacak çocuğun karşısına. Şımarmasına izin vermeyin. Hala çok sevin. Değişmeyin, anne yokken nasılsanız öyle davranın. Onun mutluluğunu siz de paylaşın.
Psikolog bu şekilde yaklaşmamız gerektiğini söyledi.. niye psikolojik baskı kurayım, onu çok seviyorum diye cahilce hareket etmiyorum içiniz rahat olsun.
oğlun gerçek annesini özlediğini dile getirirmiydi?Teşekkür ederim yorumunuz için şimartmak değil de fazlaca kuralcı bir insanım biraz kuralları esnetmeyi düşünüyordum açıkçası biraz içimden geçenleri yazmışsınız.. kafam şöyle çalışmaya başladı ben kural koyan, kısıtlayan anne o eğlenceli anne olacak zaten özlem duyduğu, yolunu gözlediği gerçeğini düşünürsek of kafam çok karışık dedikleriniz yapaya gayret ediyorum.
"Bizi bırakıp gidecek misin, gidersen biz çok üzülürüz" şeklinde mi yaklaşın dedi psikolog? Bu davranışın çocukta oluşturacağı düşünce; annemle gidersem diğer annem üzülür olacaktır.. ve her annesiyle görüştüğünde sizin yaptığınız duygusal baskıyı hissedecektir...
oğlun gerçek annesini özlediğini dile getirirmiydi?
hiç görüşmemişlerdi değil mi?
Konuyu başından beri takip ediyorum ve konu sahibi arkadaşım sabrına da sevgine de hayranım. Maşallah sana ve eşineinşallah hiçbir zaman yuvanızın huzuru ve mutluluğunuz bozulmaz. Ne güzel sizin izniniz olmadan biyolojik annenin teklifine evet dememiş, bu sizi saydığını gösterir. Telefon almak çok basit birşey ama sizin izninizi istemiş, maşallah oğlunuza da.
Eleştiren ve konu sahibinin korkusunu, oğlunu paylaşamamasını ve kıskanmasını garip bulan arkadaşlar; acaba sokağa terkedilip devlet korumasına alınmış ardından da evlatlık verilmiş çocukların annelerinin sonradan evladım evladım diye ortaya çıkıp çocuklarıyla görüşmek istemesine de aynı mı yaklaşırdınız? 40 günlük bebeği babasına bırakıp gitmek de sokağa terk etmekle eşdeğer bana göre. Babaya bırakıp çekti gitti sokağa değil diye azize olmuyor. Annelik biyolojik olarak x kromozomu vermekle olmuyor. Bir bebeğin en çok ihtiyacı olduğu dönemde daha yenidoğanken annenin sorumsuzca davranıp kafasına estiği gibi çekip gitmesi ve yıllarca arayıp sormaması onun annelik hakkını elinden almıştır bana göre, evet katı ve gaddarca belki dediğim ama bence böyle. Allah aşkına haberlerde sokağa terkedilen bebekleri görünce hanginiz herkes anne olamıyor işte ya da ah keşke bana verseler de ben büyütsem demiyorsunuz? Hangimiz kalkıp da aa yazık annenin bir sorunu vardı demek ki, olsun toparlayınca alır evladını diyoruz yaa?? Maddi yetersizlik sebebiyle yuvaya bırakılan ailesi olan çocuklar aileleriyle görüşüyor, bu kadın bunca yıl arayıp sormamış yahu. Evet her kadın çocuk doğurabilir ama her doğuran anne olamaz. Bana göre bu konudaki biyolojik anne de sadece biyolojik olarak var olan birşey, anne değil olamaz da. Konu sahibi o bebeği büyüten, yetiştiren, seven kişi. Ailem diyebilmiş kadın. Ben de olsam çıldırırdım. Bunca yıl sonra çat diye çıkıp çocuğun dünyasını karıştırmaya hakkı yok. O daha çocuk, aklı gerçeklere ve entrikalara yetmeyecek kadar saf. Konu sahibinin korumacı tavrı da evladı olarak benimsemesinden kaynaklı ve bence gayet de yerinde ve normal. Her anne evladını üzüleceği ya da zarar göreceği şeylerden korumak ister, normali bu.
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?